Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • RÜZGARA KARŞI10.10.2010 - 20:49

    1837'de bestelenen La bemol Majör 17. Prelüd, çabukça (Allegretto) tempoda ve 6/8'lik ölçüdedir... Rondo formunda ve Mendelssohn'un Sözsüz Şarkılar'ını anımsatan lirik havadaki prelüdün sonunda, usta bir pedal uygulamasıyla duyurulan 11 güçlü akor, uzaktan duyulan bir kilise çanı gibi yankılanır...

    Fa minör 18. Prelüd (1838) , çok çabuk (Allegro molto) tempoda ve 4/4'lük ölçüdedir... Schumann'ı anımsatan tutkulu havada, güçlü parmaklar gerektiren serbest, resitatif formdadır ama sonu trajik biter...

    1839'da yazılan Mi bemol Majör 19. Prelüd, canlı (Vivace) tempoda ve 3/4'lük ölçüdedir... Her iki eldeki yumuşak ama canlı triyolelerle, iki sesli armonik bir güzellik yaratılırken özellikle melodinin cümlelemesi ilgi gerektirir...

    Do minör 20. Prelüd (1838) ağır, temkinli (Largo) tempoda ve 4/4'lük ölçüdedir... Hüzünlü bir noktürnü anımsatan parça, dört mezür süren yükselişle, dört mezürlük inişin cevabından oluşur... İkinci bölme çok hafif (pianissimo) tekrarlanır... Matem marşına benzeyen ve akorlarla duyurulan motif her 12 mezürde törensel bir monotonlukla sergilenir...

  • efsane kayıtlar10.10.2010 - 20:45

    Chopin - Piano Concerto No.1


    piano: Maurizio Pollini


    Philharmonia Orchestra

    Paul Kletzki

    rec: 1960

  • ilham kaynağı olmak10.10.2010 - 20:44

    Dolores O'Riordan (1971) - I Just Shot John Lennon...

  • Satranç Dünyası08.10.2010 - 20:52

    '3 Women' (1977)

    Robert Altman

  • 2001 Uzay Yolu Macerası08.10.2010 - 20:29

    ...

    Polonya'lı besteci Karol Szymanowski, şimdi Ukrayna'ya bağlı olan Timoşovka kasabasında, resim, şiir ve müziğin şan, piyano ve bestecilik gibi dallarıyla yakından ilgilenen bir ailenin üyesi olarak doğmuş; 13 yaşında da tüm yaşamını etkileyen Wagner'i dinlemişti... 1901 yılında Varşova'ya müzik öğrenimi için giden Szymanowski, Zawirski'den armoni, Noskowski'den kontrpuan ve kompozisyon dersleri aldı... 1905'te Polonyalı Genç Müzikçiler grubunu kurdu... 6 Şubat 1906 günü ilk konserde seslendirilen eserlerinden biri de 1904-05 yıllarında bestelediği ve 1913'te orkestrasyonunu yeniden yaptığı Op.5, Fa Majör Konser Uvertürü oldu... 1906-08 yılları arasında Berlin'de Richard Strauss'un etkisinde kalan besteci, I. Dünya Savaşı'na kadar olan sürede Alman romantizminin etkisini gösteren eserlerinden 1. ve 2. Senfoni'si ile Hâfız'ın şiirleri üzerine Aşk Şarkıları'nı besteledi...

    ...

    Szymanowski, bazen doğduğu Timoşovka'daki çiftlikte, bazen de ülke dışında yaşamış, çekici kişiliği, zarifliği ve zengin kültürü ile pek çok arkadaşlıklar kurmuş, bu arada kemancı Pawel Kochanski (1887-1934) ve piyanist Arthur Rubinstein ile yakın dost olmuştur... Alman etkisinden uzaklaşan, hayran olduğu Chopin'den başka Skryabin nedeniyle Rus müziğine de yaklaşan Szymanowski, I. Dünya Savaşı başladığında Timoşovka'da idi; 31 yaşındaki bestecinin babası bir yıl önce ölmüştü; hâlâ bekârdı ve 'ilk ve son aşkı' olarak tanımladığı annesi ile oturuyordu... Önce savaştan uzak kalan çiftlikten Avrupa yerine, Moskova ve Petrograd'a gidiyor, Alman kültürü ve müziğine karşı tepkilerin etkisinde Rus müziğinin ulusal karakterine yakınlık duymaya başlıyordu... Ancak hayran olduğu Debussy'nin orkestra müziğiydi: Fransız empresyonizmine duyduğu ilgi onu Alman etkisinden kurtardı; stili değişti: Daha anlatımcı, daha az öznel oldu; renk kazandı... Ancak kendi empresyonizmi, Fransızlarınkini de aştı: Atonal ve politonal unsurlarla yeni renkler aramaya koyuldu...

    'Romantik empresyonizm' olarak nitelendirilen bu stilin ilk eserleri de Op.30 'Mythes' (Efsaneler) ve Op.34 'Masques' (Maskeler) oldu... Kochanski de çiftliğe çok sık gelen bir konuktu ve çok iyi bir piyanist olan besteciye kemanın özelliklerini gösteriyordu... 1914'teki, piyano ve keman için 'Notturno e Tarantella' (Op.28) ile ertesi yılın Op.30 'Mythes' adlı eserleri ve 1917'deki ilk Keman Konçertosu (Op.35) bu çalışmaların ürünü oldu... Ama 1917 Rus Devrimi çiftliği bir harabeye çevirdi ve Szymanowski Varşova'ya yerleşmek zorunda kaldı...

    1915 yılının Mart ve Haziran ayları arasında bestelediği Les Mythes'de (Efsaneler) Kochanski'den öğrendiği tekniği kullanarak ve karışık, güç bir armonik yapı içinde Yunan mitolojisinin üç öyküsünü değerlendiren Szymanowski, 1904'teki Op.9 Keman Sonatı'nın neo-romantik unsurlarını da unutmamıştır... Eski Yunan efsanelerini çok seven, bunlarda yeni şiirsel kaynaklar bulan besteci, bu eserinde kemanı sürekli tiz seslerde kullanmış, berrak portamento'lar (kaydırmalar) , bol armonik bileşimlerle parlak bir virtüozluğa ulaşmıştır...

    ...

  • vehmin saltanatı08.10.2010 - 20:22

    Nigel Kennedy - Polish Spirit...

  • kendime not07.10.2010 - 21:00

    Jack Ruby (1911 - 1967)

  • vehmin saltanatı06.10.2010 - 21:12

    Judith Butler (1956)

  • teraî06.10.2010 - 21:11

    'The Alphabet Murders' (1966)

    Frank Tashlin

  • Satranç Dünyası06.10.2010 - 21:03

    Judit Polgár (1976)