Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • imf24.05.2004 - 15:37

    yalancının mumu yatsıya kadar yanar...

    birgün imf'nin kim olduğunu bütün dünya öğrenecek...

    oynanan oyunun sonuna gelindiği zaman...
    o zamana kadar bir çok ülke(nin ekonomisi) mahvolacak tabi..

  • yeni dünya düzeni17.05.2004 - 21:41

    her gece iki gündüz arasındadır.ve karanlığın en koyu olduğu noktada aydınlık başlar.
    dünya hiçbir zaman bu kadar karanlığa mahkum olmamıştı.

  • yoga13.05.2004 - 17:45

    yoga zülmani ilimlerdendir.zülmani ilimler ise insanı sadece şeytana yaklaştırır. insanı sadece mutsuz eder.şeytan bu ilmi deccal vasıtasıyla insanlara öğretmektedir.yoga ve meditasyonu ne yazıkki tıp adamlarına deccal ve yardımcısı kabul ettirmiş durumda şu an.

    yoganın ne kadar bilim dışı,din dışı olduğunu ispatlayan bir site:

    yoga nedir?
    sahaja yoga'nın doğuşu
    aydınlanma
    kundalini
    yoga ve dinler
    şakralar
    konsantrasyon
    guru ve öğrenci
    yama prensipleri
    uyduruk meditasyon

    http://64.185.226.168/webs/mutlulugunsirri/yoga.htm

  • türban12.05.2004 - 16:21

    şu başörtüsü meselesi afedersiniz türban meselesi ne zaman çözülecek kardeşim? böyle bir başlık altında insanların giyim-kuşamını tartıştığımız için utanç duyuyorum.
    bu duruma meseleyi getirenlere ya ne demeli?

    başörtüsü geleneksel bir biçimde değilmişmiş? ?
    o zaman bizde eskiden olduğu gibi (bazı kırsal blgelerde, anadolu köylerinde devam ediyor durum) şalvar giyelim.ne de olsa gelenek halen devam ediyor...
    köylerdeki gibi,yahut evlerdeki gibi baş örtülecekmiş,gelenekdel olan bu imiş...
    ne kadar komik ya...
    insanların sırf ideoloji adına başörtü yada türban takacaklarına asla inanmiyorum.böyle bir şey çok komik olur...
    başörtüsü kesin bir emirdir.yani farzdır...
    herşeyde olduğu gibi amaçlarla araçlar birbirine karıştırılmamalı...
    amaç başörtmektir..farz emri yerine getirmektir.amaca farklı yollardan da ulaşılabilir...
    o zaman başörtüsüne karşı olanlara bir çağrı yapalım.
    siz nasıl istersiniz kızlarımızın başlarını örtmelerini? bir moda,bir şekil belirleyin ünlü,becerikli modacılarla...ya da bir kurul oluşturun.üniversitelerden yetkili organlar da katılsın.onlar da fikir beyan etsin.ama mutlaka bir karara ulaşın.
    bari onu örtsünler kız arkadaşlarımız...
    yeterki sizin dediğiniz olsun.bakalım siz nasıl bir moda belirleyeceksiniz? geleneksel örtü/ş şekli nasıl mış görelim?

    eminim ki buna bile tahammül etmezler...adım gibi eminim...

  • kendi kendine gülümsemek07.05.2004 - 19:17

    Genç kız, üzgün görünen yabancıya gülümser. Adam kendini daha iyi hisseder. Geçmişte bir arkadaşının kendisine yaptığı iyiliği hatırlar ve ona teşekkür mektubu yazar. Bu mektup, arkadaşının o kadar hoşuna gider ki yemek yediği lokantanın garso-nuna yüklüce bahşiş bırakır. Bahşişin çokluğuna şaşıran garson, bu parayla at yarışlarına gider ve hepsini bahse yatırır. Ertesi gün de kazandığı paranın bir bölümünü yolda rastladığı yoksula verir. İki gündür ağzına tek lokma girmeyen yoksul adam, büyük bir sevinçle bu parayla yemek yer. Yoksul adam, yolda soğuktan titreyen köpek yavrusuna rastlar. Onu alıp apartmanın bodrum katındaki odasına götürür. Köpek yavrusu sokaktaki dondurucu fırtınadan kurtulup başını sokacak bir yer bul-duğu için çok mutludur. Derken; o gece apartmanda yangın çıkar. Köpek yavrusu, olanca gücüyle havlamaya başlar. Apartmanda oturan herkes, onun sürekli havlaması sonucu uyanır, böylece yangından hepsi kurtulmuş olur. Kurtulanların arasında küçük bir çocuk da vardır. O çocuk zamanla büyür, okur ve ileride bir cumhurbaşkanı olur. Bu olayların bütününün sebebi ise “Yalnızca, içten bir gülümsemedir.”

    bakınız:http://64.185.226.168/dergi/dergi.asp? y=2004&a=4&s=8&id=1088

  • george w.bush29.04.2004 - 19:31

    kuru kafa ve kemik

  • dost29.04.2004 - 19:23

    Bir hikâye, iki arkadaşın çölde yürüdüğünü anlatır. Yolculuğun bir noktasında münakaşa olur, biri diğerine tokat atar. Tokatı yiyenin canı acır ama birkşey söylemeden kuma şöyle yazar:
    'BUGÜN EN İYİ ARKADAŞIM BENİ TOKATLADI.'
    Bir vahaya gelince suya girmeye karar verirler. Tokadı yiyen bataklığa saplanır, boğulmak üzereyken arkadaşı onu kurtarır. Bu sefer bir taşa şöyle yazar:
    'BUGÜN EN İYİ ARKADAŞIM HAYATIMI KURTARDI.'
    Tokatı atan ve hayat kurtaran sorar:
    'Canını acıttığımda kuma yazdın. Neden şimdi taşa? '
    Diğeri cevaplar: 'Birisi canımızı yaktığında kuma yazmalıyız ki; bağışlama rüzgârı silebilsin, ama birisi bizim için iyi birşey yaparsa taşa kazımalıyız ki; hiçbir rüzgâr silemesin

  • petrol29.04.2004 - 19:16

    kıt kaynaklardan...

    Allah'a şükür ki tek alternatifi olan bor var.

    yine Allah'a şükür ki bor madeninin %70'i türkiye'de..

    abd ve abd'nin küçük kardeşleri bugün petrol için büyük ortadoğu projesini uygulamaya çalışıyor.
    kıt kaynak olan petrol için bu savaş veriliyorsa, petrolün alternatifi olan bor madeni için bu savaş neden verilmesin? büyük ortadoğu projesinde bor madenine ilişkin planlar neden yer almasın? doğrusu böyle düşünemeden edemiyor insan..üstelik bor madeninin %70'i türkiye'de ise.üstelik biz de türkiye'de yaşıyor isek...böyle düşünmekle yanlı mı yapmış oluruz?

    ne dersiniz arkadaşlar?

  • cahil29.04.2004 - 18:26

    bilmediğini bilmeyen,bilmediğini kabul etmeyen...

    bin bilse de bir bilmediğine ihtimal veremeyen,vermeyen kişi...

  • kafir17.04.2004 - 18:43

    mümin olmayan....