İnsanların ateist ile din düşmanı arasında ki farkı önemsememeleri gerçekten çok üzücü, hele hele müslüman kardeşlerimin ateist diye genelleme yapmaları... Bu vucud ruhun arabası ise egolar son hız gaza basıyor, fakat Hz. Ali değil miydi egosuna yenilmemek için düşmanı yüzüne tükürse bile kılıcını kaldırmayan...
Vur dedik öldürmeyin kardeşler, kendimi bilmesem bunu demezdim. Sahabeleri hatırlayın sahabeleri, hepsi sonradan müslüman olmadır, bazıları dinimizin düşmanı bile olmuşlardı...
Boşlukta kalmış insanlar dünya da göremedikleri adaleti arayıp dururlar, isyanları, tepkileri, nefretleri hepsi olan adaletsizliklere karşı...Ne düşmanlar ne kardeş, ne gerek var düşman yapmaya o zaman, bırakın serseri kurşunu gibi etrafı suçlasınlar... Ne gerek var karşımıza almaya... ilgi ve şevkat bekliyor bu insanlar... Ne gerek var yutamıyacakları lokmaları vermeye, ne gerek var geçecekleri kapıları kapatmaya...
Bu kapının bekçileri biz değiliz, bu kapı herkese açık, herkese, Allah'ın askerlere ihtiyacı yoktur ve kimse giremez kulla O'nun arasına... Bizler kendi namusumuzu korumakla yükümlüyüz, bir zaman gelecek kardeşimiz bizi öldürmek için el kaldırdığında ahireti kabul edip elimizi kaldırmıyacağız, zamanı gelecek tüm mallarımızdan, sevdiklerimizden koparılacağız, acılar, işkenceler, zorluklar göreceğiz ama hakkını vermezsek boşa geçen hayat bizim olur. Allah canlarımızı müslüman olarak alsın...
Ne kadar kolay omlet yapabiliyorsam bu adam da o kadar rahat şarkı söylüyor. Muhteşem bir ses.
Aradan 60 yıl geçmesine rağmen hala çok dinlenen aşk şarkılarının sahibidir.
17 Mart 1919 doğan şarkıcı müzik ve televizyon tarihinde çoğu ilklere imza atmış birisidir:
Nat King Cole televizyon tarihinda ki ilk zenci (Afro-American) sunucudur
1942'de Capitol Records müzik şirketiyle anlaşan ilk zenci.
150'den fazla şarkısı listelere girmiştir bu rekor daha kimse tarafından kıralamamıştır Capitol Records zirvelere taşıyan sanatçıdır öyle ki Capitol Records şirketi için ''The House That Nat Built' (Nat'in kurduğu Ev) denmiştir. Nat'in ölümüne kadar 9 milyon albümü satılmıştır ve her yıl yaklaşık bir milyon satılmaya devam etmiştir.
''Unforgettable'' ile ''When I Fall In Love'' şarkılarının ikiside aynı anda batı müzik listelerine ilk ona girmiştir ve daha bunu başarabilen bir grup ya da şarkıcı yoktur. Yanlış hatırlamıyorsam 97 hafta müzik listelerinde kalmıştır.
Zamanında ne kadar 'beyaz zenci' diye eleştirilse de, o yıllarda ki ırkçılık olaylarını göz önünde bulundurursak, batıda, zencilerin toplumda yer kazanmasın da çok büyük rol oynamıştır.
Tabi bir şeyi anlamadım, bu ''Unforgettable (unutulmayan) '' şarkısı neden en ünlü aşk şarkıları arasında yer alıyor, yani Stalin, Hitler ve daha nice unutulmaz dikatatör, katil, sapık var dünya da, kala kala sadece aşklar mı unutulmuyor ki:P
Program: What the Ancients Did for Us - The Islamic World Kanal: BBC 2 Saat: 20.00-21.00 (+2.00 TR ile zaman farki)
Tarih: 16.02.05 (Carsamba)
www.muslimheritage.com web sayfasinin katkilariyla hazirlanmis bu programda Islam Dunyasinin gunumuzun teknolojisine ve bileme neler kazandirdigi konusu islemektedir...
Kıyasıya bir savaştı bu, Haç’la Hilâl’in, Batı’yla Doğu’nun, iman’la inkâr’ın savaşı...Hisarlar düşüyordu birer birer. Dost düşmana karıştı. Müstağripler bir ağızdan haykırıyordu. Teceddüt, teceddüt...
Nihayet İstiklal Savaşı...Yangın alevleri içinde doğan genç bir devlet. Evet, çetin bir imtihandan yüz akıyla çıkmıştık. Ateş mazinin bir çok levslerini temizlemişti, ama Pyrhusvâri bir zaferdi bu. Batı’nın silâhlı saldırısını püskürtmüş, Batılılaşma sevdasından kurtulamamıştık. Avrupa vazgeçmemişti avından. Aydınlar devrilen hisarlar karşısında sevinç çığlıkları atıyordu. DÜŞMANIN TESLİM ALAMADIĞI TEK KALE ALMIŞTI: HAFIZA, YANI DİL. Bugünü düne bağlayan köprü uçurulmadıkça tarihten kopamazdık. Tasfiyecilerin her taarruzu bozguna uğruyordu. Karşılarında mabedin şuurlu ve inanmış bekçileri vardı.
...
Osmanlıca da Türkçeleşmiyor muydu? Milliyet şuurunun uyanması bu cereyanı bir kat daha güçlendirdi. Aynı gelişmeyi Avrupa dillerinde de görmüyor muyuz?
Dil’de inkılâp olmaz. İhtiyar tarih dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir çılgınlığa şahit olmamıştır. Toplum geliştikçe, dil de gelişir. Osmanlıca diye bir dil yoktur. Osmanlıca, Anadolu’ya yerleşen ve İslâmiyet’i benimseyen Türkler’in dilidir. Yani HALİS TÜRKÇE'DİR, Batı Türkçesi.
Müslüman olan eski papaza tehdit İlker Çınar, Tarsus
Uluslararası Protestan Kilisesi Başpapazı ve Ruhani Lideri iken, 10 gün önce Müslüman olan İlker Çınar, ölüm tehditleri aldığını öne sürdü.
Çınar (37) , asistanı Sinan Yorulmaz ile Mersin'in Tarsus İlçesi'nde düzenlediği basın toplantısında, 1987 yılında henüz l7 yaşındayken kendisine sevgiyle yaklaşan öğretmen bir misyonerin çabasıyla Hıristiyan olduğunu söyledi.
Çınar, l993 yılında eğitime başladığını ve İzmir Efes'teki Tranus İncil Akademisi'nden 2002'de mezun olarak Uluslararası Protestan Kilisesi Başpapazı ve Ruhani liderliğine yükseldiğini belirterek, ”Türkiye'de on binlerce Türk Hıristiyanlığa geçti. Misyonerlik faaliyetlerine inanılmaz sınırsız kaynak kullanılıyor. Son yıllarda Hakkari, Şırnak, Van, Bitlis ve Kilis'te binlerce Müslüman'ı, Hıristiyan yaptık” dedi.
İslamiyeti seçtiğini ve artık İslamiyet için çalışacağını ifade eden Çınar, “Benim Hıristiyanlıktan ayrılma kararım Pentagon'a kadar ulaşmış. Ölümle tehdit ediliyorum ama korkmuyorum” diye konuştu. Çınar, şöyle devam etti:
“Benim sözüm inancında samimi olan kişilere değil, aksine inancı kullanarak stratejiler yapan, kültür erozyonu yaratan, toplumda etnik grupları hedef seçerek bunlar üzerinde senaryolar hazırlayan, toplumda çatışmalar çıkarmak isteyen ve Türk ulusunu yok etmek, bu mozaiği bozmak isteyerek bir İncil ülkesi yaratmak isteyen, dış odaklı servislerce desteklenip, çok iyi bir eğitimle organize edilen misyoner ve destekçilerine karşıdır.
'ALEVİ VE KÜRTLER ÜZERİNE OYUN OYNAMAMIZ İSTENDİ'
İslamiyeti yeniden seçmemin nedeni, Alevi ve Kürtlerin üzerinde yoğunlaşmamızın, yani onların üzerinde oyun oynamamız istendiği içindir. Bunu kabul edemezdim. Türkiye'mizin nüfusunun yarısına hitap edecek hale gelen bu katiller, üzülerek söylemeliyim ki milli duygusu gelişmemiş karakter yapısı olgunlaşmamış gençlerimizi seçmektedirler. Büyük bir sabır ve bilinçle hareket ederek, sistematik ve stratejik komplolarla sosyoloji ve psikolojiyi de kullanarak işlerini icra etmektedirler.
Oluşturulan tablonun gerçek amacı Doğu'nun siyasi, askeri, sosyal ve kültürel yapısını değiştirerek batılılaştırmak ve hazıra konmaktır. Bütün çalışmalar bu doğrultuda gerçekleşmektedir. Yüreğinde Türkiye sevdası olanlarla birlikte hep beraber tek yumruk ve tek yürek olarak, şerefimizle bunlara karşı önlem almalıyız.”
İnsanların ateist ile din düşmanı arasında ki farkı önemsememeleri gerçekten çok üzücü, hele hele müslüman kardeşlerimin ateist diye genelleme yapmaları... Bu vucud ruhun arabası ise egolar son hız gaza basıyor, fakat Hz. Ali değil miydi egosuna yenilmemek için düşmanı yüzüne tükürse bile kılıcını kaldırmayan...
Vur dedik öldürmeyin kardeşler, kendimi bilmesem bunu demezdim. Sahabeleri hatırlayın sahabeleri, hepsi sonradan müslüman olmadır, bazıları dinimizin düşmanı bile olmuşlardı...
Boşlukta kalmış insanlar dünya da göremedikleri adaleti arayıp dururlar, isyanları, tepkileri, nefretleri hepsi olan adaletsizliklere karşı...Ne düşmanlar ne kardeş, ne gerek var düşman yapmaya o zaman, bırakın serseri kurşunu gibi etrafı suçlasınlar... Ne gerek var karşımıza almaya... ilgi ve şevkat bekliyor bu insanlar... Ne gerek var yutamıyacakları lokmaları vermeye, ne gerek var geçecekleri kapıları kapatmaya...
Bu kapının bekçileri biz değiliz, bu kapı herkese açık, herkese, Allah'ın askerlere ihtiyacı yoktur ve kimse giremez kulla O'nun arasına... Bizler kendi namusumuzu korumakla yükümlüyüz, bir zaman gelecek kardeşimiz bizi öldürmek için el kaldırdığında ahireti kabul edip elimizi kaldırmıyacağız, zamanı gelecek tüm mallarımızdan, sevdiklerimizden koparılacağız, acılar, işkenceler, zorluklar göreceğiz ama hakkını vermezsek boşa geçen hayat bizim olur. Allah canlarımızı müslüman olarak alsın...
Ne kadar kolay omlet yapabiliyorsam bu adam da o kadar rahat şarkı söylüyor. Muhteşem bir ses.
Aradan 60 yıl geçmesine rağmen hala çok dinlenen aşk şarkılarının sahibidir.
17 Mart 1919 doğan şarkıcı müzik ve televizyon tarihinde çoğu ilklere imza atmış birisidir:
Nat King Cole televizyon tarihinda ki ilk zenci (Afro-American) sunucudur
1942'de Capitol Records müzik şirketiyle anlaşan ilk zenci.
150'den fazla şarkısı listelere girmiştir bu rekor daha kimse tarafından kıralamamıştır Capitol Records zirvelere taşıyan sanatçıdır öyle ki Capitol Records şirketi için ''The House That Nat Built' (Nat'in kurduğu Ev) denmiştir. Nat'in ölümüne kadar 9 milyon albümü satılmıştır ve her yıl yaklaşık bir milyon satılmaya devam etmiştir.
''Unforgettable'' ile ''When I Fall In Love'' şarkılarının ikiside aynı anda batı müzik listelerine ilk ona girmiştir ve daha bunu başarabilen bir grup ya da şarkıcı yoktur. Yanlış hatırlamıyorsam 97 hafta müzik listelerinde kalmıştır.
Zamanında ne kadar 'beyaz zenci' diye eleştirilse de, o yıllarda ki ırkçılık olaylarını göz önünde bulundurursak, batıda, zencilerin toplumda yer kazanmasın da çok büyük rol oynamıştır.
Tabi bir şeyi anlamadım, bu ''Unforgettable (unutulmayan) '' şarkısı neden en ünlü aşk şarkıları arasında yer alıyor, yani Stalin, Hitler ve daha nice unutulmaz dikatatör, katil, sapık var dünya da, kala kala sadece aşklar mı unutulmuyor ki:P
ISLAMIYET'IN AVRUPA'YA (BATI'YA) KAZANDIRDIKLARI
Program: What the Ancients Did for Us - The Islamic World
Kanal: BBC 2
Saat: 20.00-21.00 (+2.00 TR ile zaman farki)
Tarih: 16.02.05 (Carsamba)
www.muslimheritage.com web sayfasinin katkilariyla hazirlanmis bu programda Islam Dunyasinin gunumuzun teknolojisine ve bileme neler kazandirdigi konusu islemektedir...
http://www.antoloji.com/i/g/att/16/3936_6616_20052161857.JPG
iskeletor antikahraman (şereften uzak olan baş kahraman) değil, kötü adamdır (villain) .
Yanlış diet uygulamanın sonucu işte :)
...
Kıyasıya bir savaştı bu, Haç’la Hilâl’in, Batı’yla Doğu’nun, iman’la inkâr’ın savaşı...Hisarlar düşüyordu birer birer. Dost düşmana karıştı. Müstağripler bir ağızdan haykırıyordu. Teceddüt, teceddüt...
Nihayet İstiklal Savaşı...Yangın alevleri içinde doğan genç bir devlet. Evet, çetin bir imtihandan yüz akıyla çıkmıştık. Ateş mazinin bir çok levslerini temizlemişti, ama Pyrhusvâri bir zaferdi bu. Batı’nın silâhlı saldırısını püskürtmüş, Batılılaşma sevdasından kurtulamamıştık. Avrupa vazgeçmemişti avından. Aydınlar devrilen hisarlar karşısında sevinç çığlıkları atıyordu. DÜŞMANIN TESLİM ALAMADIĞI TEK KALE ALMIŞTI: HAFIZA, YANI DİL. Bugünü düne bağlayan köprü uçurulmadıkça tarihten kopamazdık. Tasfiyecilerin her taarruzu bozguna uğruyordu. Karşılarında mabedin şuurlu ve inanmış bekçileri vardı.
...
Osmanlıca da Türkçeleşmiyor muydu? Milliyet şuurunun uyanması bu cereyanı bir kat daha güçlendirdi. Aynı gelişmeyi Avrupa dillerinde de görmüyor muyuz?
Dil’de inkılâp olmaz. İhtiyar tarih dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir çılgınlığa şahit olmamıştır. Toplum geliştikçe, dil de gelişir. Osmanlıca diye bir dil yoktur. Osmanlıca, Anadolu’ya yerleşen ve İslâmiyet’i benimseyen Türkler’in dilidir. Yani HALİS TÜRKÇE'DİR, Batı Türkçesi.
...
- Cemil Meriç -
Suçlu Kim?
Mağaradakiler
(İletişim Yayınları, 1. Baskı, 1997, Sf. 263-270)
''Yüksekliği istedim,onu alçakgönüllülükte buldum.''
Hz.Ali
'Suçlar insanların yüzünde görünseydi aynalar satın alınmazdı.'
P.Ustinov
Müslüman olan eski papaza tehdit
İlker Çınar, Tarsus
Uluslararası Protestan Kilisesi Başpapazı ve Ruhani Lideri iken, 10 gün önce Müslüman olan İlker Çınar, ölüm tehditleri aldığını öne sürdü.
Çınar (37) , asistanı Sinan Yorulmaz ile Mersin'in Tarsus İlçesi'nde düzenlediği basın toplantısında, 1987 yılında henüz l7 yaşındayken kendisine sevgiyle yaklaşan öğretmen bir misyonerin çabasıyla Hıristiyan olduğunu söyledi.
Çınar, l993 yılında eğitime başladığını ve İzmir Efes'teki Tranus İncil Akademisi'nden 2002'de mezun olarak Uluslararası Protestan Kilisesi Başpapazı ve Ruhani liderliğine yükseldiğini belirterek, ”Türkiye'de on binlerce Türk Hıristiyanlığa geçti. Misyonerlik faaliyetlerine inanılmaz sınırsız kaynak kullanılıyor. Son yıllarda Hakkari, Şırnak, Van, Bitlis ve Kilis'te binlerce Müslüman'ı, Hıristiyan yaptık” dedi.
İslamiyeti seçtiğini ve artık İslamiyet için çalışacağını ifade eden Çınar, “Benim Hıristiyanlıktan ayrılma kararım Pentagon'a kadar ulaşmış. Ölümle tehdit ediliyorum ama korkmuyorum” diye konuştu. Çınar, şöyle devam etti:
“Benim sözüm inancında samimi olan kişilere değil, aksine inancı kullanarak stratejiler yapan, kültür erozyonu yaratan, toplumda etnik grupları hedef seçerek bunlar üzerinde senaryolar hazırlayan, toplumda çatışmalar çıkarmak isteyen ve Türk ulusunu yok etmek, bu mozaiği bozmak isteyerek bir İncil ülkesi yaratmak isteyen, dış odaklı servislerce desteklenip, çok iyi bir eğitimle organize edilen misyoner ve destekçilerine karşıdır.
'ALEVİ VE KÜRTLER ÜZERİNE OYUN OYNAMAMIZ İSTENDİ'
İslamiyeti yeniden seçmemin nedeni, Alevi ve Kürtlerin üzerinde yoğunlaşmamızın, yani onların üzerinde oyun oynamamız istendiği içindir. Bunu kabul edemezdim. Türkiye'mizin nüfusunun yarısına hitap edecek hale gelen bu katiller, üzülerek söylemeliyim ki milli duygusu gelişmemiş karakter yapısı olgunlaşmamış gençlerimizi seçmektedirler. Büyük bir sabır ve bilinçle hareket ederek, sistematik ve stratejik komplolarla sosyoloji ve psikolojiyi de kullanarak işlerini icra etmektedirler.
Oluşturulan tablonun gerçek amacı Doğu'nun siyasi, askeri, sosyal ve kültürel yapısını değiştirerek batılılaştırmak ve hazıra konmaktır. Bütün çalışmalar bu doğrultuda gerçekleşmektedir. Yüreğinde Türkiye sevdası olanlarla birlikte hep beraber tek yumruk ve tek yürek olarak, şerefimizle bunlara karşı önlem almalıyız.”
''Kendimizi tanımak irfanın varabileceği en yüksek merhale.''
Cemil Meriç