Bir tanem! Son mektubunda: 'Başım sızlıyor yüreğim sersem! ' diyorsun.
'Seni asarlarsa seni kaybedersem; ' diyorsun; 'yaşayamam! '
Yaşarsın karıcığım, kara bir duman gibi dağılır hatıram rüzgârda; yaşarsın, kalbimin kızıl saçlı bacısı en fazla bir yıl sürer yirminci asırlarda ölüm acısı.
Ölüm bir ipte sallanan bir ölü. Bu ölüme bir türlü razı olmuyor gönlüm. Fakat emin ol ki sevgili; zavallı bir çingenenin kıllı, siyah bir örümceğe benzeyen eli geçirecekse eğer ipi boğazıma, mavi gözlerimde korkuyu görmek için boşuna bakacaklar Nâzım'a!
Ben, alaca karanlığında son sabahımın dostlarımı ve seni göreceğim, ve yalnız yarı kalmış bir şarkının acısını toprağa götüreceğim...
Karım benim! İyi yürekli, altın renkli, gözleri baldan tatlı arım benim; ne diye yazdım sana istendiğini idamımın, daha dava ilk adımında ve bir şalgam gibi koparmıyorlar kellesini adamın. Haydi bunlara boş ver. Bunlar uzak bir ihtimal. Paran varsa eğer bana fanila bir don al, tuttu bacağımın siyatik ağrısı, Ve unutma ki daima iyi şeyler düşünmeli bir mahpusun karısı..
Bu, günler önce eklediği kendi garip kalmış Nedir'ine, kendi mana vermesidir yazarın: A ton etoile, Noir Desir 'dir, kulaklardaki pasın silinmesidir. Yıldızına'dır! Nedir? Buyrun budur: http://www.dailymotion.com/video/x449b_noir-desir-a-ton-etoile
Hicrî: 18.M.1285 / Milâdî: 11 Mayıs 1868 tarihinde, Atûfetlü Efendim Hazretleri diye başlayan fermanla kuruluş emri verilen; günümüzdeyse öğrencilerinin kendini birer meşhur-u cihan sandığı lise. Tanzimat uygulamalarının Osmanlı'daki yansımalarından olan bu eğitim kurumu, 1 Eylül 1868 de Sultan Abdülaziz'in katıldığı törenle faaliyete geçer. O güne dek uygulanan geleneksel eğitim sisteminin dışına çıkılarak (batılı eğitim standartlarını uygulayarak) , sosyal hukuksal siyasal alanlarda gerçekleştirilecek yenilikleri Osmanlı'da yaşama geçirecek aydın kadroların yetiştirilmesi maksadıyla kurulmuştur. Teneffüslerde Fransızca konuşma zorunluluğu 'bu aydın kadroların! ' sırf daha aydın yetiştirilmesi içindir aklınız karışmasın.. Farsça, Arapça, İtalyanca, Latince, Rumca, Ermenice ve Almanca 'nın seçmeli dersler arasında olduğunu da ekleyelim.. Ve'l hasıl'ı kelam, eğitim ve kültür alanındaki inkılaplardan etkilenmiş olacak, Cumhuriyet dönemiyle birlikte teneffüslerdeki bu zorunluluk kalkarak genel kültür dersleri Türkçe verilmeye başlar ve kurum 1924 yılında Galatasaray Lisesi adını alır. Mekteb i Sultani' den bahsediyorsak eğer hakkında ne/ ne kadar yazmış olursak olalım, o muhteşem kapısından söz etmediysek eksik anlattık demektir. İstiklâl Caddesi'nden geçerken heybetine ve asaletine daha dikkatli bakın derim.. O kapı, arkasında sakladığı muhteşem boğaz manzarasına yakışır bir kalkandır..
Bir tanem!
Son mektubunda:
'Başım sızlıyor
yüreğim sersem! '
diyorsun.
'Seni asarlarsa
seni kaybedersem; '
diyorsun;
'yaşayamam! '
Yaşarsın karıcığım,
kara bir duman gibi dağılır hatıram rüzgârda;
yaşarsın, kalbimin kızıl saçlı bacısı
en fazla bir yıl sürer
yirminci asırlarda
ölüm acısı.
Ölüm
bir ipte sallanan bir ölü.
Bu ölüme bir türlü
razı olmuyor gönlüm.
Fakat
emin ol ki sevgili;
zavallı bir çingenenin
kıllı, siyah bir örümceğe benzeyen eli
geçirecekse eğer
ipi boğazıma,
mavi gözlerimde korkuyu görmek için
boşuna bakacaklar
Nâzım'a!
Ben,
alaca karanlığında son sabahımın
dostlarımı ve seni göreceğim,
ve yalnız
yarı kalmış bir şarkının acısını
toprağa götüreceğim...
Karım benim!
İyi yürekli,
altın renkli,
gözleri baldan tatlı arım benim;
ne diye yazdım sana
istendiğini idamımın,
daha dava ilk adımında
ve bir şalgam gibi koparmıyorlar
kellesini adamın.
Haydi bunlara boş ver.
Bunlar uzak bir ihtimal.
Paran varsa eğer
bana fanila bir don al,
tuttu bacağımın siyatik ağrısı,
Ve unutma ki
daima iyi şeyler düşünmeli
bir mahpusun karısı..
Ney'e karışmalı.
Bu, günler önce eklediği kendi garip kalmış Nedir'ine, kendi mana vermesidir yazarın:
A ton etoile, Noir Desir 'dir, kulaklardaki pasın silinmesidir. Yıldızına'dır!
Nedir?
Buyrun budur:
http://www.dailymotion.com/video/x449b_noir-desir-a-ton-etoile
Tarzdir. Sanattir. Polonyalidir.
Stravinsky ve Paganini 'yle harmanlanmasi naciz tavsiyedir.
Yetenektir, yayi kemanina asik virtuozdur.
Wanda ortaktir Bach'in isledigi suca.
Sestir; ahenktir. Notadir; kadindir.
Polonyali piyanist parmaklardir.
Hicrî: 18.M.1285 / Milâdî: 11 Mayıs 1868 tarihinde, Atûfetlü Efendim Hazretleri diye başlayan fermanla kuruluş emri verilen; günümüzdeyse öğrencilerinin kendini birer meşhur-u cihan sandığı lise.
Tanzimat uygulamalarının Osmanlı'daki yansımalarından olan bu eğitim kurumu, 1 Eylül 1868 de Sultan Abdülaziz'in katıldığı törenle faaliyete geçer. O güne dek uygulanan geleneksel eğitim sisteminin dışına çıkılarak (batılı eğitim standartlarını uygulayarak) , sosyal hukuksal siyasal alanlarda gerçekleştirilecek yenilikleri Osmanlı'da yaşama geçirecek aydın kadroların yetiştirilmesi maksadıyla kurulmuştur.
Teneffüslerde Fransızca konuşma zorunluluğu 'bu aydın kadroların! ' sırf daha aydın yetiştirilmesi içindir aklınız karışmasın.. Farsça, Arapça, İtalyanca, Latince, Rumca, Ermenice ve Almanca 'nın seçmeli dersler arasında olduğunu da ekleyelim.. Ve'l hasıl'ı kelam, eğitim ve kültür alanındaki inkılaplardan etkilenmiş olacak, Cumhuriyet dönemiyle birlikte teneffüslerdeki bu zorunluluk kalkarak genel kültür dersleri Türkçe verilmeye başlar ve kurum 1924 yılında Galatasaray Lisesi adını alır. Mekteb i Sultani' den bahsediyorsak eğer hakkında ne/ ne kadar yazmış olursak olalım, o muhteşem kapısından söz etmediysek eksik anlattık demektir. İstiklâl Caddesi'nden geçerken heybetine ve asaletine daha dikkatli bakın derim.. O kapı, arkasında sakladığı muhteşem boğaz manzarasına yakışır bir kalkandır..
O mavi gözlü bir devdi.
Minnacık bir kadın sevdi.
Kadının hayali minnacık bir evdi,
bahçesinde ebruliii
hanımeli
açan bir ev.. diyerek baslar Ran
Polante'm
Uyuyan Adam..