Hayatinizdan bir insan gidiyorsa, birseylerinizi kayip etmis gibi oluyorsaniz. Sözler bile bulamassaniz duygulari ifade etmeye.. O zaman üzüntü duyuyorsunuzdur.
Düğmeye basın ve geçmişin demir kapılarının kapandığını,dünlerin geride kaldığını duyun. Geleceğin yükünü dününkiyle birleştirip bugün taşımaya kalkarsanız yıkılırsınız. 'Tanrım bize yalnızca bugün yiyebileceğimiz kadar ekmek ver.' 'Artık hiçbirşey için üzülmeyeceğim.Geçmişte yaptıklarımdan pişmanlık duymayacağım.Gelecek konusunda endişelenmeyeceğim.Unutmayın! Bugün bir daha doğmayacak.'
gelen gideni aratır.. onun yaptıklarına üzüldün.. şimdi benim yerime kimler üzülsün.. adın koluma kanattı; yüreğime bıçak oldu, kandamlası oldu zehir tadına büründü.. bilmiyorsun ağrılarımı senin oyunun gibi bir oyun sanıyorsun. oysa kaldıramıyorum yük oldu ağır bir yük kaldıramıyorum. bak yazıyorum. yazardım, okurdum, koşardım, gülümserdim.. ne oldu? ..
Üzüntü kelimesinin içi boş bir kelime olmadığını en iyi bilenlerdenim. Annemi son yolculuğuna uğurlarken minicik ellerimle gözyaşlarımı sildiğim gün farkında olmadan bu kelimenin anlamını öğreniyordum çaresizce..
minik tirnaklari yuregi cizen, minik parmaklari akli oyalayan, minik dokunuslari zihni maviye boyayan bir kelebek turu. aslında karinda yasar, butun kelebekler gibi zaten olmek uzeredir, hayattaki tek isi o ic sizisini karniniza desip, kanatlarini bir camur deryasinda sondurmektir.
hayatta en korktuğum şeydir... en çok sevdiğim insandan gördüğüm için hep onu cağrıştırır... kimsenin üzülmesini istemediğim ve dayanamadığım haldir...
Üzülme ayaklarm dokunuyor geceye Üzülme her iklimde heyelandır kederim Sen ey bakışlarında kavrulduğum nazenin Dare çekilmek midir bu aşk intihar mıdır Yüreği zakkum kokan bir karanfil var mıdır N. Genç
Üzüntü demek, gece gündüz, uykuda olsun, uyanık olsun, bedenine saplanmış bir oku taşımak demek, çekilir şey değil bu.
(Franz Kafka, Milena'ya Mektuplar)
'Bu benim ilk üzüntüm, alıp başını giden.'
'Hayat! Beni istediğin kadar üz, şükrümden bir parça bile eksiltemeyeceksin.
Nasılsa üzüntüm gibi sende birgün biteceksin...'
Hz. Mevlana Celaleddin-i Rumi
Hatırlayamayışımın nedeni; felaket üzgündüm. Bir şeylere üzülüyorsam, tuvalete gitmem gerekse bile gitmem. Üzülmekten gidemem. Üzülmeyi bırakıp gidemem
Arkadaşım olmak istedikçe kaçıyorum.
Git benden...
Hayatinizdan bir insan gidiyorsa, birseylerinizi kayip etmis gibi oluyorsaniz.
Sözler bile bulamassaniz duygulari ifade etmeye..
O zaman üzüntü duyuyorsunuzdur.
Tanrının kadının yanında bonus olarak verdiği şey ;)
İnsanların hatalarından biri de, değiştirilemeyecek ve düzeltilemeyecek şeyler hakkında üzüntüye kapılmasıdır.
sevinmek istiyorsak üzülmemiz lazım
yok öyle sebebsiz sevinç...!
Düğmeye basın ve geçmişin demir kapılarının kapandığını,dünlerin geride kaldığını duyun.
Geleceğin yükünü dününkiyle birleştirip bugün taşımaya kalkarsanız yıkılırsınız.
'Tanrım bize yalnızca bugün yiyebileceğimiz kadar ekmek ver.'
'Artık hiçbirşey için üzülmeyeceğim.Geçmişte yaptıklarımdan pişmanlık duymayacağım.Gelecek konusunda endişelenmeyeceğim.Unutmayın! Bugün bir daha doğmayacak.'
gelen gideni aratır..
onun yaptıklarına üzüldün.. şimdi benim yerime kimler üzülsün..
adın koluma kanattı; yüreğime bıçak oldu, kandamlası oldu zehir tadına büründü..
bilmiyorsun ağrılarımı
senin oyunun gibi bir oyun sanıyorsun.
oysa kaldıramıyorum yük oldu ağır bir yük kaldıramıyorum.
bak yazıyorum.
yazardım, okurdum, koşardım, gülümserdim..
ne oldu? ..
ÜZÜNTÜ BENİM İÇİN GÜLEMEMEK GÜLMESİNİ BİLEMEMEK DEMEKTİR.HERSEYİ KAFAYA TAKMAK DÜŞÜNMEK BENİM ÜZÜNTÜMDÜR..
Üzüntü kelimesinin içi boş bir kelime olmadığını en iyi bilenlerdenim. Annemi son yolculuğuna uğurlarken minicik ellerimle gözyaşlarımı sildiğim gün farkında olmadan bu kelimenin anlamını öğreniyordum çaresizce..
minik tirnaklari yuregi cizen, minik parmaklari akli oyalayan, minik dokunuslari zihni maviye boyayan bir kelebek turu. aslında karinda yasar, butun kelebekler gibi zaten olmek uzeredir, hayattaki tek isi o ic sizisini karniniza desip, kanatlarini bir camur deryasinda sondurmektir.
üzüntü bence aşkın diger ismi
hayatta en korktuğum şeydir...
en çok sevdiğim insandan gördüğüm için hep onu cağrıştırır...
kimsenin üzülmesini istemediğim ve dayanamadığım haldir...
bazen nedenli gelir, bazen de nedensiz....şaşırırsınız....eee hayat bööle işte....üzüldüğünüz ve sevindiğiniz kadar varsınız....:((
Üzülme ayaklarm dokunuyor geceye
Üzülme her iklimde heyelandır kederim
Sen ey bakışlarında kavrulduğum nazenin
Dare çekilmek midir bu aşk intihar mıdır
Yüreği zakkum kokan bir karanfil var mıdır
N. Genç
üzülmek bir olayın kendi tarafımızdan beyenilmeyip ve ona müdahale edememizdir.
'kromozomlar nükleus içinde yer alan yapılardır.' cümlesini okumak...
Ben bişeye çok üzülünce babannem bana
'kızım yeter artık bu kadar çok üzülme, üzüntü üzüntü getirirmiş. sonra daha çok üzülürsün' der..., :)))