sigaramın dumanına sarsam saklasam seni gitme gitme gittiğin yollardan dönülmez geri gitme gitme el olursun sevdiğim incitir beni
yokluğun ah yol yol olsa uzasa unutmam seni gitme gitme gittiğin yollardan dönülmez geri gitme gitme el olursun sevdiğim incitir beni
akşam vakti sardı yine hüzünler kalbim yangın yeri gel kurtar beni senden akşam vakti dolaştım sokaklarda yırtık bir afiş seni gördüm duvarda
sigaramın dumanına sarsam saklasam seni yokluğun ah yol yol olsa uzasa unutmam seni gitme gitme gittiğin yollardan dönülmez geri gitme gitme el olursun sevdiğim incitir beni
ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak ve bir zaman bakacaksın semâya ağlayarak... sular sarardı... Yüzün perde perde solmakta kızıl havâları seyret ki akşam olmakta... eğilmiş arza, kanar, muttasıl kanar güller durur alev gibi dallarda kanlı bülbüller sular mı yandı? Neden tunca benziyor mermer? bu bir lisân-ı hafidir ki rûha dolmakta kızıl havâları seyret ki akşam olmakta...
1980
sigaramın dumanına sarsam saklasam seni
gitme gitme gittiğin yollardan dönülmez geri
gitme gitme el olursun sevdiğim incitir beni
yokluğun ah yol yol olsa uzasa unutmam seni
gitme gitme gittiğin yollardan dönülmez geri
gitme gitme el olursun sevdiğim incitir beni
akşam vakti sardı yine hüzünler
kalbim yangın yeri gel kurtar beni senden
akşam vakti dolaştım sokaklarda
yırtık bir afiş seni gördüm duvarda
sigaramın dumanına sarsam saklasam seni
yokluğun ah yol yol olsa uzasa unutmam seni
gitme gitme gittiğin yollardan dönülmez geri
gitme gitme el olursun sevdiğim incitir beni
rüya
bir kuş uçar, gökyüzünde süzülür
bir çocuk bütün oyunlara yazılır
bir gül kokar, tüm çiçekler ezilir
'bir tel kopar, ahenk ebediyyen kesilir'
yüzünü görmem, yerini sormam
elini tutmam, seni hiç unutmam.
tenine değmem, sesini duymam
adını koymam, sana hiç doymam.
dinginlik
huzur
hüzün
coşku
uzun lafın kısası harikulade!
sevimli bir aşk hikayesi...
çok sevimli
merdiven
ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden
eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak
ve bir zaman bakacaksın semâya ağlayarak...
sular sarardı... Yüzün perde perde solmakta
kızıl havâları seyret ki akşam olmakta...
eğilmiş arza, kanar, muttasıl kanar güller
durur alev gibi dallarda kanlı bülbüller
sular mı yandı? Neden tunca benziyor mermer?
bu bir lisân-ı hafidir ki rûha dolmakta
kızıl havâları seyret ki akşam olmakta...
...
the pearl
call of wild
beyaz diş
gazap üzümleri...
adamım steinbeck...