Kültür Sanat Edebiyat Şiir

Deniz
Deniz

''İYİ BİR KONUŞMA MİNİ ETEK GİBİDİR. İLGİYİ ÇEKECEK KADAR KISA ESASI KAPLAYACAK KADAR UZUN.! ! ! ''

  • zaman05.11.2008 - 16:55

    Yine akşam oldu..
    Ama bu defa başka…
    Zaman haşmetli,
    Zaman sessiz ve temkinli..

  • dost10.06.2008 - 10:51

    Bakmayıp kendi çaresizliğine,
    Seni düşünüyorsa,
    Ellerinden tutmak,
    Sana uzanmak istiyorsa,
    Şanslısın dostum;
    O da senin dostun.


    -Özcan Günergök-

  • aşk09.06.2008 - 22:02

    Bir demet çiçekti aşk,

    Rengarenkti,

    Uzattı adam kadına

    Al tüm çiçeklerimi dedi.

    Sardı odayı kokusu aşkın

    Buram buram çiçek koktu bedenler



    Kadın bir çiçek verdi adama

    Adam mutlu mesut kucakladı

    Sevdi, öptü, kokladı.

    Kadın hep kendi çiçeğini sevdi

    Adamın verdiklerini unuttu.

    Ve o çiçekleri kuruttu



    Sonra böceklendi çiçekler

    Kadın kaldırdı ortalıktan

    Ve çiçekler esir edildiler.

    Adam umutsuzca aradı onları

    Sönmüş, solgun ve tutsak

    Baktı ki kendi tutsak.



    Silkindi mahkumiyeti reddederek

    Koştu tükeninceye dek nefesi.

    Sonra bir bahçe buldu.

    Adı özgürlük bahçesi

    Ve hep kır çiçekli.

    Adam sevdi kırları

    Umarsız kucakladı onları.



    Açıyordu bahçesinde bin çiçek

    Sevgiyle gülümseyerek

    Nergisler,Güller, Çiğdemler

    Merhaba diyorlardı severek.

    Doldu dünyası özgürlük kokusuyla

    Yarı sarhoş yudum yudum içti sevdayı



    O günden beri adamın

    Çiçekler ruhunda açar

    Vermez hiç kimseye

    Bir demet papatya bile

    Esir olmasınlar diye.

    Dalında seyreder aşkı

    Kırlarında gezinerek.

  • alışmak09.06.2008 - 21:46

    Ne kadar küçük şeyler için ağlardık...
    Bir tutam saç,bir oyuncak araba,bir bebek...
    Şimdi büyüdük...
    Çok büyük olaylar bile ağlatamıyor bizleri...
    Ölümler,iflaslar savaşlar...
    Şimdi daha mı güçlüyüz
    Yoksa daha mı alışkın?
    Hayatı öğrenmek
    Alışmak mı acaba?

  • sevgi09.06.2008 - 18:29

    SEVGI

    ciceklerin buyumesini izlemektir

    mektup yazmaktir

    hep O'nu dusunmektir

    birlikte vakit gecirmektir

    dalgalarin sesidir SEVGI

    kuslarin kirintilari yiyisini izlemektir

    birlikte AYNI yone bakmaktir

    esit olmaktir

    vahsi dalgalara yelken acmaktir

    yagmura aldirmadan yurumektir

    ucurmaktir sevdigini

    piknik yapmaktir

    yanagini oksamaktir

    ve kucuk bir busedir SEVGI...

  • şiir09.06.2008 - 11:48

    Ya gel
    Ya gözlerini gönder
    Martıların uçuştuğu
    Bir tutam mavi gönder
    Zümrütlerin oynaştığı
    Bir yudum yeşil gönder
    Ya da yokluğuna denk
    Gri gönder,kurşini gönder
    Dedim ya
    Ya gel
    Ya gözlerini gönder

  • nazım hikmet08.06.2008 - 23:42

    YAŞAMAYA DAİR (1-2-3)

    1

    Yaşamak şakaya gelmez,
    büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın
    bir sincap gibi mesela,
    yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,
    yani bütün işin gücün yaşamak olacak.

    Yaşamayı ciddiye alacaksın,
    yani o derecede, öylesine ki,
    mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda,
    yahut kocaman gözlüklerin,
    beyaz gömleğinle bir laboratuarda
    insanlar için ölebileceksin,
    hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,
    hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,
    hem de en güzel en gerçek şeyin
    yaşamak olduğunu bildiğin halde.

    Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
    yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,
    hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
    ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,
    yaşamak yanı ağır bastığından.

    1947

    2

    Diyelim ki, ağır ameliyatlık hastayız,
    yani, beyaz masadan,
    bir daha kalkmamak ihtimali de var.
    Duymamak mümkün değilse de biraz erken gitmenin kederini
    biz yine de güleceğiz anlatılan Bektaşi fıkrasına,
    hava yağmurlu mu, diye bakacağız pencereden,
    yahut da sabırsızlıkla bekleyeceğiz
    en son ajans haberlerini.

    Diyelim ki, dövüşülmeye değer bir şeyler için,
    diyelim ki, cephedeyiz.
    Daha orda ilk hücumda, daha o gün
    yüzükoyun kapaklanıp ölmek de mümkün.
    Tuhaf bir hınçla bileceğiz bunu,
    fakat yine de çıldırasıya merak edeceğiz
    belki yıllarca sürecek olan savaşın sonunu.

    Diyelim ki hapisteyiz,
    yaşımız da elliye yakın,
    daha da on sekiz sene olsun açılmasına demir kapının.
    Yine de dışarıyla birlikte yaşayacağız,
    insanları, hayvanları, kavgası ve rüzgarıyla
    yani, duvarın ardındaki dışarıyla.

    Yani, nasıl ve nerede olursak olalım
    hiç ölünmeyecekmiş gibi yaşanacak...

    1948

    3

    Bu dünya soğuyacak,
    yıldızların arasında bir yıldız,
    hem de en ufacıklarından,
    mavi kadifede bir yaldız zerresi yani,
    yani bu koskocaman dünyamız.

    Bu dünya soğuyacak günün birinde,
    hatta bir buz yığını
    yahut ölü bir bulut gibi de değil,
    boş bir ceviz gibi yuvarlanacak
    zifiri karanlıkta uçsuz bucaksız.

    Şimdiden çekilecek acısı bunun,
    duyulacak mahzunluğu şimdiden.
    Böylesine sevilecek bu dünya
    'Yaşadım' diyebilmen için...

    1948

    NAZIM HİKMET

  • sevgili08.06.2008 - 09:53

    Sevgili! ..

    Kapına geldik; aşkı öğret bize; ve aşkını ver yüreklerimize...

  • istanbul08.06.2008 - 09:42

    'Bu şehr-i Sitanbul ki bi misl-ü behâdır.
    Bir sengine yek pâre Acem mülkü fedâdır'


    -Nedim-

  • hayat07.06.2008 - 23:17

    “Hayat bir bisiklete binmek gibidir.
    Pedalı çevirmeye devam ettiğiniz sürece düşmezsiniz.”
    Claude Peppeer