Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • leman30.09.2003 - 14:56

    Leman dergisi,
    Türkiye'ye gittigimde aldim okudum, o kadar tutmadim..
    Bir defa met-üst capinda bir yazarlari yok...

  • karadul30.09.2003 - 02:11

    Karadeniz’de karadul alarmı


    Zehirli olduğu bilinen ‘‘karadul’’ türü örümcekten son 2 hafta içinde 2 kişinin ölmesi ve 11 kişinin de zehirlenmesi üzerine, Avrupa kıyılarındaki tatil beldelerinde sağlık kuruluşları alarma geçti.

    Başta olayların yaşandığı Romanya'daki hastaneler olmak üzere Karadeniz çevresindeki tüm hastaneler, aşırı sıcaklarda ortaya çıkan karadul örümceklerine karşı panzehir stoğu yapmaya başladılar. Köstence'de 72 yaşındaki Ioan Andrei, kasılmalarla can vermeden önce bacaklarında ve böbreklerindeki ağrılardan şikayet ediyordu. Diğer kurban 68 yaşındaki Petre Duma ise Romanya'nın Oradea kentinde zehir yüzünden girdiği alerjik şokla hayatını kaybetti. Dünyanın en zehirli örümceklerinden biri olan karadul, Kuzey ve Orta Amerika'da ve Orta Asya'nın bazı bölgelerinde bulunuyor. Zehiri, sinir sistemini etkileyen ve birkaç saat içinde ölüme neden olan ‘‘latrodectin’’ adlı güçlü bir toksin içeriyor. Karadul tarafından ısırılan kişi kaslardan tüm sinir sistemine yayılan büyük ağrılar çekiyor. Örümceklerin Romanya'ya gemilerle geldiği sanılıyor.

  • ombudsman30.09.2003 - 02:07

    OMBUDSMAN NEDİR?


    İlk Ombudsman,1809'da İsveç'te kuruldu.1950'ye kadar İsveç ve Finlandiya'da bulunan sistem, sonraları yaygınlaştı. Günümüzde 90'ı aşkın ülkede ulus, bölge, şehir, belediye ve sektör bazında uygulanmaktadır. Avrupa Birliği bünyesinde de bir Ombudsman oluşturulmuştur.Ombudsman sistemi; kamu yönetiminde, merkezi idare organları, personeli veya onun adına hareket eden diğer makamların kötü yönetiminin sonucu olarak haksızlığa uğrayanların şikayetlerini inceleyen kurumdur. Sistemin yaygın olan şekli parlamento ombudsmanlığıdır.Sistemin Özellikleri:İdarenin, kendi iç denetim yolları ve yargı denetimi dışında denetlenmesini içerir.-Genellikle parlamento tarafından seçilir.-Özerk bir yapıya sahiptir.-Başvuru üzerine veya kendiliğinden harekete geçer.-Şikayet sahipleri Ombudsman'a kolayca ulaşabilmelidir.-Çalıştığı konu ile ilgili her tür bilgi ve belgeye ulaşabilmelidir.-İnceleme yapmanın dışında yasal bir yetkisi yoktur.-Yapılan araştırma ve sonucu taraflara bildirilir. Karar doğrultusunda idareye önerilerde bulunur, sonucu kamuoyuna duyurur. Kamuoyuna ve medyaya yapılan açıklama Ombudsman'ın etkinliği için önemli bir araçtır

  • lord30.09.2003 - 02:03

    Ortacag toprak agalari gibi bir sey oluyor.
    feodal dönemin kaymagini yiyenler bunlardi...

  • serf30.09.2003 - 02:02

    Ortacagda feodal toprak agalarinin, lordlarin veya kilisenin arazilerinde calisan, onlarin mülkü sayilan köylüler serf oluyordu..
    Leo Huberman'in anlattigina göre ortaagda bir at 100 birim para ediyorsa, bir serf asagi yukari 35 birim ediyormus...

  • ombudsman30.09.2003 - 02:01

    memleketimizde özellikle son 10 yilda kullanilmaya baslanan bir terim...
    Mahkemelerin masraflari, islemlerin uzun sürmesi, kararin uzun zaman almasi gibi engeller dolayisiyla perakende ticarette kaziklanan müsteriler icin bir sikayet merci bulunamiyordu..
    Tamamen adam smith'in gizli elinin inisiyatif ve insafina terk edilen tüketiciyi onun parmaklarinin tekelinden kurtarmak icin kurulan minyatür mahkemeler...
    tüketici mahkemeleri de denebilir..

    Osmanlida eskiden bunun örneklerinin bulundugu iddia olunuyor.

  • kallavi30.09.2003 - 01:57

    osmanlilarda kullanilan cok iri bir kavuk ismi..
    ayni zamanda forslu ve iri seyleri ifadede de kullanilir...

  • kenef30.09.2003 - 01:56

    anadolumuzun bir cok yerinde tuvalet icin kisaca bu adi kullaniyorlar...

  • kibariye30.09.2003 - 01:55

    asagidaki yazilari özellikle kaparinin faydalair bölümünü okuyan arkadaslarimiz yanlis anlamasinlar ama,
    kaparinin yani gebreotunun cogulu olarak kullanilan gebreotugiller yani:

    kibariye ismi

    ayni zamanda bir arabesk sarkicisinin adi da oluyor...

  • kibariye30.09.2003 - 01:53

    KAPARİNİN ŞİFASI



    Evliya Çelebi,400 yıl öncesinde keşfetmiş bu bitkinin varlığını.Ünlü “Seyahatname”sinde bakın neler söylüyor kapari için, Çorum’un Osmancık İlçesini tanıttığı bölümde?

    “....İşte bu kumlu toprakta, bu iklim şartlarında “gebre” adında bir yemiş yetişiyor ve bu yöre halkı bu yemişin sirkeli turşusunu yapıyor.Bu turşu için “ çok faydalı” diyor Evliya Çelebi.Faydalı oluşu hastalıklara deva olmasından, zindelik, sağlık, güç vermesinden olsa gerek.Ve meşhur olması da lezzetli, faydalı oluşundan...



    Akdeniz Ülkelerinde ilk çağlardan bu yana gıda ve tedavi amaçlı kullanılan kapari bitkisinden günümüzde boya ve kozmetik sanayiisin de yararlanılmakta.

    Kaparinin bezelye büyüklüğündeki tomurcuklarının protein, vitamin, mineraller, rutin ve hardal yağı glikosidi yönünden oldukça zengin olması, onu doyurucu bir besin haline getiriyor.Özellikle turşusunda ortaya çıkan iştah açıcı aromatik kokusunun kaynağı da hardal yağı glikosidi.Kapari turşusunda sadece kokusunu değil, keskin tadını da bulabilirsiniz hardal yağının.

    Gençleştirici ve “afrodiziak”- cinsel gücü arttırıcı- etkisi de keşfedilen kapari tomurcukları, Avrupa ve Amerika da vazgeçilmez bir çeşni olarak sofrada yerini alıyor.Özellikle Batı Avrupa ülkelerinde kaliteli bir meze olarak kabul görüyor.Kapari tomurcukları salamura edildikten sonra, zeytinyağı ve limonla işlem görüyor ve mezeye dönüşüyor; sofraların baş tacı oluyor.

    Kaparinin tomurcukları dışında “karpuzcuk”da denilen meyveleri ve sürgün uçları da salamura ve sirkede muhafaza edilmek suretiyle gıda olarak değerlendiriliyor.Özellikle de Kıbrıs’ta ve İspanya’da sürgün uçları, vejetasyonun başlarında taze iken toplanıyor.Tabii yine sirke ve tuz ile terbiyelendikten sonra tüketiliyor.Çünkü acılığı- ki bu acılık içeriğindeki hardal yağı glikosidinden kaynaklanıyor- ancak bu şekilde gideriliyor ve asıl tadı ortaya çıkıyor.

    İnsanlar kapariyi gıda niyetine tüketirken aynı zamanda, pek çok hastalığa karşı da bağışıklık kazanıyorlar.Örneğin özündeki rutin, kılcaldamarlardaki kanamaları önlüyor.


    Hayvanlar yediğinde ise sonuç inanılmaz.Süt ve yumurta verimi oldukça artıyor.

    Kaparinin her şeyi değerli; hiçbir şeyi atılmıyor.Dal uçları, tomurcukları, meyveleri gıda sektöründe; yaprakları sertleşmiş dalları, kökleri de ilaç, boya ve kozmetik sanayiinde değerlendiriliyor.

    İspanyollar köklerinden yaptıkları ilaçları, hemoroidin tedavisinden kalça rahatsızlıklarının giderilmesine, kadınların regl dönemlerinin düzenlenmesinden sancıların giderilmesinde kullanmışlar.Sirkesinden diş ağrılarının giderilmesinde faydalanılmış.Yine köklerinden zehirlenmelere karşı panzehir elde etmeyi başarmışlar.

    Hindistan’da kaparinin kök kabuğu, taze veya kurutulmuş olarak yüzyıllardır müshil, tonik balgam söktürücü, solucan düşürücü, ağrı kesici olarak kullanılmakta.Romatizma ağrıları olanlar, felç geçirenler, dalak büyümesi şikayeti olanlar şifayı kaparinin kök kabuklarından elde ettikleriilaçlarda bulmuşlar.

    Avrupa’da meyveleri ve çiçek tomurcukları, müshil(kabızlık giderici) ve diüretik(idrar söktürücü) olarak kabul edilmekte, uyarıcı ve iskorbüt hastalığını önleyici olarak değerlendirilmekte.Yaprakların ezilmesiyle hazırlanan lapa ise gut hastalığının tedavisinde kullanılmaktadır.Ayrcıa kan bozuklarının giderilmesinde yine kapariye başvurulmakta.

    Türkmenistan’da kapari türlerinden polifenol nitelikli altı madde elde ediliyor.

    Uluslararası Kanser Enstitüsü’nde yapılan çalışmalarda kapari, antitümör aktivitesi sağlayan “ekstrakt”ın hazırlanmasında kullanılan bitkiler arasında yer alıyor.


    MUCİZE BİTKİ KAPARİNİN FAYDALARI



    1.Cinsel Gücü Artırıcı

    2.Kabızlık giderici

    3.İdrar söktürücü

    4.Balgam söktürücü

    5.Solucan düşürücü

    6.Ağrı kesici

    7.Romatizma

    8.Felç

    9.İskorbit hastalığı

    10.Kan bozuklukları

    11.Gut hastalığına

    12.Antitümör

    13.Hemoroid

    14.Dalak büyümesi

    15.Kalça rahatsızlıkları

    16.Adet düzenleyici ve sancıları

    17.Diş ağrıları

    18.Karaciğer fonksiyonlarını düzenleyici