Hüznün kokusu bilirim siner odanıza da, inkisârınızı bir gözyaşına emanet edersiniz.. Melekler ağlar mı bilmem..? Lakin biz sessiz akan yaşlarınızın gölgesini hiç terketmedik..
Kapayın gözlerinizi..Leylak kokuları ile ruha yükselen nağmeleri dinleyelim beraber..
Eteklerine aksi düşmüştür.. Bizimdir.. Kimsenin olmadığı kadar bizimdir..Bir nurdur..Semanın dilini bağlamaya kimin gücü yeter ki..?
Söyle bu kaçıncı ölümdür her sabah uyandığımız..? Ve umarsız bir tebessümle bu kaçıncı ağladığımız..?
Yetmez Leylâ! Kelimeler nakıstır Yahud fazla Amma ki yetmez halimizi şerhe Şârihimiz biz bânimiz biz ve dahî dolan dîde arkasından usulca süzülen hasretimiz biz Yalnız biziz Maşuk en büyük perdedir aşka Maşuk aşkımızın karşısında ne zalim bir kılıçtır ah Muttasıl olmak mı.? Ne mümkün..? Vüsul bir hâl-i vasl dır ki Suyu tutarsın parmaklarının arasınca Kelimeleri haps eylersin dudak kıvrımlarına Lakin fuadında olanı saklayamazsın dîl-i mecrûhda Ol dili mecruh ki vedia
Onun ferah, rahat ve serin taraflarını bilmiyordum.Su içmeye benziyor.Hani kana kana..Nefeslenerek; doya doya, iliklerine kadar içmek.İnsan sonra hafifliyor ve gergin bir yay olmaktan kurtuluyor.Mektubunu okuduğumda sendeledim ve bilmem neden ağladım.Bana cümle dosttan gelen mektupların en güzellerinden biri olan seninkini eksik yazmışsın gibi geldi bana.
Ne olur o dağ başlarında duyduklarının hepsini, içindeki fırtınanın, dalgalanmanın tümünü yazsaydın.Boğulsan, infilâk edecek halde olsan ne olurdu sanki..?
Evet, ağladım ve senin mektubunla ağlamaya başladım..'/F.Gemuhluoğlu/
-demek bizim için kirpikleriniz ıslandı öyle mi..?
Ateşe verin..
..
' Hadi eli/n titremedi, kalbi/n de mi titremedi..? '
..
Bir sabah ezanı/nı..Gözler/i kapalı..
..
Cân/an/ım Efendim..
Hüznün kokusu bilirim siner odanıza da, inkisârınızı bir gözyaşına emanet edersiniz..
Melekler ağlar mı bilmem..? Lakin biz sessiz akan yaşlarınızın gölgesini hiç terketmedik..
Kapayın gözlerinizi..Leylak kokuları ile ruha yükselen nağmeleri dinleyelim beraber..
Bir tevhid bestesi Efendim..
“Kalbimin sahibi sensin orda yalnız sen varsın..”
..
'Ruhum senin bulunduğun kabre feda olsun..' /Nabi/
..
Leylâ..!
Sır bir kuştur Leylâ.
Eteklerine aksi düşmüştür.. Bizimdir.. Kimsenin olmadığı kadar bizimdir..Bir nurdur..Semanın dilini bağlamaya kimin gücü yeter ki..?
Söyle bu kaçıncı ölümdür her sabah uyandığımız..?
Ve umarsız bir tebessümle bu kaçıncı ağladığımız..?
Yetmez Leylâ!
Kelimeler nakıstır
Yahud fazla
Amma ki yetmez halimizi şerhe
Şârihimiz biz bânimiz biz ve dahî dolan dîde arkasından usulca süzülen hasretimiz biz
Yalnız biziz
Maşuk en büyük perdedir aşka
Maşuk aşkımızın karşısında ne zalim bir kılıçtır ah
Muttasıl olmak mı.? Ne mümkün..?
Vüsul bir hâl-i vasl dır ki
Suyu tutarsın parmaklarının arasınca
Kelimeleri haps eylersin dudak kıvrımlarına
Lakin fuadında olanı saklayamazsın dîl-i mecrûhda
Ol dili mecruh ki vedia
Aşk kadar kavi
İftirak kadar hak olan
Vedîana sahip çık Leylâ..
..
Penceresizdir..
..
Leylâ..
Bilmez mi kuş kanadından incindiğimizi..
Gönlümüzün camdan olduğunu..?
..
Ağlama..
Dayanırım ama...Sen yine de ağlama..
..
'Önceleri ağlamaktan utanırdım..
Onun ferah, rahat ve serin taraflarını bilmiyordum.Su içmeye benziyor.Hani kana kana..Nefeslenerek; doya doya, iliklerine kadar içmek.İnsan sonra hafifliyor ve gergin bir yay olmaktan kurtuluyor.Mektubunu okuduğumda sendeledim ve bilmem neden ağladım.Bana cümle dosttan gelen mektupların en güzellerinden biri olan seninkini eksik yazmışsın gibi geldi bana.
Delirmemden, soluksuz, nefessiz kalmamdan mı korktun..?
Ne olur o dağ başlarında duyduklarının hepsini, içindeki fırtınanın, dalgalanmanın tümünü yazsaydın.Boğulsan, infilâk edecek halde olsan ne olurdu sanki..?
Evet, ağladım ve senin mektubunla ağlamaya başladım..'/F.Gemuhluoğlu/
-demek bizim için kirpikleriniz ıslandı öyle mi..?
..