Kültür Sanat Edebiyat Şiir

Ulaş Yüksel
Ulaş Yüksel

ESER HIRSIZLIĞINA, NOTER KAZIĞINA SON! ÇOK CÜZZİ BİR ÜCRETLE EMEKLERİNİZİ ANINDA TASDİKLETİN WWW.TASDİX.COM

  • Yelda Karataş03.03.2011 - 03:00

    1954 Zonguldak doğumlu. Lise ve Üniversite eğitimini İstanbul’da tamamladı.
    1976 yılında Galatasaray İktisat ve İşletmecilik Yüksek Okulu’ndan mezun oldu.

    Mezuniyet sonrası 25 yıl süreyle reklam yazarı ve yaratıcı yönetmen olarak reklam ajanslarında çalıştı.

    Akademi İstanbul’da öğretim görevlisi olarak Yaratıcı Düşünme, Reklam Yazarlığı, Sunum Teknikleri alanında dersler vermeye başladı.

    80’li yıllardan günümüze Türkiye’nin saygın ve tanınmış
    Edebiyat dergilerinde şiirleri ve şiir üzerine düşünsel yazıları, deneme ve eleştirileri yer aldı.

    1993 Deli Kızın Türküsü, 1995 Işık Doğudan Yükselir albümlerinde Sezen Aksu ile şarkı sözü yazarı olarak çalıştı.

    1992-93 yıllarında Hür FM’de Şairler Korsandır Programını gerçekleştirdi.

    1996’da ilk şiir kitabı Ürperme ile Orhon Murat Arıburnu Şiir Ödülü’nü

    1999’da çıkan ikinci kitabı Alacaydınlık ile Dünya Globus Şiir Ödülü’nü kazandı

    2000-2002 yılları arasında Reklam Yaratıcıları Derneği Genel Sekreterliği yaptı.

    2001 yılında üçüncü şiir kitabı Enel Aşk çıktı

    2004-2010 yılılarında, Kasımpaşa Çok Programlı Lisesi’nde gönüllü dersler verdi.

    Dördüncü kitabı Bir Kadının Kaleminden Şems ve Mevlana 2006 Dünya Mevlana yılında basıldı. Bu kitabı ve Enel Aşk, Prof. Elçin İskenderzade tarafından Azerbaycan diline çevrilerek, Azerbaycan’da basıldı.

    İstanbul Bir Dişi Orospu Beyoğlu Altın Dişi şiir kitabı ve
    ZAİT 2007 yılında basıldı.

    2007, 10. Mainchi Uluslar arası Haiku Yarışması Büyük Ödülü’nü aldı.

    Yine 2007 18. Uluslararası Hacı Bektaş Veli Anma Şenlikleri Öykü Yarışması’nda Gecenin Sütü Öyküsü ile Birincilik aldı.

    2007 Mitos – Boyut Tiyatro Yayınları Başarı Ödülü’nü Vahşi Komedi yapıtıyla aldı.

    Perküsyoncu ve besteci Yinon Muallem’in My Way isimli albümüne aynı isimdeki şiiri ile katkıda bulundu.

    2008 Şahdamar/Şahdemar, şiir kitabı şair Kemal Burkay tarafından çevrilerek Türkçe ve Kürtçe olmak üzere iki dilde birden basıldı.

    Toplu şiirlerinin yer aldığı Hüzün Suretleri isimli şiir kitabı yine aynı yıl, 2008’de basıldı.

    8. Uluslararası Şairler Paris Festivali’ne 2008 yılında Türkiye’yi temsilen davet edildi.

    Cezmi Ersöz’ün öykü kitabı Şizofren Aşka Mektup’u Tiyatro Oyunu olarak yorumlayıp yazan Yelda Karataş’ın bu çalışması Devlet Tiyatroları’nda oy birliği ile kabul edildi.

    2008, 1. Uluslararası Fütüristler Zirvesi ana konuşmacıları arasında yer aldı.

    Antalya'da ilk kez gerçekleşen HALKIN PORTAKALI ÖDÜLÜ 2009ve 2010 etkinliğinde, HALKIN gönüllü yarışmacılarına kısa metrajlı film senaryosu eğitimi verdi.

    Ege Sanat, Artistic Nokta'da Tiyatro Bölüm Başkanlığı yaptı.

    İsmail Cem TV Ödülleri 2010 Yılı Ön Jüri üyesidir.

    Boğaziçi Kitap Fuarı çerçevesinde ilk kez gerçekleştirilecek Haiku yarışmasının jüri üyeleri arasında yer almakta.

    Yaşam Radyo’da Şairler Korsandır programını gerçekleştirmekte.

    Yeditepe Üniversitesi'nde Yaratıcı Yazarlık dersleri vermekte.

    Bahçeşehir Üniversitesi Kariyer Merkezi ve BÜSEM’de Eğitim Danışmanlığı yapmakta.

  • evreka28.05.2010 - 01:50

    Archiemedes 'in suyun kaldırma kuvveti gibi olağanüstü bir buluş yaptıktan sonra sarfettiği gayet sade ve mütevazi kelime yani ' buldum '...

  • Kırklar Semahı03.02.2010 - 02:55

    hz. muhammed mihrac(göge yükseliş) dönüşü yanlızca bir evde ışık görür ve kirklar'in toplanti halinde olduklari toplanti yerine gelir ve kapiya vurur, kirklar'dan bir tek salman-i farisi icerde yoktur, o da tasraya yiyecek bulmaya gitmistir. kirklar kapinin calinmasi uzerine kim o diye sorarlar, hz. muhammed ben resulum, acin kapiyi, iceri gireyim, mubarek cemalinizi goreyim der, bunun uzerine erenler bizim icimizde peygamberin yeri yok diyerek kapiyi acmazlar, bu olay 3 kere tekrarlanir, 3 seferinde de uzulerek geri donen hz. muhammed'in kulagina allah'tan bir ses gelir ve her seferinde hz. muhammed'i geri dondurur. ucuncu calisinda kim o dedindiginde peygamber kavmin seyyidi, yoksullarin hizmetcisiyim der, bunun uzerine kirklar kapiyi acarlar. peygamber icerdikelere kimler olduklarini sorar, onlarda kirklar olduklarini soylerler. bunun uzerine hz. muhammed 39 kisi saydigini soyler, bunun uzerine kirklar biz kirk kisiyiz, kirkimizda bir kisiyiz diye yanit verirler. hz. muhammed sasirir bu sirada hz. ali koluna bir kesik atar ve otuz dokuz kisinin kolundan yere birer damla kan akar, bir damla kan da catidan duser. catidan dusen bir damla kan, disarida bulunan salmani farisi'nin kanidir. hz. ali kolunu sarar ve herkesin kani durur. sonra salmani farisi elinde bir uzum tanesiyle iceri girer ve uzum tanesini hz. muhammed'in onune koyup ey yoksullarin hizmetcisi al bunu bizlere paylastir der. hz. muhammed uzum tanesini cebrail'in cennetten getirdigi tabagin icinde ezer ve kirk kisiye pay eder. bu uzum suyundan icen kirk kisi kendilerinden gecer ve ya allah diyerek donmeye baslarlar, hz. muhammed'de onlara eslik eder. donme esnasinda hz. muhammed'in sarigi duser, kirklar sarigi kirka bolup bellerine sararlar.

    kirklar'in oykusu boyledir, ilk cem'de boyle olusmustur buna kirklar cemi denir, donulen semah'ada kirklar semahi denir. tarihte bilinen ilk cem, ilk semah ve kirklar'in oykusu boyle anlatilir.


    ________________ BİR BAŞKA ANLATIM_______________________________

    muhammed miracdan inerken gokyuzunde allahın aslanı karsisina cikti; yorgundu hak askindan bilemedi, aslan nisanesini cikardi muhammed’e verdi aslan oldu orda sakin muhammede yol gorunmusken gordu bir bicare dervis evine gitti, doksanbin kelam danisti, iki gönül dost dostuna tevhid i armağan verdi. sütü elma baldan aldı.
    “cümlesine rahmet olsun” dedi
    ağladı eğiliben secde kıldı. hoşca kal sultanım dedi. kalkıp evine giderken yolun uğrattı kırklar'a vardı. kırklar makamına oturuben oldu sâkin, secdeye indirdi özün, türaplara sürdü yüzün. cebrâil getirdi üzüm hasan ile hüseyin'e anda selman hazır idi şeydullahını diledi. bir üzüm tanesi koydu. selmanın da keşkülüne kuduretten bir el geldi; ezdi engür eylediler. hatemi ol elde gördü. uğradı bir müşkül hale:
    “canım size kimler” derler
    “şahım bize kırklar derler. cümleden ulu yolumuz, eldedir küllü varımız, birimize neşter vursan bir yere akar kanımız. cümleden ulu yolumuz eldedir küllü varımız “
    'madem size kırklar derler nedendir eksik biriniz”
    “ selman şeydullah’a gitti ondandır eksik birimiz”
    selman şeydullah’tan geldi hü deyip içeri girdi muhammed esredi coştu tacı başından da düştü ol şerbetten biri içti cümlesi oldu hayran mümin müslim üryan büryan hep girdiler semaha cümlesi de el çırparak dediler
    “allah allah”
    muhammed de bile girdi kırklar ile semaha muhammed de coşa geldi tacı başından attı. çevresin kırk pare bölüp sarıldılar. kırklara muhabbet de galip oldu. yol-erkân yerin aldı muhammedi gönderdiler. hatırlar oldu sefa muhammed evine gitti. ali hakk’ı tavaf etti. hatemi önüne koydu dedi:
    “saddaksın mürteza evveli sen âhiri sen bâtını sen zâhiri sen cümle işler sana bağlı” dedi:
    “şâh-ı evliya şah hatayim vâkıf oldu”
    bu sırrın ötesine hakk’ı inandıramadı özü çürük ervaha.