Sepsessizdi ortalık.Ve gün gibi gördü kapıcı Çardak boyunca uzanıp yatmış esneyen Esneyen rüzgarı…Akordeoncu birden Avluya dalıverdi,elinde akordeonu,
Geçirdi kayışını omzuna Ve tuşlar üzerinde koşturup yüreğini Çalmaya koyuldu …Ve bütün çiçekler Pencerelerden kalkıp yürüdü çayırlara.
Tuğla yapılar sarsılır gibi oldu Ve uzak uzaylarla sarhoşladı aniden, Görseniz aklını kaçırdı derdiniz çamur! Orman çiçeklerini düşlemeye koyuldu.
Önce pencereye üşüştü insanlar, Sonra bir çoşkunluğa kapılıp yalınayak Kırağılarla renklenen uzaya koşuştu Akordeonun uçarı nağmeleriyle
Postacı geçiyordu.Büyülenmiş gibi durdu. Hemen bir göz attı bütün zarflara: Gördü ki mektup namına ne varsa o gün Tarlalara,ormanlara,ekinlere yollanıyordu.
Karşılaşmalar yok mu o karşılaşmalar Büyük şehirlerin caddelerinde! Ve o ister istemez bakışmalar Kırpışan kirpiklerin o kısa konuşması! Ulaşır varlıklarımız birbirine Bir anlık bir çalkantının arasından Ve iki arzunun çığlığı kopar sessizce: ‘’Söyle kimsin,kimsin söyle? -Ya sen? ’’ Bir bakışta anlatır tüm geçmişini, Ve havada bir çağrı dalgalanır:’’BENİM OL! ’’ Bu çağrının zincirine vurulmuştur artık o… Ama bir andır geçer ve gene yalnız kalırım. Silinip gidişine bakarım kalabalığın içinde… Aldırma! Yetmez mi bir tek an boyunca Tüm tutku ve aşkları tüketip yaşadığım
Geleceğim bekle beni Bütün gücünle bekle Soluk sıkıntılarla ağırlaşan Yağmurlar içinde bekle beni Karlar tozarken bekle Ortalık ağarırken bekle Kimseler beklemezken bekle beni Tek bir haber bile çıkmasa uzaklardan Saçma da olsa bekleyişin Bekle yine Yalnız sen olsan bile bekleyen beni Bekle Bekle beni Bekle beni geleceğim Acıma bizi unutmak Unutmak gerektiğini düşünenlere Eğilme önlerinde bekle. ... Bırak beni beklemekten usanmış Bütün dostlarım toplansın Evde ocağın çevresinde Şarap içsinler birlikte O acı şaraptan Acı Anılar gibi acı İçme sakın o şaraptan Bekle beni Bekle beni geleceğim Ölümün ötesinde olsa bile Bırak beklemesini bilmemişler Bahtım olduğunu söylesin Varsın anlamasın hiç biri bırak Savaşların ateşi içinde yitip
Nasıl durmadan korudu beni Bekleyişin ateşi İkimiz olacağız yalnız Beni yaşatmadığı gibi hiçkimselerin Bekleyişini vermiş olacaksın bana Sen
Sen diyorsun ki sevdiğim Hesaplı yaşa koru kendini Bense bir at gibi yaşadım Yarışa katılan bir at gibi Ve bir gün ölüm gelirse sevdiğin ansızın gizli Yani şu hep geldiği gibi fikrimizi almadan Bir an düşmek isterim önünde Yarışta yüreği çatlayan bir at gibi.
Horoz; eski Foçalılar için diriliş, uyanış, güç ve yayılma anlamına geliyormuş.
Küllerinden yeniden doğan kuş.Olgunlaşmayı,sonsuzluğu,yeniden doğmayı ve ölümsüzlüğü sembolize eder.
AKORDEONCU
Sepsessizdi ortalık.Ve gün gibi gördü kapıcı
Çardak boyunca uzanıp yatmış esneyen
Esneyen rüzgarı…Akordeoncu birden
Avluya dalıverdi,elinde akordeonu,
Geçirdi kayışını omzuna
Ve tuşlar üzerinde koşturup yüreğini
Çalmaya koyuldu …Ve bütün çiçekler
Pencerelerden kalkıp yürüdü çayırlara.
Tuğla yapılar sarsılır gibi oldu
Ve uzak uzaylarla sarhoşladı aniden,
Görseniz aklını kaçırdı derdiniz çamur!
Orman çiçeklerini düşlemeye koyuldu.
Önce pencereye üşüştü insanlar,
Sonra bir çoşkunluğa kapılıp yalınayak
Kırağılarla renklenen uzaya koşuştu
Akordeonun uçarı nağmeleriyle
Postacı geçiyordu.Büyülenmiş gibi durdu.
Hemen bir göz attı bütün zarflara:
Gördü ki mektup namına ne varsa o gün
Tarlalara,ormanlara,ekinlere yollanıyordu.
Vasili KAZİN
KARŞILAŞMALAR
Karşılaşmalar yok mu o karşılaşmalar
Büyük şehirlerin caddelerinde!
Ve o ister istemez bakışmalar
Kırpışan kirpiklerin o kısa konuşması!
Ulaşır varlıklarımız birbirine
Bir anlık bir çalkantının arasından
Ve iki arzunun çığlığı kopar sessizce:
‘’Söyle kimsin,kimsin söyle? -Ya sen? ’’
Bir bakışta anlatır tüm geçmişini,
Ve havada bir çağrı dalgalanır:’’BENİM OL! ’’
Bu çağrının zincirine vurulmuştur artık o…
Ama bir andır geçer ve gene yalnız kalırım.
Silinip gidişine bakarım kalabalığın içinde…
Aldırma! Yetmez mi bir tek an boyunca
Tüm tutku ve aşkları tüketip yaşadığım
Baudelaire
BEKLE BENİ
Geleceğim bekle beni
Bütün gücünle bekle
Soluk sıkıntılarla ağırlaşan
Yağmurlar içinde bekle beni
Karlar tozarken bekle
Ortalık ağarırken bekle
Kimseler beklemezken bekle beni
Tek bir haber bile çıkmasa uzaklardan
Saçma da olsa bekleyişin
Bekle yine
Yalnız sen olsan bile bekleyen beni
Bekle
Bekle beni
Bekle beni geleceğim
Acıma bizi unutmak
Unutmak gerektiğini düşünenlere
Eğilme önlerinde bekle.
...
Bırak beni beklemekten usanmış
Bütün dostlarım toplansın
Evde ocağın çevresinde
Şarap içsinler birlikte
O acı şaraptan
Acı
Anılar gibi acı
İçme sakın o şaraptan
Bekle beni
Bekle beni geleceğim
Ölümün ötesinde olsa bile
Bırak beklemesini bilmemişler
Bahtım olduğunu söylesin
Varsın anlamasın hiç biri bırak
Savaşların ateşi içinde yitip
Nasıl durmadan korudu beni
Bekleyişin ateşi
İkimiz olacağız yalnız
Beni yaşatmadığı gibi hiçkimselerin
Bekleyişini vermiş olacaksın bana
Sen
Konstantin SİMONOV
SEVDİĞİM DİNLE
Sen diyorsun ki sevdiğim
Hesaplı yaşa koru kendini
Bense bir at gibi yaşadım
Yarışa katılan bir at gibi
Ve bir gün ölüm gelirse sevdiğin ansızın gizli
Yani şu hep geldiği gibi fikrimizi almadan
Bir an düşmek isterim önünde
Yarışta yüreği çatlayan bir at gibi.
MUSTAV KERİM