Vâli Fahri Yücel… Edirne’de, Şehr’in eski bir semtinde “Koyun Baba” denilen bir türbe vardır. Toplumun belli kesiminden bir takım çâresiz kadın ve kızcağızların ziyâret ederek, tabiatıyla olmayacak dualar ettikleri bu türbe, gâlibâ bir Alevî pîrinin mezarıdır. Mezar, son derecede harap bir hâldeyken, Edirne Borsasınca onarılıp, yüzü-gözü temiz bir duruma getirilerek, Şehr’e küçük çapta bir hizmet verilmiştir. Çevreyi ve görünümü kirleten bir unsurun, böylece giderilip ortadan kaldırılması elbette ki isâbetli bir karar ve icraat olmuştur. Ancak… Neden ve nereden gerektiyse, onarım sonrası Cumhûriyet’in devrimleri hiçe sayılıp, türbe için bir de açılış töreni düzenlenmiştir ki, işte bu hiç olmayacak şeydir! Ne var ki, Edirne’de olmuştur. Daha olmaması gereken ise, Borsa’nın düzenlediği törene Edirne yeni Vâlisi Fahri Yücel’in katılıp, böyle bir açılışa önder olmasıdır. Edirne’ye nereden geldiğini değil ama, Zonguldaklı olduğunu bildiğim söz konusu kimlik, bundan sonra bir süre Edirne Vâliliği yapmıştır. Tâ ki, amansız bir hastalık onu alıp ebediyete götürene kadar. Türbe konusu, kendisi için tâlihsiz bir rastlantı mıydı, yoksa bilinçli bir davranış mı? .. Bunu hâlâ daha anlamış değilimdir. Öte yandan, Edirne Vâliliği bünyesinde bir fon vardır. Maddî desteğini, mevzuâta tamâmen uygun olarak Kapıkule gümrüğü işlemlerinden alınan bir harçtan sağlayan bir fon… Vâli Fahri Yücel bu fonu görevde bulunduğu son güne kadar kullanarak, Edirne eski ev ve başka binâlarını onartıp restore ettirmiştir. Bunların, bundan sonra onlarca yıl daha ayakta kalabilmelerini sağlamıştır. Benim hâtıram ve belleğimdeki Vâli Fahri Yücel, işte bu türbenin açılışı ve onarılan bir takım eski eserlerle şekillenmiştir. Soruşturması ölümünden sonra da devam eden ve fakat olumsuz bir sonuç çıkmayan Edirne Vâliliği dönemi icraatı için, bende kalanlar bunlardır.
Vâli Fahri Yücel…
Edirne’de, Şehr’in eski bir semtinde “Koyun Baba” denilen bir türbe vardır. Toplumun belli kesiminden bir takım çâresiz kadın ve kızcağızların ziyâret ederek, tabiatıyla olmayacak dualar ettikleri bu türbe, gâlibâ bir Alevî pîrinin mezarıdır. Mezar, son derecede harap bir hâldeyken, Edirne Borsasınca onarılıp, yüzü-gözü temiz bir duruma getirilerek, Şehr’e küçük çapta bir hizmet verilmiştir. Çevreyi ve görünümü kirleten bir unsurun, böylece giderilip ortadan kaldırılması elbette ki isâbetli bir karar ve icraat olmuştur. Ancak… Neden ve nereden gerektiyse, onarım sonrası Cumhûriyet’in devrimleri hiçe sayılıp, türbe için bir de açılış töreni düzenlenmiştir ki, işte bu hiç olmayacak şeydir! Ne var ki, Edirne’de olmuştur.
Daha olmaması gereken ise, Borsa’nın düzenlediği törene Edirne yeni Vâlisi Fahri Yücel’in katılıp, böyle bir açılışa önder olmasıdır. Edirne’ye nereden geldiğini değil ama, Zonguldaklı olduğunu bildiğim söz konusu kimlik, bundan sonra bir süre Edirne Vâliliği yapmıştır. Tâ ki, amansız bir hastalık onu alıp ebediyete götürene kadar.
Türbe konusu, kendisi için tâlihsiz bir rastlantı mıydı, yoksa bilinçli bir davranış mı? .. Bunu hâlâ daha anlamış değilimdir.
Öte yandan, Edirne Vâliliği bünyesinde bir fon vardır. Maddî desteğini, mevzuâta tamâmen uygun olarak Kapıkule gümrüğü işlemlerinden alınan bir harçtan sağlayan bir fon… Vâli Fahri Yücel bu fonu görevde bulunduğu son güne kadar kullanarak, Edirne eski ev ve başka binâlarını onartıp restore ettirmiştir. Bunların, bundan sonra onlarca yıl daha ayakta kalabilmelerini sağlamıştır.
Benim hâtıram ve belleğimdeki Vâli Fahri Yücel, işte bu türbenin açılışı ve onarılan bir takım eski eserlerle şekillenmiştir.
Soruşturması ölümünden sonra da devam eden ve fakat olumsuz bir sonuç çıkmayan Edirne Vâliliği dönemi icraatı için, bende kalanlar bunlardır.