Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • Çeteciler25.01.2008 - 13:25

    Kartel medyası ve kartelcilerin ahlaksızca mücadele verip, her türlü hile ile demokrasi ve Cumhuriyetimizin arkasına gizlenerek İslam’ ın kutlu değerlerine saldırmalarına adalet sistemimiz Dur! Demelidir. Bu anlamda çeteler kurup terör estiren ve kahraman polislerimizce tutuklanan karanlık güçlerin yeniden salıverilmesinin önüne geçilmeli! Çünkü bu çetelerin uzantılarının bazı kurumlarımıza ulaştığı gibi adalet sistemimiz arsında da uzantıları olabilir. Bu gibi durumlarda adalet sistemimizin aksamasına sebep olan hâkim ve savcılarda layık olduğu cezalara çarptırılmalıdır! Suçluların mutlaka layık oldukları cezaları alması gerekir! Cumhuriyetimizin temel gayesi olan “ Yurtta barış, dünyada barış” ilkesi için adalet sistemimize büyük ve çok önemli görev düşmektedir! Haksızlığa uğrayan; zengin, fakir ve hangi inançtan veya ırktan olursa olsun adalet sistemimizden hakkını alabilmeli! Adalet herkes için olmalı. Yoksa barış ortamının devamını sağlamak söz konusu olamaz. Sonra o emekli subayın söylediği gibi “ Bu yolda ölmek var. Öldürülmek var. Öldürmek var” diye kendince bir takım yanlış yollara koyulur. Ve kafasına göre adalet estirip kimilerini vurur, kimilerini ödüllendirir. Böylelikle barış ortamımız bozulur, zaten bu hali ile adalet sistemimizde yara aldığı için bir anlamda Cumhuriyetimiz yıkılmış olur. Bir nevi Ali babanın çiftliğine dönüşür. O zaman Cumhuriyetimizin temel direği olan adalet sistemimizi güçlendirmeli ve bu çetelerin uzantılarından temizlemeli. Tüm kamu ve sivil toplum kuruluşlarımızdan; çağdaş yaşamı destekleme derneği, Tüsiad, Barolar Birliği gibi bu çetelerin uzantılarından temizlenmeli. Çünkü bu sivil toplum kuruluşları da Cumhuriyetimizin ardına gizlenerek. Darbe çığırtkanlığı yaparak İslam’ a yapılan saldırıları destekleyip, devamını sağlama gayreti vardır! Yani haksızlığa uğrayan insanlarımızın adalet sistemimizin yardımı ile haklarının geri alınmasının önüne geçilmeye çalışılmaktadır! Bu mücadelede CHP ise bayraktarlık görevi üstlenerek çirkefçe haksızlıklarına, hakaret vede karalamalarına devam etmektedir! İşte bu yüzden fosilleşme sürecine girmiştir. Eğer böyle devam edip adil olmamayı sürdürürse tarihin çöplüğünde yerini alacaktır. Çünkü halkımız artık onların savunduğu yalanlara kanmıyor. Yatsı vakti geldi ve mumları söndü! Bu çetelerin uzantılarının onlarında aralarında olduğuna inanıyorum. Çünkü siyasi terör estirmeye devam ediyor. Beklide bu anlamda PKK ve DTP den daha tehlikeliler. Çünkü devlet imkânlarımız ile bunları yapıyorlar!

  • islam22.01.2008 - 17:40

    Çok Önemli Bir Paylaşım

    Sizinle bu sefer çok önemli bir anımı paylaşacağım. Bir gün arkadaşlarımdan birisi, bir hoca efendinin şöyle söylediğini bana anlattı. Günde yüz tane müslüman ölüyorsa en az % 96 sı imanlarını kaybetmiş olarak bu dünyadan göçüyormuş! Bu beni çok etkilemişti! Nasıl olurda müslüman olduğu halde insanlarımız imanlarını kaybederek akın akın sonsuz cehennem azabının içine düşerdi? İlk fırsatta o hoca efendiyi ziyarete gittim! Beni çok iyi karşıladı. Karşısında otururken sorumu sorayım diye düşündüm. Ama utandım. “Hocam bir sohbetinizde şunu söylemişsiniz, bana açıklarmısınız? ” Diyemedim. Tabiî ki bunda da bir hikmet vardı! Ben sorumu utanıp soramayacağımda, hoca efendi de bunu anlayıp sorumu cevaplayarak bazı şeyleri ispat etmeye çalışacaktı. Yoksa nereden biliyorsunuz? Soruma muhatap olacaktı! Utanıp sorumu soramadım! Mübarek nurlu gözleri ile gözlerime bakarak “ Maalesef pek çoğu imansız olarak ölüyor” diye cevap verdi! Evet ben bunu daha önceden de biliyordum. Bazı Veli’ ler Allah’ ın izni ile kalplerden geçenleri biliyorlardı! Sonra aklıma iki büyük liderimiz geldi. Kendi ilmim ışığında değerlendirdiğimde onlarında imansız olarak gittiğini tahmin ediyordum. Onları da sorayım diye düşündüm. Ama yine utanıp soramadım. Mübarek yine gözlerimin içine bakarak “ Maalesef onlarda kurtaramadı imanlarını” diye cevap verdi. O gün oradan alacağımı almıştım. Demek ki sadece dünya hayatını göz önüne alarak manevi değerlerini görmezlikten gelenler imanlarını kurtaramıyordu. Hem dünya hayatını hem de ahiret hayatını birlikte kafa kafaya götürmemiz gerekiyordu. Dünya hayatımız için çalışırken bir taraftan da ahiretteki dünyamızı kurmaya çalışmalıydık! Şimdi düşünüyorum da aydınlık yalanları ile açılıp saçılan kadınlarımız Günde bir kere bile lailaheillallah demek aklına gelmeyen, dinimizin kutlu değerlerini çağdışı kabul eden zihniyete sahip insanlarımız ne büyük bir tehlike ile karşı karşıyadır! Hâlbuki demokratik Cumhuriyetimizin bizlere sunduğu barış, sevgi, adalet, merhamet ve güzel ahlak gibi evrensel değerlerin baraklaştırıldığı ortamı çok iyi değerlendirip sonsuzluğa uzanan hayat yolumuzu başarılarla doldurmalıyız. Doldurmalıyız ki bu dünya hayatımızdaki imtihanımızı başarıyla tamamlayıp ölümümüzden sonraki sonsuz hayatımızda sonsuz saadeti yakalayalım. Bu anlamda siz sevgili dostlarıma başarılar diliyorum. İnşaAllah elimizdeki fırsatı en iyi şekilde değerlendirip dinimizi doğru şekilde öğreniriz. Ve öğrendiklerimizi gücümüzün yettiğince uygulamaya çalışarak sonsuzluğa uzanan hayat yolumuzda emin adımlarla yürürüz!
    Burada amaç insanlara karşı kötü zanda bulunup kınamak değil. Bilakis çok kıymetli insanlarımızı bu büyük tehlikeye karşı uyarmaktır. Çok cevaplar aldım. Evet gaybı Allah bilir ama Allah ın bildirdiği Veli ler de Allah ın izni ile bilir. Örneğin Kuranı Kerimde Hızır as ve Süleyman as kıssalarında bu tür olaylara işaret vardır. Arife tarif gerekmez. Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az. Sevgi ve saygılarımı sunuyorum kıymetli tüm insanlarımıza. Allah a emanet olun!
    ALINTI...Yüzbinlerce insanımıza gönderilmiş toplu bir mesajdır!