Üstün Dökmen'in bir kitabında; -bir üst basamağa çıkmak diye bir kavram vardı... Karşındaki ne kadar alt basamaklara inerse insin, özgüvenin zekan ve esprigücün varsa herzaman kavga etmeden işi üst basamakta bir yere bağlayabilirsin anlamında... Küfür etmek dendiğinde de yaşayan kişiden direk dinlediğim şu hikaye gelir hep aklıma... :)) Olayın kahramanı son derece sakin, dolduraşa gelmeyecek kadar akl-ı selim, küfürle alçalmayacağını bilecek kadar özgüveni sağlam ve de iri yarı bir diş hekimi.... Trafikte bir taksi ile çarpma noktasına gelirler..Taksi şöförü aracından inip ana avrat bizimkine doğru gelir.. Devamı kahramanızın ağzından...; - Baktım taksici anneme saygılarını sunarak...! ..? .. :)) bana doğru geliyor..Adam minnacık yercücesi bişey.. Arabadan insem elimde kalacak akşam akşam al başına belayı.. Camı açtım.. Benim de ona küfredeceğim sanan taksiciye dedim ki; -bana bağırma kardeşim.. Madem meselen benle değil annemle.. ADRESİNİ VERİYİM GİT... :))) taksicinin gerisin geriye bir gidişi vardı velaahavle ile... :)) görülmeye değerdi.. diye anlatmıştı.. :)))))))))
Kendini hoşgörebiliyorsan eğer... :)) başkalarının sözlerine de, küçük bir çocuğun doğal yaramazlıklarına gülümser gibi, tebessüm edip geçebilirsin... :)))
Üstün Dökmen'in bir kitabında;
-bir üst basamağa çıkmak diye bir kavram vardı... Karşındaki ne kadar alt basamaklara inerse insin, özgüvenin zekan ve esprigücün varsa herzaman kavga etmeden işi üst basamakta bir yere bağlayabilirsin anlamında...
Küfür etmek dendiğinde de yaşayan kişiden direk dinlediğim şu hikaye gelir hep aklıma... :))
Olayın kahramanı son derece sakin, dolduraşa gelmeyecek kadar akl-ı selim, küfürle alçalmayacağını bilecek kadar özgüveni sağlam ve de iri yarı bir diş hekimi....
Trafikte bir taksi ile çarpma noktasına gelirler..Taksi şöförü aracından inip ana avrat bizimkine doğru gelir..
Devamı kahramanızın ağzından...;
- Baktım taksici anneme saygılarını sunarak...! ..? .. :)) bana doğru geliyor..Adam minnacık yercücesi bişey.. Arabadan insem elimde kalacak akşam akşam al başına belayı.. Camı açtım.. Benim de ona küfredeceğim sanan taksiciye dedim ki;
-bana bağırma kardeşim.. Madem meselen benle değil annemle.. ADRESİNİ VERİYİM GİT... :)))
taksicinin gerisin geriye bir gidişi vardı velaahavle ile... :)) görülmeye değerdi..
diye anlatmıştı.. :)))))))))
Maça gidip deşarj olamayanlar, antolojiye gelip nedire dadanıyorlar...
Kendini hoşgörebiliyorsan eğer... :)) başkalarının sözlerine de, küçük bir çocuğun doğal yaramazlıklarına gülümser gibi, tebessüm edip geçebilirsin... :)))
treni göremeyip es geçen inek... :)))
BAĞIMSIZLIK GÜLÜ
Yerden alıp o gülü
Hangi gülü?
Bir topçu neferinin
Sakaryalı yaz toprağında
Sıcak kan gülü.
Alıp koklamak o gülü
Hangi baharda?
Türkçenin özgür kırlarında
Türkülerde burcu burcu,
Bilgeliğin ana gülü!
Bir basmadan alıp o gülü,
Hangi basmadan?
Nazilli fabrikasından
Pamuğumuzdan, emeğimizden,
Dokuduğumuz halk gülü.
Hoyrat ellerinden alıp o gülü
Hangi ellerden?
Uzak Teksaslı çobanların
Bilmediği, uğruna can vermediği
Türkiyeli o çileler gülü.
Yerine koymak, kutsamak o gülü,
Hangi yerine?
Mustafa Kemal'in bahçesine
Bir ulusun suladığı beslediği
Yediveren bağımsızlık gülü!
CEYHUN ATUF KANSU
Üsteğmen Fatma Seher Şimşek...
700 erkek 43 kadından oluşan bir müfrezenin başına Mustafa Kemal tarafından atanan dünyanın ilk kadın müfreze reisi...
Ey zahit şaraba eyle ihtiram
İnsan ol cihanda bu dünya fani
Ehline helâldır, naehle haram
Biz içeriz bize yoktur vebali.
Sevap almak için içeriz şarap
İçmezsek oluruz düçar-ı azap
Senin aklın ermez bu başka hesap
Meyhanede bulduk biz bu kemali.
Kandil geceleri kandil oluruz
Kandilin içinde fitil oluruz
Hakkı göstermeye delil oluruz
Fakat kör olanlar görmez bu hali.
Sen münkirsin sana haramdır bade
Bekle ki içesin öbür dünyada
Bahs açma Harab-i bundan ziyade
Çünkü bilmez haram ile helali.
demiş HARABÎ......)))
Dahi ve yaramaz çocuk... :)))
bozca ada... kalecik... kapadokya... şarköööyyy...... :)))
halikarnas balıkçısı... :))