Saçma sapan yargıların,inançların,tutumların,çok ustalıkla ve masum bir maskenin altına saklanarak körpe beyinlerimize nakşedilmesini sağlayan saçmalıklar topluluğu.
Külkedisi kendi hakkını arayamayan ve bunun için bir başkasına(peri,cüceler,prens) muhtaç olan aptal bir kızdır.Alt mesaj:Kızlar her zaman birine muhtaç olmalıdır.Onların kendi akılları yoktur.Aile içi sorunlardan muzdaripseniz çözüm zengin ve yakışıklı bir koca bulmaktır.
Uyuyan güzele bile çare bir erkek tarafından verilen busedir.Neden başka bir uyandırma yöntemi yoktur bu masalda.
Pamuk prenses zehirli elmayı yer.Modern tıp çare bulamaz nedense.Çözüm yine bir adet beyaz atlı prens ve bir adet busedir.Vay anasını sayın seyirciler.Bu erkek milletinin öpücüğü bir kız için ölüme bile çare olacak bir şifadır.
Erkek hep vareden,yaratan,seçen...Zavallı aptal kızlar ise yaratılan,varedilen,seçilen... Fareleri toplayan kavalcı bile bir erkektir.Çünkü kız kısmı evde oturur.Ocak başında uyuklar. Biz kadınlar niye bu hale geldik acaba? Neden bu kadar pasif kaldık?
Bu işte dış mihrakların bir oyunu var mıdır acaba? Çok mu şüpheciyim? Abartıyor olabilir miyim? Hatta haksızlık etmiş olabilme ihtimalim var mı? KEŞKE...
NOT:Bu düşünceler bir zamanlar masalları çok seven bir kız tarafından yazılmıştır.Ve o kız bir gün çocuk sahibi olursa çocuklarına asla masal anlatmayacaktır.Çünkü o masalların,hayatın acı gerçeklerinden daha acımasız olduğuna inanmaktadır.
Her dinlediğimde rüyaların şarkıcısı olduğunu düşünüyorum.Sesi bana rüyaları anımsatıyor.Hem çok gerçekçi,hem uçucu,kırılgan.Sislerin arasında çok görülmeden,çok hissedilmeden yaşanan gerçekler gibi.
Çok güzel şeydir Haziran'da doğmak.Hem güneşin sarışın kahkahalarını taşır yüreğiniz,hem mevsimin tam ortasında olmanın dengesizliğini ve isyanını...Korkusunu...Aydınlıkların karanlığa doğru koştuğunu içten içe hissetmenin dayanılmaz huzursuzluğunu.Her şeye rağmen özeldir Haziran'da doğmak...
Gönlü umman kadar,ateşi dünya kadar,aşkı ancak aşığından anlaşılan,bir yüce insan.'Bir ben vardır bende benden içeri'der.Alır götürür beni benden ötelere.
Saçma sapan yargıların,inançların,tutumların,çok ustalıkla ve masum bir maskenin altına saklanarak körpe beyinlerimize nakşedilmesini sağlayan saçmalıklar topluluğu.
Külkedisi kendi hakkını arayamayan ve bunun için bir başkasına(peri,cüceler,prens) muhtaç olan aptal bir kızdır.Alt mesaj:Kızlar her zaman birine muhtaç olmalıdır.Onların kendi akılları yoktur.Aile içi sorunlardan muzdaripseniz çözüm zengin ve yakışıklı bir koca bulmaktır.
Uyuyan güzele bile çare bir erkek tarafından verilen busedir.Neden başka bir uyandırma yöntemi yoktur bu masalda.
Pamuk prenses zehirli elmayı yer.Modern tıp çare bulamaz nedense.Çözüm yine bir adet beyaz atlı prens ve bir adet busedir.Vay anasını sayın seyirciler.Bu erkek milletinin öpücüğü bir kız için ölüme bile çare olacak bir şifadır.
Erkek hep vareden,yaratan,seçen...Zavallı aptal kızlar ise yaratılan,varedilen,seçilen...
Fareleri toplayan kavalcı bile bir erkektir.Çünkü kız kısmı evde oturur.Ocak başında uyuklar.
Biz kadınlar niye bu hale geldik acaba? Neden bu kadar pasif kaldık?
Bu işte dış mihrakların bir oyunu var mıdır acaba? Çok mu şüpheciyim? Abartıyor olabilir miyim? Hatta haksızlık etmiş olabilme ihtimalim var mı?
KEŞKE...
NOT:Bu düşünceler bir zamanlar masalları çok seven bir kız tarafından yazılmıştır.Ve o kız bir gün çocuk sahibi olursa çocuklarına asla masal anlatmayacaktır.Çünkü o masalların,hayatın acı gerçeklerinden daha acımasız olduğuna inanmaktadır.
Her dinlediğimde rüyaların şarkıcısı olduğunu düşünüyorum.Sesi bana rüyaları anımsatıyor.Hem çok gerçekçi,hem uçucu,kırılgan.Sislerin arasında çok görülmeden,çok hissedilmeden yaşanan gerçekler gibi.
O doğuyorsa her sabah ve patlatıyorsa şirin sarışın kahkahalarını yüzüme...Ben mutluyum demektir :)
Yaşadığım her beşer-i sevdayı AŞK sanmışım.
Ey ALLAH'ım! AŞK'ını yaşadım,
Meğer ben ne aptalmışım...
Tek isteğim o gece,o korkunç yalnızlıkta Allah yanımda olsun.Hep bunun için dua ediyorum.
En sevdiğim kelime.Niye olduğunu bilmiyorum.
Çok güzel şeydir Haziran'da doğmak.Hem güneşin sarışın kahkahalarını taşır yüreğiniz,hem mevsimin tam ortasında olmanın dengesizliğini ve isyanını...Korkusunu...Aydınlıkların karanlığa doğru koştuğunu içten içe hissetmenin dayanılmaz huzursuzluğunu.Her şeye rağmen özeldir Haziran'da doğmak...
Gönlü umman kadar,ateşi dünya kadar,aşkı ancak aşığından anlaşılan,bir yüce insan.'Bir ben vardır bende benden içeri'der.Alır götürür beni benden ötelere.
Kötülüklerimize isim olarak koyduğumuz bahane.
Kendin olmak....Ya da olmamak...İşte bütün mesele bu..!