Korku cumhuriyeti ya da korku imparatorluğu, baskıcı rejimleri çağrıştırıyor. Böylesi ortamlarda insanlar, düşündüklerini söyleyemiyor, özgürce yaşayamıyorlar. Bunu, Halk Ozanı Karamanlı Nevzat şöyle anlatmaya çalıştı:
Korkuyorum...
Atatürk’ü sevdiğimi söylesem, Korkuyorum, bana kızan olur mu? Evimde resmi var, acep neylesem? Baskın yapıp evi gezen olur mu?
Çağdaş yaşam için burs verir karım, Zaman zaman Anıtkabre çıkarım, Bayramlarda cama bayrak asarım, Uluscuyum, bunu sezen olur mu?
Vatan sever şehitlere yanarım, Kahramanı saygı ile anarım, Katilleri, hırsızları kınarım, Bu nedenle beni ezen olur mu?
Gönlüm aydınlıktan, emekten yana, Tutkuluyum insan olan insana, Yıllardır hayranım Türkan Saylan’a Sırrı bilip bunu çözen olur mu?
Demokrasi sanıp uydum ortama, Fikrimi söyledim adam adama. Darbeci, marbeci değilim ama, Tuzak kurup, kuyu kazan olur mu?
Bilim adamları bile içerde, Çağdaşlık, özgürlük vadeden nerde? Oyunlar sahnede hep perde perde, Beklerim ki, oyun bozan olur mu?
Nevzat geçti korkun bak azar azar, Yüreği ferah tut, değmesin nazar. Ben yazmasam, sen yazmasan, kim yazar? Dertler bizim başka yazan olur mu?
Rahatlamak üstümüzde var olan ya da varolduğunu sandığımız yüklerden kurtulmaktır. Halk Ozanı Karamanlı Nevzat, bir dizi güncel rahatlama önerilerini sunuyor:
Güncel rahatlama önerileri
Her türlü durumda kendini kurtar, Cukkalayıp cuk cuk yapıp rahatla. İşinden artmazsa, dişinden artar, Lokmaları cücük yapıp rahatla.
Tencereden yemek yemek, 'tencere dibin kara' sözünü akla getiriyor. Halk Ozanı Karamanlı Nevzat, dibi kara bir tencereyi şöyle anlatıyor:
Tencere dibin kara
Hortumcu iş başında, her damlayı emiyor, Helal, haram ne varsa midesine gömüyor. Yasaları çiğnerken bana mısın demiyor, Hemen çirkefleşiyor biraz düşünce dara; Bas bas bağırıyor: Tencere dibin kara.
Rezilliği diz boyu, yüzü sanki kösele, Böylesi insanları utandırmak mesele. Ahlakta erozyon var, namus kapılmış sele, Doğal bir afet gibi çamur atar kenara; Bas bas bağırıyor: Tencere dibin kara.
Eşek gibi anırır, insan gibi konuşmaz, Kendini haklı görür, uzlaşmaya yanaşmaz. Attığı iftiralar hiçbir yere ulaşmaz, Kendi tenceresini boyarsa siyahlara; Bas bas bağırıyor: Tencere dibin kara.
Kağnı gölgelerini sahiplenir bu zübük, Tanrı yaratmış ama kendi insanlığa yük. Isırmasın diyorsan hemen kulağını bük, Nevzat taş atma sen böylesi bir zağara; Bas bas bağırıyor: Tencere dibin kara.
Yetim, annesini, babasını yitirmiş çocuk demek. Yetim hakkını, özellikle de tüyü bitmemiş yetim hakkını yemek kabul edilir bir şey değil. Halk Ozanı Karamanlı Nevzat, yetim hakkının nasıl yendiğini şöyle bir türküyle açıklamaya çalışıyor:
Yetim hakkı türküsü
Olanları duyduğu yok sağırın, Yetim hakkı türküsünü çağırın. İşçiye, köylüye kızıp, bağırın, Uyanmayan bunu ninni sanıyor, Yetim hakkı böyle böyle yeniyor.
İşsizlere ulufeler dağıtın, Onurları ezip ezip öğütün. Gölgesinde yaşasınlar söğütün, Evi olan vergilerle yanıyor, Yetim hakkı böyle böyle yeniyor.
Haramı ısıran dişliler sizde, Dokunulmaz olan fişliler sizde, Millete hayır yok işlerinizde, Yolsuzluklar damar damar kanıyor, Yetim hakkı böyle böyle yeniyor.
Düzeni savunan bir medyanız var, Keyfiniz yükselir ta arşa kadar. Durum şimdi düşeş, sizden yana zar, Her kumarda kazanç size dönüyor, Yetim hakkı böyle böyle yeniyor.
Nevzat’ın görüşü böyledir işte, İyi niyet göremiyor gidişte. Oğul, damat, dayı, yenge, enişte, Nerde bal var parmağını banıyor, Yetim hakkı böyle böyle yeniyor.
Türkiye'de kimi medya organlarının haber tarzı tam bir yargısız infazdır. Zanlı daha yakalanmadan katil, sapık, hain olarak damgalanabilir. Özellikle siyasi konularda kafa karıştırma yoluyla yargısız infaz yapmak çok yaygındır. Ana vatanı ABD olan makkartizm, tam bir yargısız infaz düşünce biçimidir. Halk Ozanı Karamanlı Nevzat, makkartizmin Türkiye'deki son görünümünü şöyle açıklamaya çalışıyor:
Türkiyeli Mac Carthy
Makkartizm hortladı hayırlar ola, Canlı, tramvaya bindi Mac Carthy. Dinciden tarafa koyuldu yola, Marksist trenlerden indi Mac Carthy.
Kendisi fırıldak, sülale dönek, Din tacirlerine tutuyor çanak. Kıçına tekmeyi yer bu avanak, Safı doğru seçtim sandı Mac Carthy.
Kemalisti hedef gösterir şaşkın, Dününü unutmuş utanmaz pişkin. Soros’tan beslenir cepleri şişkin, Her zaman hazıra kondu Mac Carthy.
AB organıyla halvete girer, Önüne gelene karalar sürer. Avanta buldumu postunu serer, Dolarlı fonlara kandı Mac Carthy.
En büyük zevkidir acıtmak canı, Ondan ateşlere verdi her yanı. Polis, savcı, yargıç Türk’ün insanı, O yüzden pek çabuk söndü Mac Carthy.
Aslında Mac Carthy proto tiptir, Onları oynatan hep aynı iptir. Hayalleri basit, bir dolu küptür, Gitti yal tasına bandı Mac Carthy.
Nevzat haktan yana, kem söz demez o, Yalaklık yapıp da haram yemez o. Kan dökeni, can alanı sevmez o, Öfkesini böyle sundu, Mac Carthy.
Halk Ozanı Karamanlı Nevzat Not: Amerikalı senatör Joseph Mac Carthy komünist avcısı olarak tanınmıştı. Türkiyelisi Kemalist avcısı olarak tanınacak. Ama makkartizm hep aynı adla anılacak.
Türk Halkı, ölümle şakalaşabilen bir halktır. Birçok ölüm de sanki kara mizah konusudur. Halk Ozanı Karamanlı Nevzat, aşağıda böyle bir örnek vermeye çalıştı.
Ölümle şakalaşma
Alışığız dizimizi dövmeye, Yaşamaktan bıkar bıkar ölürüz. Elimiz varmıyor yari sevmeye, Gözlerine bakar bakar ölürüz!
El bizi ölüme sevdalı sanır, Hasım birbirini morglarda tanır. Eğlenirken silahları kuşanır, Sağa sola sıkar sıkar ölürüz.
Lağım suyu ile bahçe sularız, Meyveden, sebzeden zehir yalarız. İnşaatta malzemeden çalarız, Üstümüze yıkar yıkar ölürüz.
Yaşamak korkaklık, ölmek utkumuz, Yağlı urgan olur boyun atkımız. Trafik ölümü büyük tutkumuz, Toplu toplu, teker teker ölürüz.
Ayrılmayız ölüm bizi kenetler, Çözüm ölüm, ödenmezse senetler. Gaz tüpünü ateş ile denetler, Evi, barkı yakar yakar ölürüz.
Korku cumhuriyeti ya da korku imparatorluğu, baskıcı rejimleri çağrıştırıyor. Böylesi ortamlarda insanlar, düşündüklerini söyleyemiyor, özgürce yaşayamıyorlar. Bunu, Halk Ozanı Karamanlı Nevzat şöyle anlatmaya çalıştı:
Korkuyorum...
Atatürk’ü sevdiğimi söylesem,
Korkuyorum, bana kızan olur mu?
Evimde resmi var, acep neylesem?
Baskın yapıp evi gezen olur mu?
Çağdaş yaşam için burs verir karım,
Zaman zaman Anıtkabre çıkarım,
Bayramlarda cama bayrak asarım,
Uluscuyum, bunu sezen olur mu?
Vatan sever şehitlere yanarım,
Kahramanı saygı ile anarım,
Katilleri, hırsızları kınarım,
Bu nedenle beni ezen olur mu?
Gönlüm aydınlıktan, emekten yana,
Tutkuluyum insan olan insana,
Yıllardır hayranım Türkan Saylan’a
Sırrı bilip bunu çözen olur mu?
Demokrasi sanıp uydum ortama,
Fikrimi söyledim adam adama.
Darbeci, marbeci değilim ama,
Tuzak kurup, kuyu kazan olur mu?
Bilim adamları bile içerde,
Çağdaşlık, özgürlük vadeden nerde?
Oyunlar sahnede hep perde perde,
Beklerim ki, oyun bozan olur mu?
Nevzat geçti korkun bak azar azar,
Yüreği ferah tut, değmesin nazar.
Ben yazmasam, sen yazmasan, kim yazar?
Dertler bizim başka yazan olur mu?
Halk Ozanı Karamanlı Nevzat
Halk Ozanı Karamanlı Nevzat, bilinçsizce alkışlayanları kinaye yaparak şöyle taşlıyor:
Seçmene uyarılar (2)
(Doldur meydanları alkışla)
Bu millet kimlerle gurur duymadı,
Yurttaşa lan diyenleri alkışla...
Kafa yorma boşver, uydu uymadı,
Sözlerinden cayanları alkışla...
Meydanları doldur, yürekten bağır,
Beraber yürürken şarkıyı çağır.
Zemin oynaklaştı bak ağır ağır,
Alttan alttan oyanları alkışla...
Yalancı muteber, inan sözüne,
Çok şükür de, tükürse de yüzüne.
Gündüz vakti fener tutup gözüne,
Din, imanla soyanları alkışla...
Aydınlanma kötü, karşı dur kinle,
Kandırsınlar seni şeytanla, cinle.
Zekana hakaret edeni dinle,
Seni aptal sayanları alkışla...
Düşünme bu haller kimin yüzünden,
Gerçeği sakın sen kendi gözünden.
Uzaklaşıp Atatürk’ün izinden,
El sözüne uyanları alkışla...
Sorma kimler rantçı arsa peşinde,
Kim devlet adamı kendi işinde.
Helal lokma arar iken aşında,
Haram ile doyanları alkışla...
Teğet geçer korkma küresel kriz,
Uzan sadakaya olma sen keriz.
Köşeyi dönmeni biz de isteriz,
Ağzına yal koyanları alkışla...
Görme sen Nevzat’ın attığı taşı,
Bir dost gülüdür o, yaramaz başı.
Kafan karışınca göbeği kaşı,
Zor gördümü tüyenleri alkışla..
Halk Ozanı Karamanlı Nevzat
Rahatlamak üstümüzde var olan ya da varolduğunu sandığımız yüklerden kurtulmaktır. Halk Ozanı Karamanlı Nevzat, bir dizi güncel rahatlama önerilerini sunuyor:
Güncel rahatlama önerileri
Her türlü durumda kendini kurtar,
Cukkalayıp cuk cuk yapıp rahatla.
İşinden artmazsa, dişinden artar,
Lokmaları cücük yapıp rahatla.
Aklını çelmesin çocukla, karı,
Kredi kartıyla bozma ayarı.
Aç kalırsın sade yersen hıyarı,
Yoğurtlayıp cacık yapıp rahatla.
Tüccarsan aç gözü Çin’den kot getir.
Berbersen sokaktan keli tut getir.
Kars’tan, Erzurum’dan karkas et getir,
Satamazsan sucuk yapıp rahatla.
Kimseyle paylaşma tatlı aşını,
Borç isteyen varsa kaldır kaşını,
Anlamlı anlamlı salla başını,
Dilin ile cık cık yapıp rahatla.
Olmayasın sakın karagün dostu,
Farzet ki yakının anlamsız küstü.
Ele geçirince kaptırma postu,
Kesip biçip gocuk yapıp rahatla.
Kılık kıyafete besleme haset,
Sil gitsin devrimi olmuşsa bir set.
Çarşafa dolansın varsın siyaset,
Muhalifi gıcık yapıp rahatla.
Nevzat’ı kendinden akıllı sanma,
İster inan ona, ister inanma.
Topluma yararım yok diye yanma,
Üçbeş tane çocuk yapıp rahatla.
Halk Ozanı Karamanlı Nevzat
Mektup sözü son günlerde Obama'yı akla getiriyor olmalı ki, herkes Obama'ya mektup yazıyor. Bu son mektup da Halk Ozanı Karamanlı Nevzat'tan.
Obama’ya mektup
Başarına çok sevindim inan ki,
Umduğumdan başka çıkma Obama.
Özdeşleştim hemen seninle sanki,
Tensel farklılığa bakma Obama.
Bush’la uyumluyduk, tam aynı çapta,
Çarptık, böldük yanılmadık hesapta.
Bırakın eşbaşkan kalayım BOP’ta,
Büyük hayalimi yıkma Obama.
Eğer olur ise yanında yerim,
Başka ne isterim oh! Allah Kerim.
Ben de senin gibi dozunda yerim,
Nolur ümüğümü sıkma Obama.
Zaman zaman belki hatamız oldu,
Hamdolsun dostluklar hep baki kaldı.
Bu dostun geçmişte dersini aldı,
Deliğe süpürüp tıkma Obama.
Ortadoğu sizin, güven sen bana,
Sakın üzülme sen dökülen kana.
Orda da, burda da halk bizden yana,
Ayağın sürçse de çökme Obama.
Gözden kaçırma sen koyduğum imi,
Söyleneni yanlış anlıyor kimi.
Nevzat’ın yazdığı mektup samimi,
Başka anlamlara çekme Obama.
Halk Ozanı Karamanlı Nevzat
Tencereden yemek yemek, 'tencere dibin kara' sözünü akla getiriyor. Halk Ozanı Karamanlı Nevzat, dibi kara bir tencereyi şöyle anlatıyor:
Tencere dibin kara
Hortumcu iş başında, her damlayı emiyor,
Helal, haram ne varsa midesine gömüyor.
Yasaları çiğnerken bana mısın demiyor,
Hemen çirkefleşiyor biraz düşünce dara;
Bas bas bağırıyor: Tencere dibin kara.
Rezilliği diz boyu, yüzü sanki kösele,
Böylesi insanları utandırmak mesele.
Ahlakta erozyon var, namus kapılmış sele,
Doğal bir afet gibi çamur atar kenara;
Bas bas bağırıyor: Tencere dibin kara.
Eşek gibi anırır, insan gibi konuşmaz,
Kendini haklı görür, uzlaşmaya yanaşmaz.
Attığı iftiralar hiçbir yere ulaşmaz,
Kendi tenceresini boyarsa siyahlara;
Bas bas bağırıyor: Tencere dibin kara.
Kağnı gölgelerini sahiplenir bu zübük,
Tanrı yaratmış ama kendi insanlığa yük.
Isırmasın diyorsan hemen kulağını bük,
Nevzat taş atma sen böylesi bir zağara;
Bas bas bağırıyor: Tencere dibin kara.
Halk Ozanı Karamanlı Nevzat
Yetim, annesini, babasını yitirmiş çocuk demek. Yetim hakkını, özellikle de tüyü bitmemiş yetim hakkını yemek kabul edilir bir şey değil. Halk Ozanı Karamanlı Nevzat, yetim hakkının nasıl yendiğini şöyle bir türküyle açıklamaya çalışıyor:
Yetim hakkı türküsü
Olanları duyduğu yok sağırın,
Yetim hakkı türküsünü çağırın.
İşçiye, köylüye kızıp, bağırın,
Uyanmayan bunu ninni sanıyor,
Yetim hakkı böyle böyle yeniyor.
İşsizlere ulufeler dağıtın,
Onurları ezip ezip öğütün.
Gölgesinde yaşasınlar söğütün,
Evi olan vergilerle yanıyor,
Yetim hakkı böyle böyle yeniyor.
Haramı ısıran dişliler sizde,
Dokunulmaz olan fişliler sizde,
Millete hayır yok işlerinizde,
Yolsuzluklar damar damar kanıyor,
Yetim hakkı böyle böyle yeniyor.
Düzeni savunan bir medyanız var,
Keyfiniz yükselir ta arşa kadar.
Durum şimdi düşeş, sizden yana zar,
Her kumarda kazanç size dönüyor,
Yetim hakkı böyle böyle yeniyor.
Nevzat’ın görüşü böyledir işte,
İyi niyet göremiyor gidişte.
Oğul, damat, dayı, yenge, enişte,
Nerde bal var parmağını banıyor,
Yetim hakkı böyle böyle yeniyor.
Halk Ozanı Karamanlı Nevzat
Bir yazarın neden ve nasıl yazdığı çok merak edilir. Halk Ozanı Karamanlı Nevzat, tanıdığı bir yazarı, aşağıdaki taşlamayla anlatmaya çalışıyor.
Nasıl yazıyor?
Yandaş medya kulvarında bir yazar,
Fırıl fırıl döne döne yazıyor.
Doğru yazsa hemen işitir azar,
Kaypak kaypak sine sine yazıyor.
Yüzsüzlük dizboyu, bilmiyor ayıp,
Şerefi beş para, onuru kayıp.
Her kapıya gidip çanak yalayıp,
Hazırlara kona kona yazıyor.
Yanından geçmiyor namusun, arın,
Ortağı oluyor her fahiş kãrın.
Emrine girdiği iktidarların,
Uçağına bine bine yazıyor.
Ormanı, tarlayı, denizi, kumu,
Peşkeşliyor avantayı buldumu.
Karanlık ortamın yalancı mumu,
Eriyerek söne söne yazıyor.
Doğruyu çarpıtıp kusur bularak,
Gözlere giriyor kara çalarak.
Geleceği garantiye alarak,
Geçmişine yana yana yazıyor.
Gazetesi çöplük, yazısı atık,
Her sözü güçlünün emrine yatık.
Dik durmuyor omurgasız yaratık,
Lastik gibi süne süne yazıyor.
Nevzat’ım bunlar hep boyalı hurda,
Yeni sanılıyor bak şurda burda.
Debelenip pislik dolu çukurda,
Hergün dibe ine ine yazıyor.
Halk Ozanı Karamanlı Nevzat
Şükür, atlatılan bir badireden sonra Tanrı'ya teşekkür etmektir. Halk Ozanı Karamanlı Nevzat aşağıda böyle bir teşekkür örneği veriyor:
Çok şükür...
Partimiz açıktır, yollara devam,
Adalet akladı bizi çok şükür.
Dokunulmaz kaldı kişisel davam,
Kurtardık oğulu, kızı çok şükür.
Olayın içine AB’yi kattık,
Gerekli yerlerde nutuklar attık.
Çevirdik, çevirdik kıvamda tuttuk,
Yakmadık ocakta kazı çok şükür.
Hukukla güreşte tuşa hazırdık,
Her tür soğuk suyla duşa hazırdık.
Allah’ın izniyle kışa hazırdık,
Serince atlattık yazı çok şükür.
Sermaye sevin sen kurtuldu paran,
Garibim bekle sen sarılır yaran.
Senaryo bitmedi oyna figüran,
Reytingler alıyor dizi çok şükür.
Makası düzeldi şimdi trenin,
Üstünden geçeriz karşı duranın.
Önü açık bize destek verenin,
Daha kuruyacak tuzu çok şükür.
Mahkeme bitmiştir olmuşuz afif,
Suç ağır olsa da cezamız hafif.
Kara yazma bağlar şimdi muhalif,
Elinden alındı kozu çok şükür.
Eğer bir sır varsa etmeyin merak,
Gizli görüşsek de işimiz berrak.
Gördünüz partimiz şimdi daha ak,
Zemzemle yıkandı yüzü çok şükür.
Tehlike geçmiştir daha çok satın,
Karşı çıkan varsa içeri atın,
Gözünü korkuttuk ozan Nevzat’ın
Türkümüzü çaldı sazı çok şükür.
Halk Ozanı Karamanlı Nevzat
Türkiye'de kimi medya organlarının haber tarzı tam bir yargısız infazdır. Zanlı daha yakalanmadan katil, sapık, hain olarak damgalanabilir. Özellikle siyasi konularda kafa karıştırma yoluyla yargısız infaz yapmak çok yaygındır. Ana vatanı ABD olan makkartizm, tam bir yargısız infaz düşünce biçimidir. Halk Ozanı Karamanlı Nevzat, makkartizmin Türkiye'deki son görünümünü şöyle açıklamaya çalışıyor:
Türkiyeli Mac Carthy
Makkartizm hortladı hayırlar ola,
Canlı, tramvaya bindi Mac Carthy.
Dinciden tarafa koyuldu yola,
Marksist trenlerden indi Mac Carthy.
Kendisi fırıldak, sülale dönek,
Din tacirlerine tutuyor çanak.
Kıçına tekmeyi yer bu avanak,
Safı doğru seçtim sandı Mac Carthy.
Kemalisti hedef gösterir şaşkın,
Dününü unutmuş utanmaz pişkin.
Soros’tan beslenir cepleri şişkin,
Her zaman hazıra kondu Mac Carthy.
AB organıyla halvete girer,
Önüne gelene karalar sürer.
Avanta buldumu postunu serer,
Dolarlı fonlara kandı Mac Carthy.
En büyük zevkidir acıtmak canı,
Ondan ateşlere verdi her yanı.
Polis, savcı, yargıç Türk’ün insanı,
O yüzden pek çabuk söndü Mac Carthy.
Aslında Mac Carthy proto tiptir,
Onları oynatan hep aynı iptir.
Hayalleri basit, bir dolu küptür,
Gitti yal tasına bandı Mac Carthy.
Nevzat haktan yana, kem söz demez o,
Yalaklık yapıp da haram yemez o.
Kan dökeni, can alanı sevmez o,
Öfkesini böyle sundu, Mac Carthy.
Halk Ozanı Karamanlı Nevzat
Not: Amerikalı senatör Joseph Mac Carthy komünist avcısı olarak tanınmıştı. Türkiyelisi Kemalist avcısı olarak tanınacak. Ama makkartizm hep aynı adla anılacak.
Türk Halkı, ölümle şakalaşabilen bir halktır. Birçok ölüm de sanki kara mizah konusudur. Halk Ozanı Karamanlı Nevzat, aşağıda böyle bir örnek vermeye çalıştı.
Ölümle şakalaşma
Alışığız dizimizi dövmeye,
Yaşamaktan bıkar bıkar ölürüz.
Elimiz varmıyor yari sevmeye,
Gözlerine bakar bakar ölürüz!
El bizi ölüme sevdalı sanır,
Hasım birbirini morglarda tanır.
Eğlenirken silahları kuşanır,
Sağa sola sıkar sıkar ölürüz.
Lağım suyu ile bahçe sularız,
Meyveden, sebzeden zehir yalarız.
İnşaatta malzemeden çalarız,
Üstümüze yıkar yıkar ölürüz.
Yaşamak korkaklık, ölmek utkumuz,
Yağlı urgan olur boyun atkımız.
Trafik ölümü büyük tutkumuz,
Toplu toplu, teker teker ölürüz.
Ayrılmayız ölüm bizi kenetler,
Çözüm ölüm, ödenmezse senetler.
Gaz tüpünü ateş ile denetler,
Evi, barkı yakar yakar ölürüz.
Beladan korkmayız gözümüz kara,
Ölümde buluşur zengin, fukara.
İçki öldürmezse çare sigara,
Dumanını çeker çeker ölürüz.
Yeter Nevzat kara mizah bu fasıl,
Vatan için ölmek yiğitlik asıl.
Dünün şehitleri ölmüşse nasıl,
Bizde öyle çıkar çıkar ölürüz.
Halk Ozanı Karamanlı Nevzat