Kültür Sanat Edebiyat Şiir

DEVRİM & GÜL

MICHAEL JACKSON sadece insan değildi, yetenekleri olan insandı ve bazı şeyleri değiştirebilmek için dünyaya geldiğini düşünüyorum ve bi takım şeyleri değiştirebildiğini düşünüyorum..düşünsenize 5 yaşından 50 yaşına kadar sahnede... bu bir hikmettir, ama iyi bişeyler yapmış. İllizyon değil, sihirbaz değil. Adam ameliyattan çıkıca bile narkozdan ayılınca bile ayaklarının üzerinde dönerek kalkmış. Bunu tv'de doktor söyledi kendi ağzıyla, ve onlar bile şaşırmışlar. yok böle bi insan demişler. Kaç insan bunu yapabilir. Hücreleriyle özel bi insan. sadece insan demek yeterli değil. Sevmemek ve haran olmamak mümkün değil.

mikail 25.06.2009 tarihinde saat:00:26 da Los angeles ta kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti. 29 ağustos1958 doğumlu kral 3 çocuk babası.Temmuz ayında son kez sahneye çıkmayı düşünüyordu.bi takım suçlamalarla borçlandı,bu nedenle sonkez Londra da konser vermek istiyordu,ilaçlar almaya başlamış.formunu korumak için fakat kalbi dayanmamış. Konser biletleri satışa sunulmuştu ve öldüğü gün 52.000i satılmış olandı ve hala öldükten sonra satılmaya devam etmiş bugün 3.07.2009 1.250.000 bilet satmış. 5 yaşında şarkı söylemeye başladı,8 yaşından itibaren hayatı ekran karşısında başladı.2005 yılında cami yaptırmış ve son zamanlarında kendini islam dinine adamış müslüman olmuş. ırkçılık yüzünden derisini değiştirdiği söyleniyor,estetikle değil peeling yöntemiyle dersini soyarak beyazlatmışlar ve vitiloga denilen deri hastalığına yakalandığı söyleniyor fakat siyahi sanatçı artık beyaz ve deri kanseriydi. rahat edebilmek için kendine bi dünya kurdu devasal bir çiftliği vardı,içinde herşey mevcuttu. ve sanırım çocuk yaşta meşhur olduğu için, fazla şöhretli olduğu için herkes onu bildiği için birtek çocuklarda huzur buluyodu. büyümeyen çocuktu. Neverland da kendine ait bi dünyası vardı ve onu elinden aldılar.kısaca bi dünya starı, kurduğu kendi dünyasında bile yaşatılmadı.hakettiğini düşünmüyorum.1993 te istanbul inönü de konseri olmuştu bilet bulunamamıştı stada gidememiştik fakat biz maçkadan izledik yani stadın dışından komple beşiktaş stadı ve önü ve etrafında yollar tıkanmıştı ve inanılmaz bir kalabalık vardı hem içerde hem dışarda ve çok güzel bir konser vermişti. ve ben küçüktüm. o zamanda 53.000 satmış. o kalabalığı hiç bir zaman unutamıcam.bende michael jacksonu seyrettiğimde 7-8 yaşlarındaydım.abilerim sayesinde mıchael jackson la büyüdüm.ninni gibi.seyretmediğim klibi, dinlemediğim şarkısı yok diyebilirim.hiç bi zaman kaçırmadım.ilk hayran olduğum kişi.onun videolarını izlerken dans ederdim. dansı onun sayesinde sevdim. hep balerin olma hayalim vardı.olamadım o ayrı.müziği,popu onun sayesinde sevdim. pop müzik olmadan da yaşayamam yani. ve onun dünyasının elinden alınmasına çok üzüldüm. haketmedi. yada çok sevdiğim için ve hayranı olduğum için haketmediğini düşünüyorum bunlarda tabiki benim düşüncelerim. hatta ABD'nin ona oyun çevirdiğini bile düşünüyorum. Dünyanın en zenginlerinden biriydi. Hem varettiler, hem de yokettiler. kaldı ki koskoca mıchael jackson bile bi dünya starı olarak, tarihe geçen bi adam olarak bile kendi elleriyle yaptığı dünyasında yaşatılmadıktan sonra, herşey elinden alındıktan sonra bu dünya insanı için denecek fazla bişey yok. insanları gene insanlar yokediyor. bi ekleme yapıcam az önce tvde açıklama yapıldı. tacize uğradığı iddia edilen çocuk özürdiliyomuş, babasının zoruyla dava açmış kısaca daha fazla yontabilmek için, Ahmet San diyo ki Türkiye ye konser için geldiğindede yanında o çocuk varmış ve hediyelere boğuyomuş. Daha ne denilebilir ki haram zıkkım olsun. mahfettiler adamı. beyaz çoraplı adamım öldü.beyaz çorabı birtek onda seviyorum. Hiç bir erkekte beyaz çorap sevmem. sadece onda seviyorum. haksızlık. çok üzdüler onu. mutluluğunu, çocukluğunu, oyuncaklarını, dünyasını elinden aldılar ve dayanamadı. malesef beyaz çoraplı, melek oldu adı gibi. bazı insanların nefes aldığını bile bilmek mutlu eder, mıchael jackson da bunlardan biri ve annem,babam gibi ölmüş kadar üzüldüm. ilk duyduğumda şoka girdim, şaşırdım ve ağlamadım.her ne olursa olsun deri hastalığına yakalanmış olsun ve yahut estetik yaptırmış olsun o barışın tek ismiydi. ve bu kadar ırkçılığa uğramış birine, çocukları seven birine yapılacak en kötü iftira idi. tam kalbinden vurdular. bugün 03.07.2009 ve hala adamı gömmemişler. hala rahat bırakmadılar. bu dahada can yakıcı. gömselerde rahatlasak. oda rahatlasa.bana göre dünyada eşi benzeri olmayan bi adam için tabiki ağlarım. tarih olan, tarihe geçen bi adam için ağlarım. zeki bi adam olduğu için ağlarım. dans figürleriyle tarih yapan bi adam için ağlarım. dans etmeyi bilmeyen ve sevmeyen biri tabiki üzülmeyecektir. tek ve farklı olan bi insan o. en azından savaş yaparak tarihe geçmedi. sanırım epey bi süre ağlayacağım. ve hatta üzüldüğüm için, gözyaşı döktüğüm için insanlar beni yargılıyor, açıkçası yadırgayanlarda benim tuhafıma gidiyor. Bi insan sevdikleri öldüğünde üzülür. Evet annem, babam öldüğünde de saçma sapan sözlerle karşılaştım niye ağlıyosun gibi sorularla...Mıchael Jackson yani MİKAİL herşeye rağmen bi insan...ve dehşet hayranı var ve bende bunlardan biriyim. Bildim bileli var olan birisi ve tabiki çok üzüldüm. başka bi tane daha gelip onun dünyaya kattığını katamayacak...ama genede Allah'ın hikmeti diyelim çünkü gene zirveye çıktı. ölmüş olan birinin konser biletleri satıldı ve çocuk davaları geri çekmiş ve herşeyi itiraf etmiş kısaca adı temizlenmiş. yarım asırlık döneminde hep zirvede. aşabilecek kimse yoktur. haklanmasına çok sevindim. ama geç oldu. cidden haram zıkkım olsun. yazık yani. sinirlenmemek elde değil. üzülmemek elde değil. adam sana herşeyi sunmuş zaten herşeyi vermiş daha ne istiyosunuz. ve ABD nasıl böyle bir şeyi farkına varmadı hayretler içersindeyim. nasıl böyle birşeye izin verdiler. hiç kimse inanmaz iken.... insanlık ayıbı, fazla ahlaksızlık. neticede Tarih kokan biri öldü. Ve ben onu çok seviyorum. Beyaz Çoraplı Meleğim... ve bence insan ayrımının en iyi örneği ve barışın simgesi tek isim odur. BUNLARDA BENİM MICHAEL JACKSON İÇİN DUYGULARIM.

NİYE BÖYLE OLUYOR DEDİRTEN ANLARDA HİSSEDİLEN DUYGU BİRİKİMİ, İÇE ATILAN, İÇİNİ KEMİREN, BÜYÜK BİR AĞIRLIK. İNSANLAR BENİ ANLAMADIĞI İÇİN CANIM SIKILIYOR. BENİ KENDİ HALİME BIRAKMADIKLARI İÇİN CANIM SIKILIYOR. HUZURU SEVDİĞİM İÇİN, HUZURA SAHİP OLAMADIĞIM İÇİN CANIM SIKILIYOR.

DEVLET BAŞKANI. YÖNETİM.Bİ ÜLKE İÇERİSİNDEKİ İNSANLARIN DERDİYLE UĞRAŞAN KİŞİ. O KADAR İNSANIN DERDİYLE UĞRAŞMAK ZOR OLSA GEREK. İNSANLARIN DERDİ BİTMEZKİ. HER KAFADAN AYRI SES ÇIKIYOR. BU YÖNDE BAKARSAK ZOR İŞ. SON SÖZ, SON YETKİ, SON KARAR. KAFAYI YEDİRTEN BİŞİ OLSA GEREK. SÜREKLİ SAKİN OLMAK ZORUNDASIN. DOĞRU KARARI VERMEK ZORUNDA OLDUĞUN VE İNSANLARA KENDİNİ KABUL ETTİRMEK ZORUNDA OLDUĞUN VE İNSANLARA KENDİNİ SEVDİRMEK ZORUNDA OLDUĞUN BİR MERTEBE. AMAN KALSIN.

ROCKÇILAR GELİYOR AKLIMA... ENTEL DEDİKLERİ İNSANLAR İŞTE. RAHATLIK, VURDUMDUYMAZLIK, SORUMSUZLUK DİYEBİLECEĞİM Bİ SÖZ. ÖZGÜRLÜK. ABARTI ÖZGÜRLÜĞE YANİ BAĞIMSIZLIĞA KARŞIYIM. HERKESİN MUHAKKAK BİRİNE KARŞI SORUMLULUĞU OLMASI LAZIM. KENDİ KENDİNE YAŞANMAZ.

bi telefon nasıl tuvalete düşebilir ki, bunu yapabilen insana hiçbişi diyemeyeceğim. ilginç ve sakarlık ötesi olsa gerek:DDD

kendine özgü silah, karşındakini altedecek birikim. hazırcevaplı olmakta cephanedir. kendini, savunmak ve korumaktır.

bir yeri cam ile kaplamak... çatıda durması ve altında geceyarısı olunca yıldızları seyretmek güzel olurdu sanırsam. kayan yıldızları kaçırmazdık o zaman.

hazırlık yeri, plan yeri al gardını :)))