Kültür Sanat Edebiyat Şiir

Masalin Perisi
Masalin Perisi

..'İSİGİN' DİYORUMM: KİRİLİP DÜSTÜGÜ YERDEN GELİYORUMM...

  • can dündar03.07.2008 - 19:38

    Öyle içimdesin ki. Yanağımda dolaşan rüzgardan daha gerçek dokunuşların. Küçük, ürkek, kesik dokunuşlarınla, belki de her zamankinden daha yanımdasın. Yani öylesine, o kadar bensin ki. Ah nasıl anlatsam. Boşuna bu çabalarım, doğru kelimeleri aramalarım. Ne kitaplar yazıyor, ne de sözlüklerde karşılığı var. Yalnızca hissediyor insan, yaşıyor. Kelimeler eksik, kelimeler yaralı. Kelimeler cılız.
    ..........

    Seni yapayalnız, bir tek bana bıraktım....


    him bendeki onu cookk güzell anlatmissssss :))

  • ölüm03.07.2008 - 19:09

    Kızıla çalıyordu ölen gözlerin Düşlerim, hayalin, hayalimiz Ölüm bendim ama sen yaşam değildin.....

  • dünya bize göre değil02.07.2008 - 22:17

    Bir yanlışlığım bu dünyada en az senin kadar
    Ve sen kendi küllerini savuruyorsun dağa taşa
    Bir daha doğmamak için doğmak diyorsun
    Ölümlülerin işi bir de mutlu olanların
    Onların hep bir öyküsü olur ve yaşarlar
    Bırakıp gidemezler alıştıkları ne varsa
    .......

    Çocuksun sen ve bu dünya sana göre değil

    bize göre degillll

  • sana ihtiyacım var02.07.2008 - 22:11

    Yarattığın yeni ben’in artık ne sana ne bir yüreğe ihtiyacı var….

  • özlem02.07.2008 - 18:51

    Özlemin
    Ateş olur..!
    Dokunduğun her yerde
    Kıvılcımlar saçar
    Özlem ateşin
    Yangınlara döner…
    ........

  • özlemek02.07.2008 - 18:50

    Birden özleyiveriyorsunuz...
    Çoktan unuttuğunuzu sandığınız
    Ya da yalnızca bir kere karşılaştığınız
    Ve özlemek için yeteri kadar tanımadığınız birini
    Bir sabah çılgınca özleyerek uyanıyorsunuz.

    Rüyalarınız, içinizdeki o gizli, esrarını ele vermez büyücü,
    Siz çarşaflarınızın arasında,
    Bütün tehlikelerden uzak,
    Güvenle yattığınızı sandığınız bir anda,
    Usulca ruhunuza sokulup,
    Sizden habersiz oralara yığılmış cephanelikleri
    Birer birer ateşleyiveriyor.
    İnfilaklarla sarsılarak uyanıyorsunuz.
    Hayatınızda olmayan birini hayatınıza almak,
    Ona dokunmak,
    Onun sesini duymak için kıvranırken buluveriyorsunuz kendinizi...

    Özlemek, o yakıcı istek,
    Bilinen herşeyi ve önem sırasını değiştiriveriyor.
    Özlediğiniz ise çok uzaklarda...
    Yanında olmasını istediğiniz halde
    Yanınızda olmayan bir tek kişi,
    Yanınıza bile yaklaşmadan,
    Hatta onu özlediğinizden
    Ve onu istediğinizden haberdar bile olmadan,
    Bütün hayatı,
    Bütün görüntüleri eritip
    Başka kılıklara sokuyor...

    Ahmet Altan

  • ayrılık vakti02.07.2008 - 18:41

    Oysa senle çok zamanlar paylaşırdık
    Acıları umutları hiç usanmadan
    Yüreğimde saklı kalan anılarla
    Gidiyorum bu şehirden sevdiğim hoşçakal
    ......


    ve bazen giden sessizce bir veda bile etmeden giderr...

  • giden sevgilinin ardından02.07.2008 - 18:36

    Bir ask için yapabileceğin her şeyi yaptığına inanıyorsan ve buna rağmen hala yalnızsan, için rahat olsun. Giden zaten gitmeyi kafasına koymuştur ve yaptıkların onun dudağında hafif bir gülümseme yaratmaktan başka hiçbir ise yaramayacaktır.
    ...........
    Her zamanki gibi yasayacaksın sen. 'Acılara tutunarak' yaşamayı öğreneli çok oldu. Hem ne olmuş yani, yalnızlık o kadar da kötü bir şey değil. Sen mutluluğu hiçbir zaman bir tek kişiye bağlamadın ki......

    Sen yüreğinin sesini dinleyenlerdensin ve biliyorsun aslolan yürektir. Yürek sesi ne bilmeyenler, ya da bilip de duymayanlar acıtsa da içini unutma; yasadığın sürece o yürek var olacak seninle birlikte. Sen yeter ki koru yüreğini ve yüreğinde taşıdığın sevda duygusunu. Elbet bitecek güneşe hasret günler. Ve o zaman kutuplarda yetişen cılız ve minik bitkiler değil, günesin çiçekleri dolduracak yüreğini...
    ....

    nâzim

  • sevgi02.07.2008 - 18:29

    Güzel günler zorlu duraklardan geçer sevdiğim.
    ..........

    mesafeleri bile tanimayan cok güclü bir duygu...

  • Soluk Soluğa02.07.2008 - 18:10

    Soluk soluğa yaşadı kentleri, aşkları
    Bağlanacak kadar kalmadı hiçbirinde
    Pervasız bir acemi, bir çılgın
    Soyu tükenen bir bilgeydi belki de...

    O yalnız kaybetmesini öğrendi ömründe
    Avucundan dökülen kum taneleriydi her şey
    Ne bir serseriydi ne de yılgın bir savaşçı
    Ama kendi kafasıyla düşünen ve hakkında
    Ölüm fermanları çıkartılan biriydi belki
    Sevince deli gibi severdi
    Pervasız severdi sevince
    Dövüşmek ancak ona yakışırdı
    Ona yakışırdı aşklar ve yolculuklar
    Yoktu bağlandığı herhangi bir şey
    Bulutlar gibi çekilip giderdi seslerin arasından
    .............