hidayet; allaha ulaşmayı dilemek demektir.sıratı mustakım ise allaha ulaştıracak dosdoğru yoldur.2 / BAKARA - 38: Biz dedik ki: “Hepiniz oradan (aşağıya) inin. Benden size mutlaka hidayet gelecektir. O zaman kim hidayetime tâbî olursa, artık onlara korku yoktur ve onlar mahzun da olmazlar.” 3 / AL-İ İMRAN - 164
Le kad mennallâhu alel mu’minîne iz bease fîhim resûlen min enfusihim yetlû aleyhim âyâtihî ve yuzekkîhim ve yuallimuhumul kitâbe vel hikmeh(hikmete) , ve in kânû min kablu le fî dalâlin mubîn(mubînin) . Andolsun ki mü'minlerin (başlarının) üzerine (devrin imamının ruhu) bir ni'met olmak üzere kendi zamanlarında, kendi içlerinden bir resûl beas ederiz, onların aralarında (kendi kavminin içinde) onlara Allah'ın âyetlerini tilâvet eder, onları tezkiye eder ve onlara kitap ve hikmeti öğretir. Ondan evvel (resûle tâbî olmadan evvel) onlar açık bir dalâlet içinde idiler YANİ KISACASI KARDEŞLERİM: allaha giden bir yol vardır. oda sıratı mustakımdır.(sırat köprürsü dıyorlar. ama öyle bişey yoktur.) BU DÜNYA HAYATINDA ALLAHA ULAŞMAYI DİLEYİP HACET NAMAZI KILIP ALLAHTAN MÜRŞİDİMİZİ İSTEMEMİZ GEREKİYO.YANİ HİDAYETE ERMEMİZ BUDUR.ÇÜNKÜ ALLAH bizi çok seviyor.bize kurtarıcılar yolluyor. bunlar elçi resullerdir. DİKKATedin peygamber demiyorum.peygamberler nebi resullerdir.bizlerin bu devirdeki hidayetçileri elçi,veli resullerdir.Allaha emanet olun.
hidayet; allaha ulaşmayı dilemek demektir.sıratı mustakım ise allaha ulaştıracak dosdoğru yoldur.2 / BAKARA - 38: Biz dedik ki: “Hepiniz oradan (aşağıya) inin. Benden size mutlaka hidayet gelecektir. O zaman kim hidayetime tâbî olursa, artık onlara korku yoktur ve onlar mahzun da olmazlar.”
3 / AL-İ İMRAN - 164
Le kad mennallâhu alel mu’minîne iz bease fîhim resûlen min enfusihim yetlû aleyhim âyâtihî ve yuzekkîhim ve yuallimuhumul kitâbe vel hikmeh(hikmete) , ve in kânû min kablu le fî dalâlin mubîn(mubînin) .
Andolsun ki mü'minlerin (başlarının) üzerine (devrin imamının ruhu) bir ni'met olmak üzere kendi zamanlarında, kendi içlerinden bir resûl beas ederiz, onların aralarında (kendi kavminin içinde) onlara Allah'ın âyetlerini tilâvet eder, onları tezkiye eder ve onlara kitap ve hikmeti öğretir. Ondan evvel (resûle tâbî olmadan evvel) onlar açık bir dalâlet içinde idiler YANİ KISACASI KARDEŞLERİM: allaha giden bir yol vardır. oda sıratı mustakımdır.(sırat köprürsü dıyorlar. ama öyle bişey yoktur.) BU DÜNYA HAYATINDA ALLAHA ULAŞMAYI DİLEYİP HACET NAMAZI KILIP ALLAHTAN MÜRŞİDİMİZİ İSTEMEMİZ GEREKİYO.YANİ HİDAYETE ERMEMİZ BUDUR.ÇÜNKÜ ALLAH bizi çok seviyor.bize kurtarıcılar yolluyor. bunlar elçi resullerdir. DİKKATedin peygamber demiyorum.peygamberler nebi resullerdir.bizlerin bu devirdeki hidayetçileri elçi,veli resullerdir.Allaha emanet olun.