Farabi'ye göre siyaset bilimdir, sanattır ve bilgeliktir.
Bugün sıkça kullandığımız sözlük anlamı “idare etmek”, “düzene koymak”, “yönetmek”, “her işi güzelce görüp- gözeterek nizama ve intizama sokmak” olan siyaseti Farabi şöyle açıklar;
“insan kazanımına dayalı tüm gönüllü (iradi) davranış; iyi nitelik, huy, mizaç ve yeteneklerin hepsinin tek bir insanda bulunması ve bunları kullanması imkansızdır. Ancak bunlar toplulukta gerçekleşir ve davranış haline gelir. Gönüllü iş, davranış ve yeteneklerle hedeflenen amaca, sonuçta toplulukta ulaşılır. Topluluklarda ortak olarak kullanılmak amacıyla dağıtılması gereken iş ve yetenekleri yerleştirme ve bunların sürekliliğini onlarda kalacak biçimde korumaya çalışma bir başkanlıkla sağlanır. Bu nitelik ve yetenekleri onlarda yerleştiren, yatkınlaştıran ve koruyan başkanlık ise, bir meslek, bir sanat, bir yetenek ve bir yetiyle olabilir.
İşte bu meslek, başkanlık mesleğidir. İnsanın meliklik yani başkanlık yerine istediği adla anabileceği bir meslektir. Siyaset bu mesleği yapmaktır. Bu mesleği yapmak demek; adı geçen nitelik ve yetenekleri ilinde yerleştiren, onlarda bunların sürekliliğini sağlayan ve koruyan davranışları yapmaktır. Bu meslek, öncelikle yerleştirmeyi sonra da korumayı sağlayan tüm davranışların bilgisiyle olur.
Siyaset, erdemli siyaset, erdemsiz siyaset adıyla ikiye ayrılır. Ancak bunların birbiriyle genel bir ad olan siyaset sözünden başka ortak yanları yoktur.
Eğer, bu mesleği “mutlak biçimde iyi olan ve bizzat kendisi ve özü için istenen ve insanın yetkinleşmesinin en son noktası olan “en yüksek mutluluğa” saadetü’l kusva’ya yani “kutlu kut”a ulaşma nedeni olarak iyi nitelik ve yetenekleri ilde / devlette /medinede yerleştiren ve onlarda muhafaza eden başkanlık ve bu başkanlığın var olmasına neden olan başkanlık mesleğinden doğan siyaset “erdemli siyaset”tir yani siyasetü’l fazıladır.
Yok eğer, gerçek mutluluk olmadığı halde mutluluk sanılan halkına iyilik ve hayır adına verdiği mal- mülk (servet), haz ve tatlar veya şan- şöhret, insanın saygı ve hürmet görmesi yahut bu dünya hayatında istenecek ve elde edilecek türden daha başka şeylerden ibaret olan sanılı mutluluğa ulaşma nedeni olarak nitelik, iş, davranış ve yetenekleri devlette / ilde yerleştiren ve onlarda muhafaza eden başkanlık ve bu başkanlık mesleğinden doğan siyaset, kara /kötü siyasettir yani siyasetü’l cahiliyye’dir.
Farabi'ye göre siyaset bilimdir, sanattır ve bilgeliktir.
Bugün sıkça kullandığımız sözlük anlamı “idare etmek”, “düzene koymak”, “yönetmek”,
“her işi güzelce görüp- gözeterek nizama ve intizama sokmak” olan siyaseti
Farabi şöyle açıklar;
“insan kazanımına dayalı tüm gönüllü (iradi) davranış; iyi
nitelik, huy, mizaç ve yeteneklerin hepsinin tek bir insanda bulunması ve
bunları kullanması imkansızdır. Ancak bunlar toplulukta gerçekleşir ve davranış
haline gelir. Gönüllü iş, davranış ve yeteneklerle hedeflenen amaca, sonuçta
toplulukta ulaşılır. Topluluklarda ortak olarak kullanılmak amacıyla dağıtılması
gereken iş ve yetenekleri yerleştirme
ve bunların sürekliliğini onlarda kalacak biçimde korumaya çalışma
bir başkanlıkla sağlanır.
Bu nitelik ve yetenekleri onlarda yerleştiren, yatkınlaştıran
ve koruyan başkanlık ise, bir meslek, bir sanat, bir yetenek ve bir yetiyle
olabilir.
İşte bu meslek, başkanlık mesleğidir. İnsanın meliklik yani başkanlık
yerine istediği adla anabileceği bir meslektir. Siyaset bu mesleği yapmaktır. Bu
mesleği yapmak demek; adı geçen nitelik ve yetenekleri ilinde yerleştiren,
onlarda bunların sürekliliğini sağlayan ve koruyan davranışları yapmaktır. Bu
meslek, öncelikle yerleştirmeyi sonra da korumayı sağlayan tüm davranışların
bilgisiyle olur.
Siyaset, erdemli siyaset, erdemsiz siyaset adıyla ikiye ayrılır. Ancak
bunların birbiriyle genel bir ad olan siyaset sözünden başka ortak yanları
yoktur.
Eğer, bu mesleği “mutlak biçimde iyi olan ve bizzat kendisi ve özü için
istenen ve insanın yetkinleşmesinin en son noktası olan “en yüksek mutluluğa”
saadetü’l kusva’ya yani “kutlu kut”a ulaşma nedeni olarak iyi nitelik ve
yetenekleri ilde / devlette /medinede yerleştiren ve onlarda muhafaza eden
başkanlık ve bu başkanlığın var olmasına neden olan başkanlık mesleğinden
doğan siyaset “erdemli siyaset”tir yani siyasetü’l fazıladır.
Yok eğer, gerçek mutluluk olmadığı halde mutluluk sanılan halkına iyilik
ve hayır adına verdiği mal- mülk (servet), haz ve tatlar veya şan- şöhret, insanın
saygı ve hürmet görmesi yahut bu dünya hayatında istenecek ve elde edilecek
türden daha başka şeylerden ibaret olan sanılı mutluluğa ulaşma nedeni olarak
nitelik, iş, davranış ve yetenekleri devlette / ilde yerleştiren ve onlarda muhafaza
eden başkanlık ve bu başkanlık mesleğinden doğan siyaset, kara /kötü siyasettir
yani siyasetü’l cahiliyye’dir.
Alıntı ile cevap özelliği bari olsa.
Bu da dahil bütün genellemeler yanlıştır.
Hoyrat vurmuş bağlarında
Gül kurumuş dallarında
Kargun vurmuş dağlarında
Zar etme bülbül
Koca dünyayı başıma
Dar etme bülbül
Dertlerim var dizim dizim
Yaralarım sızım sızım
Gel ağlama iki gözüm
Zar etme bülbül
Koca dünyayı başıma
Dar etme bülbül
Kurumuş viran bahçemde
Seslen baykuşa son demde
Kan toplanmış hançeremde
Zar etme bülbül
Koca dünyayı başıma
Dar etme bülbül
Popülariten sükse mi yaptı bunu böyle yazınca. Ahh Bilal ah.. seni özleyeceğim hiç aklıma gelmezdi.
Us Atölyesi