Kültür Sanat Edebiyat Şiir

Arke Arkhe
Arke Arkhe

HER İNSANIN NEYİ EKSİK DİYE DEĞİL. HALA NEYİ KAYBOLMAMIŞ DİYE BAK

  • ümit yaşar oğuzcan02.01.2008 - 01:42

    BEN EYLÜL SEN HAZİRAN


    Bir eylüldü başlayan içimde
    Ağaçlar dökmüştü yapraklarını
    Çimenler sararmıştı
    Rengi solmuştu tüm çiçeklerin
    Gökyüzünü kara bulutlar sarmıştı
    Katar gidiyordu kuşlar uzaklara
    Deli deli esiyordu rüzgar
    Dağılmıştı yazdan kalan ne varsa
    Yaşanmamış bir mevsim gibiydi bahar

    Neydi o bir zamanlar
    Sevmişliğim, sevilmişliğim
    O heyheyler, o delişmenlikler neydi
    Ne bu kadere boyun eğmişliğim
    Ne bu acıdan korlaşan yürek
    Ne bu kurumuş nehir; gözyaşım
    Önümdeki diz boyu karanlıklar da ne
    Ne bu ardımdaki kül yığını; elli yaşım

    Beni kötü yakaladın haziran
    Gamlı, yıkık eylül sonuma
    Bir ilk yaz tazeliği getirdin
    Masmavi göğünle
    Cana can katan güneşinle
    Pırıl pırıl engin denizinle girdin içime
    Çiçekler açtı dokunduğun
    Çimler büyüdü yürüdüğün
    Ve güller katmer oldu güldüğün yerde

    Başımda senin kuşların kanat çırpıyor şimdi
    Oldurduğun yemişlerin ağırlığından
    Dallarım yere değiyor
    Güneşi batmadan saçlarının
    Bir dolunay doğuyor bakışlarından
    Gün boyu senden bir meltem esiyor yanan alnıma
    Uykusuz gecelerim seninle apaydınlık
    Başım dönüyor, of başım dönüyor yaşamaktan
    Ölebilirim artık

    Ölme diyorsan; gitme kal öyleyse
    Sarıl sımsıkı, tenim ol, beni bırakma
    Baksana; parmak uçlarım ateş
    Lavlar fışkırıyor göz bebeklerimden
    Hadi gel, tut ellerimi, benimle yan
    Benimle meydan oku her çaresizliğe
    Benimle uyu, benimle uyan
    Birlikte varalım on üçüncü aylara

  • Cahit Külebi02.01.2008 - 01:30

    SEN YOKKEN


    Sen yokken gittim
    Korkularımın üstüne
    Hiç ardıma bakmadım
    Gümüş şiirler yazdım sen yokken
    Çok yangın çıktı yüreğimde
    Küllerini bile savurmadım
    Irak denizlerin fırtınasıydım
    Uzak iklimlerin sert rüzgarları
    Kulaçlarken denizinde gurbeti
    Kanlı savaşlarım,
    Belalı sevdalarım olmadı hiç
    Ama hep sustum,
    Hep ağladım, hep yandım sen yokken.
    Bekliyorum dönüşünü yeniden,
    Bir gelsen,
    Hayatın önünden alsan beni
    Bir gelsen,
    Sellerin önünden alsan beni
    Bir gelsen,
    Ölümlü düşlerimden alsan beni.

    Çok durdum güneşe karşı bir başıma
    Savrulurdum rüzgarlarında sensizlik denizinin
    Sen yokken,
    Az dolaşmadım gönlümün kuytularında
    Üşüyen karanfilim şimdi buruşuk parmaklarda
    Bir kırağı ayazıydım gecenin kollarında
    Zifirlerinde sadece ben üşürdüm.
    Hiç aldırmadım esen rüzgara
    Hiç dinlenmiş bir yürekle çıkmadım ortaya
    Yinede hiç yıkılmadım giden trenlerin ardından
    Ama bütün yangınlar beni yaktı önce
    Hep ortasında kaldım vurgunların
    Vurgun nedir ki? deme
    Bir babanın serzenişi nasılsa öyle
    Bayrakları indirilmiş,
    Bozguna uğramış bir hisardım sen yokken
    Hep sustum,
    Hep yandım, hep ağladım sen yokken.
    Bir gelsen,
    Yangınlardan alsan beni,
    Bir gelsen,
    Dünyalarımdan alsan beni,
    Bir gelsen,
    Şafaksız gecelerden alsan beni,
    Ama ne zaman gelsen,
    Akşam kızılı gözlerimle bulacaksın beni.

  • gülten akın18.11.2007 - 16:08

    SİYAH-BEYAZ

    Beni dünyadan ötelere götürdün
    Kollarımı bağladın dur dedin
    Toz kokan geceler dur dedi
    Durdum bekliyorum,gelme

    Ay aydınlık gece kara
    Gözlerimin ardında karanlık ölesiye
    Canlı cansız ne varsa sımsıkı
    Bu saat daha yakın daha elele
    Şimdi yalnızlığımdan utanıyorum
    Durdum bekliyorum, gelme

    Bunu ta başından biliyordum
    Birgün buralardan sonuncu kaçışım olacaktı
    Ellerinin bir anlık şeklini tutacağım
    Bozkırdan günün son treni geçecek
    Ben herşeye ardından bakacağım
    Bunu ta başından biliyordum
    Durdum bekliyorum,gelme

    Artık ne sen konuşmalısın ne başkası
    Yaşamak adına geçtik bütün değerleri
    Beyazın en orta yerinde duydu yürek
    Bir rüzgar tutmaz insanı uzun boylu
    Bu rüzgar serseri

    Şimdi kavramların ve cümle rüzgarların dışında
    Durdum bekliyorum, gelme

  • pablo neruda17.11.2007 - 01:36

    Aşk

    Bunca gün, ah, bunca gün
    görmeyi seni böyle kırılgan, böyle yakın,
    nasıl öderim, neyle öderim?

    Uyandı kana susamış
    ilkbaharı koruların,
    çıkıyor tilkiler inlerinden
    çiylerini içiyor yılanlar,
    ve ben gidiyorum seninle yapraklarda
    çamlar ve sessizlik arasında,
    sorarak kendime nasıl, ne zaman
    ödeyeceğim diye şu bahtımı

    Bütün gördüklerim içinde
    yalnız sensin hep görmek istediğim
    dokunduğum her şey içinde
    senin tenindir hep dokunmak istediğim:
    seviyorum senin portakal kahkahanı
    hoşlanıyorum uykudaki görüntünden

    Ne yapmalıyım, sevgilim, sevdiceğim
    bilmiyorum nasıl sever başkaları
    eskiden nasıl severlerdi,
    yaşıyorum, bakarak, severek seni,
    aşk tabiatımdır benim

    Her ikindi daha da hoşuma gidiyorsun.

    Nerde o? Hep bunu soruyorum
    kaybolduğunda gözlerin
    Ne kadar geç kaldı! Düşünüp inciniyorum,
    yoksul, aptal, kasvetli duyuyorum kendimi
    geliyorsun sen, bir esintisin
    şeftali ağaçlarından uçan.

    Bu yüzden seviyorum seni, bu yüzden değil
    o kadar neden var ki, o kadar az,
    böyle olmalı aşk
    kuşatan, genel
    üzgün, müthiş,
    bayraklarda donanmış, yaslı,
    yıldızlar gibi çiçek açan,
    bir öpüş kadar ölçüsüz.

  • atatürkün sözleri10.11.2007 - 17:38

    İki Mustafa Kemal vardır: Biri ben, et ve kemik, geçici Mustafa Kemal... İkinci Mustafa Kemal, onu 'ben' kelimesiyle ifade edemem; o, ben değil, bizdir! O, memleketin her köşesinde yeni fikir, yeni hayat ve büyük ülkü için uğraşan aydın ve savaşçı bir topluluktur. Ben, onların rüyasını temsil ediyorum. Benim teşebbüslerim, onların özlemini çektikleri şeyleri tatmin içindir. O Mustafa Kemal sizsiniz, hepinizsiniz. Geçici olmayan, yaşaması ve başarılı olması gereken Mustafa Kemal odur!

  • cumhuriyet29.10.2007 - 22:57

    en güzel yönetim biçimi...ne zorluklarla kurulduğu...ATATÜRK'ün bizlere bıraktığı büyük ve en güzel eseri...cumhuriyetimize sahip çıkalım...cumhuriyet bayramımız kutlu olsun

  • edip cansever21.10.2007 - 21:59

    İNFİLAK
    Ben gidince hüzünler bırakırım
    Bu senin yaşadığındır
    Bir ev sıkılır kadınlardaki
    Bir adam sıkılır kadınlardaki
    Seni sevmek bu kadar mı
    O benim yaşadığımdır.

    Bazan da bir yerde kuşlar vardır
    Ne uçmak, ne görünmek ister
    Bir karanfil pencereyi deler
    Bir kapı kendiliğinden kapanır
    İstesek sevişirdik, ama olmadı
    Biz değil yaşayan acılardır.

    Gitsem her yerde biraz vardır
    Hatırda zamansız bir plak
    Bir otel kapısı, biraz istasyon
    Vardır oseninle birlikte olmak
    Buluşur çok uzaktan ellerimiz
    Ve nasıl gözgözeyiz ansızın infilak.

  • dar ağacında üç fidan21.10.2007 - 18:31

    Deniz Gezmiş
    Yusuf Arslan
    Hüseyin İnan
    6 Mayıs 1972 sabahı idam edilen üç fidan.

    Bir akşamüstü
    oturup
    hapishane kapısında
    rubailer okuduk Gazali'den:
    'Gece:
    büyük laciverdi bahçe.
    Altın parıltılarla devranı rakkaselerin.
    Ve tahta kutularda upuzun yatan ölüler.'
    NAZIM HİKMET

  • bahadır20.10.2007 - 13:22

    çok zeki bir öğrencim... ama süper

  • ilkokul fişleri20.10.2007 - 13:00

    ali ata bak...ışık ılık süt iç...sıkıcıydı ama ilkokul fişleri artık kalktı... çünkü program değişti...haberiniz olsun...şuanda harf hece cümle sıralamasıyla öğretiliyor okuma yazma