Kültür Sanat Edebiyat Şiir

´m e R n n`
´m e R n n`

HEPİNİZ ÇOK ÖZLEDİĞİNİZ AHRETE BUYRUN, DÜNYAYA BİZ BAKARIZ

  • Hayat Bilgisi25.08.2017 - 12:53

    Sefil olan yaşamımız değil.
    Sefalete hayat veren ruhlarız.
    Biricik varoluş nedenimiz de bu.
    Yakındıklarımıza hayat vermek.

  • zamanda yolculuk25.08.2017 - 12:47

    Zaman akar ama yaşam akmaz.
    Hayat, her an ölmek ile yaşamak arasında karar vermeye çalışır.
    Zamansa kararlı; tek amacı hayatı ardında bırakmaktır.

  • polyanna25.08.2017 - 12:45

    "Aşka gelince herkes polyanna"
    Karacabey'de duvar yazısı

  • hayat23.08.2017 - 10:34

    "Bir başka kæder için hazırlanmış şu yenik askerlere benziyor hayat…”
    Aragon

  • hayat23.08.2017 - 08:37

    “Bir başka kEder için hazırlanmış şu yenik askerlere benziyor hayat…”
    ARAGON

  • Çelişki21.08.2017 - 19:48

    Hayatı, dünyayı ve evreni yaratan şey.
    Aslında tanrıyı da o yaratmıştır.
    Tek tanrıyı ve çok tanrılılığı da.
    Çelişki de yapısı gereği çok karakterlidir.
    Dilemma, ikilem ve paradox gibi tezahürleri ve/ veya avatarları vardır

  • afrodizyak08.08.2017 - 19:35

    Denedim %100 çalışıyor.

  • badire03.08.2017 - 22:11

    yaşamın her günü bir mücadele,
    muhatap olduğum her kişi, bir tahammül sebebi
    ve attığım her adım bir badire

  • agnostik29.07.2017 - 22:59

    Kavrayabildiğin şeyi düşünce sınırlarına indirgersin ki,
    o şey küçülmüş olur. Dün ne yediğini unutan cücük beynin,
    ezeli ve ebedi ve zamandan münezzeh her zaman her yerde olabilen bir şeyi
    elbette anlayamaz, kavrayamaz, idrak edemez.
    Hristiyan inancına göre tanrının İsa olarak yeryüzüne inmesi de,
    bu olanaksızlığa işaret eder;
    siz ancak bunu kavrayabilirsiniz ulan ezikler demenin,
    vücut bulmuş halidir İsa.

    Akıl sınırlıdır ve tanrı tarifi ise sonsuza işaret eder.

    Agnostik kendini tüm çıplaklığı ile aynada görebilendir,
    Tanrıyı anlayabileceğini sanan bir kibre sahip değildir.

  • medeniyet28.07.2017 - 22:46

    En az dört bin yıldan beri medeniyet bu topraklara hep dışarıdan gelmiş. Hititler medeniyet hakkında ne biliyorlarsa Mezopotamya’dan ithal etmişler. Sonra İskender’le beraber batıdan Greko-Romen uygarlığı gelmiş. Peşinden Hıristiyanlık gelmiş. Peşinden İslam gelmiş. Peşinden iki yüz yıllık Batılılaşma-Avrupalılaşma macerası yaşanmış. Her seferinde memleket biraz canlanır gibi olmuş, sonra kadim bataklığına geri dönmüş. Aldıklarını çürütmüş ve tüketmiş.



    “Uygarlıkların beşiği Anadolu” derler ya, inanmayın. Uygarlıkların mezarlığı Anadolu, daha doğru bir tanım.

    Buyurmuş Sevan Nişanyan