Uyma yetisi zayıf kendi aklıyla hareket etme özelliği baskın kişilerde görülür. O yönlendirilmeye karşıdır. Dikte edilen değil, kendi istediği tarz ve öğretinin peşindedir.
aslında hangi kitapları okuduğu da çok önemli, dersi ve öğrenimi ile ilgili kitaplarsa bunlar, bir yerlere gelebilir. Ama eğlence, roman türü kitap okuyorsa bu arkadaşın sonu bir ustanın yanıdır.
Bütün canlıların ruhunu teslim etme günü. Kıyamet en şerli insanlar üzerine kopacaktır. Dünyada Allah diyen ve Ona kulluk eden bir kimse kalmayınca Allah azze ve celle kıyameti koparır.
Şu halde inançsız kişiler çok sevdikleri dünyada biraz daha eğleşmek istiyorlarsa müslümanların varlığına dua etsinler. yani müslümanların yaşamına katkı sağlasınlar zira dünya onnlar sebebiyle ayakta kalmaktadır.
konuşmalar önce selamlaşmayla başlar. bütün dünyada böyledir ingilizce meraba hello şeklinde söylenir. bu kelime fransızcada ello'dur çünkü fransızlar h harfini okumazlar. büyük sesli uyumu gereği ello, alloy'a allo danda aloya dönmüş. yani biz cumhuriyetin ilk yıllarında aşırı hayranı olduğumuz fransızların izi üzerineyiz. ingilizler hala helo demeye devam ediyorlar. sevgilinin başı isminin şeyi..vs buda işin efsane tarafı, hadisenin mitolojik boyutu.
acziyetin, çaresizliğin son demlerine mazlumun yapabileceği son dua.
zalimden hakkını almak değilde zalimin kesin cezaladırılmasını isterken kullanılan bir ifade.
Allahın adını kullanmak suretiyle cezanın maksimum oranda ve kesin tahakkuk edeceğini zalime hissettirmek ve bu sayede duygu bazında bir nevi intikam almak.
...Sonra o zâlim, dünyaca büyük makamlarda bulunan bedbahtlar dediler: 'Sen, yirmi senedir bir tek defa takkemizi (yani şapkamızı) başına koymadın. Eski ve yeni mahkemelerin huzurunda başını açmadın, eski kıyafetinle bulundun. Halbuki on yedi milyon bu kıyafete girdi.'
Ben de dedim: On yedi milyon değil, belki yedi milyon da değil, belki rızasıyla ve kalben kabulüyle ancak yedi bin Avrupa-perest sarhoşların kıyafetlerine ruhsat-ı şer'iye ve cebr-i kanunî cihetiyle girmektense, azîmet-i şer'iye ve takva cihetiyle, yedi milyar zatların kıyafetlerine girmeyi tercih ederim. (12.şua)
Üstadın yolundan giden talebelere bir anıtımsı olsun için...
Uyma yetisi zayıf kendi aklıyla hareket etme özelliği baskın kişilerde görülür. O yönlendirilmeye karşıdır. Dikte edilen değil, kendi istediği tarz ve öğretinin peşindedir.
aslında hangi kitapları okuduğu da çok önemli, dersi ve öğrenimi ile ilgili kitaplarsa bunlar, bir yerlere gelebilir. Ama eğlence, roman türü kitap okuyorsa bu arkadaşın sonu bir ustanın yanıdır.
Gizlemeye özen gösterdiğin hal ve vasıflarının aleyhine olacak bir tarzda bilinir olması.
Kıyametin kopuşu, ölüm günü.
Bütün canlıların ruhunu teslim etme günü. Kıyamet en şerli insanlar üzerine kopacaktır. Dünyada Allah diyen ve Ona kulluk eden bir kimse kalmayınca Allah azze ve celle kıyameti koparır.
Şu halde inançsız kişiler çok sevdikleri dünyada biraz daha eğleşmek istiyorlarsa müslümanların varlığına dua etsinler. yani müslümanların yaşamına katkı sağlasınlar zira dünya onnlar sebebiyle ayakta kalmaktadır.
konuşmalar önce selamlaşmayla başlar. bütün dünyada böyledir
ingilizce meraba hello şeklinde söylenir. bu kelime fransızcada ello'dur
çünkü fransızlar h harfini okumazlar. büyük sesli uyumu gereği ello, alloy'a
allo danda aloya dönmüş. yani biz cumhuriyetin ilk yıllarında aşırı hayranı olduğumuz fransızların izi üzerineyiz. ingilizler hala helo demeye devam ediyorlar.
sevgilinin başı isminin şeyi..vs buda işin efsane tarafı, hadisenin mitolojik boyutu.
acziyetin, çaresizliğin son demlerine mazlumun yapabileceği son dua.
zalimden hakkını almak değilde zalimin kesin cezaladırılmasını isterken kullanılan bir ifade.
Allahın adını kullanmak suretiyle cezanın maksimum oranda ve kesin tahakkuk edeceğini zalime hissettirmek ve bu sayede duygu bazında bir nevi intikam almak.
...Sonra o zâlim, dünyaca büyük makamlarda bulunan bedbahtlar dediler: 'Sen, yirmi senedir bir tek defa takkemizi (yani şapkamızı) başına koymadın. Eski ve yeni mahkemelerin huzurunda başını açmadın, eski kıyafetinle bulundun. Halbuki on yedi milyon bu kıyafete girdi.'
Ben de dedim: On yedi milyon değil, belki yedi milyon da değil, belki rızasıyla ve kalben kabulüyle ancak yedi bin Avrupa-perest sarhoşların kıyafetlerine ruhsat-ı şer'iye ve cebr-i kanunî cihetiyle girmektense, azîmet-i şer'iye ve takva cihetiyle, yedi milyar zatların kıyafetlerine girmeyi tercih ederim. (12.şua)
Üstadın yolundan giden talebelere bir anıtımsı olsun için...
ölüm döşeğinde Hz Bilali Habeşi rd.a:
Yarın dostlarıma kavuşacağım,Muhammed ve arkadaşlarına
M.Ustaosmanoğlu: arkadaşlar bizde adam gibi yaşayalım, ölürken bizde böyle diyelim'
'elmevtü cisrun yusilu lhabibi ilel habiib.'
Ölüm bir köprüdür, sevgiliyi sevgiliye kavuşturur.
666 benim görüşümde birbirine girdirilmiş iki adet 66 dır:6-66 ve 66-6
66 nın ise benim için biri umumi ikisi hususi üç anlamı var
_umumi özelliği: Lafzatullah yani arapça Allah isiminin ebced değeridir.
_hususi özelliği: ben yahyasaray köyündenim ve plaka kodumuz 66
_üçüncü hususiyetini ise paylaşıma sunamıyacağım, üzgünüm.
İmamı Rabbani Müceddidi elfi Sani:
Nakşibendi tarkatını diğer bütün yollardan üstün kılan,
bu yolda Sünneti Rasulullah'a s.a.s. iltizam olduğu içindir.
.........................................................................mektubat
Allahın erkeğe lütfudur. kızın yaratılışını beğeniyorsunuz değilmi..
şu halde onu Yaratanıda beğenin, herşeyi ile.. gönderdiği dini şeriati peygamberi