Kültür Sanat Edebiyat Şiir

vehmin saltanatı sizce ne demek, vehmin saltanatı size neyi çağrıştırıyor?

vehmin saltanatı terimi Kenan Kazancı tarafından tarihinde eklendi

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    'Scrabble' (1938)

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    ...

    Sessizliğin bir güç olduğu söylenir; bambaşka bir anlamda, sevilen kişinin emrinde, korkunç bir güçtür... Bekleyenin sıkıntısını artırır... Bir kişiye yaklaşmaya insanı en fazla davet eden şey, kendisini ondan ayıran şeydir; sessizlikse, aşılması en imkânsız engeldir! Sessizliğin bir işkence olduğu ve hapiste bu işkenceye mahkûm edilenleri delirtebildiği de söylenir... Oysa sevilen kişinin sessizliğine maruz kalmak, suskunluktan da ağır, en ağır işkencedir! Robert şöyle düşünüyordu: 'Ne yapıyor ki hiç sesi soluğu çıkmıyor? Herhalde başkalarıyla aldatıyor beni.' Şunları da düşünüyordu: 'Ben ne yaptım ki böyle sesi soluğu çıkmıyor? Belki de benden nefret ediyor, hem de temelli.' Sonra kendini suçlıyordu... Ve böylece sessizlik onu gerçekten de, kıskançlık ve pişmanlıktan delirtiyordu... Zaten hapishanedekinden daha zalim olan bu sessizliğin kendisi bir hapistir... Aradaki boş, ama terk edilenin gözlerinden çıkan ışınların geçemediği hava dilimi, şüphesiz manevi, ama aşılması imkânsız bir duvardır... Sessizlik en feci ışıklandırmadır; bize uzaktaki sevgiliyi bir değil, bin gösterir, her biri de bir başka ihanette bulunmaktadır... Bazen ani bir gevşeklik içinde Robert sessizliğin birazdan sona ereceğini, beklediği mektubun geleceğini zannederdi... Mektubu görürdü, gelmekte olduğunu görürdü; her sese kulak kabartırdı, susuzluğunu gidermiş olurdu; 'Mektup! Mektup! ' diye mırıldanırdı... Bu şekilde hayalî bir sevgi vahası görür gibi olduktan sonra; kendini yine sonsuz sessizliğin gerçek çölünde yerinde sayar halde bulurdu...

    ...

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    'The Number 23' (2007)

    Joel Schumacher

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    'Suddenly, Last Summer' (1959)

    Joseph L. Mankiewicz

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    Esther Williamson Ballou (17 July 1915 – 12 March 1973) 'Elmira, New York'

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    Theo De Gelaen (Halle, Belgium on 9 September 1956)

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    Dorothy Gibson (May 17, 1889, Hoboken, New Jersey - February 17, 1946, Hôtel Ritz Paris)

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    Terry James Lovejoy (1966) 'Thornlands, Queensland, Australia'

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    Haute-volée-Polka (High Society Polka) op.155

    The elegant Haute-volée-Polka dates from the latter half of 1854 when the population of Vienna - not the least those honoured in the title of the work - were more preoccupied with events in the Crimea and, nearer home, with a raging cholera epidemic in the capital, than with the latest dance composition from the fertile mind of Johann Strauss... First performed at an Imperial Festival in the Volksgarten on 17 August 1854, Haute-volée was one of a number of Johann's new dance pieces dating from this period which passed comparatively unnoticed at the time...

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    2 - DİDAKTİK OYUNLAR VE İLK SÜRGÜN YILLARI (1930)


    1930'larda Brecht şaşırtıcı bir girişimde bulunur... Faşizan eğilimlerin güçlendiği, insanlarin hayatına doğrudan etkide bulunduğu bir dönemde sanatsal olma kaygısından çok politik olma kaygısının savunulması gerektigini iddia eder... 'Estetik arayışları, politik bir tiyatronun önünü tıkamaktadır', öyleyse, 'estetik, tiyatrodan kapı dışarı edilecektir'. Liselerde, fabrikalarda, sendikalarda insanların oynayıp sergileyebilecekleri didaktik oyunlar yazar... Bunlar iyilik, vatanseverlik, dindarlık temaları içeren kısa oyunlardır... (Baden Baden, Evet Diyen Adam, Önlemler, Kuralla Kuraldışı gibi) Birey kavramı yerine, toplumsal bir mücadelenin ürünü olan yığın-insan kavramını eksen alır... Oyuncular sürekli rol değiştirerek oynar; oyuncular olayın tanığı, seyirciler ise yargıya varacak insanlardır... Brecht sonradan, bu oyunları politika ile tiyatronun arasındaki ilişkinin nasıl olabileceğine ilişkin birtakım egzersizler olarak değerlendirir...

    Brecht'in didaktisizmi ilk kez estetik bir form içinde kurgulamaya çalıştığı oyun, MEZBAHALARIN JOHANNASI'dır. (1932) O döneme kadar yazdığı en uzun oyundur... Dramatik bir nitelik taşır... 1929 Chicago'sunda, yoksul kesimlerle yönetici kesimin mücadelesi konu edilir... Oyunda, Johanna adlı, iyiliksever, dindar bir kadın tasvir edilir... Yoksul kesimlerden yanadır, ne var ki, hiçbir zaman onları yoksullaştıran insanların karşısında yer almaz... Çünkü, dindarlığın, tanrı sevgisinin ve ahiret inancının insanları dürüstlüğe teşvik edebileceğine inanır... Yoksulların şiddet içeren eylemlerine karşı, hristiyanlık inancını, yumuşaklığı ve insan sevgisini önerir... Son nefesini verirken, bu tavrıyla aslında yöneticilerin yoksullar üzerindeki hakimiyetini sürdürmesine katkıda bulunduğunu farkeder... Vicdan azabı içinde ölürken şiddeti savunur... Dini bir iyiliğe, dürüstlüğe ve inanışa karşı takınılan bu siyasal tavır, Brecht'in diğer oyunlarında da sıkça yeralır, ama hiçbir oyunda bu oyundaki gibi başlıbaşına konu edilmez... 1932'de Brecht benzer bir oyun girişiminde daha bulunur; ANA. Bir Gorki uyarlamasıdır... Bir devrimci annesinin sınıf bilinci kazanmasını konu edinir... Annenin içindeki 'Johanna' oyun boyunca dönüşür ve bir devrimci haline gelir... Oyunun gösterimi yasaklanr... Çünkü, Naziler iktidara gelir...

    Nazi İktidarı ile birlikte Brecht'in ilk sürgün yılları başlar... Amerika'ya gidene kadar iki önemli deneme de daha bulunur... Birincisi; anti-faşist oyunlar, ikincisi; Aristotelian bir oyun: CARRAR ANANIN TÜFEKLERİ (1937) .

    Ancak 1936'da Danimarka'da sahnelenebilen YUVARLAK KAFALAR, SİVRİ KAFALAR Brecht'in ilk anti-faşist oyunudur... Oyun, Shakespeare'in Kısasa Kısas oyunundan uyarlanma, faşizmin uygulamalarının hicvedildiği bir güldürüdür... Hitler benzeri ırkçı bir dük insanları yuvarlak ve sivri kafalar olarak ikiye ayırır... Bu oyun ile birlikte, popüler bir anlatım tekniği olarak mizaha başvurulması tekrar gündeme gelir... 1938'de yazılan 3. REICH'İN KORKU VE SEFALETİ ise propagandist bir yön içerir; mizahın yerini politik saldırı alır... 1941'de tamamlayacağı, ama faşizm karşıtı oyunları arasında değerlendirilebilecek olan ARTURO UI'NİN ENGELLENEBİLİR YÜKSELİŞİ ise bu oyunların en niteliklisidir... Dramatik bir kurgu oluşturulur ve faşizan eğilimin yükselişi kaçınılmaz bir durum olarak değil, tarihsel olarak engellenebilir bir gelişim olarak gösterilir...

    1973'te yazılan CARRAR ANA'NIN TÜFEKLERİ, Aristotelian bir yapı içerir... Brecht, bu oyunda Aristotelian Tiyatro'nun olanakları üzerinde politik bir denemede bulunur... Aristotelian bir oyunun gerekli toplumsal koşullar içerisinde provoke edici bir niteliğe bürünebileceğini düşünür... Carrar Ana'nın Tüfekleri üzerindeki çalışmalarından sonra Brecht'in büyük oyunlarına girişecek olması, bu oyunun ilginç bir deney olduğunu gösterir...

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    'Ahz-ı Sar yahut Avrupa'nın Eski Medeniyeti' (1875)

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    'Alınyazısı' (1956)

    Mehdi Özgürel

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    'Land of the Pharaohs - Firavunlar Diyarı' (1955)

    Howard Hawks

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    Artur Barciś (1956) 'Poland'

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    Bobbi Kristina Brown (4.3.1993)

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    Joanne Stefani Germanotta (12.3.1955 - 1974)

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    Timur Recebov (12.3.1987) 'Bakü'

  • Melike Taş
    Melike Taş

    İdris Şah - 'Oriental Magic' (1956)

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    Leon Edward Panetta (1938) 'Monterey'

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    'Ava Archer Reeves'

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    Waheed Murad - 'Lady Killer'

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    'Bigger Than Life' (1956)

    Nicholas Ray

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    Sasha Cohen - 'Carmen' (2001)

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    Jules Verne - 'L'Île mystérieuse' (1875)

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    'Bedazzled' (1967)

    Stanley Donen

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    ...

    Émile Zola - 'L'Œuvre' (1886)

    Carl Theodor Dreyer (1889 - 1968) 'Michael'

    ...

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    Constant Lambert - 'Horoscope' (1938)

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    Franz Brentano (1838 - 1917) 'The Origin of our Knowledge of Right and Wrong' (1889)

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    Melike Demirağ - 'Ninni'

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    Eliphas Lévi (1810 - 1875)