Kültür Sanat Edebiyat Şiir

Fizikçiler mümkün değil diyorlar ama daha önce de nelere mümkün değil diyorlardı.Zamanı düz bir çizgi olarak düşündüğünüzde,zamanın kıvrılarak bir daire şeklini alıp ileriye geriye gidilebilmesini sağladığını ileri sürüyorlar.Bir de şu var; geçmiş düz bir çizgi...Gelecek dikey olarak onu kesiyor.Ve kesiştiği yer de bu an...Yani üçünün de aynı yerde olması mümkün...İşte o kilit noktasını ayarlayabilmek formül...Belki çok kolay ama biz bilmiyoruz.Bazen bir soru sorarlar ama bir tülü cevabı bulamayız.Oysa o kadar açıktır ki çözüm.Birisi söylediğinde; tabiiiii....demez miyiz? İşte bu da böyle bir şey...Yoksa nasıl açıklanabilirdi bazı şeyler? Oturduğu yerde yüzyıllarca önce yaşamış bir insanı o zamanki haliyle gören insanları duymamış mıyızdır? UFO DA YOK DEĞİL Mİ? Cirit atıyorlar.İstedikleri kadar yok desinler.Yapılamaz desinler,Ufo da var,Zaman Makinası da yapılacak.Fakat bu bir makina olmayacak kanımca,bir formül olacak...

Ruh hastası elbette...Onun gibi birisine başarılı,lider,büyük adam diyenlerin de olduğu gibi...Bir insan nasıl olur da başka canlıları,planlı programlı öldürür,onlara işkence yapılmasına göz yumar? Kim oluyor ki o? Onu sevmiyorum.Onu sevenleri hiç sevmiyorum.

Sen Kalbimin Zarif Efendisi...Gönlümün Turuncu Kedisi...Sevgisiyle beni büyüten güzel adam...Aynam,silahım,kitabım...Uçsuz bucaksız okyanusum...Derin sularda ganimetim...İçimde çoğalan nazlı sevdam...Sabırlı öğretmenim...Kordan alevim...Gözlerin tünelimdir,ilelebet içinde beklediğim...Gizemli,Bilgin harelerinde evreni çepeçevre kuşatan davetkar bir şarkıdir gizi... Sanki en kuytulardan gelen ve beni amansızca çağıran bu ses; çığlıklar atarak birbirini kucaklayan bir med-cezir mi?