Kültür Sanat Edebiyat Şiir

Amed Ruha
Amed Ruha

Dedi ki kitap olsan saatlerce seni okusam, dedim ki sende özgürlüğüm olsan saatlerce senin gözlerine baksam…

  • yağmur13.08.2016 - 12:22

    Burda yağmur yağıyor
    Aralıksız yağıyor günlerdir
    Ama sen yine de şemsiyeni
    Almadan gel ilk otobüsle

    Buğulanan camlara usulca
    Yüzünü çiziyorum ki yüzün
    Bir yağmur damlası olup
    Düşüyor yapraklarına gülün

    Güller de bozamıyor bu uzun
    Karanlık sessizliğini kentin
    Anılarını yitiriyor sokaklar
    Bezirgânlaşıyor bulvar ışıkları

    Tarih de kekemeleşiyor bazan
    Ki o zaman aşktır tek bilici
    Aşksa yürümek gibi bir şey
    Duyabilmek kuşların gelişini

    Anısı bizsek eğer bu kentin
    Unuttuğu türküler bizsek
    Acıyı rehin bırakıp bir güle
    Anımsatmalıyız bunları bir bir

    Sonra yürümeliyiz seninle
    Sokaklara caddelere çıkmalıyız
    Belki bir aşktır bu kentin
    Belleğini geri getirecek olan

    Burada yağmur yağıyor ama sen
    Şemsiyeni almadan gel yine de
    Özletiyor bu çılgın sağanak seni
    Sırılsıklam özletiyor biliyor musun

  • duvar yazıları13.08.2016 - 10:32

    Titrek bir mum alevinin havaya bıraktığı bulanık bir is
    Ve göz gözü görmez bir sis değildik biz
    Beni bilimle anla iki gözüm, felsefeyle anla
    Ve tarihle yargıla

    Bal değildir ölüm bana, idam gül değildir bana
    Geceler çok karanlık, gel düşümdeki sevgilim
    Ay ışığı yedir bana

    Ahh...ben hasrete tutsağım, hasretler tutsak bana
    Bıyığımdan gül sarkmaz, bıyık bırakmak yasak bana
    Mahpus bana, sus bana, yağlık ilmek boynuma
    Sevgili yerine, koynuma idamlar alır, idamlar alır yatarım

    Ve sonra sabırla beklerim, bulutları çekersiniz üstümden
    Suçsuzluğumun yargılayıcılarını yargılarsınız
    Ve o güzel geleceği getirirsiniz bana

    Ölüm tanımaz işte o zaman sevgim
    Tırnaklarımı geçirip toprağın sırtına, doğrulurum
    Gözlerimde güneş koşar
    Ve çiçekler ekersiniz, çiçekler ekersiniz toprağıma

    Duygu bana, öykü bana, roman gibi her an bana
    Hücremde yalnızım gel, gel düşümdeki sevgilim
    Soyunup hazırlan bana

    Biraz sonra asmaya götürecekler beni
    Biraz sonra dalımdan koparıp öldürecekler beni
    Hoşçakalın sevdiklerim

    Dört mevsim, yedi kıta, mavi gök, bütün doğa hoşçakalın
    Hoşçakalın sevdalılar
    Çocuklar, üniversiteliler, genç kızlar
    Sonsuz uzay, gezegenler ve yıldızlar, hoşçakalın

    Hoşçakalın senfoniler, oyun havaları
    Sevda türküleri ve şiirler
    Bildirilerimizin ve seslerimizin yankılandığı şehirler
    Dağlarında yürüdüğümüz toprak
    Yalın ayak eylem adımlarıyla geçtiğimiz nehirler hoşçakalın

    Hoşçakalın ağız tatları, sıcak çorbam, çayım, sigaram
    Havalandırma sıram, banyo sıram, kelepçe sıram
    Parkamı, kazağımı, eldivenlerimi, ayakkabılarımı
    Ve kalemimi, ve saatimi
    Ve kavgamı bıraktığım sevgili dostlar
    Hoşçakalın, hoşçakalın

    Dostum bana, sevdam bana, soluğunu geçir bana)
    Uyku tutmuyor gözüm, anılar sıraya girdi
    Gel anne süt içir bana

    Hoşçakalın anılarımı bıraktığım insanlar
    Mutluluğu için dövüştüğüm insanlar
    Yedi bölge, dört deniz, yedi iklim, altmış yedi şehir

    Okullar, mahalleler, köprüler, tren yolları
    Deniz kıyıları, balıkçı motorları, takalar
    Asfalt yolları boyu dizilmiş fabrikalar
    Ve işçiler ve köylüler.... hoşçakal ülkem

    Hoşçakal anne, hoşçakal baba, kardeşim
    Hoşçakal sevgilim, hoşçakal dünya
    Hoşçakalın dünyanın bütün halkları

    Sınırlı olmayan mekâna
    Sınırlı olmayan zamana gidiyorum ben
    En sevda halimle, en yaşayan halimle, gidiyorum dostlarım
    Hoşçakalın, hoşçakalın...

    Beni yaşamımla sorgula iki gözüm
    Beni yüreğimle, beni özümle
    Bilimle anla beni, felsefeyle anla beni
    Tarihle anla beni, ve öyle yargıla

  • serbest kürsü12.08.2016 - 15:44

    Dağlarının, dağlarının ardı,
    Nazlıdır.
    Uçurum kıyısında incecik bir yol
    Gider dolana dolana,
    Bir hastan vardır, umutsuz,
    Belki Ayşe, belki Elif
    Endamı kuytuda başak,
    Memesinin, memesinin altında,
    Bir sancı,
    Bir hayın bıçak...

    Ölüm bu,
    Fukara ölümü
    Geldim, geliyorum demez.
    Ya bir kuşluk vakti, ya akşamüstü,
    Ya da seher, mahmurlukta,
    Bakarsın, olmuş olacak.
    Bir hastan vardır umutsuz,
    Hayreti uykularda,
    Hayreti soğuk sularda.
    Gayrı, iki korku çiçeğidir gözleri,
    İki mavi, kocaman korku çiçeği,
    Açar, derin kuyularda...

    Dağlarının, dağlarının ardı korkunçtur.
    Hiç akıl edip de düşünen var mı?
    Gün kimin hesabına tutar akşamı,
    Rahmetinden kim demlenir bulutun,
    Hayırlı evlat makina
    Nasıl canavar kesilir.
    Kurdun, karıncanın rızkını veren
    Toprak nasıl ayartılır,
    Yüz vermez topal öküze,

  • şu an ne dinliyorum12.08.2016 - 15:43

    Dağlarının, dağlarının ardı,
    Nazlıdır.
    Uçurum kıyısında incecik bir yol
    Gider dolana dolana,
    Bir hastan vardır, umutsuz,
    Belki Ayşe, belki Elif
    Endamı kuytuda başak,
    Memesinin, memesinin altında,
    Bir sancı,
    Bir hayın bıçak...

    Ölüm bu,
    Fukara ölümü
    Geldim, geliyorum demez.
    Ya bir kuşluk vakti, ya akşamüstü,
    Ya da seher, mahmurlukta,
    Bakarsın, olmuş olacak.
    Bir hastan vardır umutsuz,
    Hayreti uykularda,
    Hayreti soğuk sularda.
    Gayrı, iki korku çiçeğidir gözleri,
    İki mavi, kocaman korku çiçeği,
    Açar, derin kuyularda...

    Dağlarının, dağlarının ardı korkunçtur.
    Hiç akıl edip de düşünen var mı?
    Gün kimin hesabına tutar akşamı,
    Rahmetinden kim demlenir bulutun,
    Hayırlı evlat makina
    Nasıl canavar kesilir.
    Kurdun, karıncanın rızkını veren
    Toprak nasıl ayartılır,
    Yüz vermez topal öküze,

  • serbest kürsü12.08.2016 - 13:40

    Yangınlar,
    Kahpe fakları,
    Korku çığları
    Ve irin selleri, aç yırtıcılar,
    Suyu zehir bıçaklar ortasındasın.
    Bir cana, bir başa kalmışsın vay vay!
    Pusatsız, duldasız, üryan
    Bir cana bir de başa
    Seher vakti leylim -leylim
    Cellat nişangahlar aynasındasın.
    Oy sevmişim ben seni...

    Üsküdardan bu yan lo kimin yurdu!
    He canım...
    Çiçekdağı kıtlık, kıran,
    Gül açmaz, çağla dökmez.
    Vurur alnım şakına
    Vurur çakmaktaşı kayalarıyla
    Küfrünü, Medetsiz, Munzur.
    Şahmurat Suyu kan akar
    Ve ben şairim.

    Namus işçisiyim yani
    Yürek işçisi.
    Korkusuz, pazarlıksız, kül elenmemiş,
    Ne salkım bir bakış
    Resmin çekeyim,
    Ne kınsız bir rüzgar
    Mısra dökeyim.
    Oy sevmişem ben seni...

    Ve sen daha demincek,
    Yıllar da geçse demincek,
    Bıçkılanmış dal gibi ayrı düştüğüm,
    Ömrümün sebebi, ustam, sevgilim,
    Yaran derine gitmiş,
    Fitil tutmaz, bilirim.
    Ama hesap dağlarladır,
    Umut, dağlarla.

    Düşün, uzay çağında bir ayağımız,
    Ham çarık, kıl çorapta olsa da biri
    Düşün, olasılık, atom fiziği
    Ve bizi biz eden amansız sevda,
    Atıp bir kıyıya iki zamın
    Yarının çocukları, gülleri için
    Herbirinin ayvatüyü, çilleri için,
    Koymuş postasını,
    Görmüş restini.
    He canım,
    Sen getir üstünü.

    Uy havar!
    Muhammed, İsa aşkına,
    Yattığın ranza aşkına,
    Deeey, dağları un eder Ferhadın gürzü!
    Benim de boş yanım hançer yalımı
    Ve zulamda kan-ter içinde, asi,
    He desem, koparacak dizginlerini
    Yediveren gül kardeşi bir arzu
    Oy sevmişem ben seni...

  • serbest kürsü10.08.2016 - 10:19

    Gittikçe artıyor yerçekimi
    Çek elimden,
    Kurtarsın yerçekiminden
    Aşkın çekimi...

    Akıyorum aşağılara sızım sızım
    Duyuyorum içimdeki derinlikleri
    Öpe öpe çek çıkar,
    Soluğunla dirilt beni..

    Kumsaldan nasıl sızarsa sular
    Çöküyorum dibe azar azar
    Dağılıp parçalanıp ayrılıyorum
    Topla beni tut beni...

    Yağmurca gözyaşlarınca
    Aşağı aşağı çizgilerim
    al avuç avuç fırlat gökyüzüne
    Yeniden yarat beni...

  • serbest kürsü10.08.2016 - 07:51

    Açardın,
    Yalnızlığımda
    Mavi ve yeşil,
    Açardın,
    Tavşan kanı, kınalı-berrak.
    Yenerdim acıları, kahpelikleri...

    Gitmek,
    Gözlerinde gitmek sürgüne.
    Yatmak,
    Gözlerinde yatmak zindanı.
    Gözlerin hani?

    'To be or not to be' değil.
    'Cogito ergo sum' hiç değil...
    Asıl iş, anlamak kaçınılmaz'ı,
    Durdurulmaz çığı
    Sonsuz akımı.

    İçmek,
    Gözlerinde içmek ayışığını.
    Varmak,
    Gözlerinde varmak can tılsımına.
    Gözlerin hani?

    Canımın gizlisinde bir can idin ki
    Kan değil,sevdamız akardı geceye,
    Sıktıkça cellad,
    Kemendi...

    Duymak,
    Gözlerinde duymak üç-ağaçları
    Susmak,
    Gözlerinde susmak,
    Ustura gibi...
    Gözlerin hani?

  • şu an ne dinliyorum09.08.2016 - 21:58

    Nurettin Rençber.... Ezo

  • duvar yazıları09.08.2016 - 13:50

    Kapa gitsin 😊 😊 😊

  • serbest kürsü09.08.2016 - 07:40

    🌞 🌞 🌞 🌞 🌞 🌞 🌞 🌞 🌞 🌞 🌞 🌞 🌞 🌞 🌞 🌞 🌝 🌝 🌝 🌝 🌝 🌝 🌝 🌝 🌞 🌞 🌞 🌝 🌝 🌞 🌞 🌞 🌞 🌄 🌄 🌄 🌅 🌅 🌅