Ý nsan kendini arama bilincine vardý ð ý nda, toplumsal bir kuþ atma içinde olduð unu da gö- rür. Ürkütücü gelir bu. Dý þ ý ndaki deð erlerin kendi deð erlerini bastý rdý ð ý yerde yüzünü aydý nlý ð a çeviremedið ini görmenin tedirginlið ini yaþ ar. Bunun farký nda olan da var, elbette olmayan da. Toplumsal olaný tek yaþ am biçimi sanman ý n karanlý ð ý ný aydý nlatan edebiyat, insana içinde bulunduð u durumun farký nda olma bilincini kazandý rý r. Ben neredeyim? diye sorarken ilkin, uyaný þ ý n ta kendisiyle taný þ mý þ olur. Yaþ adý ð ý dünyan ý n gerçekleriyle yüz yüze kalmak insaný n benlið ini dý þ avurur, ama hâlâ kendinin deð ildir benlið i. Toplumsal deð erlerden, genel özelliklerden, bütüncül düþ ünme biçiminden kurtulup derine inmek, dolayý sý yla kendi gizlerini keþ fetmek, ancak hayatý n ayrý ntý larý ný yaþ amakla olas ý dý r. Ý nsan ayrý ntý larda bulur bireylið ini, ortalamaný n üstüne oradan çý kar, sý radanlý ktan kurtulup zenginleþ ir. Öykünün anlamý budur iþ te: hayatý n ayrý ntý larý ný n sanatý . Romaný n bütünüyle kavramasý olanaksý z ayrý ntý lar, öykünün asý l etmenleri olduð u gibi, insana iki düzeyde kazandý rý r: Kendini keþ fedip yaþ amaya baþ ladý kça zenginleþ en insan, dý þ ý ndaki hayatý n da görünürde olandan bambaþ ka bir derinlik, anlam, zenginlik taþ ý dý ð ý ný görmeye baþ lar. Virginia Woolf, öyküden söz ederken, Bu ký sa parçalarý n öyle bir özellið i vardý r ki, bunlar bütünlüð e ve kendisiyle uyum içinde olan bir zihne gereksinim duyar, diyor. Bu gözlemdeki duyarlý ð ý atlamayalý m. Öykü, hayata öyle ince bir ayarla yaklaþ ý r ki toplumun bütününü gözeten baký þ açý larý ný n ötesinde, insan zihnindeki karþ ý lý klarý ný , zihnin ký vr ý mlarý nda yaþ ayan sayý sý z ayrý ntý yla özdeþ lið ini bulur. Hangi insaný n zihni? sorusu gelir burada. Sürekli okuma kültürüyle eð itilmemiþ insaný n zihnindeki ayrý ntý hücrelerinin sayý sý , kuþ ku yok ki edebiyatla içli dý þ lý insaný nkinden azdý r. Demek ki öykü, ayrý ntý larla besledið i beynin düþ ünme iþ levini üst düzeylere çý karý r. Çok öyk ü okuyan çok düþ ünür.
Ý nsan kendini arama bilincine vardý ð ý nda, toplumsal bir kuþ atma içinde olduð unu da gö-
rür. Ürkütücü gelir bu. Dý þ ý ndaki deð erlerin kendi deð erlerini bastý rdý ð ý yerde yüzünü
aydý nlý ð a çeviremedið ini görmenin tedirginlið ini yaþ ar.
Bunun farký nda olan da var, elbette olmayan da. Toplumsal olaný tek yaþ am biçimi sanman
ý n karanlý ð ý ný aydý nlatan edebiyat, insana içinde bulunduð u durumun farký nda olma bilincini
kazandý rý r.
Ben neredeyim? diye sorarken ilkin, uyaný þ ý n ta kendisiyle taný þ mý þ olur. Yaþ adý ð ý dünyan
ý n gerçekleriyle yüz yüze kalmak insaný n benlið ini dý þ avurur, ama hâlâ kendinin deð ildir
benlið i. Toplumsal deð erlerden, genel özelliklerden, bütüncül düþ ünme biçiminden kurtulup
derine inmek, dolayý sý yla kendi gizlerini keþ fetmek, ancak hayatý n ayrý ntý larý ný yaþ amakla olas
ý dý r. Ý nsan ayrý ntý larda bulur bireylið ini, ortalamaný n üstüne oradan çý kar, sý radanlý ktan kurtulup
zenginleþ ir.
Öykünün anlamý budur iþ te: hayatý n ayrý ntý larý ný n sanatý . Romaný n bütünüyle kavramasý
olanaksý z ayrý ntý lar, öykünün asý l etmenleri olduð u gibi, insana iki düzeyde kazandý rý r: Kendini
keþ fedip yaþ amaya baþ ladý kça zenginleþ en insan, dý þ ý ndaki hayatý n da görünürde olandan
bambaþ ka bir derinlik, anlam, zenginlik taþ ý dý ð ý ný görmeye baþ lar.
Virginia Woolf, öyküden söz ederken, Bu ký sa parçalarý n öyle bir özellið i vardý r ki, bunlar
bütünlüð e ve kendisiyle uyum içinde olan bir zihne gereksinim duyar, diyor.
Bu gözlemdeki duyarlý ð ý atlamayalý m. Öykü, hayata öyle ince bir ayarla yaklaþ ý r ki toplumun
bütününü gözeten baký þ açý larý ný n ötesinde, insan zihnindeki karþ ý lý klarý ný , zihnin ký vr
ý mlarý nda yaþ ayan sayý sý z ayrý ntý yla özdeþ lið ini bulur.
Hangi insaný n zihni? sorusu gelir burada. Sürekli okuma kültürüyle eð itilmemiþ insaný n
zihnindeki ayrý ntý hücrelerinin sayý sý , kuþ ku yok ki edebiyatla içli dý þ lý insaný nkinden azdý r.
Demek ki öykü, ayrý ntý larla besledið i beynin düþ ünme iþ levini üst düzeylere çý karý r. Çok öyk
ü okuyan çok düþ ünür.