'Ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda Yorgun, kirli ve umutsuz geçmişim Oysa bilmediğin birşey vardı sevgilim Ben sende bütün aşklarımı temize çektim ... 'Eylül'de aynı yerde ve aynı insan olmamı isteyen' notunu buldum kapımda. Altına saat: 16.00 diye yazmıştın, ve 16.04'tü onu bulduğumda. Daha o gün anlamalıydım bu ilişkinin yazgısını Takvim tutmazlığını Aramızda bir düşman gibi duran zamanı Daha o gün anlamalıydım Benim sana erken Senin bana geç kaldığını.
... Hayatta sevinilecek şeyler yeniden fark edilir. Bir yerlerden bulunup yeni mutluluklar edinilir. O boşluk doldu sanırsınız Oysa o boşluğu dolduran eksilmenizdir.
Gün gelir bir gün Başka bir mevsim, başka bir takvim, başka bir ilişkide O eski ağrı Ansızın geri teper. Dilerim geri teper. Yoksa gerçekten bitmissinizdir. .. Şimdi her şey yeniden Yüreğim, o eski aşk kalesi Yepyeni bir mazi yarattı sözcüklerin gücünden Dönüp ardıma bakıyorum Yoksun sen ...' murathan mungan'dan muhabbetim ilen ;) bestem'e ilan-ı aşkım ilen ;)
Evvel zaman içinde kalbur saman içinde Çok da uzun olmayan belli bir zaman önce Çok da uzak olmayan çok güzel diyarın birinde Bereketi dillerden düşmeyen bir köy varmış
Denizi de bilirmiş dalga bilirmiş bu güzel köyün insanı Yağmurda yürür karda kayar ama güneşli günleri severmiş Meze yaparmış bu köylüler iki kadehe tüm acılarını Böylece birden unutuverirmiş geçmiş dargınlıklarını
Aslına bakacak olursan çok zengnmiş tarlaları Ama nedeni bilinmez bu köylüler her daim fakir Yokmuş galiba köydeki kargaların bunda bir etkisi Böyle gelmiş böyle gidermiş ne de olsa alın yazısı
Dayanamamış biri sonunda kargalara baş kaldırmış Hakkımızı yiyorlar diyip bütün köyü ayaklandırmış Sonunda başa çıkmış köyü istila eden kargalarla Ama kendisi de göçüp gitmiş tabii eninde sonunda
Ardından ağlamış köydeki herkes çok uzun yıllarca Ağlarken ağlarken köy unutmuş kargaları tamamıyla Üzülüp dövünüp dururken birden övünmeye başlamış Ancak övünüp durduğu sadece hatıraymış
Günün birinde köyün üstüne kapkara bulutlar yerleşmiş Kimse bulutları kargaların getirdiğini farketmemiş Köydekiler yaz yağmurudur gelir geçer zannetmişler Ama bu kara bulutlar kopacak fırtınanın habercisiymiş
Kargaların çalacağı emekten medet uman bazı kurnazlar Köylüye ninniler söyleyip apaçık hedef şaşıtmışlar Soytarısıyla yalancısı bu köyün bir gün gelmiş elele vermiş Bildik beyaz camın içine girip siyah yalanlar söylemiş
Onların baktığı yerden bütün köy çok aptalmış Çünkü aptal olmasalar böyle aldanmazlarmış Değil mi ki bütün köy olana bitene ses çıkarmadan bakmış O zaman başlarına gelenlere müstahaklarmış
Ah ne güzel ninniymiş bu cehalet Herkes dalıp uyumuş niyahet Top atsan uyanmazmış ne rehavet E benim köyüme ee ee
Aslında köyün akıllısı çokmuş alimi dedesi filozofu çokmuş Var diye bas bas bağırıyorlar ama hiç birinin söz hakkı yokmuş Çünkü bilene düşünene yazana kargaların itirazı çokmuş ve onlardan öğrendikleriyle kurnazlar herkesi uyutmuş
Güzel köyüm ne zaman uyanırsın Bu duruma ne kadar dayanırsın Sanmaki uyurken kazanırsın Hadi köyüm ne zaman uyanırsın
sevgili saygıdeğer nusret orhan... geldim yosunuz... en çok özlediklerimden birisiniz... nerelerdesiniz? bir haber veriniz... saygı ilen ellerinizden öperim...
efenim 'sahibini arayan mektuplar'var idi de adresini arayan fotoğraflara henüz şahsımız tesadüf etmediydi.ta ki... 'kendi çocukluğuna bakması bir yaşlının'efenim bu önermenin doğruluğu yönünde bir kanaatim olmadığını bildirir; ilk fotoğraf çeken çocukların çoktan mezarın altında olduğu,yahud da yaşlılıklarında bu fotoğrafları görecek göz sağlığına sahip olmadığı; olanların da ya alzheimer ya da demanstan kendini zati fotoğrafın içinde zannettiği durum söz konusu idir.ahü vah ilen.... 'yüreğine ölümün bağdaş kurması'efenim zannediyorum böylesi bir cümlenin edebiyat icadedileli beri kurulmuşluğu vaki değil idir.itibar edemeyeceğim idir hüzün ilen... 'ölüm hissi hasıl olduğunda bir çocuğun şaşkın gözlerinde'evvela ne anlatmak istemiş olabileceğini muhterem şairin anlayamamış olmakla birlikte,çocukların buluğ çağından evvel ölümü anlayabileceğine ihtimal vermeyip,şaşkın gözlerini bu dizelere dikeceğini ve dahi bu dizeleri okuyan aciz kulların şaşırması için çocuk olmasının gerekMEdiği kanaatindeyim idir...tahlil ilen... 'Şehlâ bakışlar..İntiharını yitirmiş müntehir.. Yeşilini yitirmiş hazan.'dam başında\üstünde saksağan ilen iştigal eden kazmaya inat; şehla bakışa kurban müntehirin sonbahar ayında atmış olduğu göbeğe ithafen yazılmış mübarek satırlar idir.bir şairin şehla gözleriylen tabiata bakmak ancak bu kadar mümkün idir.teessüf ilen... 'Geçmiş, dimağımızda kırmızılığını yitirmiş bir heyecan'efenim evvelen heyecan insanı kırmızı eden fekat mukabilen kırmızı da heyecan veren bir renk idir.yetmezmiş gibi dimağımızda bıraktığı ve tükettiği kırmızılıklar yok mu? ah ulen ah ilen... 'nereye düşeceğini bilmeden, dökülmesi gazelin kendi dalından'efenim gel de bu satıra müdahale etme ulen:bakınız yapraktır dalından düşen.nice yapraklar yere düşer solarve kararır kuru olur toprak olur gazel olur.gazeli alıp ne derece mümkün ise dalına monte etmek o kadar da mümkün idir dalından gazeli yere düşürmek... itina ilen... ilham ilen...
doğrusu gaf vü kef idir... 'gaf yapanın vay haline kellesi uçar gider'cümlesi içerisine ebced edilmiş idir. bir rivayet de 'keyfimin kahyasına gel(!) diyen; keyfsiz kebap yesin kahya ilen'ibaresinin içerisinde saklı olduğu yönünde idir.fekat muhterem dedelerimizden fizanlı necip bu görüşe pek katılmamakta ve peşinen de 'kaf dağına gül toplamaya giden,kefenine çöp dikemeden gelir ulen'buyurmuş idir...ne anlatmak istediği gün gibi aşikar idir... fizanlıya selamet ilen...
ve kubbemizin altında bir tual...(peltik idir 's'harfi tıslayarak 't'çıkar)
ey sevgilim.bilmiyorum ki; sen 'leb'deyince leblebiden anlayanları seçer ve leblebiyle beraber onları da severek yersin.ya,boğazına kaçacak olan leblebi tozunu üfleyerek yemeye ne dersin? onları iki buçuk saniyelik zaman bile tanımadan yutar mideye indiriverir misin? ki\Minle mahmûz katırlar...
hoşbulduk bestem ;) efenim tekrardan hayranlarıma kavuşmuş bulunmaktayım elhamdülillah bir bahane ilen... evvelen avam uslübunu kendime layık görmüş ve beraberimde götürdüğüm aziz vü mübarek mekanda bırakmışım idir.ahiren de bendenizin yüzüne bakmaya dahi tenezzül buyurmadığı böylesi bir uslübu beste'ciğimin o asaleti ilen alıp eline,evirip çevirmesi yetmezmiş gibi ağzına sürmesi şahsıma saçını başını yoldurmuş evvelce seyrekleşen saçlarımı tutam tutam önüme\peşime\puşime koydurtmuş udur. ahiren de beste'mi kılığıma girip kandırmaya yeltenenleri bir tesadüf ilen görmüş; sağa sola haber etmiş,fekat besteciğimin de mukallidlerime yüz vermiş olabileceği ihtimalini de içimizde saklayaraktan mübarek sitemize balıklama dalmışız idir inşallahul alem...fekat haset ilen gözümüzün de döndüğünü belirtmekte hikmet olduğunu düşünmekteyim idir...itina ilen... besteciğim müyesser ve muhterem şahsınızın benden olduğu kadar şahsımız da sizden yana emniyyet içindedir ehemmiyyet ilen... efenim vakti ilen zembilli hikmet efendinin tevhid-i tedrisatından geçmiş,onun ahlakı ilen ahlaklanmış olan ben,size yapacağım her bir edepsizlik içün,bir kat sopa yiyeceğimi vaktiyle zembilliden işitmişliğimden sebep zerre misgal terbiyesizliğe yeltenmem ve dahi üstlenmem...aslan gibi y\elem ilen... efenim arihimiz sizin ilen dolu idir.hatıralarınız başımızın tacı idir.ufak bir sualin ne ehemmiyyeti var idir.cevaplamayıver yahu aşkolsun ilen... edebi kelam ilen... muhabbetin en güzeli herdaim benim ilen ;) öpüyorum beste'min gözlerinden... itina ilen...ihtimam ilen...
tövbe estağfirullah ilen...
'Ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda
Yorgun, kirli ve umutsuz geçmişim
Oysa bilmediğin birşey vardı sevgilim
Ben sende bütün aşklarımı temize çektim
...
'Eylül'de aynı yerde ve aynı insan olmamı isteyen' notunu buldum kapımda.
Altına saat: 16.00 diye yazmıştın, ve 16.04'tü onu bulduğumda.
Daha o gün anlamalıydım bu ilişkinin yazgısını
Takvim tutmazlığını
Aramızda bir düşman gibi duran zamanı
Daha o gün anlamalıydım
Benim sana erken
Senin bana geç kaldığını.
...
Hayatta sevinilecek şeyler yeniden fark edilir.
Bir yerlerden bulunup yeni mutluluklar edinilir.
O boşluk doldu sanırsınız
Oysa o boşluğu dolduran eksilmenizdir.
Gün gelir bir gün
Başka bir mevsim, başka bir takvim, başka bir ilişkide
O eski ağrı
Ansızın geri teper.
Dilerim geri teper.
Yoksa gerçekten bitmissinizdir.
..
Şimdi her şey yeniden
Yüreğim, o eski aşk kalesi
Yepyeni bir mazi yarattı sözcüklerin gücünden
Dönüp ardıma bakıyorum
Yoksun sen
...'
murathan mungan'dan
muhabbetim ilen ;)
bestem'e ilan-ı aşkım ilen ;)
Uyusunda büyüsün ninni
Tıpış tıpış yürüsün ninni
Dertlerini sürüsün ninni
Oğlum kızım uyusun ninni
Evvel zaman içinde kalbur saman içinde
Çok da uzun olmayan belli bir zaman önce
Çok da uzak olmayan çok güzel diyarın birinde
Bereketi dillerden düşmeyen bir köy varmış
Denizi de bilirmiş dalga bilirmiş bu güzel köyün insanı
Yağmurda yürür karda kayar ama güneşli günleri severmiş
Meze yaparmış bu köylüler iki kadehe tüm acılarını
Böylece birden unutuverirmiş geçmiş dargınlıklarını
Aslına bakacak olursan çok zengnmiş tarlaları
Ama nedeni bilinmez bu köylüler her daim fakir
Yokmuş galiba köydeki kargaların bunda bir etkisi
Böyle gelmiş böyle gidermiş ne de olsa alın yazısı
Dayanamamış biri sonunda kargalara baş kaldırmış
Hakkımızı yiyorlar diyip bütün köyü ayaklandırmış
Sonunda başa çıkmış köyü istila eden kargalarla
Ama kendisi de göçüp gitmiş tabii eninde sonunda
Uyusunda büyüsün ninni
Tıpış tıpış yürüsün ninni
Dertlerini sürüsün ninni
Oğlum kızım uyusun ninni
Ardından ağlamış köydeki herkes çok uzun yıllarca
Ağlarken ağlarken köy unutmuş kargaları tamamıyla
Üzülüp dövünüp dururken birden övünmeye başlamış
Ancak övünüp durduğu sadece hatıraymış
Günün birinde köyün üstüne kapkara bulutlar yerleşmiş
Kimse bulutları kargaların getirdiğini farketmemiş
Köydekiler yaz yağmurudur gelir geçer zannetmişler
Ama bu kara bulutlar kopacak fırtınanın habercisiymiş
Kargaların çalacağı emekten medet uman bazı kurnazlar
Köylüye ninniler söyleyip apaçık hedef şaşıtmışlar
Soytarısıyla yalancısı bu köyün bir gün gelmiş elele vermiş
Bildik beyaz camın içine girip siyah yalanlar söylemiş
Onların baktığı yerden bütün köy çok aptalmış
Çünkü aptal olmasalar böyle aldanmazlarmış
Değil mi ki bütün köy olana bitene ses çıkarmadan bakmış
O zaman başlarına gelenlere müstahaklarmış
Ah ne güzel ninniymiş bu cehalet
Herkes dalıp uyumuş niyahet
Top atsan uyanmazmış ne rehavet
E benim köyüme ee ee
Aslında köyün akıllısı çokmuş alimi dedesi filozofu çokmuş
Var diye bas bas bağırıyorlar ama hiç birinin söz hakkı yokmuş
Çünkü bilene düşünene yazana kargaların itirazı çokmuş
ve onlardan öğrendikleriyle kurnazlar herkesi uyutmuş
Güzel köyüm ne zaman uyanırsın
Bu duruma ne kadar dayanırsın
Sanmaki uyurken kazanırsın
Hadi köyüm ne zaman uyanırsın
candan erçetinin mübarek sesiylen...
sevgili saygıdeğer nusret orhan...
geldim yosunuz...
en çok özlediklerimden birisiniz...
nerelerdesiniz?
bir haber veriniz...
saygı ilen ellerinizden öperim...
efenim 'sahibini arayan mektuplar'var idi de adresini arayan fotoğraflara henüz şahsımız tesadüf etmediydi.ta ki...
'kendi çocukluğuna bakması bir yaşlının'efenim bu önermenin doğruluğu yönünde bir kanaatim olmadığını bildirir; ilk fotoğraf çeken çocukların çoktan mezarın altında olduğu,yahud da yaşlılıklarında bu fotoğrafları görecek göz sağlığına sahip olmadığı; olanların da ya alzheimer ya da demanstan kendini zati fotoğrafın içinde zannettiği durum söz konusu idir.ahü vah ilen....
'yüreğine ölümün bağdaş kurması'efenim zannediyorum böylesi bir cümlenin edebiyat icadedileli beri kurulmuşluğu vaki değil idir.itibar edemeyeceğim idir hüzün ilen...
'ölüm hissi hasıl olduğunda bir çocuğun şaşkın gözlerinde'evvela ne anlatmak istemiş olabileceğini muhterem şairin anlayamamış olmakla birlikte,çocukların buluğ çağından evvel ölümü anlayabileceğine ihtimal vermeyip,şaşkın gözlerini bu dizelere dikeceğini ve dahi bu dizeleri okuyan aciz kulların şaşırması için çocuk olmasının gerekMEdiği kanaatindeyim idir...tahlil ilen...
'Şehlâ bakışlar..İntiharını yitirmiş müntehir.. Yeşilini yitirmiş hazan.'dam başında\üstünde saksağan ilen iştigal eden kazmaya inat; şehla bakışa kurban müntehirin sonbahar ayında atmış olduğu göbeğe ithafen yazılmış mübarek satırlar idir.bir şairin şehla gözleriylen tabiata bakmak ancak bu kadar mümkün idir.teessüf ilen...
'Geçmiş, dimağımızda kırmızılığını yitirmiş bir heyecan'efenim evvelen heyecan insanı kırmızı eden fekat mukabilen kırmızı da heyecan veren bir renk idir.yetmezmiş gibi dimağımızda bıraktığı ve tükettiği kırmızılıklar yok mu? ah ulen ah ilen...
'nereye düşeceğini bilmeden, dökülmesi gazelin kendi dalından'efenim gel de bu satıra müdahale etme ulen:bakınız yapraktır dalından düşen.nice yapraklar yere düşer solarve kararır kuru olur toprak olur gazel olur.gazeli alıp ne derece mümkün ise dalına monte etmek o kadar da mümkün idir dalından gazeli yere düşürmek...
itina ilen...
ilham ilen...
efenim taklitlerimden sakının temennası ilen...
mahvü perişan eyleyeceğim tuzak kuruyorum ;)
ihtar ilen...
doğrusu gaf vü kef idir...
'gaf yapanın vay haline kellesi uçar gider'cümlesi içerisine ebced edilmiş idir.
bir rivayet de 'keyfimin kahyasına gel(!) diyen; keyfsiz kebap yesin kahya ilen'ibaresinin içerisinde saklı olduğu yönünde idir.fekat muhterem dedelerimizden fizanlı necip bu görüşe pek katılmamakta ve peşinen de 'kaf dağına gül toplamaya giden,kefenine çöp dikemeden gelir ulen'buyurmuş idir...ne anlatmak istediği gün gibi aşikar idir...
fizanlıya selamet ilen...
ve kubbemizin altında bir tual...(peltik idir 's'harfi tıslayarak 't'çıkar)
ey sevgilim.bilmiyorum ki; sen 'leb'deyince leblebiden anlayanları seçer ve leblebiyle beraber onları da severek yersin.ya,boğazına kaçacak olan leblebi tozunu üfleyerek yemeye ne dersin? onları iki buçuk saniyelik zaman bile tanımadan yutar mideye indiriverir misin? ki\Minle mahmûz katırlar...
ilham ilen...
hoşbulduk bestem ;)
efenim tekrardan hayranlarıma kavuşmuş bulunmaktayım elhamdülillah bir bahane ilen...
evvelen avam uslübunu kendime layık görmüş ve beraberimde götürdüğüm aziz vü mübarek mekanda bırakmışım idir.ahiren de bendenizin yüzüne bakmaya dahi tenezzül buyurmadığı böylesi bir uslübu beste'ciğimin o asaleti ilen alıp eline,evirip çevirmesi yetmezmiş gibi ağzına sürmesi şahsıma saçını başını yoldurmuş evvelce seyrekleşen saçlarımı tutam tutam önüme\peşime\puşime koydurtmuş udur.
ahiren de beste'mi kılığıma girip kandırmaya yeltenenleri bir tesadüf ilen görmüş; sağa sola haber etmiş,fekat besteciğimin de mukallidlerime yüz vermiş olabileceği ihtimalini de içimizde saklayaraktan mübarek sitemize balıklama dalmışız idir inşallahul alem...fekat haset ilen gözümüzün de döndüğünü belirtmekte hikmet olduğunu düşünmekteyim idir...itina ilen...
besteciğim müyesser ve muhterem şahsınızın benden olduğu kadar şahsımız da sizden yana emniyyet içindedir ehemmiyyet ilen...
efenim vakti ilen zembilli hikmet efendinin tevhid-i tedrisatından geçmiş,onun ahlakı ilen ahlaklanmış olan ben,size yapacağım her bir edepsizlik içün,bir kat sopa yiyeceğimi vaktiyle zembilliden işitmişliğimden sebep zerre misgal terbiyesizliğe yeltenmem ve dahi üstlenmem...aslan gibi y\elem ilen...
efenim arihimiz sizin ilen dolu idir.hatıralarınız başımızın tacı idir.ufak bir sualin ne ehemmiyyeti var idir.cevaplamayıver yahu aşkolsun ilen...
edebi kelam ilen...
muhabbetin en güzeli herdaim benim ilen ;)
öpüyorum beste'min gözlerinden...
itina ilen...ihtimam ilen...
gidip gidip geri gelme modasına riayet ilen...