Bir şeyden hem çekinir hem de onsuz yapamazsınızya, hep ilgi odağınızdır ya, bazen nefret eder bazen hayran kalırsınız ya ve peşinen üstün olduğunu kabul etmişsinizdir ya; işte o fenomendir. En basit böyle anlatabilirdim.
Alanya denince aklıma önce başarılı belediye başkanı Hasan SİPAHİOĞLU geliyor. Sonra başarılı hakemler Kamil ABİTOĞLU ve Kuddusi MÜFTÜOĞLU, yazar Mehmet MOLLAOSMANOĞLU, Bisiklet Federasyonu başkanı Emin MÜFTÜOĞLU...
Sahi ne bu; hep bişey oğlu... Alanyalıların soyadı böylemidir?
Yazar ve İnşaat Mühendisi... 1960 yılında Alanya'da doğdu. İlk ve ortaöğretimini de aynı şehirde tamamladı. 1983 yılında Akdeniz Üniversitesi Isparta Mühendislik Fakültesi'ni (Şimdi SDÜ) bitirdi. Ardından bir süre İstanbul Belediyesi'nde kontrol mühendisi olarak çalıştı. Askerlikten sonra Alanya'ya dönerek kendi işyerini kurdu. Antalya bölgesinde mimarlık ve mühendislik dallarında pek çok esere imza atmış olan Mollaosmanoglu 2000 yılında roman yazmaya başladı. İlk eseri olan Ataerkil'i 2007 de yayımladı. Tanınırlığı ikinci romanı Ata Mezarlığı ile arttı. Şimdi mesleği olan İnşaat Mühendisliği ile yazarlığı beraber yürütüyor. Ressam Seher Mollaosmanoğlu ile evli yazarın Servet ve Ateş adında iki oğlu var.
Kitapları:
İlk eseri olan Ataerkil adlı roman 2007'de Cinius Yayınları tarafından yayımlandı. Otoriter bir babanın etkisi altında ezilen genç mimar Engin Hakkızade'nin başkaldırışıyla başlayan serüven, 'Yaşam Nedir' gibi bir sorunun yanıtlarını ararken, fantastik bir şekilde eski bir Mezopotamya tapınağı olan Ziggurat'ta sona erer. İkinci romanı Ata Mezarlığı' ise 2008 başlarında GOA Yayınevi tarafından yayımlandı. Bu roman Ataerkil'in devamı niteliğinde olsa da, içerdiği aksiyon ve fantastik öğelerle yazarın daha tanınmasını sağladı. Konusu Şili ve Bolivya'da geçen bu roman, bir Güney Amerika - Anadolu bağını gözler önüne seriyor. İnkalar öncesi Quechua ve Aymara halklarının, Anadolu'da Hititler öncesinde yaşamış Kassiteler'le aynı kökten olduklarını ve Tunç Çağı'nı başlattıklarını iddia eden kurgusuyla, Eyüp Kitabı'nda bahsi geçen Bakır-Kalay ve Altın yurdunun da Güney Amerika'da ki And Dağlarının zirveleri olduğunu anlatıyor. Cennet Ayracı adlı romanı ise 2008 ortalarında yine Goa Yayınları tarafından yayımlandı.
Açıkcası bu kısmı Wikipedia'dan aparttım. Ancak Cennet Ayracı müthiş, yok böyle bir konu. Nasıl zekice nasıl sürükleyici...
Bir şeyden hem çekinir hem de onsuz yapamazsınızya, hep ilgi odağınızdır ya, bazen nefret eder bazen hayran kalırsınız ya ve peşinen üstün olduğunu kabul etmişsinizdir ya; işte o fenomendir. En basit böyle anlatabilirdim.
Alanya denince aklıma önce başarılı belediye başkanı Hasan SİPAHİOĞLU geliyor. Sonra başarılı hakemler Kamil ABİTOĞLU ve Kuddusi MÜFTÜOĞLU, yazar Mehmet MOLLAOSMANOĞLU, Bisiklet Federasyonu başkanı Emin MÜFTÜOĞLU...
Sahi ne bu; hep bişey oğlu... Alanyalıların soyadı böylemidir?
Yazar ve İnşaat Mühendisi... 1960 yılında Alanya'da doğdu. İlk ve ortaöğretimini de aynı şehirde tamamladı. 1983 yılında Akdeniz Üniversitesi Isparta Mühendislik Fakültesi'ni (Şimdi SDÜ) bitirdi. Ardından bir süre İstanbul Belediyesi'nde kontrol mühendisi olarak çalıştı. Askerlikten sonra Alanya'ya dönerek kendi işyerini kurdu. Antalya bölgesinde mimarlık ve mühendislik dallarında pek çok esere imza atmış olan Mollaosmanoglu 2000 yılında roman yazmaya başladı. İlk eseri olan Ataerkil'i 2007 de yayımladı. Tanınırlığı ikinci romanı Ata Mezarlığı ile arttı. Şimdi mesleği olan İnşaat Mühendisliği ile yazarlığı beraber yürütüyor. Ressam Seher Mollaosmanoğlu ile evli yazarın Servet ve Ateş adında iki oğlu var.
Kitapları:
İlk eseri olan Ataerkil adlı roman 2007'de Cinius Yayınları tarafından yayımlandı. Otoriter bir babanın etkisi altında ezilen genç mimar Engin Hakkızade'nin başkaldırışıyla başlayan serüven, 'Yaşam Nedir' gibi bir sorunun yanıtlarını ararken, fantastik bir şekilde eski bir Mezopotamya tapınağı olan Ziggurat'ta sona erer. İkinci romanı Ata Mezarlığı' ise 2008 başlarında GOA Yayınevi tarafından yayımlandı. Bu roman Ataerkil'in devamı niteliğinde olsa da, içerdiği aksiyon ve fantastik öğelerle yazarın daha tanınmasını sağladı. Konusu Şili ve Bolivya'da geçen bu roman, bir Güney Amerika - Anadolu bağını gözler önüne seriyor. İnkalar öncesi Quechua ve Aymara halklarının, Anadolu'da Hititler öncesinde yaşamış Kassiteler'le aynı kökten olduklarını ve Tunç Çağı'nı başlattıklarını iddia eden kurgusuyla, Eyüp Kitabı'nda bahsi geçen Bakır-Kalay ve Altın yurdunun da Güney Amerika'da ki And Dağlarının zirveleri olduğunu anlatıyor. Cennet Ayracı adlı romanı ise 2008 ortalarında yine Goa Yayınları tarafından yayımlandı.
Açıkcası bu kısmı Wikipedia'dan aparttım. Ancak Cennet Ayracı müthiş, yok böyle bir konu. Nasıl zekice nasıl sürükleyici...