Birşey kullanılmıyorsa varlığından söz etmek sanal olmaz mı. yok olan bir şewyin temiz veya kirliliği de olmaz. O halde kullanılmayan vicdan için 'temiz' demek olmaz, 'yok' demek gerekir
Ben kaydetmişim diye benim fikirlerim, görüşlerim doğrudur diye bir kayıt yok. Bu sözcüğü belki en az kullananlardanım. Yalnız nacizane düşüncelerimi açıklayıp düşünceleri açmak boyut kazandırmaktır amacım. Aslında hepimizin yaptığı budur. Düşüncelerimizi belirtmekle doğruyu güzeli, farklılığı yakalamış olacağız. en azından o çabada olacağız. Demem o ki, erozyonun anlamı çok küçük yaşlarca bilinen tartışılan önlem düşünülen oldu. Vicdan kendimiz için değil, başkalarıyla bizim aramızda olanlar için içsel bir mekanizmadır. Başkalarına uyguladıklarımızla vicdan işlerlik bulur. toplumsallı, toplumsal sosyal yaşamdaki negatiflerimizle devreye girmesi gerekir vicdan Ve çok hassas olması gerek Eğer bu hassasiyet kaybolmuşsa başlamıstır kişide vicdan erozyonu diye düşünüyorum.
erozyone olacak bir vicdandan insan sakınmalıdır.sürekli içimizde bastırdığımız o ses işte vicdandır belkide ruhumuzu adlandırmamızdır değilse de ruhumuzdan azade çok müstesna bir şey de değil bana göre.ancak şu bilinmelidir; vicdan erozyonunu, kendimize telkin ettikçe içimizdeki sızıları bastıracak, vicdan azabımızı azaltacak değiliz bu sadece ve sadece nasuh-i tövbe ve istiğfar ile mümkün.sanal hayatı gerçekmiş gibi addettmek ve bundan sebep bir azaba düşmemiz gerekmez elbet zira sanal hayatın azabı da sanal oluyor.amma velakin sanalı, gerçek hayatımıza nakşediyorsak, sadece yaşamakla kalmıyor insanların hayatlarına girip acılar da veriyorsak...o zaman o vicdandan da o azaptan da kaçılmaz... bir hatırlama:'muazzep'im nidasıyla ortada dolaşmak ancak ve ancak'kezzap'tır.
gönül rahatlığı ve vicdan huzuru….bunlarsız saadet namümkün…saadet ki, ruhun her türlü dünyevi engelden kurtularak dağ başlarındaki başı boş ve zinde ağaçlar gibi semaya doğru dal budak sarması demektir; saadet ki insandaki mütemadiyen üreten dehanın rakipsiz, art niyetsiz, kinsiz, aşk ve muhabbetle dolu, gizli, tek başına ve ezelî bir sükûn ve durgunluk içinde durmaksızın yaratması demektir….kibir, haset, düşmanlık ve hırs gibi menfi duygular hayatı karmaşık ve çapraşık bir şekle sokmaktan ve/de bu hayatı ağır kâbuslara benzetmekten başka hiç bir şeye yaramaz…tehlikeli hırslar hasedin anasıdır; huzurun ve rahatın düşmanıdır…her ruh bir kanundur…demem o ki; kendi kudretimiz nispetinde o kanunu tatbike çalışalım…
Efendim, pek değerli mefhumlar vardır biz insanoğlunun benimsediği, sahip çıktığı...kişiselleştirilen menfî hâdiseler uğruna kirletmeyelim derim bu mefhumları şu sınır tanımaz gayr-ı ahlâkî söz ve davranışlarla…kişisel çekişmelerde şovlarınızı sergilerken moral bozmak, ümitsizliğe yol açarak caydırmak maksadındaki hâl ve çabanız, sınır tanımaz oluşunuzla alâkâlı olup ve ayrıca bu şovun içinde kolaylıkla medyatize ettiğiniz değerler, şahsi hakaretler, sözler size bir şey kazandırmaz efendim, bilâkis sizin miktarınızı koyar ortaya…
hâl böyleyken, nihâî çözüm için el-reçete:
-Evvelâ: ‘niyet’ -Elzemdir: ilk şart, hatalarından sıyrılmak ve doğruyu bulmak için; ‘ruh inkılâbı’ -Hasb-el lüzûm: kişinin, yaşanan hezeyânların farkına varması ve düştüğü yanılgıların idrâkı için; ‘vicdan muhasebesi’
ez-cümle: İnsanda murâkabe özelliğinden daha önemli, daha yüksek ve daha derin ne olabilir efendim…husûmetin, sahte zebani olmanın ve akâbinde sunî cehennemler yaratmanın lüzûmu nedir? ...huzurlu ve barışık yaşam adına her şey sükût her şey rükûd; doğruluğun ve güzelliğin kaynağı bunlar değildir de nedir? ...
Yazıldığı günden bu güne dek yorum almadığına göre böyle bir şey yok demek. Değerlendirme (0) sıfır ise iki terim de ayrı ayrı (0) dır.Aynı şeye eşitolan iki şey birbirine eşittir gerçeğiyle bakılınca, Yani; Vicdan=0 Erozyon=0 *************Vicdan+Erozyon= 0 olduğundan Vicdan erozyonu (0) olur. Hımmm....İlginç ve bilimsel!
Birşey kullanılmıyorsa varlığından söz etmek sanal olmaz mı. yok olan bir şewyin temiz veya kirliliği de olmaz. O halde kullanılmayan vicdan için 'temiz' demek olmaz, 'yok' demek gerekir
Ben kaydetmişim diye benim fikirlerim, görüşlerim doğrudur diye bir kayıt yok. Bu sözcüğü belki en az kullananlardanım. Yalnız nacizane düşüncelerimi açıklayıp düşünceleri açmak boyut kazandırmaktır amacım. Aslında hepimizin yaptığı budur. Düşüncelerimizi belirtmekle doğruyu güzeli, farklılığı yakalamış olacağız. en azından o çabada olacağız. Demem o ki, erozyonun anlamı çok küçük yaşlarca bilinen tartışılan önlem düşünülen oldu. Vicdan kendimiz için değil, başkalarıyla bizim aramızda olanlar için içsel bir mekanizmadır. Başkalarına uyguladıklarımızla vicdan işlerlik bulur. toplumsallı, toplumsal sosyal yaşamdaki negatiflerimizle devreye girmesi gerekir vicdan Ve çok hassas olması gerek Eğer bu hassasiyet kaybolmuşsa başlamıstır kişide vicdan erozyonu diye düşünüyorum.
erozyon dış etkiler oluşumudur, vicdan kişinin içinde olandır.
erozyone olacak bir vicdandan insan sakınmalıdır.sürekli içimizde bastırdığımız o ses işte vicdandır belkide ruhumuzu adlandırmamızdır değilse de ruhumuzdan azade çok müstesna bir şey de değil bana göre.ancak şu bilinmelidir; vicdan erozyonunu, kendimize telkin ettikçe içimizdeki sızıları bastıracak, vicdan azabımızı azaltacak değiliz bu sadece ve sadece nasuh-i tövbe ve istiğfar ile mümkün.sanal hayatı gerçekmiş gibi addettmek ve bundan sebep bir azaba düşmemiz gerekmez elbet zira sanal hayatın azabı da sanal oluyor.amma velakin sanalı, gerçek hayatımıza nakşediyorsak, sadece yaşamakla kalmıyor insanların hayatlarına girip acılar da veriyorsak...o zaman o vicdandan da o azaptan da kaçılmaz...
bir hatırlama:'muazzep'im nidasıyla ortada dolaşmak ancak ve ancak'kezzap'tır.
gönül rahatlığı ve vicdan huzuru….bunlarsız saadet namümkün…saadet ki, ruhun her türlü dünyevi engelden kurtularak dağ başlarındaki başı boş ve zinde ağaçlar gibi semaya doğru dal budak sarması demektir; saadet ki insandaki mütemadiyen üreten dehanın rakipsiz, art niyetsiz, kinsiz, aşk ve muhabbetle dolu, gizli, tek başına ve ezelî bir sükûn ve durgunluk içinde durmaksızın yaratması demektir….kibir, haset, düşmanlık ve hırs gibi menfi duygular hayatı karmaşık ve çapraşık bir şekle sokmaktan ve/de bu hayatı ağır kâbuslara benzetmekten başka hiç bir şeye yaramaz…tehlikeli hırslar hasedin anasıdır; huzurun ve rahatın düşmanıdır…her ruh bir kanundur…demem o ki; kendi kudretimiz nispetinde o kanunu tatbike çalışalım…
vesselâm
Padişahı âlem olmak bir kuru kavga imiş
Bir veliye bende olmak cümleden âlâ imiş.
(Yavuz Sultan Selim)
Efendim, pek değerli mefhumlar vardır biz insanoğlunun benimsediği, sahip çıktığı...kişiselleştirilen menfî hâdiseler uğruna kirletmeyelim derim bu mefhumları şu sınır tanımaz gayr-ı ahlâkî söz ve davranışlarla…kişisel çekişmelerde şovlarınızı sergilerken moral bozmak, ümitsizliğe yol açarak caydırmak maksadındaki hâl ve çabanız, sınır tanımaz oluşunuzla alâkâlı olup ve ayrıca bu şovun içinde kolaylıkla medyatize ettiğiniz değerler, şahsi hakaretler, sözler size bir şey kazandırmaz efendim, bilâkis sizin miktarınızı koyar ortaya…
hâl böyleyken, nihâî çözüm için el-reçete:
-Evvelâ: ‘niyet’
-Elzemdir: ilk şart, hatalarından sıyrılmak ve doğruyu bulmak için; ‘ruh inkılâbı’
-Hasb-el lüzûm: kişinin, yaşanan hezeyânların farkına varması ve düştüğü yanılgıların idrâkı için; ‘vicdan muhasebesi’
ez-cümle: İnsanda murâkabe özelliğinden daha önemli, daha yüksek ve daha derin ne olabilir efendim…husûmetin, sahte zebani olmanın ve akâbinde sunî cehennemler yaratmanın lüzûmu nedir? ...huzurlu ve barışık yaşam adına her şey sükût her şey rükûd; doğruluğun ve güzelliğin kaynağı bunlar değildir de nedir? ...
Yazıldığı günden bu güne dek yorum almadığına göre böyle bir şey yok demek. Değerlendirme (0) sıfır ise iki terim de ayrı ayrı (0) dır.Aynı şeye eşitolan iki şey birbirine eşittir gerçeğiyle bakılınca,
Yani;
Vicdan=0
Erozyon=0
*************Vicdan+Erozyon= 0 olduğundan Vicdan erozyonu (0) olur. Hımmm....İlginç ve bilimsel!