Kültür Sanat Edebiyat Şiir

yüzümüze değen taze bir serinliktir..isteriz ki her sabah irkit ruhumuzu..yorgunluğumuzu rahmetinle al..estiğin yöne savur tüm yanılgılarımızı..ve geldiğin yönden getir yüreğimize rahmetin en ince ahlarını...

dünya zindanmış dediler bu yüzden firara hazır benliğimiz..bir kafesin soğuk parmaklıklarıyla sarılı ruhumuza, bulsak sığacak bir geçiş, dururmuyuz..ne çaba..gayret ne yana..kaçış ne yöne..bu firar ne kadar sürer..tüm firarların dönüşü hep O nadır muhakkak..
biz bilmeden başladı bu müthiş firar..
saklayın bulmasınlar sabaha kadar...

eyvallah deyip susmak düşer çoğu zaman neyi ne yapacağını bilmeyen aklımızla kendimize..kendi kendimizle her haliyle doğrudur,kabulumüzdür deyip boynumuzu sol yanımıza eğip bir ritmi dinlemeye koyuluruz..eyvallah...bu ise bize düşen halin altında yatan gerçek; susarızda bir nokta bile olamama acizliğiyle kelimelerden yoksun bırakırız cümleleri..ve her haline her şeye eyvallah, doğru olan budur biz bilemedik deyip susarız..değilmiki O neyi layık görmüşse odur hakikat..
eyvallah

can alıcı bir bütünün tam ortasından ayırıpta kendisine en derin anlamı alan şey..maşuk..aşık olmanın tek kilit noktası..açan..genişleten..manidar kılan varlığı..beklenen ve bekleyen belkide..maşuk olamak ki insana zatına aşk olmanın ve varlığın inceliklerini okutur..maşuk olmakta vardır aslında kaderde..bilinmez hangisi düşer alnına yazılmış çizginin sırrıyla.ve iki şeyden aslında tek bir şey olursun..aşık ın maşuk u...hangisisindir..aşka aşık olupta maşukunu bekleyen mi..maşuk olmaya talip aşkı isteyen mi..
nihayetinde bir bütün olmak için maşukta olmak lazımdır insana aşıkta.
sanırsam böyledir bu kavramın içindekiler...
kimbilir..en iyisini maşuk bilir..

çok çetin sancıların ardından gelir..aklın isyanı hakikate değildir aslında..isyan kelimesi inancımıza ters gelir..aklım bak bu isyan diye nitelendirdiğin senin küçüklüğüne ve darlığınadır..yani ufuksuzluğun..bilenler ve tanıyanlar anlatır..satır satır.. aklın kumsallığında sığınağın sadece bir seccade sıcaklığında olduğunu..aklım sende niyet isyana yenik düşmekse hakikatten yoksun kalacaksın..sen seyre dalda şu alemin içinde var olanları, bırak kalbin tastiklesin akla ziyan veren bu sorgulamaları..aklın isyanı ya bir kapı aralığından içeriye sızan güneş gibi kişiyi aydınlığa çıkaracaktır..yada köşesinde çıldırma nöbetleri yaşatacaktır..aklım akla kalbimin tüm doğru bildiklerini..aklım tövbe de isyanın neye karşı.daha tanımadın ki bütünde varoalan gerçekleri..

siz o değilsiniz aslında..hani benzemeye kalksanızda bir açığınız muhakkak çıkacak ortaya..siz o olamazsınız..sadece onu tanırsınızda ona doğru yürüsünüz..onu bilirsiniz..o sizi beklemede siz o na varmak için bir aceledesiniz..ne çok şey yüklediler doğduğumuz andan itibaren bize..ona benzememek için, o olmamak için... ne çok madselleştirdiler şu hayatlarımızı..oysa siz..içinizde var olanve siden uzak ötede bekleyen (o) olamama kaygısıyla,olduğunuzla yetinip geri çekilirseniz o olma ihtimaliniz kaybolacaktır..siz olduğunuz değilsiniz aslında..olmaya zorlanılanın dışında içimizde öylesine bir o varki sizden öte benden ziyade...

kürt olarak doğmak mı suç..kürt damgasıyla kalmaya terk edilmek mi..varlar..ama şu an varlıkları sadece ve sadece türkiyenin iç ve dış konumu için tehlike teşkil edeceğe benziyor..sınırlarımız içinde var olan bu etnik kimliğin aynı lazlar ve çerkezler gibi yaşama hakkı sınırlarımız içinde olmalarıyla vazgeçilmez ve gerçek bir şey..şimdilerde kendi aralarında bile bölünmüş bu kardeş kimliğin tehlikeli oyunlarla memleket düzenini kaçıracakları aşikar..kendi kendimizi bu seneryolarla uğraşmaya terk ettik..devlet..en derininden bir önlem almazsa sonuçlara şaşırmamak gerek..her neyse siyasi ve stratejik kaygıların piyonlaştırdığı bir kürt milletinden bahsetmeyi beceremeyiz ama cehalete terk edilen çocukların varlığı kirli yüzleriyle ekranlarda o ücra köşelerde nasıl bir hayatı yaşadıklarını gösteriyor bizlere....

insan kendi denizinin serin sularına değil hiç farkında olmadan bir okyanusun maviliklerine dalarda bu enginlik karşısında kıyısızlığına mekan arar..okayanus maviye çağrı..açıl enginlere ruh ol..

yalnızlık sözleri..dün bakındık satırlarına..

......
kaldır başınıda bak..kuyunla derinliğin arasındaki mesafeye...darmıdır mekan..kuyu serinmidir..kuyudaki sesin senmidir..kuyu...sendeyiz ve düşmüşüz karanlığında saklı kalan bakışlarımızın anlamsızlığıyla bir kurtarıcının ayak sesinden gelecek müjdeye....kuyuya can bırakılır ölsün diye..atanlar nerden bilsin kuyuda Yusuf güzelliği..ölüydü kuyu..rahmetten yoksun...koyu bir karanlık ki kuyu olmanın adı..ve atılan taş yankısını bulurda bir canın sesi Sahibine ulaşmaz mı? ..kuyu bir yüzle canlanır..kuyu bu. suyuda,yusufuda,sabrıda barındırır...kuyu yusuf..kuyu rahmet..kuyudan gelir ses..
..kuyuda kimbilir nice canlar saklıdır.ve arkadan uzanan bir elle atılmak..itilmek..arkaya bakılmadan bir canı kuyuya emanet etmek....ihanet kuyu olur..iten el kardeş olur..kuyu şahit olur...kuyu..içindeyiz ve kimsesiz olmadığımızın bilinciyle beklemedeyiz..herkesin kuyusu farklı derinlikte..yanından,yöresinden gelip geçerde yüzler, duyulmaz kuyudan gelen iniltiler..
kuyudayım..yokmu bir yudum suya talip..eğilde bak..derindeyim..
kuyu sendeyim..bir yusuf sabrı gelse diyorum,sen bende; ben sende dirileyim..