Tam ortasındayım yağmurun Karın soğuğun ortasındayım Nasıl da paylaşıyor insan isterse Nasıl da birmiş meğer hasretler Nasıl da mecburmuşuz sabretmeye Sevmeye Öğrenmeye
Tam ortasındayım yolun Koşunun ortasındayım Tam varıyorum ki hedefe Bir yenisi başlıyor Bu oyun hep aynı Değişmiyor Hala devam hala figan Hem de bile bile
Nasıl da paylaşıyor insan isterse Nasıl da birmiş meğer hasretler Nasıl da mecburmuşuz sabretmeye Sevmeye Öğrenmeye
bir ilk belki... umudun rengi... ________ bir vardım bir yoktum ben doğdum selimi sâlisin köşkünde
sebepsiz hüzün hocamdı loş odalar mektebinde harem ağaları lalaydı kara sevdâma uyudum büyüdüm ve nûrusiyâha ağladım
nûrusiyâha ağladığım zaman annem sûzudilâra idi ve babam bir tambur annem sustu babam küstü ama ben niçin hâlâ nûrusiyâha ağlarım nûrusiyâaah nûrusiyâaah
Yavaş yavaş geçtim kalabalıkların arasından bir deniz çarpması gibi çoğalta çoğalta geçen geçtiği yeri yavaş yavaş çıktım içimden.Dokundum yavaş yavaş acıya,kuvarsa,şiire yavaş yavaş tarttım suyu,anladım nedir ağırlık kokular coğrafya. Eğildim sonra gövdeyi tanıdım ve düzenini gördüm sessizliğin dümdüzlüğünü gördüm yinelemedi gördüğüm hiçbir şey böyle yavaş yavaş geçtim insandan insana insanlaştırdım yavaş yavaş dışımı böyle karıştım kalabalıklara kalabalıklaştım böylece..
Söz, kendime gelirsem, size de geleceğim...
şiir diliyle...
Gece gibi olacağım
Karanlığımı örterek
Seslere tutunacağım.
Dokundum kalbime
Kimsenin ruhuna fısıldayacak büyüsü yok.
Olmasın
Olmasın.
___ Bejan Matur
... Kabir taşında kendisine ait şu dörtlük yazılıdır:
Eli boş gidilmez gidilen yere,
Boş gelmedim yâ Rab, ben suç getirdim.
Dağlar çekemez bu ağır yükü,
İki kat sırtımla pek güç getirdim.
MFÖ...
Tam ortasındayım yağmurun
Karın soğuğun ortasındayım
Nasıl da paylaşıyor insan isterse
Nasıl da birmiş meğer hasretler
Nasıl da mecburmuşuz sabretmeye
Sevmeye
Öğrenmeye
Tam ortasındayım yolun
Koşunun ortasındayım
Tam varıyorum ki hedefe
Bir yenisi başlıyor
Bu oyun hep aynı
Değişmiyor
Hala devam hala figan
Hem de bile bile
Nasıl da paylaşıyor insan isterse
Nasıl da birmiş meğer hasretler
Nasıl da mecburmuşuz sabretmeye
Sevmeye
Öğrenmeye
gülümsüyorum...
___
Şimdi yoksun üstelik uzaktasın
ellerin yapayalnız biliyorum
gözlerin dalıyor yine
hep benim için olmalı
CAHİT ZARİFOĞLU
bir ilk belki... umudun rengi...
________
bir vardım
bir yoktum
ben doğdum
selimi sâlisin köşkünde
sebepsiz hüzün hocamdı
loş odalar mektebinde
harem ağaları lalaydı
kara sevdâma
uyudum
büyüdüm
ve nûrusiyâha ağladım
nûrusiyâha ağladığım zaman
annem sûzudilâra idi
ve babam bir tambur
annem sustu
babam küstü
ama ben niçin hâlâ nûrusiyâha ağlarım
nûrusiyâaah
nûrusiyâaah
_____ Asaf Halet Çelebi
İstanbul'da zaman...
Yavaş yavaş geçtim kalabalıkların arasından
bir deniz çarpması gibi çoğalta çoğalta geçen
geçtiği yeri
yavaş yavaş çıktım içimden.Dokundum
yavaş yavaş acıya,kuvarsa,şiire
yavaş yavaş tarttım suyu,anladım nedir ağırlık
kokular
coğrafya.
Eğildim sonra gövdeyi tanıdım ve düzenini
gördüm sessizliğin dümdüzlüğünü
gördüm yinelemedi gördüğüm hiçbir şey
böyle yavaş yavaş geçtim insandan insana
insanlaştırdım yavaş yavaş dışımı
böyle karıştım kalabalıklara
kalabalıklaştım böylece..
____ İlhan Berk
Dağlar gibi yalnızlık ne güzel bir hiç... (E.A.)
hüzün daima hüzün...
biteviye...
Ne çıkar siz bizi anlamasanız da
Evet, siz bizi anlamasanız da ne çıkar
Eh, yani ne çıkar siz bizi anlamasanız da.
__ E. Cansever