Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • hoşgörü09.10.2007 - 14:44

    Hoşgörü hakkında o kadar güzel açıklamalar yapılmışki diyecek birşey bulamıyorum. Hoşgörü insanın yüreğindedir onu dışarı çıkarmak zor değildir önemli olan insanlığımızı kaybetmemektir işte o zaman kendini gösterir...

  • alo fetva hattı09.10.2007 - 14:35

    Merak ettiğimiz dini bir konuyu elimizde kitap olmadığı için ya da diğer kaynaklardan o an ulaşamadığımızdan dolayı kullanılması gereken önemli telefonlardan biridir. Lakin bizim çoğu insanımızın kafası sapıklığa ya da art niyete daha yatkın olduğu için hoş olmayan şekilde arama yapıyorlar! !

  • emperyalizm17.09.2007 - 10:18

    Bir milletin sömürü temeline dayanarak başka bir milleti siyasi ve ekonomik egemenliği altına alıp yayılması yada yok etmeye çalışmasıdır desem daha doğrusu olur.

  • necip fazıl kısakürek17.09.2007 - 10:04

    NECİP FAZIL KISAKÜREK

    26 Mayıs 1905’te İstanbul’da doğdu. 25 Mayıs 1983’te İstanbul’da yaşamını yitirdi. Çocukluğu büyükbabasının Çemberlitaş'taki konağında geçti. Bahriye Mektebi’nde, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’nde öğrenim gördü. Felsefe Bölümü'ndeki öğrenimini yarıda bırakarak 1924'te Paris’e gitti. Bu kez Sarbonne Üniversitesi’nde felsefe eğitimi almaya başladı. 1925'te öğrenimini tekrar yarıda bırakıp yurda döndü. 1926-1939 arasında İstanbul'da çeşitli bankalarda çalıştı. 1939-1943 arasında Ankara Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi, Devlet Konservatuvarı, İstanbul Güzel Sanatlar Akadamesi’nde dersler verdi. Yazarlık, yayıncılık yaptı. İlk şiirleri 1922'de 'Yeni Mecmua'da yayınlandı. Milli Mecmua, Hayat ve Varlık dergilerinde yayınlanan şiirleriyle tanındı. 14 Mayıs 1929- Ağustos 1936 arasında 17 sayı Ağaç dergisini yayınladı. 1943-1971 arasında 'Büyük Doğu' dergisini çıkardı. Son Posta ve Yeni İstanbul gazetelerinde yazarlık yaptı. 'Sabırtaşı' (1940) oyunuyla 1947 CHP Piyes Yarışması'nda birincilik kazandı. 1928'de basılan 'Kaldırımlar' adlı şiir kitabı büyük ilgi gördü. Bu kitabın ardından uzun süre 'Kaldırımlar Şairi' olarak anıldı. 1930’lardan sonra özgün şiirden koptu. Mistisizmi İslami değerlere bağlayan, dinsel ve toplumsal bir kavga sanatına yöneldi. 'Sonsuzluk Kervanı' isimli şiir kitabını uzunca bir aradan sonra 1955'te yayınladı. Şiiri, üstün bir algılama sorunu ve mutlak gerçeği, yani Allah'ı arama yolunda sonsuz bir uğraş olarak gördü. Sağlam bir dil yapısına ve tirajik öğelere dayanan mistik eğilimli şiirlerinde çağdaş insanın bunalımlarını işledi. Türk şiirinde bir gizem rüzgarı estirdi, Fazıl Hüsnü Dağlarca ile Cahit Sıtkı Tarancı'nın da aralarında bulunduğu birçok şair üzerinde etkili oldu. Garip akımının ortaya çıkışıyla şiirden uzaklaştı. Güçlü bir yazım tekniğinin görüldüğü tiyatro oyunlarında ise daha çok korku ve kaygı psikolojisini işledi. Anı, makale, inceleme türü eserlerinde daha çok dinsel ve siyasal konuları ele aldı. (alıntıdır, bilgilenmek amacıyla)

  • mustafa kemal atatürk17.09.2007 - 09:53

    Mustafa Kemal Atatürk, yıllarca tartışıldı. Kimi sağcı dedi, kimi solcu, kimi dindar, kimi laik, kimi ateist.Kimi demokrasi sevdalısı. O, bir Türkçüydü, evrenselliğe inanan bir liderdi, savaş karşıtı barış adamıydı.Attığı her adımda tedbirliydi, zekiydi, cesaretliydi, korkusuzdu. Vatanı için milleti için ayakta dimdik durmayı, yıkılmamayı başardı. Batılılaşmaya karşıydı çünkü batı onun için sömürgeciydi.Değerlerine sahip çıkan ve yaşatmak için üstesinden gelen bir önderdi.Yenilikçiydi, başarılıydı, iyi kalpli harika bir insandı. O EŞSİZ BİR İNSANDI, TÜRKİYE CUMHURİYETİ İÇİN. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE...SENİ ÇOK SEVİYORUM ATAM.

  • çile17.09.2007 - 09:10

    çile = sabretmek + şükretmek

  • istanbul16.09.2007 - 20:58

    Bence aşure içinde ne ararsan var...

  • üç şey16.09.2007 - 20:56

    Ölüm
    Kelime-i şehadet
    Hesap

  • aşk16.09.2007 - 20:54

    Aşk, hayatına hiç beklemediğin bir anda öyle bir kapıdan girer ki anlayamazsın bambaşka hayat dolu bir insan olup çıkarsın ortaya. Ama geldiği gibi birde gidişi vardırki seni diri diri mezara koyar ve arkasına bakmadan öylece çekip gider.Neden böyle olur bende anlamış değilim malesef! ! !

  • gözler16.09.2007 - 20:48

    Gözler yeri geldiğinde yaralı bir kalbin yeri geldiğinde mutluluk dolu bir hayatın aynasıdır.Ta derinliklerinde öyle şeyler anlatmaya çalışır ki sen bile kendine kıyamazsın...