Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • nazım hikmet22.02.2003 - 11:56

    Tahir'le Zühre Meselesi...


    Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
    hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil,
    bütün iş Tahirle Zühre olabilmekte
    yani yürekte.

    Meselâ bir barikatta dövüşerek
    meselâ kuzey kutbunu keşfe giderken
    meselâ denerken damarlarında bir serumu
    ölmek ayıp olur mu?

    Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
    hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.

    Seversin dünyayı doludizgin
    ama o bunun farkında değildir
    ayrılmak istemezsin dünyadan
    ama o senden ayrılacak
    yani sen elmayı seviyorsun diye
    elmanın da seni sevmesi şart mı?
    Yani Tahiri Zühre sevmeseydi artık
    yahut hiç sevmeseydi
    Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden?

    Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
    hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.

    1949

    Nazım Hikmet Ran

  • bir varmış, bir yokmuş21.02.2003 - 13:12

    Bütün öyküler böyle başlar :)

  • sevgi21.02.2003 - 13:10

    Sevginin Ayak Sesleri


    Hep yüreğini göstermek istedin bana
    senin yüreğin ne işe yarar.
    Hep sevdiğim derdin bana
    nerede o seviyorum diyişlerin.
    Bak yoksun arık
    neye yarar.
    Ne senin yüreğin var
    nede sevdan.
    Sen sadece kadınlığını yaşamak istedin
    Gerçek sevgi
    senin ne işine yarar...

    Ben hep sevdim
    sevginin ayak sesleridir duyduğun.
    Seninle aşkı yaşadım
    ruhunla meşk eyledim.
    Ben hiç korkmadımki hayattan
    o hayatki bana seninle aşkı verdi.
    Gerçek sevgi bu işte, sen varkende yaşadım,
    yok olsanda yaşarım....

    Cahit İpekoğlu

  • aşk21.02.2003 - 13:09

    Asla Uğraşma: Aşkını Anlatmaya


    asla uğraşma aşkını anlatmaya,
    aşk varolur yalnızca dile gelmeden;
    nasıl hareket ederse soylu rüzgar
    sessizce, görünmeden.

    anlattım aşkımı, anlattım aşkımı,
    anlattım ona tüm yüreğimdekileri;
    titreyerek dehşetli korkularla, buz gibi,
    ah! yanımdan ayrıldı.

    uzaklaştıktan az sonra benden,
    bir gezgin onu elde etti,
    sessizce, görünmeden:
    ah, bu inkar edilmezdi.

    William Blake

  • dost21.02.2003 - 13:04

    Sanal Dostluk


    Chat odasinda tanisirsin onunla
    Devam eder konusmalariniz
    Gun gelir biryerde bulusursunuz
    Belki hayal kirikligi...
    Belki de yeni bir umudun yesermesi
    Söylerken o tatli yalanlarin
    Mumu yatsiya kadar mi yanmisti ne
    Ayriliyormuyduk yoksa
    Amaaan bosver canim yenisini buluruz
    Bu duygu böyle mi atilmali bir kenara
    Onca içinde bir alev gibi baslar
    Sonra küllenir söndürürsün
    Bir iki bardak su atarsin
    Ciiiiizzzz COoazzz eder sonra
    Belki senin yüregin
    Belki de o küller içindeki kor...

    Kadir Güven

  • ölüm19.02.2003 - 11:41

    Ölümü Tarif


    çaresizlğidir insanın ölüm
    süregitmesidir insanlığın ölüm
    hiç olmasaydı ölüm
    varolmak mümkün müydü gülüm

    Oğuzkan Bölükbaşı

  • aldatmak19.02.2003 - 11:37

    Aldatmak Üzerine Sorular


    Nerden aklıma geldi bilmiyorum:
    Seni bir başkasıyla aldatsam,
    Kızarmısın bana sevdiğim?
    Bu mülkiyetsiz ilişkimizde,
    zaten sahipli hayatlarımızı,
    Bir başkasıyla daha paylaşsam,
    Kızarmısın bana?
    Terk mi edersin beni yaşlı gözlerle?
    O suskun, acımasız bakışlarına bürünüp,
    Yavaş yavaş öldürürmüsün beni yoksa gün be gün...
    Peki, kızmaktan öte,
    Böyle olmaması için birşeyler yaparmısın?
    Çabalarmısın beni kaybetmemek için sevdiğim?
    Aşkınla gözlerimi kör edermisin?
    Ellerimi hiç bırakmamacasına tutar,
    Birşeyleri göze alabilirmisin?
    Yoksa zaten,
    Bu yıkıntılara alışkınmısın sevdiğim, söylesene?
    Ya sen,
    Sen birtanem,
    Sen beni aldatırmısın bir başkasıyla daha?
    Öyle sırf canın çekiverdi diye,
    Bana kızdın diye,
    Sana uzak kaldım diye,
    Şundan diye, bundan diye...
    Yaparmısın sevdiğim söylesene?
    Sonra, hiç bir şey olmamış gibi,
    Yorgun ruhlarımıza yüklenen bütün rolleri,
    Oynayabilirmisin tüm rahatlığınla sevdiğim?
    Zaten yılgın, zaten üşümüş bedenlerimizi,
    Gömermisin yaşamın soğuk yoz okyanuslarına bir kez daha?
    Bonkörce, umarsızda tüketilmiş sevdalara, umutlara,
    Eklermisin bir yenisini daha?

    Can Akın

  • dost19.02.2003 - 11:32

    Sen gülerken
    Yanındakilerde güler
    Ama ağlarken
    Yalnız ağlarsın
    Onun için öyle bir
    Ağaca yaslan ki!
    Asla yıkılmasın...
    Öyle bir dost edinki!
    Seni asla bırakmasın...

  • korkularımız19.02.2003 - 11:29

    Ben Korktum Siz Korkmayın


    Korkmayın.Ben korktum siz korkmayın.Neler yaşayabileceğinizi, neler verebileceğinizi, neleri kaçırdığınızı düşünün ve korkmayın.Ben korktum; siz korkmayın.Susmak yerine 'seni seviyorum' ları rahatça, umarsızca söyleyebileceğinizi düşünün korkmayın.Ben korktum; siz korkmayın.Aynı masada karşılıklı değil, yanyana oturacağınızı düşünün, korkmayın.Hayatı 'bir' başına değil, 'biz' başına yaşayacağınızı düşünün, korkmayın.Ben korktum; siz korkmayın.Bilmediğiniz şeyleri yaşamaktan korkmayın.Nerden bileceksiniz ki..Kim bilebilir ki.. Ben korktum; siz korkmayın...
    Paylaşın; korkmayın.Sözlerinizi, günlerinizi, güllerinizi..Acınızı, alınızı, aşkınızı... Korkmayın.Ben korktum; siz korkmayın.Paylaşacağınız renkleri düşünün korkmayın.Yüzünüze vuran gün ışığının, ıslandığınız yağmurun, kar gibi yağan karın nasıl olabileceğini düşünün.Korkmayın.Denizin sesinin, ağacın kokusunun, kahvenin tadının onunla nasıl olacağını düşünün.Korkmayın.Ben korktum; siz korkmayın.Beklentisiz, yarınsız yaşayın ve sevin.Saklamayın; sevdiğinizi söyleyin.Korkmayın.Ben korktum; siz korkmayın.Karşılıksız kalmaktan, hayallerinizi kırmaktan, utanmaktan, riske girmekten korkmayın.Doğruları hesaplayıp, yanlışlardan korkmayın, Mücadeleden, hayattan, hayata asılmaktan korkmayın.Güvensizliğin, korkunun önünüze geçmesine izin vermeyin.Korkmayın.Hayatın sizi yaşamasına izin vermeyin; siz hayatı yaşayın.Korkmayın.Ben korktum; siz korkmayın.Bilemezsiniz.Bilmiyorsunuz zaten.Bilmiyordum...
    Dinleyin.Arasıra da kendinizi dinleyin.Kafanızı değil, yüreğinizi dinleyin.Kendiniz olmaktan korkmayın.Ben korktum; siz korkmayın.Yaptıklarınızdan değil, yapabilecekken yapmadıklarınızdan korkun.Kaçırıyosanız birşeyleri korkun..Susuyorsanız, anlatamıyorsanız korkun..Herşey 'ben' se korkun...Paylaşamıyorsanız, saklıyorsanız, sadece kendinize biriktiriyorsanız korkun...Hesap kitap yapıyorsanız eğer mutluluğunuzun üzerine korkun...Hayat size uzaktan bakıp dalga geçiyorsa korkaklığınızla, korkun...Seslerin, kokuların, tatların keyfini çıkartamayacaksanız korkun..Kendi kendinize 'neden' diye sorup, nedensiz kalıyorsanız....İşte o zaman korkun...

    Sonradan Şair


    Sonradan Şair e teşekkürler ne güzel anlatmış

  • nazım hikmet19.02.2003 - 11:24

    BİR DAKİKA

    Deniz, durgun göl gibi gitgide genişliyor
    Sular kayalıklarda nur'dan izler işliyor,
    Engine sarkan gökler, baştan başa yıldızlı..
    Şimdi göğsümde kalbim, çarpıyor hızlı hızlı.

    Göklerden bir yıldızın gölgesi düşmüş suya
    Dalmış suyun koynunda bir gecelik uykuya.
    Bazan uzunlaşıyor, bazan da kıvranıyor,
    Durgun suyun altında bir mum gibi yanıyor.

    Yakın olayım diye bu gökten gelen ize
    Öyle eğilmişim ki, kayalardan denize
    Alnımdan düşen saçlar yorulmuş suya değdi
    Baktım geniş ufuklar başımın üstündeydi.

    Bilemem nasıl oldu, geldi ki öyle bir an
    Yenilmez bir haz duyup denize atılmaktan
    Kurtulmak ne kolaymış faniliğimden dedim
    Doğruldum atılırken bir dakika titredim.

    Bir dakika sonsuzluk doldu, taştı gönlümden
    Bir dakika, bir ömrü kurtarmıştı ölümden.

    Nazım Hikmet Ran