Kültür Sanat Edebiyat Şiir

Didem Zorlu
Didem Zorlu

DOĞUŞTAN KÖRE RENK TARİFİ YAPILAMAYACAĞI GİBİ, CAHİLE DE HAKİKAT İLMİ ANLATILAMAZ.

  • özlü sözler28.02.2009 - 11:14

    Serüvene koşmak için trenler bekliyorsan,
    Güneşi yakalayıp gözlerine yerleştirmek için,
    Beyaz yelkenlerin gelip seni almalarını bekliyorsan,
    Yarına inanmak için günbatımına,
    İyi kalpli görünmek için zayıflığa,
    Ve güçlü görünmek için öfkeye ihtiyacın varsa;
    Demek ki,
    Hiçbir şey anlamadın!

  • sükût28.02.2009 - 11:09

    Söz ikilikte olur, bilen bilinen ikiliğinde. Bu da mevcûda aittir. Vücûd’da ikilik yok ki söz olsun. “Lâ mevcûde illallah” denmiştir. Yâni, mevcûd örtüsü kalkınca, illallah’tır, ayrılık kalkar, ikilik biter, söz biter. Ondan sonrası dile gelmez.

    Sükût, lâ ilâhe’dir, fenâfillah’tır.

    Sükût’a erenler, varlık zannından kurtulur, Hakk’tan gayri bir varlığın olmadığını doğrudan deneyimler, keşfederler.

    Sükûnet, sekine’den gelir, o da, gönül rahatlığı demektir.

  • varlık28.02.2009 - 11:03

    Varlık, bütün varolanları kapsar, her şey (her beliriş) ondan, onda ve onun yoluyla vardır.

  • panteist27.02.2009 - 20:51

    Panteizm adı altında toplanabilecek hiçbir görüş, vücudi vahdet karşılığı olamaz. Çünkü Panteizm, spekülatif bir düşünce veya felsefi bir meslek, vücudi vahdet ise ameli bir düşünce veya dini bir mezheptir.

  • azize27.02.2009 - 19:15

    aklıma azize theresa geldi. kendisi arnavut asıllı iyilik meleği. 1979 nobel barış ödülünü aldı. 1917de doğdu, 1997de öldü.

  • kafir03.09.2008 - 09:49

    Kafir, örten demek; örten, gerçeği örttüğü kadarıyla sınırlar; sınırladığını kabul eder; örttüğünü reddeder! ... Eğer beyin sadece kulak ve gözlerden gelen sınırlı bilgilerle kayıtlanıyorsa; bu sınırlı bilgilerden yola çıkıp, sınırsızlığı tefekkür edemiyorsa, şuur gerçeğe karşı kör ve sağır olmuştur; kendini beden olarak düşünür! ... Beden batağına saplanır, kendini et-kemik içine hapseder; bedeni kontrolü altına alması gerekirken, o bedenin kontrolüne girer! ...

  • Elif03.09.2008 - 09:41

    Elif, Lam, Mim… Elif eğildi, Lam oldu… Lam büküldü, Mim oldu…
    Kıyamdayken Elif’ti… Rükua eğildi, Lam idi… Secdedekine Mim dedi…
    Elif’ten geldin, Lam’dan geçtin, Mim oldun! ...

  • 11 ayın sultanı01.09.2008 - 19:08

    Oruç; “ihtiyaçtan münezzeh” olan Öz varlığın, bedende yaşatılmaya çalışılan bir vasfıdır. Bir de gönlün orucu vardır ki, Allahtan başka hiç bir şey görünmez, duyulmaz, konuşulmaz, düşünülmez, yaşanmaz!

    gerçekle yüzleşmek - sebahattin zorlu

  • didem24.06.2008 - 14:56

    dide nin göz olması itibarıyla gözüm anlamına gelen sözcük yani ismim. ben olmasam göremezsiniz.

  • insan15.06.2008 - 10:49

    tüm olumsuzluklara rağmen, tüm yaşanmışlıklara rağmen sevdiğim, değer verdiğim canlı türü.

    arapcada ins şeklinde söylenir ve insan ins'lerin çoğuludur, yani kelimenin kökenine göre insanlar derken iki kere çoğullamış oluyoruz.