TUYUĞ Türk edebiyatında, daha çok, Kadı Burhaneddin,Seyyid Nesimi ve Ali şir Nevai divanlarındaki örnekleriyle tanınan ve Türklere özgü sayılan bir nazım şeklidir.Adının tuyug,tuyuk,duyuk,toyık toyug olarak da yazıldığı görülmektedir.
Divan edebiyatımızdaki tuyuğ’un ana şekil şeması: Failatün failatün failün
La’lidin canımga odlar yakılur Kaşı kaddimni, cefadan ya kılur Min vefası va’desinden şadmın Ol vefa bilmem ki kılmas yakılur.
Örneğinde görüldüğü gibi(aaxa) biçimindedir. Yakılur 1 mısara yakmak fiilinden ‘’ 2 ’’ yay haline getirmek,yay kılmak,yay gibi bükmek. ‘’ 4 ‘’ eder yada,veyahut ta kılar anlamındadır. Kafiyeler cinaslıdır. Ali Şir Nevai’nin Türk ulusu,özellikle Çağatay halkı arasında yaygın olduğunu Remel:Failatün failatün failün vezniyle yazıldığını ve cinaslı söylenilmeye çalışıldığını belirttiği Bknz: (Agah Sırrı LEVEND.Ali Şir Nevai.IV.cilt.1968 Mizanü’lEvzan.S.115.) tuyuğ ‘a verdiği örnekte de birinci,ikinci,dördüncü mısralar cinaslı üçüncü mısra ise serbesttir.Ancak Nesimi’nin Bakü’da yayımlanan 3 cild halinde yayımlanan toplu eserlerinin ikinci ve üçüncü ciltlerinde tuyuğ yerine rubailer başlığı altında yer alan 349 manzumenin 1/7 kadarının (aaba) şeklinde kafiyelendirilmesine mukabil 6/7 ’ sinin (aaaa) şeklinde kafiyelendirilmesi,tuyuğda bir ana şekil olduğunu ve onun yanı sıra birde musarra tuyuğ denilebilecek-bütün mısraları birbiri ile kafiyeli-bir başka şeklinde olduğunu ortaya koymaktadır. Doç.dr.Haluk ipekten: Babur Şah da Arüz Risalesi’nde remel: failatün failatün failün veznini anlatırken,bu vezinle Türkçe tuyuğlar yazıldığını; bu nazım şeklinde iki ve üç kafiyenin cinaslı olabileceği gibi ilk ve üçüncü mısraların kafiyesiz ve cinassız tuyuğlarda yazılabileceğini söylemiş,Nevai tuyuğlarından örnekler vermiştir.kıt’a (xaxa) bçiminde kafiyelenen ve failatün failatün failün kalıbıyla yazılmış iki beyitlik manzumelerinde tuyuğ sayıldığını ortaya koymuştur. Bknz:(Eski Türk Edebiyatı, Nazım şekilleri. Birlik yayın kooperatifi Yayınları, Eğitim dizisi/1 Ankara.1958,S.106)
TUYUĞ
Türk edebiyatında, daha çok, Kadı Burhaneddin,Seyyid Nesimi ve Ali şir Nevai divanlarındaki örnekleriyle tanınan ve Türklere özgü sayılan bir nazım şeklidir.Adının tuyug,tuyuk,duyuk,toyık toyug olarak da yazıldığı görülmektedir.
Divan edebiyatımızdaki tuyuğ’un ana şekil şeması:
Failatün failatün failün
La’lidin canımga odlar yakılur
Kaşı kaddimni, cefadan ya kılur
Min vefası va’desinden şadmın
Ol vefa bilmem ki kılmas yakılur.
(ALİ ŞİR NEVAİ. a. Hikmet İlaydın.Türk edebiyatında nazım.s.113- B.Ziya paşa.Harabat.bezm-i sani.s.50)
Örneğinde görüldüğü gibi(aaxa) biçimindedir.
Yakılur 1 mısara yakmak fiilinden
‘’ 2 ’’ yay haline getirmek,yay kılmak,yay gibi bükmek.
‘’ 4 ‘’ eder yada,veyahut ta kılar anlamındadır.
Kafiyeler cinaslıdır.
Ali Şir Nevai’nin Türk ulusu,özellikle Çağatay halkı arasında yaygın olduğunu
Remel:Failatün failatün failün vezniyle yazıldığını ve cinaslı söylenilmeye çalışıldığını belirttiği Bknz: (Agah Sırrı LEVEND.Ali Şir Nevai.IV.cilt.1968 Mizanü’lEvzan.S.115.)
tuyuğ ‘a verdiği örnekte de birinci,ikinci,dördüncü mısralar cinaslı üçüncü mısra ise serbesttir.Ancak Nesimi’nin Bakü’da yayımlanan 3 cild halinde yayımlanan toplu eserlerinin ikinci ve üçüncü ciltlerinde tuyuğ yerine rubailer başlığı altında yer alan 349 manzumenin 1/7 kadarının (aaba) şeklinde kafiyelendirilmesine mukabil 6/7 ’ sinin (aaaa) şeklinde kafiyelendirilmesi,tuyuğda bir ana şekil olduğunu ve onun yanı sıra birde musarra tuyuğ denilebilecek-bütün mısraları birbiri ile kafiyeli-bir başka şeklinde olduğunu ortaya koymaktadır.
Doç.dr.Haluk ipekten:
Babur Şah da Arüz Risalesi’nde remel: failatün failatün failün veznini anlatırken,bu vezinle Türkçe tuyuğlar yazıldığını; bu nazım şeklinde iki ve üç kafiyenin cinaslı olabileceği gibi ilk ve üçüncü mısraların kafiyesiz ve cinassız tuyuğlarda yazılabileceğini söylemiş,Nevai tuyuğlarından örnekler vermiştir.kıt’a (xaxa) bçiminde kafiyelenen ve failatün failatün failün kalıbıyla yazılmış iki beyitlik manzumelerinde tuyuğ sayıldığını ortaya koymuştur.
Bknz:(Eski Türk Edebiyatı, Nazım şekilleri. Birlik yayın kooperatifi Yayınları, Eğitim dizisi/1 Ankara.1958,S.106)