Bu konudan Kur'an-ı Kerim'de yalnızca bir ayette bahsediliyor Ayetin orijinali:ت ُ ك َ ل ّ ِ م ُ ه ُ م ْ أ َ ن ّ َ ا ل ن ّ َ ا س َ ك َ ا ن ُ و ا ب ِ آ ي َ ا ت ِ ن َ ا ل َ ا ي ُ و ق ِ ن ُ و ن َ و َ إ ِ ذ َ ا و َ ق َ ع َ ا ل ْ ق َ و ْ ل ُ ع َ ل َ ي ْ ه ِ م ْ أ َ خ ْ ر َ ج ْ ن َ ا ل َ ه ُ م ْ د َ ا ب ّ َ ة ً م ِ ن َ ا ل ْ أ َ ر ْ ض ِ Şimdi de Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır'ın orijinal mealini verelim:'Söylenen başlarına geleceği vakıt da onlar için Arzdan bir dâbbe çıkarırız, nâsın âyetlerimize yakîn ile inanmaz idiklerini kendilerine söyler' Konuyu aydınlatma babında bir de yaşayan bir bilgenin bakış açısına başvuralım derim ben: ' O hüküm (kıyametleri veya genel kıyamet öncesi) onlara eriştiğinde, onlar için Dabbet-ül Arz'dan (arzın {beden} bir tür konuşanı - bedenden ayrılık saati olan ölümün tadılma sürecinde) çıkarırız ki; onlara, insanların varlıklarındaki işaretlerimize (hakikatlerine) ikân sahibi olmadıklarını söyler! ' Bilge'nin -kim olduğunu bilen bilir- Dabbet'ül Arz hakkındaki görüşü onun insan bedeni oluşudur. Kuran'da geçen 'arz kavramı bir çok mana ihtiva eder. Başlıcaları 'yeryüzü,madde boyutu,algılanan alem,beden' vs. 'Kıyamet' ise 'dünyanın mahvı' veya 'kişisel ölüm' olarak yer almaktadır bizce Kuranda.
'Söylenen başlarına geleceği vakıt da onlar için Arzdan bir dâbbe çıkarırız, nâsın âyetlerimize yakîn ile inanmaz idiklerini kendilerine söyler'(Neml Suresi 82. ayet) Bu meali Elmalılının Orijinal çevirisinden aldım. Bu konuda bir de alim,arif bir bilge zatın bu ayetten anladığını vermek istiyorum sanıyorum bir nebze olsun açıklanmış olur. 'O hüküm (kıyametleri veya genel kıyamet öncesi) onlara eriştiğinde, onlar için Dabbet-ül Arz'dan (arzın {beden} bir tür konuşanı - bedenden ayrılık saati olan ölümün tadılma sürecinde) çıkarırız ki; onlara, insanların varlıklarındaki işaretlerimize (hakikatlerine) ikân sahibi olmadıklarını söyler! ' Ayetin orijinali: ت ُ ك َ ل ّ ِ م ُ ه ُ م ْ أ َ ن ّ َ ا ل ن ّ َ ا س َ ك َ ا ن ُ و ا ب ِ آ ي َ ا ت ِ ن َ ا ل َ ا ي ُ و ق ِ ن ُ و ن َ و َ إ ِ ذ َ ا و َ ق َ ع َ ا ل ْ ق َ و ْ ل ُ ع َ ل َ ي ْ ه ِ م ْ أ َ خ ْ ر َ ج ْ ن َ ا ل َ ه ُ م ْ د َ ا ب ّ َ ة ً م ِ ن َ ا ل ْ أ َ ر ْ ض ِ Okunuşu:Ve-iż â veka’a-lkavlu ‘aleyhim aḣ racnâ lehum dâbbeten mine-l-ardi tukellimuhum enne-nnâse kânû bi-âyâtinâ lâ yûkinûn
Koca evrende Dünya bir nokta bile değil bana yalnız olmamız saçma geliyor
Bu konudan Kur'an-ı Kerim'de yalnızca bir ayette bahsediliyor
Ayetin orijinali:ت ُ ك َ ل ّ ِ م ُ ه ُ م ْ أ َ ن ّ َ ا ل ن ّ َ ا س َ ك َ ا ن ُ و ا ب ِ آ ي َ ا ت ِ ن َ ا ل َ ا ي ُ و ق ِ ن ُ و ن َ و َ إ ِ ذ َ ا و َ ق َ ع َ ا ل ْ ق َ و ْ ل ُ ع َ ل َ ي ْ ه ِ م ْ أ َ خ ْ ر َ ج ْ ن َ ا ل َ ه ُ م ْ د َ ا ب ّ َ ة ً م ِ ن َ ا ل ْ أ َ ر ْ ض ِ Şimdi de Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır'ın orijinal mealini verelim:'Söylenen başlarına geleceği vakıt da onlar için Arzdan bir dâbbe çıkarırız, nâsın âyetlerimize yakîn ile inanmaz idiklerini kendilerine söyler' Konuyu aydınlatma babında bir de yaşayan bir bilgenin bakış açısına başvuralım derim ben: ' O hüküm (kıyametleri veya genel kıyamet öncesi) onlara eriştiğinde, onlar için Dabbet-ül Arz'dan (arzın {beden} bir tür konuşanı - bedenden ayrılık saati olan ölümün tadılma sürecinde) çıkarırız ki; onlara, insanların varlıklarındaki işaretlerimize (hakikatlerine) ikân sahibi olmadıklarını söyler! ' Bilge'nin -kim olduğunu bilen bilir- Dabbet'ül Arz hakkındaki görüşü onun insan bedeni oluşudur. Kuran'da geçen 'arz kavramı bir çok mana ihtiva eder. Başlıcaları 'yeryüzü,madde boyutu,algılanan alem,beden' vs. 'Kıyamet' ise 'dünyanın mahvı' veya 'kişisel ölüm' olarak yer almaktadır bizce Kuranda.
'Söylenen başlarına geleceği vakıt da onlar için Arzdan bir dâbbe çıkarırız, nâsın âyetlerimize yakîn ile inanmaz idiklerini kendilerine söyler'(Neml Suresi 82. ayet) Bu meali Elmalılının Orijinal çevirisinden aldım. Bu konuda bir de alim,arif bir bilge zatın bu ayetten anladığını vermek istiyorum sanıyorum bir nebze olsun açıklanmış olur. 'O hüküm (kıyametleri veya genel kıyamet öncesi) onlara eriştiğinde, onlar için Dabbet-ül Arz'dan (arzın {beden} bir tür konuşanı - bedenden ayrılık saati olan ölümün tadılma sürecinde) çıkarırız ki; onlara, insanların varlıklarındaki işaretlerimize (hakikatlerine) ikân sahibi olmadıklarını söyler! ' Ayetin orijinali: ت ُ ك َ ل ّ ِ م ُ ه ُ م ْ أ َ ن ّ َ ا ل ن ّ َ ا س َ ك َ ا ن ُ و ا ب ِ آ ي َ ا ت ِ ن َ ا ل َ ا ي ُ و ق ِ ن ُ و ن َ و َ إ ِ ذ َ ا و َ ق َ ع َ ا ل ْ ق َ و ْ ل ُ ع َ ل َ ي ْ ه ِ م ْ أ َ خ ْ ر َ ج ْ ن َ ا ل َ ه ُ م ْ د َ ا ب ّ َ ة ً م ِ ن َ ا ل ْ أ َ ر ْ ض ِ Okunuşu:Ve-iż â veka’a-lkavlu ‘aleyhim aḣ racnâ lehum dâbbeten mine-l-ardi tukellimuhum enne-nnâse kânû bi-âyâtinâ lâ yûkinûn
Amak-ı Hayal'in günümüz verileri ışığında yorumlanmış Yorumlu özetini okumanızı tavsiye ederim.Bunu www.okyanusum.com internet sitesinden bulabilirsiniz.
Nokta Birmi vareden 'Esma Mertebesi'dir.
Nokta birimi var eden 'Esma Mertebesi'dir.