Çok karanlıktı yağmur delice çarpıyordu alnına usul yavaş akıyordu şakaklarından aşağılara sanki, bir kadın değil de bir kaya parçası gibi dimdik ayakta yalın ayak başı kabak duyarsız
çok karanlıktı çakan şimşeğin ışığında görünüyordu ara sıra ne çare o anı keşfedemiyor insan iyice baksa yağmur ona o yağmura inat direniyorlardı boşlukta kutlu bir gecenin kutsanmış iki elçisi insanlık adına
deniz kabardı dalgalar kudurdu yağmur bulutlara döndü işlediği insanlık suçu değildi sanki her yeri her şeyi kardı karıştırdı , çekip çıkıp gitti bulutların ardına saklandı.. iki adam avuç açtı duaya daldı , kadını görmüyorlardı.
şair diline düşmeye görsün zaman ve mekan derisini yüzer sözcüklerin şiire razı eder .. bağlı bağımlı sözcükler yansır yazıya suçsuz ama şairin künyesini kazırlar mapus duvarlarına
hala dikili duruyor kadın antik çağın mermer heykelleri gibi sibel mi afrodit mi kleopatra mı hangisi desem insanlara böylesi direniş mi olurmuş sanki papaz afarozu kaçkını zeus un karısı o malum dilli inatta bir numaralı haşin kadın efes // 35....15112024
o anı hatırla .. kainatta okyanusun varlığını yemyeşil kıyılardan ormanlardan aşağılara suyun kaldırma gücü vururken kainatın kutsallığını deşifre edilen bilinmezlerin etki tepki yöntemiyle vuruşların etkinliği
aşk şarabı kükrer kadehten taşar bilir mi ruh hali derin izler ve sensiz hayaller kurudu gitti mevsimsiz kıskanç gözlerin yansıyan muzip bakışları emsalsiz ana can katan canlar deryası o güzel çağın sembolü sonsuzaşk
ruhun akışı şiirse.. yürek dolar taşar , dolan yürek vurur damardan yansı ile tüm hücreleri. hücreler hissettirir , duygular yoğunlaşır ve arzuya döngüsünü sürer ileriye.
o an sen seni saklasan da ısısız köşelere köşeler sıkıntı içinde düşer dillere sen seni dalgalara yükleyip gitsen de başka iklimlere yine seninle gelir davetsiz misafir olarak.
bırak ruhunu özgürlüğüne ki huzur dolsun için ücradakiler nefeslenip can bulsun şifa bulsun seni sen yapan güzellikler olsun aşkla şevkle sarsın sarmalasın mutlu etsin her bir bireyi.. efes//35
efes in gizemli mermer yolları antik yunan yada makedon kokulu sırlar saklı duvarlarında görünmez Mısır dan yada İskenderiye den ağır bir yolcu ... Kleopatra mı Apollon mu kim kimde güneş ağır ağır ufkun ardına inerken
Çok karanlıktı yağmur delice çarpıyordu alnına
usul yavaş akıyordu şakaklarından aşağılara
sanki, bir kadın değil de bir kaya parçası gibi
dimdik ayakta yalın ayak başı kabak duyarsız
çok karanlıktı çakan şimşeğin ışığında görünüyordu
ara sıra ne çare o anı keşfedemiyor insan iyice baksa
yağmur ona o yağmura inat direniyorlardı boşlukta
kutlu bir gecenin kutsanmış iki elçisi insanlık adına
deniz kabardı dalgalar kudurdu yağmur bulutlara döndü
işlediği insanlık suçu değildi sanki her yeri her şeyi kardı
karıştırdı , çekip çıkıp gitti bulutların ardına saklandı..
iki adam avuç açtı duaya daldı , kadını görmüyorlardı.
şair diline düşmeye görsün zaman ve mekan
derisini yüzer sözcüklerin şiire razı eder ..
bağlı bağımlı sözcükler yansır yazıya suçsuz
ama şairin künyesini kazırlar mapus duvarlarına
hala dikili duruyor kadın antik çağın mermer heykelleri gibi
sibel mi afrodit mi kleopatra mı hangisi desem insanlara
böylesi direniş mi olurmuş sanki papaz afarozu kaçkını
zeus un karısı o malum dilli inatta bir numaralı haşin kadın
efes // 35....15112024
yeni buldum okyanus derinliğinde
anaforlar arası üstten aşağı dalış
gizemli mercan adaları ve inciler
kainatta da vardır ama kayıplar
efes // 35...KaOk
o anı hatırla .. kainatta okyanusun varlığını
yemyeşil kıyılardan ormanlardan aşağılara
suyun kaldırma gücü vururken kainatın
kutsallığını deşifre edilen bilinmezlerin
etki tepki yöntemiyle vuruşların etkinliği
aşk şarabı kükrer kadehten taşar bilir mi ruh hali
derin izler ve sensiz hayaller kurudu gitti mevsimsiz
kıskanç gözlerin yansıyan muzip bakışları emsalsiz
ana can katan canlar deryası o güzel çağın sembolü
sonsuzaşk
ruhun akışı şiirse.. yürek dolar taşar , dolan yürek vurur damardan yansı ile tüm hücreleri.
hücreler hissettirir , duygular yoğunlaşır ve arzuya döngüsünü sürer ileriye.
o an sen seni saklasan da ısısız köşelere
köşeler sıkıntı içinde düşer dillere
sen seni dalgalara yükleyip gitsen de başka iklimlere
yine seninle gelir davetsiz misafir olarak.
bırak ruhunu özgürlüğüne ki huzur dolsun için
ücradakiler nefeslenip can bulsun şifa bulsun
seni sen yapan güzellikler olsun aşkla şevkle
sarsın sarmalasın mutlu etsin her bir bireyi..
efes//35
AŞK VE RUH VECİZ SÖZLERİ............
.....Aşk ateşten bir kanattır. ruh bununla göklere yükselir.(Chamfort)
.....Aşk bir ideale ulaşmak için ruhun kanatlanmasıdır. (Guy de Mauppassant) )
.....Bir aşkı başka bir aşk söndürür. (Mevlana)
.....Aşk gözle değil ruhla görülür (Shakespeare)
....Güzelliğin beş para etmez bendeki bu aşk olmasa.(Aşık Veysel)
AŞK VE RUH VECİZ SÖZLERİ............
.....Aşk ateşten bir kanattır. ruh bununla göklere yükselir.(Chamfort)
.....Aşk bir ideale ulaşmak için ruhun kanatlanmasıdır. (Guy de Mauppassant) )
.....Bir aşkı başka bir aşk söndürür. (Mevlana)
.....Aşk gözle değil ruhla görülür (Shakespeare)
....Güzelliğin beş para etmez bendeki bu aşk olmasa.(Aşık Veysel)
gökyüzünde çığlıklar siyah beyaz
siyah beyaz umutlar çağrışım yapar
hayat dediğin bir yudum nefes
ruhun akışında hepsi bir gizem
efes in gizemli mermer yolları
antik yunan yada makedon kokulu
sırlar saklı duvarlarında görünmez
Mısır dan yada İskenderiye den
ağır bir yolcu ...
Kleopatra mı Apollon mu kim kimde
güneş ağır ağır ufkun ardına inerken
şu an ne mi dinliyorum
ruhumun engin denizinde
dalgacıkların sesini ..
yurdumun ters köşesinden
insandaşlarımın esintilerini..
biliyorum göze kulağa değil
ama ruha yüreğe ve atomik
denklemlerin öznesindeki
aşk şarkılarını dinliyorum
efes//35