Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • alevi14.07.2007 - 01:21

    öncelikle 'türkçü'ye yanıt olarak diyebilirim ki 'konuşmayı biliyorsan konuş, örnek alsınlar, bilmiyorsan sus da adam sansınlar'. öyle hakaret etmekle olmuyor bu işler. eğerki adam gibi bir müslüman olsaydın zaten herkesin inancına saygı duymayı bilirdin.

    ayrıca bir ayrımada vurgu yapamak istiyorum. alevilik bir inanış biçimidir. türklük veya kürtlük ise kanbağı ile gelen bir etnik konudur. alevilerin türkmü, kürtmü, arapmı, olduğunu tartışmak bence bu yüzden anlamsız bir konu. müslümaklık gibi. etnik ve dini kimlikleri birbirinden ayırmak gerekir.

    neyse konumuz başka, aleviliği tanımlamak gerçekten zor birşey. her kes kendisine göre bir anlam yüklemiş ve ona inanıyor. işin güzel tarafıda bu zaten. benim aleviliği öğrendiğim kişi bana aleviliği anlatırken 'yüreğine ve beynine sığmayan hiçbir şeyi kabul etmezsin bu inançta' diye anlatmıştı. bu yüzden aleviliğin tanımı bireyden bireye değişebilir.

    ama kesin olan bazı şeyler var. alevilik Ali'den gelmektedir. şiiler ile bağlantısıda bu yüzdendir. ama anadoludaki aleviler, şiilerden çok farklı bir gelişim süreci yaşamıştırlar. genel olarak Atatürke ve onun ilkelerine gönülden bağlıdırlar. Sola yatkınlıkları ise dışlanmışlıklarından gelir. eğer bizim o çok 'zeki' ve 'inançlı' sunni kardeşlerimiz alevileri bu kadar dışlamasalardı, k.maraş, çorum ve sivas katliamları gibi katliamları Kuyucu mustafa ve yavuz sultan dan beri devam ettirmeselerdi, 80 darbesi sonrası Türklük-Sunnilik diye bu kadar diretmeselerdi, bu dışlanmışlık ortadan kalkar ve birbirine daha fazla entegre olmuş iki topluluk ortaya çıkardı.

    bu yüzden aleviler toplumun dışlanmış kesimini oluşturan kişilerdir.
    dini boyutuyla değerlendirirsek, aleviler elbetteki müslümanlığın bir parçasıdır. ibadetleri, oruçları ve inaçlarında sunnilerle aynı amacı taşırlar. iki grupta aynı tanrıya inanırlar ve ona ibadet ederler. muhammedi ve kuranı kabul ederler. kökeni itibarı ile namazda kılarlardı. 'dı' diyorum çünkü yeni kuşaklar bunu pek yaşatmıyorlar. ama örneğin benim dedem evinde 5 vakit namazını kılardı. camiye gitmemesinin nedeni ise Ali'den kaynaklı değil ancak onu öldüren insanların düşünce sistemlerinin bugün bile devam etmesinden kaynaklıydı. bir gün camide hoca vaaz verirken aleviler sünnet olmaz deyince benim dedemde açıp göstererek, alevilerinde muslüman olduğunu anlataya çalışmış ve bu olaydan sonrada birdaha camiye gitmemişti. ayrıca bugün çevremde 40 yaşını geçen birçok alevi kuranı arapça öğrenmek için çeşitli kurslara gitmeye başladılar. yani lafın kısası alevilerde müslümanlığın bir parçası ve onlarında farz ve sunnet kavramları sunnilerden çokta farklı değil.
    tarihsel olarakta Muaviye ve Ali arasında yüzük olayından sonra ayrışan iki grup yezidin, Alinin oğulları Hasan ve Hüseyini kerbelada öldürmesi üzerine keskinleşmiş ve bu güne kadarda gelmiştir. bu güne kadar elbetteki o grup aynı kalmamış ve yaşadıkları coğrafyaya göre değişime uğraışlardır. bu yüzden hataydaki arap alevileri ve irandaki fars kökenli şiiler mülümanlığa ve kurana daha sıkı bağlanmışken anadoludaki türk ve kürt alevileri daha batılı bir gelişme yaşamış, modernizme ayak uydurmuş ve bu yüzdende dini bağlarını zayıflatmışlardır.
    son olarak ise bence kimsenin başkasının inacı üzerinden yorumlar yapması ve onu inancına göre yargılaması tam bir saçmalıktır. aleviliğe hakaret eden sunni kardeşlerimiz, müslümanlıktaki, allahla kul arasına girilmeyeceği ilkesini unutarak bence kendi inançlarını ayaklar altına alıyorlar. bu sözüm aynı şekilde davranan aleviler içinde geçerlidir. bağnazlığı bence kimsenin inancı onaylama, ancak saygı ve sevgi sanırım her iki tarafın inancında önemli yeri olan bir kurumdur.