Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • öykü08.10.2008 - 20:16

    Ý nsan kendini arama bilincine vardý ð ý nda, toplumsal bir kuþ atma içinde olduð unu da gö-
    rür. Ürkütücü gelir bu. Dý þ ý ndaki deð erlerin kendi deð erlerini bastý rdý ð ý yerde yüzünü
    aydý nlý ð a çeviremedið ini görmenin tedirginlið ini yaþ ar.
    Bunun farký nda olan da var, elbette olmayan da. Toplumsal olaný tek yaþ am biçimi sanman
    ý n karanlý ð ý ný aydý nlatan edebiyat, insana içinde bulunduð u durumun farký nda olma bilincini
    kazandý rý r.
    “ Ben neredeyim? ” diye sorarken ilkin, uyaný þ ý n ta kendisiyle taný þ mý þ olur. Yaþ adý ð ý dünyan
    ý n gerçekleriyle yüz yüze kalmak insaný n benlið ini dý þ avurur, ama hâlâ kendinin deð ildir
    benlið i. Toplumsal deð erlerden, genel özelliklerden, bütüncül düþ ünme biçiminden kurtulup
    derine inmek, dolayý sý yla kendi gizlerini keþ fetmek, ancak hayatý n ayrý ntý larý ný yaþ amakla olas
    ý dý r. Ý nsan ayrý ntý larda bulur bireylið ini, ortalamaný n üstüne oradan çý kar, sý radanlý ktan kurtulup
    zenginleþ ir.
    Öykünün anlamý budur iþ te: hayatý n ayrý ntý larý ný n sanatý . Romaný n bütünüyle kavramasý
    olanaksý z ayrý ntý lar, öykünün asý l etmenleri olduð u gibi, insana iki düzeyde kazandý rý r: Kendini
    keþ fedip yaþ amaya baþ ladý kça zenginleþ en insan, dý þ ý ndaki hayatý n da görünürde olandan
    bambaþ ka bir derinlik, anlam, zenginlik taþ ý dý ð ý ný görmeye baþ lar.
    Virginia Woolf, öyküden söz ederken, “ Bu ký sa parçalarý n öyle bir özellið i vardý r ki, bunlar
    bütünlüð e ve kendisiyle uyum içinde olan bir zihne gereksinim duyar,” diyor.
    Bu gözlemdeki duyarlý ð ý atlamayalý m. Öykü, hayata öyle ince bir ayarla yaklaþ ý r ki toplumun
    bütününü gözeten baký þ açý larý ný n ötesinde, insan zihnindeki karþ ý lý klarý ný , zihnin ký vr
    ý mlarý nda yaþ ayan sayý sý z ayrý ntý yla özdeþ lið ini bulur.
    “ Hangi insaný n zihni? ” sorusu gelir burada. Sürekli okuma kültürüyle eð itilmemiþ insaný n
    zihnindeki ayrý ntý hücrelerinin sayý sý , kuþ ku yok ki edebiyatla içli dý þ lý insaný nkinden azdý r.
    Demek ki öykü, ayrý ntý larla besledið i beynin düþ ünme iþ levini üst düzeylere çý karý r. Çok öyk
    ü okuyan çok düþ ünür.