Çoğaldıkça yakan bir sevdaydın. 'Su' sandığım an ateş oldun. Bermuda’nın sırrı sende gizliydi. Geldim... gidemedim. Çok sevdim. Belki de Kaf Dağı’nın ardındaki Simurg sendin. Dokunsam bitecek gibiydin. Ulaşsam, 'olmayacaktın' sanki. Yokluğun varlığını şakağından vuracaktı. Gelmedim, hep var olasın diye. Gelmedim, hiç bitmeyesin diye...
Ah! yollara çıkmak lazım şimdi... Gride tükenmez krizler, nafile rutinler, virane ilişkiler bırakarak yelkenleri şişirmek lazım... Doldurup bavula ertelenmiş coşkuları, rüzgarları sırtlamak, martıların peşine düşüp asfalt bilmez topraklara koşmak lazım... Serseri bir şişede imzasız bir mektup olup meçhul kıyılara vurmak lazım... Kış bastırdıkça baharın izini sürmek lazım... Unutulmuş paslı bir hançer gibi çekilmek kınından ve yollara sürtündükçe yeniden bilenip ışımak lazım... Ah! gökten yıldız yağıyordur oralarda; dallar hazdan kırılıyordur. Şimdi uzaklarda olmak lazım...
efendim çağırıyorlar uzaktan beni uzaktan uzağa.gitsem mi gitmesem mi cebelleşiyorum kendimle eni sonu gitmemeye karar veriyorum zira o el bir değil iki tane kollardan anladımıdı:(
her daim,herkes için mıknatıs cihetindedir...........yaklaşıldıkça korku,kaygı sağanağı başlar,uzaklar hep uzak kalmalı,yada içine sazanlama dalmalı... :)
uzak mavi kız dalgasız bir su ah onun yalnızlığı benim yalnızlığım içimizde gemiler ansızın yol kesiyor ansızın beni de vururlar mı korkusu izlendiğini sanmak her gece adım adım şehrin karanlığında devriyeler geziyor telsizde cızırtılar / cinayet alarmı
Ah..! yollara çıkmak lazım şimdi... Geride tükenmez krizler, nafile rutinler, virane ilişkiler bırakarak yelkenleri şişirmek lazım... Doldurup bavula ertelenmiş coşkuları, rüzgârları sırtlamak, martıların peşine düşüp asfalt bilmez topraklara koşmak lazım... Serseri bir şişede imzasız bir mektup olup meçhul kıyılara vurmak lazım... Kış bastırdıkça baharın izini sürmek lazım... Unutulmuş paslı bir hançer gibi çekilmek kınından ve yollara sürtündükçe yeniden bilenip ışımak lazım... Ah..! gökten yıldız yağıyordur oralarda; dallar hazdan kırılıyordur. şimdi uzaklarda olmak lazım...
uzaklar ve yollar
huzur gibi geliyor ruhuma
Çoğaldıkça yakan bir sevdaydın.
'Su' sandığım an ateş oldun.
Bermuda’nın sırrı sende gizliydi.
Geldim... gidemedim.
Çok sevdim.
Belki de Kaf Dağı’nın ardındaki Simurg sendin.
Dokunsam bitecek gibiydin.
Ulaşsam, 'olmayacaktın' sanki.
Yokluğun varlığını şakağından vuracaktı.
Gelmedim, hep var olasın diye.
Gelmedim, hiç bitmeyesin diye...
tee Uzaklar/dan bi sayfadan ç/alıntı
uzaklar özlemi büyütür..
uzaklık olsada yürek yakın sayar uzaktakine..
Ah! yollara çıkmak lazım şimdi...
Gride tükenmez krizler, nafile rutinler, virane ilişkiler bırakarak yelkenleri şişirmek lazım...
Doldurup bavula ertelenmiş coşkuları, rüzgarları sırtlamak, martıların peşine düşüp asfalt bilmez topraklara koşmak lazım...
Serseri bir şişede imzasız bir mektup olup meçhul kıyılara vurmak lazım...
Kış bastırdıkça baharın izini sürmek lazım...
Unutulmuş paslı bir hançer gibi çekilmek kınından ve yollara sürtündükçe yeniden bilenip ışımak lazım...
Ah! gökten yıldız yağıyordur oralarda; dallar hazdan kırılıyordur.
Şimdi uzaklarda olmak lazım...
-Can Dündar-
efendim çağırıyorlar uzaktan beni uzaktan uzağa.gitsem mi gitmesem mi cebelleşiyorum kendimle eni sonu gitmemeye karar veriyorum zira o el bir değil iki tane kollardan anladımıdı:(
her daim,herkes için mıknatıs cihetindedir...........yaklaşıldıkça korku,kaygı sağanağı başlar,uzaklar hep uzak kalmalı,yada içine sazanlama dalmalı... :)
uzak mavi kız dalgasız bir su
ah onun yalnızlığı benim yalnızlığım
içimizde gemiler ansızın yol kesiyor
ansızın beni de vururlar mı korkusu
izlendiğini sanmak her gece adım adım
şehrin karanlığında devriyeler geziyor
telsizde cızırtılar / cinayet alarmı
___ A.İlhan
hic bilemedim
ben miydim uzaklarda olan,
yoksa sevdiklerim mi?
kime göre neresi uzak?
ha bi de lar-ı var tabi
uzaklarda....
alıp başımı gitmek istediğm yer
Ah..! yollara çıkmak lazım şimdi...
Geride tükenmez krizler, nafile rutinler, virane ilişkiler bırakarak yelkenleri şişirmek lazım...
Doldurup bavula ertelenmiş coşkuları, rüzgârları sırtlamak, martıların peşine düşüp asfalt bilmez topraklara koşmak lazım...
Serseri bir şişede imzasız bir mektup olup meçhul kıyılara vurmak lazım...
Kış bastırdıkça baharın izini sürmek lazım...
Unutulmuş paslı bir hançer gibi çekilmek kınından ve yollara sürtündükçe yeniden bilenip ışımak lazım...
Ah..! gökten yıldız yağıyordur oralarda;
dallar hazdan kırılıyordur.
şimdi uzaklarda olmak lazım...
CAN DÜNDAR
Bu ne hazin mesafedir ki iki ten arasında....
Bir hali dinleyenle..dinleten arasında....
'Il Grido' (1957)
Michelangelo Antonioni