Hayatı, dünyayı ve evreni yaratan şey. Aslında tanrıyı da o yaratmıştır. Tek tanrıyı ve çok tanrılılığı da. Çelişki de yapısı gereği çok karakterlidir. Dilemma, ikilem ve paradox gibi tezahürleri ve/ veya avatarları vardır
Kavrayabildiğin şeyi düşünce sınırlarına indirgersin ki, o şey küçülmüş olur. Dün ne yediğini unutan cücük beynin, ezeli ve ebedi ve zamandan münezzeh her zaman her yerde olabilen bir şeyi elbette anlayamaz, kavrayamaz, idrak edemez. Hristiyan inancına göre tanrının İsa olarak yeryüzüne inmesi de, bu olanaksızlığa işaret eder; siz ancak bunu kavrayabilirsiniz ulan ezikler demenin, vücut bulmuş halidir İsa.
Akıl sınırlıdır ve tanrı tarifi ise sonsuza işaret eder.
Agnostik kendini tüm çıplaklığı ile aynada görebilendir, Tanrıyı anlayabileceğini sanan bir kibre sahip değildir.
En az dört bin yıldan beri medeniyet bu topraklara hep dışarıdan gelmiş. Hititler medeniyet hakkında ne biliyorlarsa Mezopotamya’dan ithal etmişler. Sonra İskender’le beraber batıdan Greko-Romen uygarlığı gelmiş. Peşinden Hıristiyanlık gelmiş. Peşinden İslam gelmiş. Peşinden iki yüz yıllık Batılılaşma-Avrupalılaşma macerası yaşanmış. Her seferinde memleket biraz canlanır gibi olmuş, sonra kadim bataklığına geri dönmüş. Aldıklarını çürütmüş ve tüketmiş.
“Uygarlıkların beşiği Anadolu” derler ya, inanmayın. Uygarlıkların mezarlığı Anadolu, daha doğru bir tanım.
Sefil olan yaşamımız değil.
Sefalete hayat veren ruhlarız.
Biricik varoluş nedenimiz de bu.
Yakındıklarımıza hayat vermek.
Zaman akar ama yaşam akmaz.
Hayat, her an ölmek ile yaşamak arasında karar vermeye çalışır.
Zamansa kararlı; tek amacı hayatı ardında bırakmaktır.
"Aşka gelince herkes polyanna"
Karacabey'de duvar yazısı
"Bir başka kæder için hazırlanmış şu yenik askerlere benziyor hayat…”
Aragon
“Bir başka kEder için hazırlanmış şu yenik askerlere benziyor hayat…”
ARAGON
Hayatı, dünyayı ve evreni yaratan şey.
Aslında tanrıyı da o yaratmıştır.
Tek tanrıyı ve çok tanrılılığı da.
Çelişki de yapısı gereği çok karakterlidir.
Dilemma, ikilem ve paradox gibi tezahürleri ve/ veya avatarları vardır
Denedim %100 çalışıyor.
yaşamın her günü bir mücadele,
muhatap olduğum her kişi, bir tahammül sebebi
ve attığım her adım bir badire
Kavrayabildiğin şeyi düşünce sınırlarına indirgersin ki,
o şey küçülmüş olur. Dün ne yediğini unutan cücük beynin,
ezeli ve ebedi ve zamandan münezzeh her zaman her yerde olabilen bir şeyi
elbette anlayamaz, kavrayamaz, idrak edemez.
Hristiyan inancına göre tanrının İsa olarak yeryüzüne inmesi de,
bu olanaksızlığa işaret eder;
siz ancak bunu kavrayabilirsiniz ulan ezikler demenin,
vücut bulmuş halidir İsa.
Akıl sınırlıdır ve tanrı tarifi ise sonsuza işaret eder.
Agnostik kendini tüm çıplaklığı ile aynada görebilendir,
Tanrıyı anlayabileceğini sanan bir kibre sahip değildir.
En az dört bin yıldan beri medeniyet bu topraklara hep dışarıdan gelmiş. Hititler medeniyet hakkında ne biliyorlarsa Mezopotamya’dan ithal etmişler. Sonra İskender’le beraber batıdan Greko-Romen uygarlığı gelmiş. Peşinden Hıristiyanlık gelmiş. Peşinden İslam gelmiş. Peşinden iki yüz yıllık Batılılaşma-Avrupalılaşma macerası yaşanmış. Her seferinde memleket biraz canlanır gibi olmuş, sonra kadim bataklığına geri dönmüş. Aldıklarını çürütmüş ve tüketmiş.
“Uygarlıkların beşiği Anadolu” derler ya, inanmayın. Uygarlıkların mezarlığı Anadolu, daha doğru bir tanım.
Buyurmuş Sevan Nişanyan