Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • İllerin eski isimleri02.12.2010 - 21:49

    ...üzengiyi ilk defa Avrupa'ya getirenler de Avarlar olmuşlardır...

  • kendime not02.12.2010 - 21:47

    ...

    Wallach was born on 7 December 1915 in Brooklyn, NY, to Jewish parents who emigrated from Poland...

    Is blind in the left eye due to a stroke...

    ...

  • Cusco02.12.2010 - 21:44

    Pan and the Nymph...

  • neşter02.12.2010 - 21:43

    ...

    'Dollhouse'

    'The 4400'

    ...

  • vehmin saltanatı02.12.2010 - 21:41

    Jules Joseph Lefebvre - 'Undine' (1881)

  • acemi balık02.12.2010 - 20:51

    ...

    Dvorak'ın en ünlü vokal parçası Ay Şarkısı, onun yazdığı on opera arasında günümüzde tek tanınanı olan Rusalka'dan bir aryadır... 27 Kasım 1900'de tamamlanan opera, Jaroslav Kvapil'in, Friedrich de la Motte Fouqué'nin Undine'sinden (1811) hazırladığı libretto üzerine bestelenmiş, ilk kez Prag Ulusal Tiyatrosu'nda 31 Mart 1901'de sahnelenmiştir... O yıllarda Viyana Saray Operası şefi olan Gustav Mahler esere ilgi duymuş, 1910'da bir Çek kumpanyası tarafından sahnelenmesini sağlamış; opera Almanya'da ise ilk kez 10 Mart 1935'te Stuttgart'ta, İngiltere'de Sadler Wells kumpanyasınca 18 Şubat 1959'da oynanmıştır...

    Bu librettoda ünlü masal yazarı Hans Andersen'in Küçük Denizkızı ve Fransız efsanesi Melusina'dan bölümler yer aldığı gibi, Gerhard Hauptmann'ın Batık Çan öyküsünden büyücü Jezibaba da kullanılır... Zarif bir prelüdden sonra başlayan bu üç perdelik operanın konusu masal dünyasında, ormanlarla çevrili çayırlar arasında bir gölün civarında geçer; arkada ise bir şato gözükmektedir...

    1. Perdede ay ışığında söğüt ağacının altında oturan su perisi Rusalka (soprano) , su cini Vodnik (bas) ile konuşur, insanların ölümsüzlüğünü sorar: Yüzmeye gelen bir insanoğluna, bir prense (tenor) âşık olmuştur... Kısa ve zarif aryasını söyler: 'O hep buraya gelir...' Vodnik ona, büyücü Jezibaba'dan (mezzosoprano) yardım istemesini öğütler ve Rusalka'nın insana dönüşmeyi istemesinden ürkerek göle dalar... Rusalka, 'Mesiçku na nebi hlubokem' (Aya Şarkı) adlı lirik romansıyla, operanın en ünlü aryasıyla yalvarır; prensi beklediğini anlatır, insan şekline girip ona sevgisini sunmak ister: 'Ey gümüş ışıklı Ay! ' Jezibaba konuşmamak şartıyla Rusalka'yı insana dönüştürür, ama aşka erişemezse sonsuza kadar lanetlenecektir... Rusalka ona komik bir sihirbazlık sahnesinde yalvarır (Çury mury fuk...) Jezibaba Rusalka'yı insana dönüştürecek, prens ona âşık olacak ve şatoya götürecektir... Sondaki etkileyici aşk sahnesinde, düet yerine prens sürdinli eşlikte, lirik ezgisini iki kişi yerine söyler...

    2. Perde şatoda geçer... Prens Rusalka ile evlenecektir ama onun konuşmamasından ürkmektedir... Şatoda eğlenceler ve danslar düzenlenmekte, zarif polonezler oynanmaktadır... Rusalka ise kötümserliğe kapılmaktadır; sonunda Vodnik'ten yardım ister; ümitsizliğini 'Ah, hiç yararı yok' aryasıyla belirtir... Prens ise bu kez bir yabancı prensese âşık olduğunu öne sürer... Müzik Polonya'ya özgü ritmik özelliği sergiler... Rusalka'yı prens bir kenara itmiş, buna da en çok Vodnik hiddetlenmiştir...

    3. Perde yine göl kenarındaki çayırda geçer... Jezibaba Rusalka'ya, eğer prensi öldürürse eski şekline dönebileceğini söylerse de bunu reddeden Rusalka keder içinde göle sığınır... Prens üzüntüden hasta olunca yine Jezibaba'dan yardım istenir... Vodnik onları kovalar ve üç orman perisinin sevimli Divertissement'ı sahnelenir... Prens çılgın halde Rusalka'yı bulur; o da sadakatini anlatır; ama prens ondan kendisini huzura kavuşturacak öpücüğü ister... Rusalka öperse prens ölecektir... Rusalka ondan ruhunu affetmesini diler ve gölün derinliğinde kaybolur...

    ...

  • sistemi okumak01.12.2010 - 21:14

    Muzio Clementi - Complete Orchestral Works (Francesco D'Avalos)

  • vehmin saltanatı01.12.2010 - 21:10

    Güneş’in Sahibi Olduğunu İddia Etti!

    “Şaka mı bu? ” sorusunu sorduran ve yüzlerde gülümseme ifadesi bırakan bu haber son derece gerçek... Güneş’in kendisine ait olduğunu iddia eden ve dünya üzerinde yaşayan herkesten aydınlatma ve ısınma parası talep eden Angeles Duran adlı İspanyol kadın, duyanları şaşkına çeviriyor... Böyle bir saçmalığın gerçekleşmesi halinde herkes yağmur/kar taneleri üzerinden bile mülkiyet hakkı iddia edecektir...


    İspanyol El Mundo gazetesinde bugün ilginç olmakla beraber son derece komik bir haber yayınlandı... Habere göre; Galiçya’da yaşayan Angeles Duran adlı 49 yaşındaki İspanyol kadın, notere giderek Güneş’in kendisine ait olduğunu tescil ettirdi...

    Uluslararası anlaşmalara göre hiçbir ülkenin Güneş ya da diğer yıldız ve gezegenler üzerinde mülkiyet hakkı iddia edemeyeceğini çok iyi bildiğini söyleyen İspanyol kadın, “Ancak anlaşmalar veya yasalar bireylerin bunlar üzerinde hak iddia edemeyeceğini söylemiyor... Yasalarımı çok iyi biliyorum, aptal değilim... Güneş’in bana ait olduğunu söylüyorum” iddiasında bulundu...

    Duran tarafından notere tescil ettirilen belgede; “Dünya’dan yaklaşık 149,600,000 kilometre uzaklıkta, Güneş sisteminin merkezinde bulunan, G2 spektral tipi Güneş adlı yıldız bana aittir” kanısı yer alıyor...

    Angeles Duran iddiasına dayanarak, dünya üzerinde yaşayan herkesten aydınlatma ve ısınma parası talep ettiğini, bunun için de en kısa zamanda gerekli girişimleri başlatacağını belirtti...

    Duran, alacağı paranın yüzde 20’sini İspanyol emeklilik fonuna vereceğini, dünyadaki açlığı sona erdirmek ve bilimsel araştırmalar için yüzde 10’ar fon ayıracağını ve son olarak da kendisine yüzde 10’luk bir pay bırakacağını açıkladı...

  • petruşka01.12.2010 - 20:57

    'The Spanish Gypsy' (1911)

    D.W. Griffith

  • neşter28.11.2010 - 21:37

    The Criterion Collection - 44

    'The Red Shoes'