Kültür Sanat Edebiyat Şiir

Selahattin Aykurt
Selahattin Aykurt

İKTİDAR NAMLUNUN UCUNDA! ......

  • sivas katliamı27.06.2008 - 23:29

    MUHLİS AKARSU

    Muhlis Akarsu, (d. 1948 Kangal, Sivas - ö. 2 Temmuz 1993 Sivas) Saz sanatçısı. 2 Temmuz 1993 günü buyuk bir grup saldırganın çıkardığı olaylar sonucunda Sivas Madımak Oteli'nin yakılması sonucunda katledilerek hayata veda etmiştir.

    Kangal İlçesinin Minarekaya köyünde doğdu. İlkokulu Minarekaya'da okudu. Bu dönemde Bektaşi Cem cemaatlerinde, yörenin seyitlerinin ve ozanlarının etkisinde kalarak saz çalıp söylemeye başladı. Malatya'da ortaokulda okurken, ekonomik yetersizlikler nedeniyle ikinci sınıftan ayrıldı. Küçük yaşlardan itibaren şiir yazdı, deyiş ve nefes kurdu. Bağlamasıyla birlikte zakirlik yaptı.

    1970 yılında İstanbul'a yerleşti. 1970'li yıllarda söz ve müziği kendine ait olan ilk 45'lik plağı çıkardı. Hacı Bektaşi Veli, Yunus Emre, Karacaoğlan, Aşık Veysel doğrularından yola çıkarak kendine insan sevgisini şiar edindi. Tüm yaptıklarında bu ana temayı temel aldı. 1972 yılında, Seyyit Halil Çiftlik'in kızı Muhibe Leyla Çiftlik ile evlendi. Bu evliliğinden Pınar, Çınar ve Damla adlarında üç kızı oldu.

    Sanatında, 1970'lerden itibaren dönemin etkili aşığı Mahzuni Şerif'in izleri belirdi. Uzunca bir süre Mahzuni'nin deyişlerini çaldı ve okudu. Bu arada Alevi-Bektaşi aşık geleneğinden de kopmadı. Pir Sultan, Kul Himmet gibi ozanların birçok deyişini geleneksel kalıplardan çıkmadan seslendirdi.

    1980'li yılların başlarında Alevî Dedeleri'nin çaldığı kısa kollu bağlamayı gündeme getiren ve halk müziğinin niteliğini yükselten Muhabbet Gurubu'nun (Arif Sağ, Muhlis Akarsu, Yavuz Top, Musa Eroğlu) oluşum fikri Akarsu'dan çıktı. Muhlis Akarsu, her yıl yapılan Hacı Bektaşi, Abdal Musa, Veli Baba, Pir Sultan gibi Alevî toplumunun kültürel etkinliklerine katılırdı.

    1980'li yıllarda türkülerinden dolayı üç yıl cezaevinde yattı. O güne kadar usta malı deyişlerle kendini gösteren Muhlis Akarsu, 1980'lerin başından itibaren deyişlerindeki anlatımı güçlü, bağlamasına hakim ve sesini deyiş tavrında kullanabilen bir sanatçı görünümündedir.

    Fikri kendisinden çıkan 'Muhabbet' serisinin (4.hariç) her yapıtında yer aldı. Eserleri çeşitli türlerde şarkı söyleyen sanatçılar tarafından okundu.

    Portekiz asıllı Kanadalı şarkıcı Nelly Furtado’nun 2006’da piyasaya sürdüğü 8 milyon satan “Loose albümündeki “Wait For You adlı parçasının müziğinin, Muhlis Akarsu’nun 'Kalan Müzik'den çıkardığı “Ya Dost Ya Dost adlı albümünde yer alan, sözleri Pir Sultan Abdal’a ait olan “Allah Allah Desem Gelsem adlı türküden 'alındığı' anlaşıldı. Albümün kartonetinde “Wait For You adlı parçanın müziği ile ilgili bilgide Muhlis Akarsu’nun ve Pir Sultan Abdal’ın isimlerinden herhangi birinin yer almadığı görüldü.

    2 Temmuz 1993 günü Sivas Katliamı'nda bir grup saldırgan tarafından Madımak otelinin ateşe verilerek yakılması sonucunda öldürülmüştür. Yaşamı boyunca 100'den fazla kırkbeşlik plak, 4 uzunçalar, 20 kaset ve yüzlerce deyiş bırakır.

    Muhlis Akarsu'nun yapıtlarının hemen hemen tümünün lirik bir ifadeyle yapıldığı ve söylendiği hemen fark edilir. Repertuarının büyük bir bölümünde aşk ve sevda deyişlerine yer verdiği görülür. Akarsu'nun yar üzerine söylediği, feleğe çattığı, gurbete içerlediği, ayrılığa üzüldüğü yüzlerce deyişi vardır. Deyişlerinde toplumsal konulara da kayıtsız kalmaz. Ancak bu, sevgi üzerine söylediği deyişler kadar çok öne çıkmaz. Birkaç deyişinde cahilliğe, köleliğe, yoksulluğa başkaldırdığı görülür. Alevi-Bektaşi edebiyatının ve müziğinin deyiş türüyle ünlenen aşığı Muhlis Akarsu'nun Pir Sultan Abdal ve Karacaoğlan etkisindeki tavrını her zaman hissetmek mümkündür.


    sivas'TA DOĞMUŞ sivas'TA YANMIŞ BİR GÜVERCİN KANATLARI YOLUNMUŞ


    (sivas'A GEÇİT YOK AÇLAR DOYMAZ ESNEMEKLE YOL BİTMEZ BEKLEMEKLE) ! ! ! ! ....

  • sivas katliamı26.06.2008 - 18:36

    NESİMİ ÇİMEN: sivas'a SEVGİ ÇİÇEKLERİ VE TOMURCUKLARI GETİRMİŞTİ YANINDA YILLARCA FABRİKALARDA EMEKÇİ KARDEŞLERİ İLE HAKKINI KAZANMAK İÇİN MÜCADELE VERDİ sivasa'ta KATLEDİLDİĞİNDE BÜYÜK 'CURA' USTASI HALA KİRADA OTURUYORDU OYSA NELER İSTERDİ İNSANI İÇİN BİR TÜRLÜ YURTAŞ OLAMAMIŞ ANADOLU İNSANINA VATANDAŞ NESİMİ ÖLÜMSÜZDÜR


    DÜNYANIN ÜZERİNDE KURULU DİREK

    emek zay olmadan sizlar mi yurek
    bu duzeni kim kurmus bizler de bilek
    soyle canim soyle dinlesin canlar

    adem eker yeryuzune ekini
    ekin saklar yeraltinda kokunu
    ayikla gor karasini akini
    soyle canim soyle, dinlesin canlar

    ocaga koymuslar kose tasini
    hak kollasin gerceklerin isini
    bir gun agridirlar senin basini
    soyle canim soyle dinlesin canlar

    pir sultan abdal’im farz eylesinler
    yola gelmeyenden edilmez minnet
    cumlenin muradi dunyada cennet
    soyle canim soyle dinlesin canlar



    sivas'A GEÇİT YOK

  • sivas katliamı21.06.2008 - 12:35

    DÖNEN DÖNSÜN YOLUNDAN BEN DÖNMEZEM! ! .....


    Koyun Beni Hak Aşkına Yanayım
    Dönen Dönsün Ben Dönmezem Yolumdan
    Yolumdan Dönüp Mahrum Mu Kalayım
    Dönen Dönsün Ben Dönmezem Yolumdan

    Benim Pirim Gayet Ulu Kişidir
    Yediler Ulusu, Kırklar Esidir
    On İki İmamın Server Başıdır
    Dönen Dönsün Ben Dönmezem Yolumdan

    Kadılar Müftüler Fetva Yazarsa
    İşte Kemend, İste Boynum Asarsa
    İşte Hançer, İste Kellem Keserse
    Dönen Dönsün Ben Dönmezem Yolumdan

    Ulu Mahşer Günü Olur Divan Kurulur
    Suçlu, Suçsuz Gelir Anda Derilir
    Piri Olmayanlar Anda Bilinir
    Dönen Dönsün Ben Dönmezem Yolumdan

    Pir Sultan'ım Arsa Çıkar Ünümüz
    O Da Bizim Ulumuzdur Pirimiz
    Hakka Teslim Olsun Garip Canımız
    Dönen Dönsün Ben Dönmezem Yolumdan


    BİLİYORUZKİ HIZIR PAŞADA (SİVAS'TAN) ÇIKTI

  • sivas katliamı21.06.2008 - 12:30

    ONLAR PİRSULTA'NIN ŞEHİTLERİDİR! ! ......

    Muhibe Akarsu - 35 yaşında, Muhlis Akarsu'nun eşi
    Muhlis Akarsu - 45 yaşında, sanatçı
    Gülender Akça - 25 yaşında
    Metin Altıok - 52 yaşında, şair, yazar
    Ahmet Alan - 22 yaşında
    Mehmet Atay - 25 yaşında, gazeteci
    Sehergül Ateş - 30 yaşında
    Behçet Aysan - 44 yaşında, şair
    Erdal Ayrancı - 35 yaşında
    Asım Bezirci - 66 yaşında araştırmacı, yazar
    Belkıs Çakır- 18 yaşında
    Serpil Canik - 19 yaşında
    Muammer Çiçek - 26 yaşında, aktör
    Nesimi Çimen - 67 yaşında, şair, sanatçı, üç telli curanın son ustası
    Carina Cuanna - 23 yaşında, Hollandalı gazeteci
    Serkan Doğan - 19 yaşında
    Hasret Gültekin - 23 yaşında şair, sanatçı, şelpe tekniğinin önderi
    Murat Güneş,Murat Gündüz - 22 yaşında
    Gülsüm Karababa -22 yaşında
    Uğur Kaynar - 37 yaşında, şair
    Asaf Koçak - 35 yaşında, karikatürist
    Koray Kaya - 12 yaşında
    Menekşe Kaya - 17 yaşında
    Handan Metin - 20 yaşında
    Sait Metin - 23 yaşında
    Huriye Özkan - 22 yaşında
    Yeşim Özkan - 20 yaşında
    Ahmet Öztürk - 21 yaşında
    Ahmet Özyurt - 21 yaşında
    Nurcan Şahin - 18 yaşında
    Özlem Şahin - 17 yaşında
    Asuman Sivri - 16 yaşında
    Yasemin Sivri - 19 yaşında
    Edibe Sulari - 40 yaşında, sanatçı
    İnci Türk - 22 yaşında
    Kenan Yılmaz - 21 yaşında


    SİVAS KATLİAMI UNUTURULAMAZ! ! ! ......................

  • sivas katliamı12.06.2008 - 20:53

    MADIMAK, KATLİAMLARA KARŞI DURUŞUN ANITI,

    SİVAS ŞEHİTLERİNİN ANISINI YAŞATACAK BİR MÜZE OLMALIDIR! ..

    BASINA VE KAMUOYUNA

    * Madımak Katliamının üzeri, kebap dükkanı çiçekçiye çevrilerek kapatılamaz.

    *Mücadelemiz, Madımak oteli katliamlara karşı duruşun anıtı, Sivas Şehitlerinin anılarını da yaşatacak bir müze oluncaya kadar sürecektir.

    Son günlerde, 2 Temmuz 1993 tarihinde, kamuoyunun gözleri önünde ve devlet denetiminde, 4.Pir Sultan Abdal Etkinliklerini yapmak üzere Sivas’a gitmiş olan aydın, yazar, sanatçı, şair, semahçılarımız içinde olduğu 35 canımızın katledildiği, Sivas Madımak Oteli’nde bulunan et lokantasının, çiçekçiye dönüştürüleceği yazılı ve görsel medyada yer almaktadır.

    Pir Sultan Abdal Kültür Derneği olarak yıllardır, Sivas’ta katledilen canlarımızın aileleri, Alevi – Bektaşi kuruluşları ve Demokratik kamuoyu ile birlikte, otuz beş canımızın katledildiği Madımak Otelinin tümüyle kamulaştırılarak, katledilen otuz beş canımızın anılarının yaşatılacağı bir müzeye dönüştürülmesinin mücadelesini veriyoruz. Bu mücadelemiz Madımak Otel’inin müze olmasına dek sürecektir.

    Turizm ve Kültür Bakanı Sayın Ertuğrul Günay, her ne kadar Madımak Otelinde et lokantasının bulunmasından iğrendiğini söylemesi sonrası, Devlet Bakanı ve Başbakan yardımcısı Sayın Cemil Çiçek’in Sivas Valisini araması sonrası, et lokantasına ruhsat süresi dolduğunda ruhsatının yenilenmeyerek et lokantasının bulunduğu bölümün çiçekçiye çevrileceği söylenmiş ise de bu yeterli değildir. Kaldı ki otelin müzeye dönüştürülmesi hem Kültür ve Turizm Bakanlığının ve hem de Hükümetin yetkisindedir. Ancak, bu yetkiyi kullanmaları, katliamlara karşı duruşta ve Sivas şehitlerimizin anısını yaşatmakta samimi olmaları geçmektedir. Ancak bizler biliyoruz ki Aleviliği yok sayan, hatta yeri geldiğinde katliamı destekleyen anlayışlar bu yetkilerini kullanmazlar.

    Her ne kadar bazı malum çevreler bu gerçeği görmezden gelerek, kendi çıkarlarına zarar gelmesin diye sözde birlik mesajları vermeye çalışsalar da bu yaranın öyle kolay iyileşemeyeceğini de bilmeleri gerekir. İçimizdeki bu ateşin üzerine kül atmakla sorun çözülmez. Özetle kimse kendini bu şekilde temize çıkaramaz, aklayamaz. Bu çarpık, gerici anlayışlarla bir sonuç alınamaz.

    Madımak Otelindeki, et lokantasının kapatılması şüphe yok ki, önemli bir adımdır. On yılı aşkın süredir, verilmekte olan “Madımak Müze olsun” mücadelesinin geldiği önemli bir aşamadır. Ancak Madımak Otelinin müzeye dönüştürülmeden, et lokantasının çiçekçiye dönüştürülerek, Madımak Katliamının geçiştirileceğini sananlar veya bekleyenler, büyük bir yanılgı içindedirler. Bizim mücadelemiz, Madımak Oteli, katliamlara karşı duruşun ve Sivas Şehitlerimizin anısını yaşatacak müze oluncaya kadar sürecektir.

    Bütün bu nedenlerle yapılması gereken yaşatılan bu vahşete seyirci kalan, hatta açıklamalarıyla, davranışlarıyla bir anlamda destek olan başta dönemin tüm yetkilileri ile devletin Alevi toplumuna bir özür borcu vardır ve Aleviler bu özrü beklemektedirler.

    Madımak Oteli’nin bir kısmının çiçekçiye çevrilmesi, Madımak katliamının üzerinin kapatılması olup, Madımak Oteli bir bütün olarak, 2 Temmuz’da katledilen canlarımızın anılarının yaşatılacağı müzeye dönüştürülmesi gerekmektedir. Gerçek barış ancak bu şekilde sağlanır, yaralar ancak bu şekilde sarılır.

    Mücadelemiz Madımak Oteli’nin müzeye dönüştürülmesine dek sürecektir.

    Kamuoyunun bilgisine saygıyla sunulur.

    12.12.2007

    Av. Kazım Genç

    PSAKD Genel Başkanı




    WWW.PSAKD.ORG

  • sivas katliamı10.06.2008 - 19:58

    GÜNEŞİN OZANLARI

    sen güneşin ozanlarını
    durdurabilir misin sandın?
    rüzgarın şarkısını
    susturabilir misin sandın?

    korkmuyorum şiddetinden
    ateş tutan ellerinden
    ürkmüyorum nefretinden
    ve karanlık nefesinden

    boyun eğmem asla sana
    yaksan bile bedenimi
    ben doğarım küllerimden
    gücün varsa durdur beni!

    kayaların ruhundamın ben,
    yüzyılların öyküsü bende
    otuzyedi güneşim var
    ışıldar durur yüreğimde

    tutamassın zincirlerinle
    yıldızların ışığını
    susturamassın nefretinle
    güneşin ozanlarını

    boyun eğmem asla sana
    yaksan bile bedenimi
    ben doğarım küllerimden
    gücün varsa durdur beni!


    SİVAS 'O' GÜN GÖRÜLMEMİŞ BİR EMSALİKLE DAHA FAZLA HAZIRLIKLIYDI MEYDAN AĞIZINA KADAR DOLMUŞ BİNLERCE AÇ KURT SİVAS MEYDANINDAKİ (PİR SULTAN ABDAL HEYKELİNİ YER LERDE SÜRÜNDÜRDÜ) VE SONRA 'O' KORKUNÇ SON AĞZI SALYALI ELİ SOPALI SAKALI BİTLİLER! ! ....

  • sivas katliamı10.06.2008 - 19:45

    ÇIĞLIK

    Sıcak kavuruyor alev alev
    Sivas aklımda ve o nefret
    2 temmuz 93 anlamıyorum hâlâ
    Bu kadar kolay mı kıymak cana?
    Kimin için aktı bunca kan?
    Kimin için attı o kalpler

    Bakma gözlerim kin dolu
    Duyma sözlerim sitem dolu

    Ah yandı anadolu'nun bağrı,
    Öte denizden bir kahkaha sardı her yanı
    Kimin içindi bunca göz yaşı
    Kimi yüceltti kan dökmenin telaşı

    Yok yook yok artık
    Kardeş eli uzatana kan verene bakacak yüzümüz yok artık


    Radical Noise

  • sivas katliamı10.06.2008 - 12:43

    BİR ŞEHİR SİVAS

    Adini Söylesem Dilim Takilir

    Sanki Yüreğime Bir şey çakilir

    Orda Semah Dönen Nara Yakilir

    Kizilirmak Boylarinda Bir şehir

    Güvercinler Gide, Baykuşlar öte

    Ne Kilin Azala, Ne çilen Bite

    Hafikten Bu Yana Banazdan öte

    Kizilirmak Boylarinda Bir şehir




    Can Alici Kuşlar Oraya Doldu

    Güneş Utancindan Sararip Soldu

    38 Gülü Dalindan Yoldu
    Kizilirmak Boylarinda Bir şehir

    Güvercinler Gide, Baykuşlar öte

    Ne Kilin Azala, Ne çilen Bite

    Hafikten Bu Yana Banazdan öte

    Kizilirmak Boylarinda Bir şehir



    BÜTÜN SİVAS O MEŞHUR MADIMAK OTELİNİN ALTINDAKİ İS KENDERCİ LOKANTASINDA YAKTIKLARI İNSANLARIN ETİNİ YEMEYE DOYAMADI HALA BİR TÜRLÜ (SİVAS UNUTULMAZ UNUTURULAMAZ)

  • sivas katliamı09.06.2008 - 20:49

    Nesimi Çimen (d. 1931 - ö. 2 Temmuz 1993) , Alevi Bektaşi halk ozanı.

    1931 yılında Adana'nın Saimbeyli ilçesinde doğdu. Daha sonra tüm ailesiyle birlikte Kayseri'nin Sarız ilçesine yerleşti ve bir köy ağasının yanında maraba olarak çalışmaya başladı. Ağanın kızı Dilber'e aşık olunca, birlikte Kayseri'den kaçıp Elbistan'ın Sevdili Köyü'ne yerleştiler.[1] Anadolu Aleviliği'nin yoğun yaşandığı bu bölgede uzun süre kaldıktan sonra İstanbul'a taşındı. İşçi olarak Almanya'ya gitmek için çabaladı, fakat nefes darlığı olduğu için başaramadı ve ailesiyle beraber Osmaniye'nin Kadirli ilçesine göç etti. Bu dönemde yazar Yaşar Kemal ile tanıştı ve onun da yardımıyla bir fabrikada işe başladı.[1] Greve çıkan işçilerin başına geçince işten altıldı ve ailesinin geçimini sağlamak için ozanlığa başladı. 1967 yılında Tunceli'de sergilenen bir Pir Sultan Abdal oyununda oynayan ve deyişler söyleyen Nesimi, salonda olay çıkınca gözaltına alındı ve bıyığının yarısı tek tek yolunmuş bir vaziyette serbest bırakıldı.[1] Ailesiyle birlikte Zeytinburnu'nda bir gecekonduya yerleşti. Evinde konaklayanlar arasında Yaşar Kemal, Atıf Yılmaz, İlhan Selçuk, Behice Boran, Mehmet Ali Aybar, Harun Karadeniz, Yılmaz Güney, Mahzuni Şerif, İhsani, Emekçi ve Ali Özgentürk gibi isimler vardı.[1]

    Küçük yaşta türkü derlemeleri yapan Nesimi, topladığı folklor değerlerini radyo arşivlerine kazandırdı. Hatayi, Pir Sultan Abdal ve diğer usta ozanların nefeslerini söyleyerek kendisini tanıttı. Nefeslerini, türkülerini bağlama ile değil, göğsünde taşıdığı cura eşliğinde söyledi ve cura çalmada ün kazandı. Kendi yazdığı deyişlerini de okuyup söylemiştir.

    2 Temmuz 1993 günü Sivas'ta, Madımak Oteli'nin yakıldığı ve 37 kişinin öldürüldüğü katliamda hayatını kaybetti. Cenazesi İstanbul Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedildi.


    2 TEMMUZ SİVASI ÇOK KAVURACAK! ! ....

  • sivas katliamı09.06.2008 - 20:41

    TÜRKÜLER YANMAZ

    güneşin akyüzüne bir duman çöktü
    bir türkü çığlıkla ateşe düştü
    kuytu bir köşede bir çiçek küstü
    büktü yaprağını boynunu büktü

    şu sivas'ın elinde sazım çalınmaz
    güllerim yandı yüreğim dayanmaz

    kararmış yüreğin hiç ışığı olmaz
    bilmezmisin ki türküler yanmaz
    günü gelir sanma hesap sorulmaz
    dayanır kapına pir sultan ölmez

    şu sivas'ın elinde sazım çalınmaz
    güllerim yandı yüreğim dayanmaz


    ŞU SİVAS DENEN ELE BİR BAKIN PİRİNİ ASMIŞ BABA İLYAS YOK SONRASINA GÜLE YEL DEĞDİRDİLER BAKAMADILAR YAKTILAR! ! ...