ABD sosyal hayat alanında kafaların oldukça karışık olduğu bir zaman dilimini yaşıyor. Problemler diz boyu. Muhataplar genelde gençler. Ama sonuçları itibarıyla bütün bir toplum. O toplum içinde yaşayan velev ki Amerikalı olmasa bile herkes ve hepimiz. Hatta Batı kültürünün dayatmacı, çözücü ve dönüştürücü özellikleri dolayısıyla dünyada yaşayan herkes. Gerçi insanlık tarihinde maziye doğru yapacağımız zihni bir gezi bize farklı şeyler anlatmayacaktır. Bugün ABD eksenli dile getireceğimiz şeyler farklı boyutlarda farklı zaman ve mekanlarda da yaşanmış. Değişen şey, yoğunluk, kapsam ve şekil.
X harfli tişörtler ve...
Üzerinde üç tane X harfi ve onların üzerinde de yan bir çizgi bulunan tişörtler oldukça yaygın bu günlerde. Nisbeten muhafazakar kimliğini devam ettiren ve bu uğurda mücadele veren orta Amerika eyaletlerinde çok daha fazla görülen bu tişörtler aslında bir savaşın, kavganın, ABD toplumunun kendi içinde kendi ürettiği değerlerle mücadelesine işaret ediyor. Kısa adıyla SRT (Silver Ring Things) denilen bir sivil toplum örgütü çıkartmış bu tişörtleri. Manası sex, alkol ve uyuşturucuya hayır.
“Gümüş Yüzük İşleri” diye tercüme edebileceğimiz SRT örgütünün belki de bu ismi almasına sebep olan ve kayda değer bir başka faaliyeti var; 13 yaşından itibaren kiliselerde, okullarda, kalabalık toplantı merkezlerinde yapılan yemin törenleri ile genç kızlara yüzük takıyorlar. Güya bu yüzük onların evlilik öncesi cinsel münasebete girmeyeceğinin, alkol ve uyuşturucu kulanmayacağının remzi olacak. Böylesi pozisyonlarla karşı karşıya geldiklerinde yüzük onlara verdikleri sözü hatırlatıcı bir görev yapacak. Columbia Üniversitesi’nde 6 yılda 20.000 genç kız üzerinde yapılan istatistik çalışması, evlilik öncesi ilişkilerle bekaretlerini kaybeden kızların oranını % 80 olarak gösteriyor. Dolayısıyla ‘pürity ring; temizlik nişanesi/yüzüğü’ büyük bir anlam ifade ediyor ABD toplumu için. Florida’da orta ölçekli bir kasabada 2000 yılından beri tam 10.000 tane yüzük sattığını söylüyor bir satıcı bu hareket çerçevesinde.
Tutar ya da tutmaz, olumlu sonuçlar alınır ya da alınmaz bilemem; ama bir taraftan bunlar olurken öbür taraftan ferdiyetçiliği ve özgürlüğü kendine ilke edindiğini söyleyen karşıt gruplar da var. Mesela “Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği” SRT’nin son üç yılda ABD hükümetinden bu amaçla aldığı 1 milyon dolarlık yardımı mahkemeye vermiş durumda şu anda. Ayrıca bekaretini internette açtığı web sayfaları ile satışa çıkartan genç kızlar da var. Sayıları azınsanmayacak ölçüde hem de. Kayıp, evden kaçan ya da anne-baba ayrılığı dolayısıyla kalacak yer bulamayan çocuklara hizmet veren “National Runaway Hotline” kurumu her yıl evden ayrılan 2 milyon çocuğun olduğunu ve her gün en az 200 telefon aldıklarını söylüyorlar. Eşcinsellik konusunda yaşanan tartışmalar ise herkesin malumu.
Bir toplumu orta ve kısa vadede yiyip bitirecek, tarih sahnesinden silinmesine sebebiyet verecek mahiyete sahip bu ve benzeri problemler karşısında ikincilere nisbeten birincilerin yapmış olduğu faaliyetler her ne kadar takdire şayan ise de acaba istenilen ölçüde olumlu sonuç alınabilir mi? Benim şahsi kanaatim alınamayacağı istikametinde. Çünkü Hocaefendi’nin tabiriyle ‘ortada bir ilk belirleyici’ yani ‘kutsala iman’ yok. Allah yok, her bir amelin hesabının verileceği ahiret gününe iman yok, mükafat ve ceza, cennet ve cehennem yok. Ortada İlahi asla dayanan ve bütün yanları itibarıyla insanı çevreleyen kutsal inancı olmayınca, bu tür uygulamaların yaptırım güçleri sınırlı olacaktır.
İman olmazsa...
Halbuki ayakları sağlam bir şekilde yere basan, zihin ve kalb dünyasında tatminkar eden bir iman/ilk kabul, insanın ferdi hayatında da, toplumsal hayatta da belirleyici bir rol oynar. İnanılan imanın müntesiplerinden uygulamak üzere istediği değerler insanın zihni, fikri ve ameli aktivitelerini belirler. Hocaefendi’nin çok sık dile getirdiği bu hakikat yine onun yaklaşımları ile kalbde, zihinde ve pratik hayatta sürekli işlenen bu değerler zamanla insanın ikinci fıtrat kazanmasına vesile olur. Böylesi insanların çokluğu bu yaklaşımın çevreye tesirini netice verir. Ve öyle bir zaman olur ki toplum hayatını çevreleyen maddi-manevi her şey buna göre dizayn edilir. Bir başka tabirle arka plan şartları bu anlayışa, bu kabule uyum sağlar. Bugün İslam dünyasında veya Batı ülkelerinde yaşayan Müslümanlarda bahsini ettiğimiz arka plan şartlarının inanılan değerlerle örtüşmemesine rağmen, gerek yukarıda örneğini sunduğumuz alkol, uyuşturucu ve evlilik öncesi cinsel ilişkilerde, gerekse insanlığın geleceğini tehdit eden başka problemlerde Müslümanların geri planda kalması ancak ferdi açıdan bu imanın yakalanmış olması ile izah edilebilir. Ferdi ve ülkeler bazında yapılan mukayeseler, istatistik sonuçları bunu doğrulamaktadır.
Öte yandan dünya görüşleri, hayat standartları ve ekonomik verileri itibarıyla insanın hayvani/cismani özelliklerine hitap eden kültür dünyası içinde yaşayan genç, söz verdiği şeylere muhalif hareket edebileceği zeminle yüz yüze geldiğinde -ki doğum günü partilerinden mezuniyet törenlerine, yaz kamplarından okul gezilerine, hafta sonu eğlencelerinden sinemalara, seyrettiği TV kanallarındaki programlardan önünde model olarak gördüğü başta anne babası olmak üzere ağabey, abla ve yakın çevresinin hayatlarına kadar her şey onu bohemliğe çağırmakta, cismani zevklerine hitap etmektedir- rahatlıkla parmağına taktığı yüzüğe ve verdiği söze rağmen aksini yapacaktır. Nitekim yapmaktadırlar.
Hadiseye bu açıdan baktığımızda, kendi dinî değerlerinden ciddi şüphe içinde bulunan, her fırsatta bunları sorgulayan tavrın hakim olduğu ve sosyal, siyasal, kültürel, hatta dinî şartların insanı dünyeviliğe çağırdığı bir dünyada, bu yüzük uygulamasının arzu edilen neticeyi doğuracağına inanamıyorum.
Bilmem Walla Bende MERAK Etim Artık Ne Olabilr Ki Ama Kesin Kötü Bir Anlamı Yoktur SİZCE? ? ?
Baby, sweety, zart zurt börtü böcek yazılı t-shirtlerden çok daha iyi nitelikteki t-shirtler.
Zaman/Ahmet Kurucan/28.07.05/Yorum
XXX ve gümüş yüzükler
ABD sosyal hayat alanında kafaların oldukça karışık olduğu bir zaman dilimini yaşıyor. Problemler diz boyu. Muhataplar genelde gençler. Ama sonuçları itibarıyla bütün bir toplum. O toplum içinde yaşayan velev ki Amerikalı olmasa bile herkes ve hepimiz. Hatta Batı kültürünün dayatmacı, çözücü ve dönüştürücü özellikleri dolayısıyla dünyada yaşayan herkes. Gerçi insanlık tarihinde maziye doğru yapacağımız zihni bir gezi bize farklı şeyler anlatmayacaktır. Bugün ABD eksenli dile getireceğimiz şeyler farklı boyutlarda farklı zaman ve mekanlarda da yaşanmış. Değişen şey, yoğunluk, kapsam ve şekil.
X harfli tişörtler ve...
Üzerinde üç tane X harfi ve onların üzerinde de yan bir çizgi bulunan tişörtler oldukça yaygın bu günlerde. Nisbeten muhafazakar kimliğini devam ettiren ve bu uğurda mücadele veren orta Amerika eyaletlerinde çok daha fazla görülen bu tişörtler aslında bir savaşın, kavganın, ABD toplumunun kendi içinde kendi ürettiği değerlerle mücadelesine işaret ediyor. Kısa adıyla SRT (Silver Ring Things) denilen bir sivil toplum örgütü çıkartmış bu tişörtleri. Manası sex, alkol ve uyuşturucuya hayır.
“Gümüş Yüzük İşleri” diye tercüme edebileceğimiz SRT örgütünün belki de bu ismi almasına sebep olan ve kayda değer bir başka faaliyeti var; 13 yaşından itibaren kiliselerde, okullarda, kalabalık toplantı merkezlerinde yapılan yemin törenleri ile genç kızlara yüzük takıyorlar. Güya bu yüzük onların evlilik öncesi cinsel münasebete girmeyeceğinin, alkol ve uyuşturucu kulanmayacağının remzi olacak. Böylesi pozisyonlarla karşı karşıya geldiklerinde yüzük onlara verdikleri sözü hatırlatıcı bir görev yapacak. Columbia Üniversitesi’nde 6 yılda 20.000 genç kız üzerinde yapılan istatistik çalışması, evlilik öncesi ilişkilerle bekaretlerini kaybeden kızların oranını % 80 olarak gösteriyor. Dolayısıyla ‘pürity ring; temizlik nişanesi/yüzüğü’ büyük bir anlam ifade ediyor ABD toplumu için. Florida’da orta ölçekli bir kasabada 2000 yılından beri tam 10.000 tane yüzük sattığını söylüyor bir satıcı bu hareket çerçevesinde.
Tutar ya da tutmaz, olumlu sonuçlar alınır ya da alınmaz bilemem; ama bir taraftan bunlar olurken öbür taraftan ferdiyetçiliği ve özgürlüğü kendine ilke edindiğini söyleyen karşıt gruplar da var. Mesela “Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği” SRT’nin son üç yılda ABD hükümetinden bu amaçla aldığı 1 milyon dolarlık yardımı mahkemeye vermiş durumda şu anda. Ayrıca bekaretini internette açtığı web sayfaları ile satışa çıkartan genç kızlar da var. Sayıları azınsanmayacak ölçüde hem de. Kayıp, evden kaçan ya da anne-baba ayrılığı dolayısıyla kalacak yer bulamayan çocuklara hizmet veren “National Runaway Hotline” kurumu her yıl evden ayrılan 2 milyon çocuğun olduğunu ve her gün en az 200 telefon aldıklarını söylüyorlar. Eşcinsellik konusunda yaşanan tartışmalar ise herkesin malumu.
Bir toplumu orta ve kısa vadede yiyip bitirecek, tarih sahnesinden silinmesine sebebiyet verecek mahiyete sahip bu ve benzeri problemler karşısında ikincilere nisbeten birincilerin yapmış olduğu faaliyetler her ne kadar takdire şayan ise de acaba istenilen ölçüde olumlu sonuç alınabilir mi? Benim şahsi kanaatim alınamayacağı istikametinde. Çünkü Hocaefendi’nin tabiriyle ‘ortada bir ilk belirleyici’ yani ‘kutsala iman’ yok. Allah yok, her bir amelin hesabının verileceği ahiret gününe iman yok, mükafat ve ceza, cennet ve cehennem yok. Ortada İlahi asla dayanan ve bütün yanları itibarıyla insanı çevreleyen kutsal inancı olmayınca, bu tür uygulamaların yaptırım güçleri sınırlı olacaktır.
İman olmazsa...
Halbuki ayakları sağlam bir şekilde yere basan, zihin ve kalb dünyasında tatminkar eden bir iman/ilk kabul, insanın ferdi hayatında da, toplumsal hayatta da belirleyici bir rol oynar. İnanılan imanın müntesiplerinden uygulamak üzere istediği değerler insanın zihni, fikri ve ameli aktivitelerini belirler. Hocaefendi’nin çok sık dile getirdiği bu hakikat yine onun yaklaşımları ile kalbde, zihinde ve pratik hayatta sürekli işlenen bu değerler zamanla insanın ikinci fıtrat kazanmasına vesile olur. Böylesi insanların çokluğu bu yaklaşımın çevreye tesirini netice verir. Ve öyle bir zaman olur ki toplum hayatını çevreleyen maddi-manevi her şey buna göre dizayn edilir. Bir başka tabirle arka plan şartları bu anlayışa, bu kabule uyum sağlar. Bugün İslam dünyasında veya Batı ülkelerinde yaşayan Müslümanlarda bahsini ettiğimiz arka plan şartlarının inanılan değerlerle örtüşmemesine rağmen, gerek yukarıda örneğini sunduğumuz alkol, uyuşturucu ve evlilik öncesi cinsel ilişkilerde, gerekse insanlığın geleceğini tehdit eden başka problemlerde Müslümanların geri planda kalması ancak ferdi açıdan bu imanın yakalanmış olması ile izah edilebilir. Ferdi ve ülkeler bazında yapılan mukayeseler, istatistik sonuçları bunu doğrulamaktadır.
Öte yandan dünya görüşleri, hayat standartları ve ekonomik verileri itibarıyla insanın hayvani/cismani özelliklerine hitap eden kültür dünyası içinde yaşayan genç, söz verdiği şeylere muhalif hareket edebileceği zeminle yüz yüze geldiğinde -ki doğum günü partilerinden mezuniyet törenlerine, yaz kamplarından okul gezilerine, hafta sonu eğlencelerinden sinemalara, seyrettiği TV kanallarındaki programlardan önünde model olarak gördüğü başta anne babası olmak üzere ağabey, abla ve yakın çevresinin hayatlarına kadar her şey onu bohemliğe çağırmakta, cismani zevklerine hitap etmektedir- rahatlıkla parmağına taktığı yüzüğe ve verdiği söze rağmen aksini yapacaktır. Nitekim yapmaktadırlar.
Hadiseye bu açıdan baktığımızda, kendi dinî değerlerinden ciddi şüphe içinde bulunan, her fırsatta bunları sorgulayan tavrın hakim olduğu ve sosyal, siyasal, kültürel, hatta dinî şartların insanı dünyeviliğe çağırdığı bir dünyada, bu yüzük uygulamasının arzu edilen neticeyi doğuracağına inanamıyorum.
28.07.2005