efenim bu mümtaz terime biri yazmış o da yanlış yazmış.'akreb' dense hısım akraba yakışır da 'akran' denmiş iki gözüm.gözlerin emeklilik çağı geldiğinden midir nedir.böylecsi bir vahim hata yapışmış idir.kamuoyu bilerk mi bilmeyerek mi yanıltılmış idir. kelamın kısası,mevkice makamca eşit/denk yahudda en bilindik olarak yaşıt/yaşdaş anlamında kullanımı yürürlükte idir. malumat ilen...
Yağmur elim bir aşk gibi düştü avuçlarıma…her şeyin sebebi ve aslında hiçbir şeyin…
İstanbul gibi yağar yağmur aslında \sevdiğim\ tüm şehirler gibidir.binlerce sıkıntıya inen sukun-u sabır gibidir,rahmet gibidir…sessiz bir ağlayış,derin bir iç çekiştir…saçaklar boyu ve serçeler kadar masum ağlarsın…şehir ağlar sen rahatlarsın…hüzünlü bir şarkı gibidir sözlerine takılır dilin peşinden gider ama ne zaman ezberledin bilmezsin.
Biten bir aşka ağlar yağmur ağladıkça arınır.gözleri kadar düşleri de temizlenir.masum olmasaydım yıkayamazdım düşlerimi,uzatamazdım yağmura…ellerinden iğrenir dişlerinden tiksinirdim.yağmur kötü bir lokmanın suyla yutulup gitmesidir.artık bir kere değmiştir,lakin temizlenebilir…
Düşler şarkılarla da kirlenir…
Yağmurdan şark da garp da nasibini almıştır,aşka ve rahmete eşdeğerdir.
Şehirler susar yağmur şikayet değildir.yağmur bir duanın kabulüdür sebebi değildir.evvelimiz aşktır ve ahirimiz.ölüm bir kapıdır bir aşktan diğerine girdiğimiz…
Ve yağmur munis bir dokunuştur,korkak ve ürkek…sevecen ve içten… Yağmur birleştir ellerimizi arındır bizi kirimizden…nefesimizle\nefsimizle yazıp çizdiğimizden ayıplama bizi hor görme…affeyle…lütfeyle…uykunun masum denizinden masumca çıkmayı nasip eyle…
Efenim ilkin belirteyim dram içerikli aşk içerikli yazılara mukabelede bulunmak pek şahsıma özgü bir vasıf olmamakla birlikte iki nehir arasından çöl olmaz.diyelimki çöl oldu şehirler kurulmaz.kum kumudur imha olmaz,her baktığın kuyudan yusuf çıkmaz.çöle serap yakışır leyla bulunmaz…gölgede kitap okunmaz,okunsa bilem aşkla savaş yanyana durmaz.gece yola düşülmez tavsiyyem idir,yokuşa karşı yekinip çıkılmaz.ağrı dağında güvercin uçar keklik dayanmaz.noktalama\dan anlamayana edebiyat yapılmaz… Kelam ilen… İlham ilen…
'Ey gafil, önümde ilim tahsil etmeden, her kelamım hıfz etmeden, gubari meşk etmeden kendine şan ü şöhret biçüb avama göz süzmek cümleleri cem etmek on kusurlu hareketten biri olub gün akşama kavuşuncaya gece güne ulaşıncaya kadar meleklerin lanetini çeken bir fiildir. Şimdi ey bre gafil, nadim olursan ne ala, yok değilse işte orada taş-i musalla! '
efenim, herşeyi bilenin her bildiğini her yerde söylemeyen'i makbul idir.elbetteki şahsımın tercihi 'makbule'olması yönünde idir.efendim her şeyi bilmek bir lütuf ; her bildiğini söylemek de hamlık allameti olup erken ötmesi halinde malumunuz akıbet-i meçhul idir.efendim 'aheste'olunuz...aheste buyurunuz...diyelim ki buyurdunuz 'sizden büyük mod var'düsturunuz olmalı idir. bknz:her şeyi bilen aheste kişisinin tecahül-i arif yapması... efenim bir de moda sataşılmaması yönünde bir ihtarımız olacak.şahsınızın siyasi çekişmelerinden azade bir insan kişisi olup her daim övülmeye, sayılmaya,itibar görmeye,gelenin gideni aratması talihsizliğinden evvel kıymetinin bilinmeye layık idir... efenim bir husus da şiirden anlayan fekat müzik kulağı olmayan bir insan olmanızın ziyadesiylen hayretengiz olması idir ve dâhi kokuyu görebilen bir şahsiyyet oluşunuzdur.üstüne üstlük bir de herşeye kanaat takmanız 'noluyor yahu'dememize sebebiyyet vermiş haddinizi hesabınızı yapmadığına dair bir kanaat oluşturmuş,şahsınıza bir miktar nefret ilen mürekkep sevgi sunulmuş udur... ma-teessüf ilen...
Euzu billah ilen…efenim evveli ahir ismet abi kim idir veyahudda ismet abi ilen yakınlığınız ne boyutta idir deyu cevabını içten içe şahsımı kemirircesine merak içre bırakan bir soru zihnimin duvarlarında yankılanıp zangırtısı zavallı gastritime kadar vurmakta idir.”ufkun moruna çalan mavi”bir ergenekon şifresi midir? ”söyle onlara” muhatabı kim idir? keyifli akşam üstümüzü tarumar etmenizin sebeb-i hikmeti ne idir… Efenim malcolm’un profilinize misafir olacak başka resmi yok mudur? hazretinize de hayret etmekteyim…gözlerinizden öpmekteyim… Selam ilen…
Ey Oğul, keskin sirke küpüne zarar; sessiz fiske münasibine yarar. Oğul adâbın yok ise edebe, edebin yok ise sebebe sarıl; damadı yok ise geline,sevgilin var ise beline sarıl. oğul kaçıp gitmeyi uçup göçmeyi matah bir şeydir sanma.bil ki elimden bir uçan bir kaçan kurtulur deseler de yalan vü dolandır aldanma.her daim nefesimi ense kökünde duy duyumsa!
aynur say: 'içip içip serhoş olmak istiyom sızıp bir köşede kalmak istiyom' aynur haşhaşın nevişahsına münhasır sesinden 'meyhaneci' söz şahsımızda: 'yazıp yazıp serhoş olmak istiyom kızıp bir üyede kalmak istiyom' aynur say: 'yaşamayı değil ölmek istiyom bir yarin elinden yaralıyım ben' söz bizde: 'ölmeyi değil yaşamak istiyom o yari alayım, paralıyım ben' birhoşluk ilen...
biz eski bilgeleriz, işaret gösterilenler bilinmeyen krallığından unutulmuş olanlar isimsiz, izsiz, ölümle battık ve zamanın kitabında isimlerimizin yeri boş
efenim bu mümtaz terime biri yazmış o da yanlış yazmış.'akreb' dense hısım akraba yakışır da 'akran' denmiş iki gözüm.gözlerin emeklilik çağı geldiğinden midir nedir.böylecsi bir vahim hata yapışmış idir.kamuoyu bilerk mi bilmeyerek mi yanıltılmış idir.
kelamın kısası,mevkice makamca eşit/denk yahudda en bilindik olarak yaşıt/yaşdaş anlamında kullanımı yürürlükte idir.
malumat ilen...
*~
Yağmur elim bir aşk gibi düştü avuçlarıma…her şeyin sebebi ve aslında hiçbir şeyin…
İstanbul gibi yağar yağmur aslında \sevdiğim\ tüm şehirler gibidir.binlerce sıkıntıya inen sukun-u sabır gibidir,rahmet gibidir…sessiz bir ağlayış,derin bir iç çekiştir…saçaklar boyu ve serçeler kadar masum ağlarsın…şehir ağlar sen rahatlarsın…hüzünlü bir şarkı gibidir sözlerine takılır dilin peşinden gider ama ne zaman ezberledin bilmezsin.
Biten bir aşka ağlar yağmur ağladıkça arınır.gözleri kadar düşleri de temizlenir.masum olmasaydım yıkayamazdım düşlerimi,uzatamazdım yağmura…ellerinden iğrenir dişlerinden tiksinirdim.yağmur kötü bir lokmanın suyla yutulup gitmesidir.artık bir kere değmiştir,lakin temizlenebilir…
Düşler şarkılarla da kirlenir…
Yağmurdan şark da garp da nasibini almıştır,aşka ve rahmete eşdeğerdir.
Şehirler susar yağmur şikayet değildir.yağmur bir duanın kabulüdür sebebi değildir.evvelimiz aşktır ve ahirimiz.ölüm bir kapıdır bir aşktan diğerine girdiğimiz…
Ve yağmur munis bir dokunuştur,korkak ve ürkek…sevecen ve içten…
Yağmur birleştir ellerimizi arındır bizi kirimizden…nefesimizle\nefsimizle yazıp çizdiğimizden ayıplama bizi hor görme…affeyle…lütfeyle…uykunun masum denizinden masumca çıkmayı nasip eyle…
*~
Efenim ilkin belirteyim dram içerikli aşk içerikli yazılara mukabelede bulunmak pek şahsıma özgü bir vasıf olmamakla birlikte iki nehir arasından çöl olmaz.diyelimki çöl oldu şehirler kurulmaz.kum kumudur imha olmaz,her baktığın kuyudan yusuf çıkmaz.çöle serap yakışır leyla bulunmaz…gölgede kitap okunmaz,okunsa bilem aşkla savaş yanyana durmaz.gece yola düşülmez tavsiyyem idir,yokuşa karşı yekinip çıkılmaz.ağrı dağında güvercin uçar keklik dayanmaz.noktalama\dan anlamayana edebiyat yapılmaz…
Kelam ilen…
İlham ilen…
'Ey gafil, önümde ilim tahsil etmeden, her kelamım hıfz etmeden, gubari meşk etmeden kendine şan ü şöhret biçüb avama göz süzmek cümleleri cem etmek on kusurlu hareketten biri olub gün akşama kavuşuncaya gece güne ulaşıncaya kadar meleklerin lanetini çeken bir fiildir.
Şimdi ey bre gafil, nadim olursan ne ala, yok değilse işte orada taş-i musalla! '
Fizanlı Necip
efenim, herşeyi bilenin her bildiğini her yerde söylemeyen'i makbul idir.elbetteki şahsımın tercihi 'makbule'olması yönünde idir.efendim her şeyi bilmek bir lütuf
; her bildiğini söylemek de hamlık allameti olup erken ötmesi halinde malumunuz akıbet-i meçhul idir.efendim 'aheste'olunuz...aheste buyurunuz...diyelim ki buyurdunuz 'sizden büyük mod var'düsturunuz olmalı idir.
bknz:her şeyi bilen aheste kişisinin tecahül-i arif yapması...
efenim bir de moda sataşılmaması yönünde bir ihtarımız olacak.şahsınızın siyasi çekişmelerinden azade bir insan kişisi olup her daim övülmeye, sayılmaya,itibar görmeye,gelenin gideni aratması talihsizliğinden evvel kıymetinin bilinmeye layık idir...
efenim bir husus da şiirden anlayan fekat müzik kulağı olmayan bir insan olmanızın ziyadesiylen hayretengiz olması idir ve dâhi kokuyu görebilen bir şahsiyyet oluşunuzdur.üstüne üstlük bir de herşeye kanaat takmanız 'noluyor yahu'dememize sebebiyyet vermiş haddinizi hesabınızı yapmadığına dair bir kanaat oluşturmuş,şahsınıza bir miktar nefret ilen mürekkep sevgi sunulmuş udur...
ma-teessüf ilen...
iki keklik seke seke
bizim eli yol eyledi
guş dilinden bilmez idim
yar beni bülbül eyledi
yaradana gurban olam
efenim,
sürur ilen...
Euzu billah ilen…efenim evveli ahir ismet abi kim idir veyahudda ismet abi ilen yakınlığınız ne boyutta idir deyu cevabını içten içe şahsımı kemirircesine merak içre bırakan bir soru zihnimin duvarlarında yankılanıp zangırtısı zavallı gastritime kadar vurmakta idir.”ufkun moruna çalan mavi”bir ergenekon şifresi midir? ”söyle onlara” muhatabı kim idir? keyifli akşam üstümüzü tarumar etmenizin sebeb-i hikmeti ne idir…
Efenim malcolm’un profilinize misafir olacak başka resmi yok mudur? hazretinize de hayret etmekteyim…gözlerinizden öpmekteyim…
Selam ilen…
Ey Oğul,
keskin sirke küpüne zarar; sessiz fiske münasibine yarar.
Oğul adâbın yok ise edebe, edebin yok ise sebebe sarıl; damadı yok ise geline,sevgilin var ise beline sarıl.
oğul kaçıp gitmeyi uçup göçmeyi matah bir şeydir sanma.bil ki elimden bir uçan bir kaçan kurtulur deseler de yalan vü dolandır aldanma.her daim nefesimi ense kökünde duy duyumsa!
Fizanlı Necip
Adâb-ı muazebet
aynur say:
'içip içip serhoş olmak istiyom
sızıp bir köşede kalmak istiyom'
aynur haşhaşın nevişahsına münhasır sesinden 'meyhaneci'
söz şahsımızda:
'yazıp yazıp serhoş olmak istiyom
kızıp bir üyede kalmak istiyom'
aynur say:
'yaşamayı değil ölmek istiyom
bir yarin elinden yaralıyım ben'
söz bizde:
'ölmeyi değil yaşamak istiyom
o yari alayım, paralıyım ben'
birhoşluk ilen...
biz eski bilgeleriz, işaret gösterilenler
bilinmeyen krallığından unutulmuş olanlar
isimsiz, izsiz, ölümle battık
ve zamanın kitabında isimlerimizin yeri boş
pentagram