kavimlerle biz yerleştik, et tırnak olduk kaynaştık, törelerle biz paylaştık, anadolu'dan geldik! komşusuna güvenip de kilit vurmayan, karnı toksa aç olana lokma yollayan, misafire döşek verip kendi yatmayan, anadolu'dan geldik! atalara selam olsun, bozanlara kelam olsun, bu dünyaya selam olsun, anadolu'dan geldik!
ALLAH ıslah etsin.tam bir bilinçsiz.üzüldüğüm tek nokta ilahiyat okumuş olması.bizimde halk içinde kimliğimizi karalıyor.sanki karalamaya çalışanlar yetmıyomus gibi....
Andolsun, senden önceki peygamberlerle de alay edildi de ben inkar edenlere mühlet verdim, sonra da onları yakaladım. (Görseydin ki) azabım nasılmış! Ra’d / 32 ................................................................................................. Onlara dünya hayatında bir azap vardır. Ahiret azabı ise daha ağırdır ve onları Allah’ın azabından koruyacak kimse de yoktur. Ra’d / 34
Yoksa kötülüklere batıp-yara alanlar, kendilerini iman edip salih amellerde bulunanlar gibi kılacağımızı mı sandılar? Hayatları ve ölümleri bir mi (olacak) ? Ne kötü hüküm veriyorlar. (Casiye Suresi, 21)
İnsanın ölümünün nasıl gerçekleştiği Kuran'da detaylı olarak tarif edilmiştir. Kuran'da tarif edilen ölüm, bedenin tıbben ölümünden farklıdır. Kuran'da ölüm anında ölecek kişi tarafından görülen ama diğer insanlar tarafından görülemeyen bazı olayların gerçekleştiği haber verilir.
Örneğin Allah'ın varlığını takdir edememiş, inkarcı bir insan, uykusu sırasında rahat bir şekilde ölmüş gibi gözükebilir. Oysa gerçekte o anda başka bir boyuta geçen ruhu, büyük acılar içinde ölümü tatmaktadır. Ya da tam tersine, acı çektiği sanılan bir müminin ruhu, aslında ayetlerde bildirildiği gibi bedeninden melekler tarafından güzellikle alınmaktadır.
İnkarcılarla iman edenlerin ölümleri sırasında yaşadıkları olaylar da birbirinden tamamen farklıdır. Ayetlerde inkarcıların ölüm anında;
Sırtlarına ve yüzlerine vurularak canlarının alınacağından,
şeriat: iranda uygulanan ülkemizdeki her kapalının ve aynı zamanda AKP nın istediği SANILAN ancak bunu isteyenlerin bile tam anlamını bilmedikleri bir yönetim şekli.
Kalk Ya Ubeyde! Kalk Ya Ali! Kalk Ya Hamza! Gördünüz mü yiğitleri Hamza'yı gördünüz mü? Nasıl da salına salına yürüyor.
Hz.Hamza’nın belinde iki kılıç duruyor. Attığı her adım bir kalbi durduruyor. Ey Hamza Gördüğün hiçbir şeyden korkmazsın bu doğru Ama heybetini gizli tut Yürüyüşün ölümü korkutuyor.
Sen yoktun Sultanım Bilal ezan okuyamaz oldu. Ne zaman teşebüs etse Ezan okumaya Muhammed Resululah derken yere yığılır kalırdı, kalkamazdı yerinden. Bilal en iyi ezanı sen varken okurdu sultanım.
kavimlerle biz yerleştik, et tırnak olduk kaynaştık,
törelerle biz paylaştık, anadolu'dan geldik!
komşusuna güvenip de kilit vurmayan,
karnı toksa aç olana lokma yollayan,
misafire döşek verip kendi yatmayan, anadolu'dan geldik!
atalara selam olsun, bozanlara kelam olsun,
bu dünyaya selam olsun, anadolu'dan geldik!
ALLAH ıslah etsin.tam bir bilinçsiz.üzüldüğüm tek nokta ilahiyat okumuş olması.bizimde halk içinde kimliğimizi karalıyor.sanki karalamaya çalışanlar yetmıyomus gibi....
Andolsun, senden önceki peygamberlerle de alay edildi de ben inkar edenlere mühlet verdim, sonra da onları yakaladım. (Görseydin ki) azabım nasılmış! Ra’d / 32
.................................................................................................
Onlara dünya hayatında bir azap vardır. Ahiret azabı ise daha ağırdır ve onları Allah’ın azabından koruyacak kimse de yoktur.
Ra’d / 34
Ölüm anında neler yaşanır?
Yoksa kötülüklere batıp-yara alanlar, kendilerini iman edip salih amellerde bulunanlar gibi kılacağımızı mı sandılar? Hayatları ve ölümleri bir mi (olacak) ? Ne kötü hüküm veriyorlar. (Casiye Suresi, 21)
İnsanın ölümünün nasıl gerçekleştiği Kuran'da detaylı olarak tarif edilmiştir. Kuran'da tarif edilen ölüm, bedenin tıbben ölümünden farklıdır. Kuran'da ölüm anında ölecek kişi tarafından görülen ama diğer insanlar tarafından görülemeyen bazı olayların gerçekleştiği haber verilir.
Örneğin Allah'ın varlığını takdir edememiş, inkarcı bir insan, uykusu sırasında rahat bir şekilde ölmüş gibi gözükebilir. Oysa gerçekte o anda başka bir boyuta geçen ruhu, büyük acılar içinde ölümü tatmaktadır. Ya da tam tersine, acı çektiği sanılan bir müminin ruhu, aslında ayetlerde bildirildiği gibi bedeninden melekler tarafından güzellikle alınmaktadır.
İnkarcılarla iman edenlerin ölümleri sırasında yaşadıkları olaylar da birbirinden tamamen farklıdır. Ayetlerde inkarcıların ölüm anında;
Sırtlarına ve yüzlerine vurularak canlarının alınacağından,
Şiddetli sarsıntılar hissedeceklerinden,
Meleklerin ebedi azaplarını müjdeleyeceklerinden,
Canlarının bedenlerinden yırtarcasına çıkarılacağından bahsedilir.
Müminlerin ise;
Ruhları bedenlerinden yumuşak bir şekilde çekilip alınacaktır.
Melekler tarafından güzellikle ve selamla karşılanacaklardır.
Melekler cennetle müjdeleyerek canlarını alacaktır.
Bir sevdaya tutulup bir deryaya atılmışsak,
bu derya ateş ummanıdır,bilesin ey nefis!
Gafletin koynundan har vurup harman savurmak ta neymiş?
çile kazanlarında yanmaya geldik...
gah mecnun gibi çöller olur vatanımız,
sürgünlerden sürgünlere...
gah yunus gibi hicret olur karıımız ilden ile...
gah kuytu bir mağaradır mekanımız inziva inziva ağırlar bizi..
belki bir kara zindandır uğruna SEVGİLİ'nin yıllarca katlandığımız
. Kim bilir belki boylu boyunca bir şehadettir,
aşk maratonunda mükafatımız.... Kimbilir...
şeriat: iranda uygulanan ülkemizdeki her kapalının ve aynı zamanda AKP nın istediği SANILAN ancak bunu isteyenlerin bile tam anlamını bilmedikleri bir yönetim şekli.
özgürlüğümü,inancımı yaşama şeklimi ve yaşadığım toprakların asırlardır süre gelen imajını zedelemeye çalışanları sevmem.
yer gök inlesin bu sesi dinlesin hep senınleyiz TÜRKİYEEEE...
Kalk Ya Ubeyde! Kalk Ya Ali! Kalk Ya Hamza!
Gördünüz mü yiğitleri Hamza'yı gördünüz mü?
Nasıl da salına salına yürüyor.
Hz.Hamza’nın belinde iki kılıç duruyor.
Attığı her adım bir kalbi durduruyor.
Ey Hamza
Gördüğün hiçbir şeyden korkmazsın bu doğru
Ama heybetini gizli tut
Yürüyüşün ölümü korkutuyor.
Sen yoktun Sultanım
Bilal ezan okuyamaz oldu.
Ne zaman teşebüs etse Ezan okumaya
Muhammed Resululah derken yere yığılır kalırdı,
kalkamazdı yerinden.
Bilal en iyi ezanı sen varken
okurdu sultanım.
O, müezzinlerin efendisi...
O, cesaretin ve sabrın misali...
O, en sevgili olanın dost edindiği...
Rengi gecenin rengiydi,kendisi yıldızı oldu..