'Yaşadıklarımdan öğrendiğim birşey var: Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe, bütün evrene Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır karışırcasına Ve hayat; sunulmuş bir armağandır insana.'
Paulo Coelho'yu tanımamı sağlayan; her kelimesine başka duygular gizlenmiş, insanı tüm yalınlığıyla ortaya koyan; yargısızlığın ve soyutlaşmanın verdiği hissizlik kavramını bize tüm gerçekliğiyle telkin eden, bitirdiğinizde ''Ben de ölmek istiyorum'' diye bir cümle sarfedebileceğiniz; ancak unutulmaması gereken birşey vardır ki; ölüm korkusunun yaşama zevkini geri getirdiğini yad etmemizi sağlayan; elden düşürülmeyen kusursuz eser.
Bu dünya da mutlaka senin istediğinin aynısını isteyen biri vardır. Başkaları için değil kendin için yaşamalısın, becermelisin umutsuzluğa kapılmadan. Yaşama sarılmak için ölümün kapına dikilmesini bekleme... herkes veronica kadar şanslı olmayabilir...
diyor bir anlamda Paulo Chelco üçlemesinin son ayağında.
ölmek istemekle ölümle karşılaşmak arasındaki farkı bilmek lazım.. bu kitabı okuduğumda farkında değildim.. oysa yaşama isteği yaşama karşı bir saygıdır.. yapacak daha iyi birşeyi kalmayanlar için ölmek ilginç bir fikir olabilir..
Bana öyle bir ilaç verinki uykum gelmesin ve yaşamımın geri kalanının her anını yaşayabileyim. Çok yorgunum ama uyumak istemiyorum. Yapacağım çok şey var, hayatın sonsuza dek süreceğini sandığım günlerde hep ertelediğim şeyler bunlar, sonra, hayatın yaşanmaya değmeyeceğine başlayınca da unuttuğum
'Yaşadıklarımdan öğrendiğim birşey var:
Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe, bütün evrene
Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır karışırcasına
Ve hayat; sunulmuş bir armağandır insana.'
ben demiyorum, veronica diyor! ..
Slovenya'da geçen bir hikayeyi anlatan kitap
sadece ölmek istemekle kalıyo.ölmekten de korkuyo yaşamakdan korktuğu gibi.boş bi kitaptı.
...
yaşadığımız hergün esasında bir mucize...
güzel kitaptı...
Okuduktan sonra etkisinden kurtulamadığım kitaplar arasında...
yazar Paulo Coelho'nun okuduğum ilk romanı.
bkz:Simyacı,Şeytan ve Genç Kadın,On Bir Dakika
kim tutuyosa bıraksın veronikayı...
kabul edenler..
etmeyenler..
Paulo Coelho'yu tanımamı sağlayan; her kelimesine başka duygular gizlenmiş, insanı tüm yalınlığıyla ortaya koyan; yargısızlığın ve soyutlaşmanın verdiği hissizlik kavramını bize tüm gerçekliğiyle telkin eden, bitirdiğinizde ''Ben de ölmek istiyorum'' diye bir cümle sarfedebileceğiniz; ancak unutulmaması gereken birşey vardır ki; ölüm korkusunun yaşama zevkini geri getirdiğini yad etmemizi sağlayan; elden düşürülmeyen kusursuz eser.
Bu dünya da mutlaka senin istediğinin aynısını isteyen biri vardır. Başkaları için değil kendin için yaşamalısın, becermelisin umutsuzluğa kapılmadan. Yaşama sarılmak için ölümün kapına dikilmesini bekleme... herkes veronica kadar şanslı olmayabilir...
diyor bir anlamda Paulo Chelco üçlemesinin son ayağında.
E bırakın ölsün o zaman...
ölmek istemekle ölümle karşılaşmak arasındaki farkı bilmek lazım.. bu kitabı okuduğumda farkında değildim.. oysa yaşama isteği yaşama karşı bir saygıdır.. yapacak daha iyi birşeyi kalmayanlar için ölmek ilginç bir fikir olabilir..
Bir süre sonra,
bir eli tutmakla, bir ruhu zincirlemek arasındaki
ince farkı öğrenirsin,
sadece sonu güzel..
Allah taksiratını affetsin... ;)
Bana öyle bir ilaç verinki uykum gelmesin ve yaşamımın geri kalanının her anını yaşayabileyim. Çok yorgunum ama uyumak istemiyorum. Yapacağım çok şey var, hayatın sonsuza dek süreceğini sandığım günlerde hep ertelediğim şeyler
bunlar, sonra, hayatın yaşanmaya değmeyeceğine başlayınca da unuttuğum
hiç soran olmadimi acep niçun ölmak isteyisun kız diye...halbusam ki vardur mutlak bi derdi,derdunun çaresida..garibum düşümedimi acep çimsaya danişmayı belkim kutulurdi yaw..
insanlık öldü kardeş kurtarın kızı
bknz.paulo coelho..