Ağlamak söz konusu olduğu zaman neden ilk önce akla kadın gelir ki? Ağlamak, insanın doğasında vardır ve gülmek hatta öksürmek kadar doğaldır. Ama maalesef çevrede zayıflık olarak nitelendirilir. Oysa; ağlamak güçtür, bir duygu yoğunluğudur ve ağlayan insan duygusunu yaşamayı bilen ve hisseden insandır. Kadın veya erkek fark etmez, yine de göz yaşı uğruna değecekler için dökülmelidir... AĞLARKEN BAŞINI DİK TUT Kİ; GÖZ YAŞLARIN SENİ AĞLATAN KADAR ALÇALMASIN!
Birşeyler vardır, yaşanmıştır ve hatta onu çok özlüyorsundur. İnsan bazen kendisine bile itiraf edemez duygularını. Özledim demeye korkar. Belki bir dost eli değse yüreğine, dökecektir duygularının bir kısmını ona... Ama sadece bir kısmını... Çünkü adı onda saklıdır!
AŞK aldatılmaz bence... Aldatılan kişidir, aslında insan kendini aldatır. Aşk ya vardır. ya da yok. Yani bir ölçüsü bulunmaz. Aşk aldatılmaya kapalıdır, eğer ki aldatmak gerçekleşmişse insan kendini kandırıyordur. Zaten aşk; onun için hiç bir zaman olmamıştır.
Gözün yolda beklersin, ne zaman gelecek diye Kulağın telefondadır, çalan her telefonda yerinden fırlarsın 'o arıyor' diye... Zaman er ya da geç mutlaka geçecektir... Her geçen gün ona kavuşmak için bir gün daha bitirmişsindir. Zaman çabuk geçer derler ama ZAMAN NASIL GEÇER demezler... Özlem; zamanını ona adayarak beklemektir. Tıpkı benim seni beklediğim gibi!
Düzenle takip ettiğim tek dizidir baba ocağı. Bizlerden gerçek kesitler sunulmaktadır. Muğla'nın şivesiyle çok hoş bir senaryo sunulmuş ve oyuncularının hepsi de gerçekten rollerini çok iyi oynuyorlar. Umarım, hemen bitmez bu dizi.
Dur! Dokunma, bakma gözlerime! Yapamam... Gidemem... Yasak olan daima yarımdır, ne zamanını verir sana alabildiğine, ne de mutluluğunu daim kılar... Hep bir şeyler eksik kalır. Yetinemezsin... Dokunamazsın... Sevemezsin... Hakkın yok buna! AŞK KIRINTILARIYLA BESLENMEKTENSE, AÇ KALMALISIN!
Aşk, gönüle girdi mi bir kez dur durak bilmez, engel tanımaz. Haktır... Ama insana hükmeden beynidir. Aklıdır. Aşkın değil de aklının esiri olmalıdır. Aşk, yüreğini gözünü her an eksiıksiz sevdiğne verebilmektir. Hayatı adamak, zamanını sunmaktır. özgürce yaşanır aşk, kısıtlanamaz. Ama yasak aşk hep yarımdır. Ne zaman yeter yaşamaya ne de aklın müsade eder hayatını ona adamana... AŞK KIRINTILARIYLA BESLENMEKTENSE, AÇ KALMALI...
Ağlamak söz konusu olduğu zaman neden ilk önce akla kadın gelir ki? Ağlamak, insanın doğasında vardır ve gülmek hatta öksürmek kadar doğaldır. Ama maalesef çevrede zayıflık olarak nitelendirilir. Oysa; ağlamak güçtür, bir duygu yoğunluğudur ve ağlayan insan duygusunu yaşamayı bilen ve hisseden insandır.
Kadın veya erkek fark etmez, yine de göz yaşı uğruna değecekler için dökülmelidir...
AĞLARKEN BAŞINI DİK TUT Kİ; GÖZ YAŞLARIN SENİ AĞLATAN KADAR ALÇALMASIN!
Birşeyler vardır, yaşanmıştır ve hatta onu çok özlüyorsundur. İnsan bazen kendisine bile itiraf edemez duygularını. Özledim demeye korkar. Belki bir dost eli değse yüreğine, dökecektir duygularının bir kısmını ona... Ama sadece bir kısmını... Çünkü adı onda saklıdır!
Şuan ki şarkılardan çok daha kaliteli ve anlamlılardı.
AŞK aldatılmaz bence... Aldatılan kişidir, aslında insan kendini aldatır. Aşk ya vardır. ya da yok. Yani bir ölçüsü bulunmaz. Aşk aldatılmaya kapalıdır, eğer ki aldatmak gerçekleşmişse insan kendini kandırıyordur. Zaten aşk; onun için hiç bir zaman olmamıştır.
Gözün yolda beklersin, ne zaman gelecek diye
Kulağın telefondadır, çalan her telefonda yerinden fırlarsın 'o arıyor' diye...
Zaman er ya da geç mutlaka geçecektir... Her geçen gün ona kavuşmak için bir gün daha bitirmişsindir. Zaman çabuk geçer derler ama ZAMAN NASIL GEÇER demezler... Özlem; zamanını ona adayarak beklemektir.
Tıpkı benim seni beklediğim gibi!
Düzenle takip ettiğim tek dizidir baba ocağı. Bizlerden gerçek kesitler sunulmaktadır. Muğla'nın şivesiyle çok hoş bir senaryo sunulmuş ve oyuncularının hepsi de gerçekten rollerini çok iyi oynuyorlar. Umarım, hemen bitmez bu dizi.
Buna çok ihtiyacım var... Ama maalesef ayaklarım yere sağlam basmak zorunda!
Dur!
Dokunma, bakma gözlerime!
Yapamam... Gidemem...
Yasak olan daima yarımdır, ne zamanını verir sana alabildiğine, ne de mutluluğunu daim kılar... Hep bir şeyler eksik kalır. Yetinemezsin... Dokunamazsın... Sevemezsin... Hakkın yok buna!
AŞK KIRINTILARIYLA BESLENMEKTENSE, AÇ KALMALISIN!
Kalem kılıçtan üstündür der...
Aşk, gönüle girdi mi bir kez dur durak bilmez, engel tanımaz. Haktır... Ama insana hükmeden beynidir. Aklıdır. Aşkın değil de aklının esiri olmalıdır.
Aşk, yüreğini gözünü her an eksiıksiz sevdiğne verebilmektir. Hayatı adamak, zamanını sunmaktır. özgürce yaşanır aşk, kısıtlanamaz. Ama yasak aşk hep yarımdır. Ne zaman yeter yaşamaya ne de aklın müsade eder hayatını ona adamana... AŞK KIRINTILARIYLA BESLENMEKTENSE, AÇ KALMALI...