Adını iyi ki 'Türk' Kahvesi koymuşuz dediğim Yunan komşumuzun da bir tarafı şişmesin diye köpüklü köpüklü yapıp götürmeyi düşündüğüm müthiş tat. Komşu komşunun Türk Kahvesine muhtaçtır. Avrupa kahve ile bizim sayemizde tanışmış akabinde kahveyle samimiyetini arttırmıştır. (O şimdi içtiklerinizle fal bakılmaz şekerim, en mühim yerini kaçırıyorsunuz)
Çoğu zaman erkekler tarafından erkeklerden üstün olma, saçma sapan şeylere muhalefet olma gibi gelse de eşitlik ister bu düşünce. Ama kayıtsız şartsız bir özgürlük istenirken gösterilen fevri hareketler aileler için olumsuzdur -tabii ki erkek için de geçerli-.
Fast Food denen şey yani hızlı yemek, hızlı yiyecek (böyle bir şey olmaz ama oldururuz) manasında; evden işe, ofisten başka bir ofise ya da eve iş götürürken yani genelde iş için koşturulurken arada yenme amaçlı üretildiğini tahmin ediyorum zira çalışkan insanlar. Fakat sanmayın ki biz tembeliz. Onların fast food dediği şey bizim simit ayran ikilimizdir ki (sizden önce biz vardık hesabı) ne obeziteye neden olacak kadar çok yersin ne aç kalırsın ne de bir yiyişte 6-7 lira para ödersin.
Sevelim, değer verelim. Biz sahip çıkmazsak Yunan bakıyor karşıdan, alıverir. (Çok korktum valla)
Çalarken, bizim göremediğimiz minnacık çocuklarla dans ediyor, konuşuyor; çocuklar da parmakları arasından hoplayıp zıplıyorlar, tutunuyorlar falan zannedersin. Kendin geçer. Kesinlikle canlı izleyin, o şerefe nail olmuş idim geçen yıl.
'İnsan topluluğu kadın ve erkek denilen iki cins insandan mürekkeptir. Kabil midir ki, bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünlüğü ilerleyebilsin? Mümkün müdür ki, bir cismin yarısı toprağa zincirlerle bağlı kaldıkça öteki kısmı göklere yükselebilsin? '
M.Kemal Atatürk kadınlara son derece değer vermiş, hiç bir zaman erkeğin gerisinde kalmasını istmemiştir.
'Anaların bugünkü evlatlarına vereceği terbiye eski devirlerdeki gibi basit değildir. Bugünün anaları için gerekli vasıfları taşıyan evlat yetiştirmek, evlatlarını bugünkü hayat için faal bir uzuv haline koymak pek çok yüksek vasıflar taşımalarına bağlıdır. Onun için kadınlarımız, hattâ erkeklerimizden çok aydın, daha çok feyizli, daha fazla bilgili olmaya mecburdurlar; eğer hakikaten milletin anası olmak istiyorlarsa.'
Türkiye Bayrağı mı?
Türk Bayrağı olacak!
(E oraya geçelim)
Adını iyi ki 'Türk' Kahvesi koymuşuz dediğim Yunan komşumuzun da bir tarafı şişmesin diye köpüklü köpüklü yapıp götürmeyi düşündüğüm müthiş tat. Komşu komşunun Türk Kahvesine muhtaçtır.
Avrupa kahve ile bizim sayemizde tanışmış akabinde kahveyle samimiyetini arttırmıştır. (O şimdi içtiklerinizle fal bakılmaz şekerim, en mühim yerini kaçırıyorsunuz)
İyi ki varsın Türk Kahvesi!
Çoğu zaman erkekler tarafından erkeklerden üstün olma, saçma sapan şeylere muhalefet olma gibi gelse de eşitlik ister bu düşünce.
Ama kayıtsız şartsız bir özgürlük istenirken gösterilen fevri hareketler aileler için olumsuzdur -tabii ki erkek için de geçerli-.
Fast Food denen şey yani hızlı yemek, hızlı yiyecek (böyle bir şey olmaz ama oldururuz) manasında; evden işe, ofisten başka bir ofise ya da eve iş götürürken yani genelde iş için koşturulurken arada yenme amaçlı üretildiğini tahmin ediyorum zira çalışkan insanlar.
Fakat sanmayın ki biz tembeliz. Onların fast food dediği şey bizim simit ayran ikilimizdir ki (sizden önce biz vardık hesabı) ne obeziteye neden olacak kadar çok yersin ne aç kalırsın ne de bir yiyişte 6-7 lira para ödersin.
Sevelim, değer verelim.
Biz sahip çıkmazsak Yunan bakıyor karşıdan, alıverir. (Çok korktum valla)
Çalarken, bizim göremediğimiz minnacık çocuklarla dans ediyor, konuşuyor; çocuklar da parmakları arasından hoplayıp zıplıyorlar, tutunuyorlar falan zannedersin.
Kendin geçer.
Kesinlikle canlı izleyin, o şerefe nail olmuş idim geçen yıl.
15 Ağustos 2007
Saat:07.33
Hala bekliyoruz.
Özünde biradır ama beni BECK'STREET ilgilendirir.
Kaçırdık, seneye bekleriz.
'İnsan topluluğu kadın ve erkek denilen iki cins insandan mürekkeptir. Kabil midir ki, bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünlüğü ilerleyebilsin? Mümkün müdür ki, bir cismin yarısı toprağa zincirlerle bağlı kaldıkça öteki kısmı göklere yükselebilsin? '
M.Kemal Atatürk kadınlara son derece değer vermiş, hiç bir zaman erkeğin gerisinde kalmasını istmemiştir.
'Anaların bugünkü evlatlarına vereceği terbiye eski devirlerdeki gibi basit değildir. Bugünün anaları için gerekli vasıfları taşıyan evlat yetiştirmek, evlatlarını bugünkü hayat için faal bir uzuv haline koymak pek çok yüksek vasıflar taşımalarına bağlıdır. Onun için kadınlarımız, hattâ erkeklerimizden çok aydın, daha çok feyizli, daha fazla bilgili olmaya mecburdurlar; eğer hakikaten milletin anası olmak istiyorlarsa.'
Belvü'nün klibini izlemeyenler mutlaka izlesin, harika bir şey.
APOCALYPTİCA size neyi çağrıştırıyor?
Cevap veriyorum; çello.
Acayip bir şey bunlar.
Hepsi güzel de, bittersweet başka be. Klibi de çok iyiydi.