Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • teist26.03.2007 - 20:30

    [Teizm (Tanrıcılık) ] Teist (Tanrıcı) : Tanrıyı felsefi (veya akıl kullanarak herhangi bir) yolla bulmaya çalışan kişidir.

    Teizm sadece ve sadece Tanrı'nın varlığı ile ilgili bir felsefi görüştür. Vahiy, kitap, cennet-cehennem, şeytan, melek vb. konuları kapsamaz.
    Tanrının nitelikleri(sıfatları) 'ni kapsar. Fakat Tanrının insani bir yapısı olup olmadığını kapsamaz (Cezalandırma, Baba-oğul ilişkisi, iletişim kurma vb.)
    Burada kapsamazdan kasıt ilgilenmez anlamındadır. Yani kitabına tamamen bağlı bir müslüman, hiristiyan, yahudi, vs. teist olabildiği gibi dine inanmayan bir deistde teist olabilir. Fakat tanrıya inanmayan veya reddeden biri (ateist, vs.) teist olamaz.

  • deist25.03.2007 - 04:18

    Deist bir tanrı olduğuna inanan ve O'nu insanın kendi düşüncesiyle bulması (ve sevmesi) gerektiğine inanandır.
    Bir deist Tanrı'ya ve O'nun yarattıklarına karşı sonsuz bir sevgi besler. Aslında çoğu dinlerin öğretileri deist içinde geçerlidir. Fakat deist bunları bir ödül veya ceza için (pazarlama mantığı ile) yapmaz. Cennet veya cehenneme inanmaz, haram veya helal kavramları onun için anlamsızdır. Buna rağmen, örneğin alkole karşı temkinli davranır çünkü sarhoş olmanın sonucunda düzgün düşünme yeteneğini yitirdiğini bilir ve sonsuz sevgi beslediği varlıklara zarar verme riskini göze almak istemez. Bir deist, dine inananlara göre daha büyük bir sorumluluk altındadır çünkü örnekde verdiğim gibi doğru ve yanlışı kendisi bulmak zorundadır. Deist olmasının başlangıcı ve nedeni zaten budur.

    Burada deist açısından iki soru var,
    1.Tanrı varmıdır? : Bunu her insan düşünerek, felsefi yolla, matematik yardımıyla vs. bulabilir... Bir deist Tanrı'nın varlığını zaten kabül etmiştir.
    2.Tanrı evreni yarattııktan sonra ona karıştımı (özellikle din açısından) ? : İşte problemin nedeni bu kanıtlanması olanaksız soru. Aslında insanlar açısından bakarsak; dinler, kendi seviyelerinde veya daha üst seviyedeki herhangi bir varlık tarafındanda oluşturulmuş olabilir. Örneğin üst düzeydeki yönetici insanlar veya (daha geniş ve teorik düşünürsek) uzaylılar veya şeytani bir varlıkta dini bize göndermiş olabilir, aradaki farkı anlamamız zor.
    Bunların gerçeklikten uzak olduğunu düşünmek aptallık olur çünkü geçmişe bakarsak mısırda insanlar yüzyıllarca uyduruk-yönetim_amaçlı bir dine, ucunda kimi zaman ölüm olsada, inanmıştır. Bu nedenle bir insana düşen görev; önüne koyulana hemen inanmayıp, hangi şekilde sunulursa sunulsun, süpheci bir yaklaşımla kanıtlamaya çalışmaktır. Bugünkü dinler çok daha akla ve bilime yakışıyor görülsede, sınırlamalar olmadan süpheci bir gözle bakan herkes, temellerinin sağlam olmadığını rahatlıkla görebilir. Ama yinede soru hala bir çıkmaz sokak...
    Eğer siz dinin içinden bir çözüm bulamayanlardansanız, yapacağınız şey olayın içine bakmak yerine, olayı deniyerek sonuçlarına bakmak olacaktır (modern bilimlerde kanıtlanamayan durumlarda olduğu gibi) . 1000 kişiyi müslüman, 1000 kişiyi hıristiyan, 1000 kişiyi deist, vs. yapıp sonuçlarını inceliyebiliriz ama gerek yok, tarihe bakarak deneyimizin sonuçlarını çıkartabiliriz. Örneğin avrupada doğal yolla(yaşlılık) ölmeyen insanların istatistiğinin tutulduğu bir çalışma var (projenin ayrıntılarını(isim vs.) hatırlamıyorum) . Buna göre birinci sırada haçlı seferleri ve ardından engizisyon için idamlar var (veba gibi hastalıklar daha sonra geliyor) . Bugün yeni bulunan toplu-engizisyon mezarları yüzünden bazı tarihçiler 2. sıranın 1. ile yer değiştirmesi gerektiğine inanıyor. Ve ilk iki sıradaki rakamların takip eden sıralara oranla baya açık ara önde olduğunu söylemeliyim. E haçlı seferlerinin farklı dinler çatışması ve engizisyon için kurban edilenlerinde din içi çatışma olduğunu düşünürsek hiristiyanlığın pekde yararlı birşey olmadığı sonucunu çıkartabiliriz. Diğer dinlerde aslında bu örneğin dışında kalmyor. İstersek tarihten daha çıkartabileceğimiz çok deney var.
    Deneyimizin sonucunu analiz edersek, din ya neye yol açacağını göremeyen bir varlık (veya topluluk) tarafından yada insanlığa zarar vermek isteyen bir varlık tarafından oluşturulmuş olmalı. Bu var-lık kesinlikle yaratan olamaz.
    Duruma teist açıdan bakan bir deist olarak ben Tanrı'ya böyle bir şeyi zaten yakıştırmıyorum. Eğer Tanrı (veya O'nun aracılığı ile) bir din oluştursaydı, zaten ben bunları yazmıyor olurdum...