Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • halkevleri29.08.2008 - 18:01

    İnsanlık Üçüncü Bin Yılında...

    Halkevleri
    23 Temmuz 2004

    Öyle bir dünyadayız ki; bilgisayar chiplerine sığacak kadar küçük belki, ancak düşlere sığamayacak kadar da büyük.

    Bir yanda gen teknolojisi türlerin kökleriyle oynuyor, öte yanda üç zengin adam var; sahip oldukları servet azgelişmiş 48 ülke gelirinin toplamı ediyor. Bir yanda ise, 1996 yılı rakamlarıyla dış borcu 10 milyar doları bulan Etiyopya var; açlığın resmini çiziyor, şiişk karınlı iskelet çocukların suretinde.. Ve aynı yıl Avrupa'da 11 milyar dolar sadece dondurma tüketimine harcanıyor.

    Geçtiğimiz bin yılın kapısı eşitlik, özgürlük, adalet şiarıyla kırılmadı mı? Ve iki asır boyunca insanlığın özgürleşme ereği eşitlik ve özgürlük arasındaki gerilimli ilişki tarafından belirlendi. Şimdi küreselleşmeciler, piyasasının ve sermayenin serbestisini 'özgürlük' diye sunup 'bireyleri' doya doya 'dondurma yemeye' davet ediyorlar.

    Üçüncü binyılda iki ayrı kader, iki ayrı yol, iki ayrı saf yeniden belirginleşiyor. Yoksulların, garibanların, ezilen ve sömürülenlerin bastırılmış umutları, üzerinde hülyalı akınların düzenlendiği o uzun yolu saran ölü toprağını savurup atıyor.

    Artık yol ayrımlarından söz etmek anlamsızdır. Zira her yol, bir ayrımdır. Bir yanda sermayenin 'dondurma' daveti. Öte yanda?

    Bizler... Halkevciler, bu toprağın çocukları... Biz nicedir, Nazım Ustanın davetlisiyiz. Yolumuz Güneşe çıkar. Üçüncü bin yılda da türkümüzü sürdüreceğiz.

    Halkevlerinin, ülkemizin tarihindeki 69 yıllık emeği, Güneşe Yolculuğumuza güç katıyor. O kadar kökleşmiş bir emektir ki bu, ne kapatarak ne de baskı uygulayarak ülkemizin topraklarından sökülememiştir.

    Şimdi, 69 yıldır yazdığımız bu öyküye yeni güzellikler katarak yürümenin sorumluluğu bizlerin omuzlarında durmaktadır. Yazacağımız en güzel öykü olan; özgür, demokratik, hakça paylaşan bir ülkeyi kurana kadar da bu sorumluluğun gönüllüleri olmaya devam edeceğiz.

    Yolumuz açık olsun...

  • Victor Jara08.02.2008 - 23:22

    BİLDİRGE

    Ne türkü söyleme aşkımdan ne de sesimi
    dinletmek için değil bunca türkü söylemem.
    Benim namuslu gitarımın sesi
    hem duygulu hem de haklıdır.
    Dünyanın yüreğinden çıkar
    bir güvercin gibi kanatlı
    kutsal su gibi şefkatli,
    okşar gitarım öleni ve yiğidi.
    Şarkım amacına kavuşur
    Violetta'nın dediği gibi.
    Pırıl pırıl coşkulu durmak bilmez
    ve bahar kokan bir işçidir!

    Gitarım ne zenginlerin gitarıdır,
    ne de başka bir şeyin.
    Şarkım bir yapı iskelesidir
    eriştirir bizi yıldızlara.
    Katıksız gerçekleri şarkısında
    söylerken bir insan ölmek pahasına,
    anlamını bulur o şarkı
    damarlarında atarken.

    Şarkım ne gelip geçici övgüler düzer
    ne de başkalarına ün katar,
    yoksul ülkemin
    kök salmıştır toprağına.
    Orada, her şeyin bittiği
    ve her şeyin başladığı yerde,
    söylerim o her zaman yiğit ve derin
    sonsuza dek yeni olacak şarkıyı

  • orak çekiç08.02.2008 - 23:20

    Ağlamayın
    Karalar bağlamayın
    Yürekleri dağlamayın
    Gidenler dönmeyecek
    Türküler, marşlar söyleyin
    susmayın
    Hayal çekin, semah dönün,
    horon tepin durmayın

    Aramayın uzaklarda beni
    19 Aralık'ta yanık ten Nilüfer'im
    Mart'ta tomurcuğa duran
    Soydaş'ım
    Barikatlarda vurulup düşen
    Sultan'ım
    Feda olup patlayan Bülbül'üm
    Can benim, canlar benim
    Alnı bantlı boranım
    Öfke umut sevda benim
    Orak benim
    Çekiç benim
    Yıldız benim

    Hınç benim
    Irgatın alınteri
    nasırlı eli benim
    işçinin emekçinin
    sıkılan yumruğuyum
    Geleceğe köprü kuran
    kanın üstünde yıldız benim
    Çocukların dilinde
    umudun adı
    Mangal yüreklerde
    sevdanın adı
    Ölümün kucağında
    zaferin adı
    benim!

  • mahir çayan06.11.2007 - 23:02

    ÖNDERİMİZ MAHİR ÇAYAN
    ÖNDERİMİZ MAHİRÇAYAN
    YOLUMUZ ONLARIN YOLUDUR....

    .Kerpiç bir ev vardı orda
    Sarılmıştı dört bir yandan
    Her taraftan kurşunlara
    Hedef oldu kızıldere

    Daha yeni gün açmıştı
    Sarılıp vedalaşmıştı
    Devrime bedel
    vermiştik
    Mahşerinde kızıldere

    Oynuyordu yer yerinden
    Korkmuyorduk biz ölümden
    Kahpe faşizmin elinden
    Direniyor kızıldere

  • taylan özgür28.10.2007 - 19:51

    Böyle zaman olmaz olsun çift gelir bizim ölümüz
    Yücenin otu kurusun engini sümbül bürüsün
    Sana silah çevirenin çondo elleri kırılsın
    ÖLDÜRDÜKLERİNİ SANIOLAR.... BAKIN HALA ADI ANILIO.. HANİ ONU ÖLDÜRENLERİN ADINI KİM ANIO. ONLARA KATİL DEMETEN BAŞKA... TAYLAN TAYLAN TAYLAN ÖZGÜR ÖZGÜR ÖZGÜRDÜR RUHU FİKİRLERİ TAYLANIN... ÖLMEDİ TAYLAN YAŞIOOO